Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/543 E. 2019/621 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/543 Esas
KARAR NO : 2019/621
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2018
NUMARASI : 2018/34 D.İŞ – 2018/33 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit – Tedbir (D.İş)
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Talep eden vekili 27.02.2018 tarihli dilekçesinde; müvekkili şirket sahibi …’nun buluşu olan “…” üreterek internet üzerinden ve doğrudan satışını yaptığını, bu ürüne ilişkin … tescil numarası ile Türk Patent Enstitüsünden “Faydalı Model Belgesi” de alındığını, Buluşun konusunun; gövde, uç, arka kısmındaki kapsül, kapsülün çevresinde koruyucu başlık, içerisinde pamuk ve pamuğun arasında serpiştirilmiş olan çeşitli bitki ve çiçek tohumları ve gübreden oluşan, bir süre kullanıldıktan sonra toprağa saplanarak sulama ile yeşeren tohumlu gübreli kurşun kalem ile ilgili olduğunu, müvekkili şirketin aynı zamanda 28.01.2015 tarihinde Türk Patent Enstitüsüne müracaat ederek “…” markasını aldığını ve kendi adına tescilini aldığını ve tohumlu gübreli kurşun kalemleri … markası adı altında internetten satışa sunduğunu, internetten satış yapmak amacı ile ve internet adreslerini de ticari amacı doğrultusunda kullandıklarını, davalıların faydalı model hakkı davacı şirkete ait olan … davacı şirketin izni olmadan üretimini gerçekleştirdiğini, iş bu ürünlerin taklit ürün olduğunun bilincinde olarak kendi ve paravan şirketleri ile sattığı gibi özellikle instagram yolu ile satış yapan girişimcilere piyasaya taklit ürün sağlayarak satış yaptıklarını, davalılardan “…”in adresinde çokça taklit ürünün ticari amaçla elde bulundurulduğunun taraflarınca tespit edildiğini, taklit ürünlerin gerçek ürünle birebir aynı olduğunu, davalı şirket tarafından üretilen ürünlerin davacı şirket ürünlerine göre kalitesiz ve özensiz üretildiğini, bu durumun davacının emeğine, ürününe, müşterilerine ve kazancına haksız biçimde el atmak olduğunu, davalı şirketler “…” ve “…”ın ticari sicil kayıtları incelendiğinde her iki şirketin ortaklarının da … ve … olduğunun görüldüğünü, dosya için temin edilen kalemler “…” adresinden temin edilmesine rağmen, kalemler için yapılan ön ödeme için verilmiş olan …. No’lu 02.01.2018 tarihli tahsilat makbuzun”…” tarafından keşide edildiğini, İşbu ürünlerin üretim, pazarlama ve satışının internet portalı üzerinden de yapıldığını, bu site sahibinin de diğer davalı …’a ait olduğunu, ileri sürerek, davalı şirketin davacı şirketin tescil faydalı model hakkına sahip ürünlerini taklit edip etmediğinin sektör ve patent vekili bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi heyeti marifetiyle dosya üzerinden inceleme yapılmasını, faydalı model hakkına tecavüz teşkil eden tüm ürünlerin üretiminin, satışının, pazarlamasının, dağıtımının, ithalinin ve ihracının, sergilenmesinin ve/veya herhangi bir şekilde tanıtımının yapılmasının önlenmesi hususunda ihtiyari tedbir kararı verilmesini ve bu kapsamda tedbiren işbu ürünlerin ve üretiminin ve üretim araçlarının toplatılmasını, toplatılan ürünlerin ve üretim araçlarının yediemine bırakılması için gıyapta tedbir talebi verilmesini talep etmiştir.İstanbul 2.FSHHM’nin 10.01.2019 tarihli 2018/34 Değ.iş sayılı ara kararıyla; tüm dosya kapsamı, sunulan bilirkişi raporları karşı tarafça sunulan beyan ve deliller dikkate alındığında yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığı, ihtiyati tedbire konu talebin yargılamayı gerektirdiği gerektirdiği gerekçesiyle yasal şartları oluşmayan tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. 19.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişilerden … ve Marka Patent Vekili … davalılara ait ürünlerin davacı faydalı model hakkına tecavüz ettiği yönünde görüş bildirdiği, patent vekili … 23.03.2018 tarihli ayrık görüş bildirerek faydalı modelin istemlerini ayrıntılı olarak değerlendirdiğini ve davalı ürünün faydalı modelin 7 adet unsurundan 4’ünü barındırdığını ve aleyhine tespit istenenlere ait tohumlu kalem ürünlerinin faydalı model koruma kapsamı dışında kaldığı, faydalı model hakkına tecavüz teşkil etmediği yönünde görüş bildirdiği anlaşılmıştır. 10/08/2018 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda; davaya konu faydalı modelin koruma kapsamında kalıp kalmadığının tespiti için; Buluşun, toprağa saplanarak sulama ile yeşeren tohumlu gübreli kurşun kalem ile ilgili olup, özelliği; kalemin yazma işlevi esnasında rahatça kavranması ve kalem toprağa saplandığında bitki için dayanak vazifesine sahip olan ve bitkinin sağlıklı büyümesini sağlayan, üzerinde kalemin taşıdığı bitkinin isminin bulunduğu gövde (1), uç (2), arka kısmındaki kapsül (3), kapsülün (3) çevresinde bulunan ve sulama ile birlikte eriyen koruyucu başlık (3.1), içerisinde tohumun (3.3) dayanma süresini artıran ve kalem toprağa saplanarak sulandığında daha hızlı ve sağlıklı olarak yeşerip büyümesine olanak sağlayan pamuk (3.2) ve gübre (3.4) ve pamuğun (3.2) arasında serpiştirilmiş olan çeşitli bitki ve çiçek tohumlarından (3.3) oluşması ile karakterize edildiğini, Patente tecavüz davasında suçlanan ürünün, patentin koruma kapsamına girdiğini ifade edebilmek için söz konusu suçlanan ürünün, bağımsız istem içerisinde yer alan tüm unsurlara sahip olması gerektiğini, bağımsız istemi oluşturan unsurlardan bir tanesinin bile suçlanan ürün üzerinde görülememesi halinde söz konusu ürünün, patentin koruma kapsamı haricinde olduğunu, suçlanan ürün üzerinde tablo içerisinde yer alan 5 ve 6 numaralı unsurların mevcut olmadığını 5 numaralı unsurun daha hızlı ve sağlıklı olarak yeşerip büyümesine olarak sağlayan pamuk (3.2) ve 6 numaralı unsur ise Gübreye (3.4) karşılık geldiğini her ikisinin de incelenen ürün üzerinde mevcut olmadığını, Esasen aynı durumun İstem 1 içerisinde yer alan 1 numaralı unsur için de geçerli olduğunu, incelenen ürün üzerinde bir gövde mevcut olmakla birlikte bu gövde üzerinde Kalemin taşıdığı bitkinin isminin bulunduğu bir alanın mevcut olmadığını,incelenen ürünün, davacıya ait … nolu faydalı model belgesinin, koruma kapsamına dahil olmadığı görüşünü bildirmiştir.Talep eden vekilinin istinaf dilekçesinde; “…”, “…” ve … ortak bir gaye ve işbirliği ile faydalı model hakkı müvekkili şirkete ait olan tohumlu gübreli kalemleri taklit ederek; ticarete konu ederek üretimini, satışını, pazarlamasını yaparak müvekkilin faydalı model hakkına tecavüz ettiklerini, -Davalılar tarafından üretilmiş olan taklit ürünler ve müvekkili şirkete ait gerçek ürünlerin numune olarak dosyaya sunulduğunu, karşılaştırıldığında mevcut bir tüketicinin ayırt edemeyecek kadar benzer şekilde üretildiğini her iki kalemin açık ahşap renginde tasarlandığını, tohum ve gübrenin yerleştirildiği başlığın boyutları ve renklerinin birbiri ile tamamen aynı şekilde üretildiğini, kalemlerin hem muhafazasını sağlamak amacıyla yapılan karton paketlemenin dahi tamamen birbirine benzer şekillerde yapıldığını,-Davalı şirket tarafından üretilen taklit ürünlerin müvekkili şirket ürünlerine göre kalitesiz ve özensiz olarak üretildiğini, davalı tarafından taklit ürünlerin üretilip piyasaya sunulmasının müvekkili şirketin var olan müşterilerini ve potansiyel müşterileri açıkça yanılttığını, bu durumu ayırt edemeyen tüketicilerin müvekkili şirket ait ürünü satın aldıklarını düşünerek ürün kalitesindeki memnuniyetsizliklerinden müvekkil şirketi sorumlu tuttuklarını, müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini,- HMK 390/3 maddesinin açık düzenlemesi gerektiği, tedbir talep eden tarafın haklılığının “yaklaşık ispat ölçüsü” ile ispatını aradığını, ayrıca Yargıtay kararlarında tedbir talep eden tarafın telafisi güç zarar görebilme ihtimalinde haklılığını yaklaşık ispat edebilecek belge sunamadığı durumda da tedbir kararı verilmesi gerektiğine hükmettiğini, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, faydalı modelin bazı unsurlarının kullanılarak yapılan izinsiz üretimin kısmen üretme sonucu taklit olduğunu, eşdeğerlik ilişkisinin yabancı hukukda da tartışıldığını, alınmayan unsurun tecavüze uğradığı iddia edilen buluşun yüzeysel yani teferruat niteliğinde bir unsuru ise, somut taklit olayına göre eşdeğerlik veya aidiyet ilişkilerinden biri söz konusu olacağını, davalıların ürettikleri ürünlerde de kalemin taşıdığı bitkinin isminin, pamuk ve gübrenin bulunmaması halinde dahi bu unsurların kısmen taklit açısından asli unsur sayılamayacağından faydalı model hakkına tecavüz teşkil eden fiili bir durum bulunduğunu, bilirkişilerin aleyhe değerlendirmelerinin dikkate alınmaması gerektiğini, müvekkilinin tedbir kararı verilmemesi halinde, telafisi güç zararlara uğrayacağını beyanla tedbir red kararının kaldırılarak tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Tedbir talep eden vekilinin, davalı ürününün müvekkilinin … tescil numaralı Faydalı Model belgesinden kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğinden bahisle ürünlerin üretiminin, satışının, pazarlamasının, dağıtımının, ithal ve ihracının, tanıtımının yapılamasının önlenmesi konusunda tedbir kararı verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesinin bilirkişi heyet raporları alarak tedbir koşullarının oluşmadığından bahisle talebin reddine karar verdiği, talep edenin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür.Dosya kapsamında alınan 23/03/2018 tarihli patent vekili bilirkişi tarafından düzenlenen ayrık raporda ve 10/08/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda davalı ürününde davacıya ait Faydalı Model belgesinin 1 numaralı bağımsız isteminin unsurlarından; “…” unsurlarının bulunmadığının, ürünün davacının Faydalı Model belgesinin koruma kapsamında kalmadığının beyan edildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin davacının Faydalı Modelden kaynaklanan haklarına tecavüz iddiasının yargılamayı gerektirdiği ve tedbir yasal koşullarının oluşmadığına yönelik gerekçesinin yerinde olduğu kanaatiyle talep eden vekilinin ihtiyati tedbir talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince talep eden vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin talep eden üzerinde bırakılmasına, Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 21/03/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.