Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/553 E. 2019/635 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/553 Esas
KARAR NO : 2019/635
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/454 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/03/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı taraf ‘‘…Ltd. Şti.’’ firması adına ilan edilen … kod numaralı ‘‘…’’ ibareli markanın 06.11.2018 tarihinde tescil edilmiş olup, markada, müvekkili şirket adına tescilli olan ‘‘…’’ ibareli markanın baş tarafına küçük olarak konulan ‘‘…’’ kelimesi eklendiğini, . ‘‘…’’ ibaresinin ‘‘…’’ ibaresine ayırt edicilik katmamakla birlikte ‘‘…’’ ibareli markanın marka örneği incelendiğinde, müvekkili şirketin ‘‘…’’ adına tescilli olan ‘‘…’’ ibaresini çağrıştırdığı ve okunuş itibariyle benzerlik arz ettiğinin açıkça görüldüğünü, davalı tarafın asıl almak istediği markanın ‘‘…’’ ibaresi olup, burada firmanın kötü niyetli olarak müvekkilinin tescilli markası üzerinde yer alan ‘‘….’’ ibaresinden haksız menfaat sağlamak istediğini, markaların asıl ayırt edici karakterleri incelendiğinde her iki markanın da asıl unsurunun ‘‘…’’ ibaresi olduğunun açık olduğunu, müvekkili şirket adına tescilli marka ‘…’ ile davalı taraf adına tescil edilmiş olan ‘‘…’’ markası incelendiği takdirde davalı adına tescil edilen marka ile müvekkili şirket adına tescilli olan markanın birebir benzer olduğunu belirterek, iş bu davaya konu edilen ve davalı tarafından tescili yapılan markanın, TPMK kayıtlarına ihtiyati tedbir konularak üçüncü kişilere devir ve temlik edilmesinin, lisans veya rehin verilmesinin vs. hukuk işlemlerinin yapılmasının önlenmesine,davalı şirket fiillerinin müvekkili şirket marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğin tespiti ile marka tecavüzü ve haksız rekabetin menine ve ref’ine, ürünlerin üretim ve kullanılmasının önlenmesine, durdurulmasına, bu ürünlere el konularak toplatılmasına, bu ürünleri üretmeye yarayan makine cihaz vs. el konulmasına, ihtiyati tedbir yoluyla karar verilmesine, davalı taraf markasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 08.01.2019 tarihli 2018/454 E.sayılı ara kararıyla; davalının … kod numaralı ‘‘…’’ markasının tescilli olduğu, markanın tescil kaydında da “…” ibaresinin “…” ibaresinden daha küçük yazıldığı, bu haliyle kullanılmasının tescile uygun olduğu, hükümsüzlük koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin yargılama sonucunda ortaya çıkacağı, davalının tescilli markasını tescilli olduğu şekilde ve tescilli olduğu mal ve hizmetlerde kullanmasının hukuka aykırı olmadığı ve bu şekilde kullanılmasını önleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.İlk derece mahkemesi tarafından alınan 07.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafından “….” ibaresinin küçük olacak şekilde “….” ibaresinin esas unsur niteliğinde kullanımının davacı markasına iltibas ve karışıklığa sebep olabileceği, davalı markasının 9 ve 41.sınıfta tescilli olduğu, davacı markasının 9.sınıfın “veri işlem cihazları: bilgisayarlar, bilgisayar yazılım ve donanımları; kişisel bilgisayarlar, el tipi bilgisayarlar ve parçaları, interaktif cihazlar, yazıcılar, laser yazıcılar, tarayıcılar (scannerler) bilgisayarlar için ana bellekler (hard diskler); yazarkasalar, (kaydedici kasalar), hesap makinaları, barkod okuyucular ve bunların parçaları ile aksesuarları.” alt sınıflarında yer alan tescilinden dolayı bu alanlar için davalı markalarında hükümsüzlük hallerinin oluştuğunun beyan edildiği görülmüştür.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; mahkemenin ihtiyati tedbir kararı tesis etmek için dosyayı bilirkişiye gönderdiği, raporda markaya iltibas olduğu, hükümsüzlük hallerinin oluştuğunun tespit edildiğini, mahkemenin neden rapora itibar etmediğini anlamadıklarını, raporda markaya iltibasın olduğu, karışıklığa sebep olacağı, davalı markalarının hükümsüzlük hallerinin oluştuğunun açık ve net tespit edildiğini, haklılığını yaklaşık olarak ispat ettiğini beyanla mahkemenin tedbir red kararının kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesine talep etmiştir.Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde red kararının haklı ve yerinde olduğunu, ortada tedbir verilmesine yol açacak hukuka aykırılık, ihlal yahut zarar tehlikesinin bulunmadığını beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir.
GEREKÇE:Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkili adına … başvuru numaralı “… + …” markasının tescilli olduğunu, davalının … başvuru numaralı “…. + …” markasının müvekkilinin markası ile iltibas yarattığını, davalının fiilerinin müvekkilinin markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek davalı markasının hükümsüzlüğünü ve müvekkilinin markasına tecavüzün men-i ve refini talep ettiği, davalının bu marka ile üretim yapmasının ve kullanmasının önlenmesi ve durdurulması, ürünlere el konularak toplatılması, ürünleri üretmeye yarayan makina, cihazlara el konulması yönünde tedbir kararı verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesi tarafından ihtilafın yargılamayı gerektirdiği, davalının tescilli markasının bulunduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verdiği, davacı vekilinin istinaf talebinde bulunduğu görülmüştür. Davalının … numaralı markasının başvuru tarihinin 13/04/2017 tarihli olduğu, davacının marka tescil başvurusunun 25/12/2001 tarihli ve önceye ait olduğu, ticaret sicil kayıtlarından tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiği, bilirkişi raporunda her iki taraf markasının 9.sınıfta “veri işlem cihazları: bilgisayarlar, bilgisayar yazılım ve donanımları; kişisel bilgisayarlar, el tipi bilgisayarlar ve parçaları, interaktif cihazlar, yazıcılar, laser yazıcılar, tarayıcılar (scannerler) bilgisayarlar için ana bellekler (hard diskler); yazarkasalar, (kaydedici kasalar), hesap makinaları, barkod okuyucular ve bunların parçaları ile aksesuarları.” alt sınıflarında karışıklığa neden olacağının beyan edildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin davalının markasının tescilli olduğuna yönelik gerekçesi SMK 155.madde gereğince yerinde görülmemişse de, davalı markasının hükümsüzlük koşulları yargılamayı gerektirdiğinden, davacının da olası zararlarının önüne geçilerek, tarafların menfaatleri arasında ciddi bir denge kurulması bakımından, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 159/2-c bendinde düzenlenen “ters teminat” tedbirine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne kısmen reddine, SMK 159/2-c maddesi gereğince davalı tarafça 30.000,00 TL nakdi yada gayrı nakdi teminatın karar tarihinden itibaren bir hafta içerisinde mahkemeye depo edilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 08.01.2019 tarihli 2018/454 E.sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,3- İhtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, SMK 159/2-c maddesi gereğince davalı tarafça 30.000,00 TL nakdi yada gayrı nakdi teminatın karar tarihinden itibaren bir hafta içerisinde mahkemeye depo edilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, HMK 393/1. maddesi gereğince karar tarihinden itibaren 1 hafta içinde bu kararın uygulanmasının talep edilmesinin zorunlu olduğunun davacı tarafa ihtarına, talep edilmediği takdirde kararın kendiliğinden kalkmış sayılmasına,4-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının talep halinde iadesine,5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 7-Tedbir kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/03/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.