Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/522 E. 2019/1843 K. 23.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/522 Esas
KARAR NO : 2019/1843
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2018
NUMARASI : 2018/422 E. – 2018/384 K.
DAVANIN KONUSU: Markanın İptali
KARAR TARİHİ: 23/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olup, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle; TPE’ de davalı adına tescilli … sayılı “…” ibareli ve .. sayılı “…” ibareli markaların tescil edilmiş olduğu mal ve hizmetler bakımından dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre içerisinde etkin bir şekilde kullanmadığını KHK ile kendisine yüklenmiş olan markayı kullanma yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, davalıya ait TPE nezdinde tescilli … sayılı “…” ibareli markanın ve …. sayılı “….” ibareli markanın 556 sayılı KHK’ nın 14.maddesi gereği kullanmama nedeni ile tescilli olduğu ve kullanılmadığı tüm emtialar bakımından iptaline, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firmayı kurmadan önce “İn-Ka” ibaresini 1978 yılından itibaren şahıs şirketinde tescilsiz biçimde, 1985 yılından itibaren ise tescilli olarak yaygın ve etkin bir biçimde aralıksız olarak kullandığını, müvekkili adına kayıtlı her iki markayı da tescilli olduğu sınıflarda tescil tarihinden itibaren aktif bir şekilde aralıksız olarak kullandığını haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararı yönünden davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuş ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir. Dairemizin 2017/1924 Esas, 208/1972 Karar sayılı ilamında; dava tarihi itibarı ile haklılık durumunun tespiti için taraf delillerinin değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınarak kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:Mahkemece; tarafların yargılama giderlerinden ½ oranında sorumlu tutulmalarına ve her iki taraf lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ :Davalı vekili istinaf dilekçesinde; ilk karara karşı istinaf yoluna başvurmayan davacının lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, markanın sürekli ve aktif bir şekilde kullanıldığını belirterek kararın davacı lehine hükmolunan vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını talep etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; başka bir davadaki raporun bu davada esas alınamayacağını, keza ilgili dosyanın kesinleşmediğini, bekletici mesele yapılması gerektiğini, ilgili dosyada rapora itiraz ettiklerini, mahkemenin istinaf mahkemesi kararından sonra herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapmadığını, kararın kaldırılarak davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :Somut olayda; Dairemizin 2017/1924 Esas, 208/1972 Karar sayılı ilamında; dava tarihi itibarı ile haklılılık durumunun tespiti için taraf delillerinin değerlendirilmesi gerektiği dikkate alınarak kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.İlk derece mahkemesince iş bu dosya yönünden bilirkişi raporu alınmamış ancak davalı tarafı ve dava konusu aynı olan 2017/65 Esas sayılı dosyadaki bilirkişi raporu ve ek rapor dikkate alınarak tarafların yargılama giderlerinden ½ oranında sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı vekilinin istinaf istemi yönünden yapılan değerlendirmede; ilk derece mahkemesinin 26.01.2017 tarihli ilk kararında “ Yasal nedenden dolayı davanın reddine karar verildiğinden ücreti vekalet takdirine yer olmadığına, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına” karar verilmiştir. Karara karşı istinaf yasa yoluna salt davalı vekili tarafından başvuruda bulunulmuştur.İlk kararda davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasına rağmen davacı tarafça kanun yoluna başvurulmadığından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur. (Aynı yönde; Yargıtay 17. HD’nin E. 2016/10969K, 2018/10727, 14.11.2018 Tarihli ilamı) Açıklanan nedenle mahkemece davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı görülmüş ve davalı vekilinin bu husustaki istinaf talebinin kabulü gerekmiştir.Davacı vekilinin, davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesine ilişkin itirazları incelendiğinde; mahkemenin aynı davalıya ilişkin ve aynı hukuki sebebe dayalı (markanın 5 yıl süre ile kullanılmaması) açılan dava dosyasını inceleyerek ilgili dosyadaki rapor ve ek rapora göre değerlendirme yapmış olması, ilgili raporların somut tespitlere ilişkin oluşu ve raporda yer alan bir kısım emtialar yönünden markanın kullanımının devam ettiği dikkate alındığında davalı lehine vekalet ücreti takdirine ilişkin kararda usulsüzlük görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf isteminin REDDİNE,2-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06/12/2018 gün ve 2018/422 Esas, 2018/384 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-A.Davanın reddi yönünden hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,4-Davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre davacı tarafından yapılan 62,70 TL dava açılış harçları ve 151,80 TL tebligat-tezkere gideri olmak üzere toplam 214,50 TL yargılama giderinin, 1/2’si oranında 107,25 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davalı tarafından yapılan 24,30 TL giderin, 1/2’si oranında 12,15 TL.’sinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan, 3.145,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 35,90 TL ilam harcından, 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile, 6,70 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,8- Gider Avansından kalan miktarın karar kesinleşince taraflara iadesine,9-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalıya tarafa iadesine,10-Davacı taraftan harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,11-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,12-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, kararın tebliğden itibaren HMK’nın 346/2 maddesi uyarınca 1 hafta içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/09/2019