Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/513 E. 2021/2166 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/513 Esas
KARAR NO: 2021/2166 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2018
NUMARASI: 2017/126 E. – 2018/396 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 23/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkilinin davaya konu … tescil no ile tescili ” …” tipi plastik sandalyeleri 2010 yılından beri üreterek sattığını, müvekkilinin bu ürünlerle ilgili Türkiye çapında geniş bir pazarı olduğunu, daha çok ortaöğretim okullarına sattığını, Alman menşeili … firmasının bu sandalyeleri uzun bir süredir üreterek sattığını, davalının … tescil nolu plastik sandalyenin tasarım tescili için 12.05.2016 tarihinde başvurduğunu ancak aynı tasarımlı sandalyenin gerek müvekkili, gerekse … firmasınca 12.05.2016 tarihinden daha önce üretilerek satıldığını, müvekkili şirketin http://…com.tr/…/ adresli web sitesinde dava konusu tescili ürünle “…” aynı tasarıma sahip … sandalyelerin ” …, …, …” gibi isimlerle satıldığını, ayrıca müvekkilinin .. adresinde yer aldığını, … firmasının Köln kentinde 16-20 şubat 2016 tarihleri arasında düzenlenen “…” isimli fuara katılarak sergilediğini … adresinde görüldüğünü beyanla, 12.05.2016 başvuru tarihi ve … tescil no ile kayıtlı tasarım tescilinin “yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olmaması” nedeniyle Hükümsüzlüğünü ve terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinden: müvekkilinin tecavüz iddialarının davacının … sandalye üretmesi sebebi ile değil, bu sandalye modeli üzerindeki tasarımsal detayları birebir rengi ile birlikte müvekkilinden kopyalayarak piyasaya sürmesi sebebi ile olduğunu, müvekkilinin tasarımında sandalyenin ön ve arka tarafında tırtıklı bir yüzey deseni kullanıldığını, tırtıklı desenin aralarına yer yer desensiz ince yukarıdan aşağıya çizgiler yerleştirildiğini, bunun yanında müvekkilinin tasarımının bir diğer özelliğinin ise sandalyenin sırt yerleştirme kısmının üzerinde ” …” bir boşluk bırakıldığını, bu boşluğun müvekkilinin tasarımının en ayırt edici özelliklerinden biri olduğu gibi aynı zamanda müvekkilinin damla şeklinde tescilli markası olması sebebi ile özellikle yerleştirildiğini, damla formunun müvekkilinin ürünlerinde sıklıkla kullanıldığını, müvekkilinin tasarımlarında ve markasında bu şekli sıklıkla kullanması sonucu, müvekkilinin sunduğu mal ve hizmetlerin söz konusu damla formu ile özdeşleştiğini, hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan videolardaki ürünlerinin tamamının tasarımının aynı olup bu tasarımın müvekkilinin tasarımı ile bir ilişkisi bulunmadığını, Alman firmasının ürünlerinde kullandığı tasarımda sandalyelerin oturma kısımlarının ön taraflarının deseninin düz olup, arka kısımlarında kalın kabartmalarla oluşturulan desenler yer aldığını, yine sandalyenin sırt kısmında yer alan boşluk da dikdörtgen şeklinde olup boyut ve oranları açısından da müvekkil tasarımında yer alan şekilden farklı olduğunu, davacının önceki tarihli kullanım iddialarının tamamının … sandalyeleri kendisinin daha önce üretip sattığına ilişkin olduğunu, müvekkilinin tasarımının ise … sandalye modeline ilişkin değil bu sandalyelerde kullanılan tasarımsal detaylarla ilgili olduğunu, müvekkilinin tescilli tasarımı ve ihtarnamesi ile … sandalyeler üzerinde bir tekel hakkı kurmaya çalışmadığını, davacının delillere sunduğu 2013 tarihli kataloglarında yer alan … sandalyelerin müvekkil tasarımları veya kendi tecavüz oluşturan ürünleri ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, davacının sunduğu katalogdaki … sandalyelerin daha çok … firmasının tasarımlarının kopyalanarak oluşturulduğunu, davacının en ince ayrıntısına kadar müvekkilinin tasarımını kopyalayarak kullandığını, davacıların, müvekkilinin tasarım belgesinden doğan haklarına tecavüz ettiğini, beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 11.12.2018 tarihli 2017/126 E.- 2018/396 K. sayılı kararıyla; ” Tüm dosya kapsamı deliller ve dosya kapsamı ile uyumlu görülen bilirkişi raporuna göre dava konusu tasarımın başvuru tarihi itibariyle koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici niteliklere sahip olmadığı, tescilden çok önce gerek yurt içinde gerekse yurt dışında bir çok firma tarafından üretilip satışa sunulduğunun anlaşıldığı….dava konusu tasarımın kanunda 56. Maddesinde belirtilen şartları taşımadığı ve davacının aynı sektörde faaliyet göstermesi sebebi ile hükümsüzlük talebinde bulunmada menfaati bulunduğu” gerekçesiyle; Davacının davasının kabulüne, davalı adına TPMK kayıtlarında 12.05.2016 başvuru tarihi ve … sicil no ile kayıtlı tasarım tescilinin hükümsüzlüğüne ve TPMK kayıtlarından terkinine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu edilen tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığının ispatlanamadığını, davalı tarafından sunulan ve bilirkişi raporunda gösterilen müvekkili tasarımına benzer olduğu iddia edilen görsellerin tarihinin ispatlanamadığını, bilirkişi raporuna itiraz etmelerine rağmen yeni bir heyetten rapor alınamadığını. -Mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, bu hususun Anayasa’nın 141/3 maddesi ve HMK 27. Maddeye aykırılık teşkil ettiğini. -Hükme esas alınan kök ve ek raporun hukuka ve usule aykırı olduğunu, bilirkişinin dosyaya delil getirmesinin mümkün olmadığını, aksi halde tarafsızlığını yitireceği gibi görevlendirmeyi de aşmış olacağını, ancak davacı tarafından delil olarak gösterilmeyen Çinli firma … Ltd. firmasının ürünlerinin bilirkişilerce bulunup dosyaya delil olarak getirildiğini, bunun taleple bağlılık ilkesine de aykırı olduğunu. -Dosyada müvekkilinin tasarımından önce olduğu iddia edilen tamamı tarihleri doğrulanmamış 3 delil bulunduğunu, bunların; davacının sunduğu üzerinde 2013 yılı ürün kataloğu yazan tanıtım kitapçığı, bilirkişilerin internetten bulduğu … firmanın sitesindeki görüntü ve … firmasının ürününe ilişkin youtube videosu olup, bu verilerin tamamının yenilik ve ayırt edicilik incelemesinde dikkate alınamayacağını. -Davacı tarafça sunulan kataloğun her zaman bastırılmasının mümkün olduğunu, matbaa faturasının sunulmadığını, 2013 tarihli kataloglarında yer alan … sandalyelerin müvekkilinin tasarımları veya kendi tecavüz oluşturan ürünleri ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, muhtemelen Alman firmasının ürünlerinin kopyalanarak oluşturulduğunu. -Çinli … firmasının kendi sitesindeki görüntünün tarih içermediğini, sandalyenin adının yanında 2011 rakamı bulunuyorsa da bunun yükleme tarihi değil model numarası olduğunu. – … firmasının ürününe ilişkin youtube videosuna ilişkin olarak bilirkişilerin videonun yüklenme tarihi konusunda bu konu uzmanlık alanları dışında olduğundan takdir Mahkemeye bırakıldığını, videonun kim tarafından ne zaman yüklendiğinin belirsiz olduğunu, youtube tarafından basılan tarih damgasının güvenilir olduğunun kesin ve mutlak olarak kabul edilemeyeceğini. -Müvekkilinin … sandalye buluşçusu olduğunu iddia etmediğini, müvekkilinin tasarımının bilinen … sandalyelerden ayırt edici olan özelliklerinin tasarım özelliği olarak dikkate alınması gerektiğini, bu özelliklerin; damla formlu tutma boşluğu, sandalye yüzeyi üzerindeki desen, sandalye yüzeyinin üzerinde aynı zamanda desen de oluşturan nokta şeklindeki kabarcıklar, Sandalyenin enjeksiyon veya süngerli … yöntemi ile değil hava boşluğu verilerek üretilmesi sonucu bırakılan boşluk payı da dikkate alındığında daha kalın, sağlam ve dış tasarımına da etki eden tok ve sert görünümü, müvekkilinin tasarımına konu sandalyenin sırt kısmının omuz kısımları daha sivri yapıda iken, diğer tasarımlarda daha yuvarlak olması, müvekkilinin tasarımının daha kalın formda, karşılaştırılan tasarımların ise daha ince formda olması olduğunu. -Müvekkili tarafından davacıya karşı tasarıma tecavüz ve haksız rekabetten kaynaklanan Ankara 2. FSHHM’nin 2017/417 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, mahkemenin bu dosyayı getirtip incelemediğini, davacının kötüniyetli olup müvekkilinin ürününü kopyaladığını, kimsenin kötüniyetinden faydalanamayacağını, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevabında; dosyaya sunulan internet görsellerinin yüklenme tarihinin belli olduğunu, tasarımın hükümsüzlüğü davasında yenilik araştırmasının kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemenin davacının sunduğu delillerle bağlı olmadığını, kendisinin de delil araştırabileceğini, davalı ürününün bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, hiçbir yenilik içermeyen, dünyada zaten üretilmekte olan bir tasarım olduğunu, davalının tasarımının tescilini alarak ve müvekkiline karşı kullanarak asıl kötüniyetli hareketi yaptığını, dosyaya delil olarak sunulan ve bilirkişilerce internetten delil olarak elde edilen tasarımlarla dava konusu tescilli tasarımın neredeyse “…” olduğunu, dava konusu tescilin hiç bir surette kendinden önceki ilgili tasarımlar karşısında “…” özelliği bulunmadığını, tescilli ürünün sırt kısmındaki damla şeklindeki boşluğun hiçbir surette bu tescile “…” kazandırabilecek bir detay olmadığını, kural olarak bilinen özellikleri yine bilinen bir temele uygulamakla geliştirilen tasarımların yeniolmadığını (Av. Dr. Cahit Suluk, Tasarım Hukuku sf. 230) beyanla, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:TPMK kaydından, … tescil nolu “…” tasarımının, davalı adına 12/05/2016 başvuru tarihinden itibaren tescilli ve koruma altında olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece Marmara Üniv. G.S.F. Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi …, Bilgisayar Mühendisi Bilirkişi … ve Endüstri Ürünleri Tasarımcısı … tarafından düzenlenen 27/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalı adına tescilli tasarım ile … firmasına ait 31 Temmuz 2015 ve 10 Mart 2016 tarihli videolarda yer alan görsellerin karşılaştırıldığı, … numaralı tasarım tescilinde yüzey üzerinde birbirine paralel dik konumlanmış çizgi deseni yer almakta iken diğer tasarımlarda bu detayın görülmediği, tasarımların temel geometrilerinin gerek biçimsel, gerekse oransal olarak son derece benzer olduğu, tasarımlar arasında bulunan farkın sırtta yer alan boşluğun biçimi ve yüzey deseni olup, bu farkın küçük ayrıntı olarak algılandığı, tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırmadığı, tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen 12.05.2016 başvuru tarihli … numaralı tasarım tescili ile Hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan 31 Temmuz 2015 ve 10 Mart 2016 tarihli videolarda yer alan ürün görselleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları sonucuna varıldığı, davalıya 2013 yılı ürün kataloğundaki ürün görsellerinin karşılaştırılmasında, … numaralı tasarım tescilinde yüzey üzerinde birbirine paralel dik konumlanmış çizgi deseni yer almakta iken diğer tasarımlarda bu detayın görülmediği, tasarımların temel geometrilerinin gerek biçimsel, gerekse oransal olarak son derece benzer olduğu, tasarımlar arasında bulunan farkın sırtta yer alan boşluğun biçimi ve yüzey deseni olup, bu farkın küçük ayrıntı olarak algılandığı, tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırmadığı, tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda, davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen 12.05.2016 başvuru tarihli … numaralı tasarım tescili ile Hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan 2013 yılı ürün kataloğunda yer alan ürün görselleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları sonucuna varıldığı, 2011 yılına ait Çin Üretimi … örneğine yer verildiği ve davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen … numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 12.05.2016 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırtedici nitelik özelliklerine sahip olmadığı beyan edilmiştir. Davalı tarafın itirazı üzerine bilirkişi heyetinden alınan 09/11/2018 tarihli ek raporda; Kök raporumda benzerlik ve ayırt edici nitelik değerlendirmesine esas olarak davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen 12.05.2016 başvuru tarihli … numaralı tasarım tescilinin TPMK’nın resmi web sitesi alan http://www…gov tr adresinde yer alan tasarım tescil görseli ve davacı tarafın hükümsüzlüğe dayanak olarak sunduğu 31 Temmuz 2015 ve 10 Mart 2016 tarihli youtube kanalı videolarında yer alan ürün görselleri ile hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan 2013 yılı ürün kataloğu kullanıldığını, hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan 2013 yılı ürün kataloğunun basım tarihinin tespit edilmesi ve ispatının heyetin uzmanlık dışında olduğu için değerlendirme, tasarımların teknik olarak karşılaştırması üzerinden yapıldığını, hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan youtube kanalı videolarının yüklenme tarihlerinin sitede görüldüğünü, yapılan teknik değerlendirmelerde youtube videoların yüklenme tarihlerinin görüldüğünü, davalı tarafın belirttiği gibi global az sayıda web sitesi yüklenen görsellere tarih damgası bastığını ve görsel kaldırılmadığı sürece bu tarihin görselle birlikte göründüğünü, tarihi değiştirmenin mümkün olmadığını beyanla kök rapordaki görüşlerini tekrarlamışlardır.
G E R E K Ç E: Davalı adına tescilli 12/05/2016 başvuru tarihli … tescil nolu “…” tasarımının hükümsüzlüğü talepli davada, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davaya konu tasarımın 554 Sayılı KHK’nın yürürlükte olduğu incelemesiz tescil döneminde tescil edildiği anlaşılmakla, uyuşmazlığın çözümünde 554 Sayılı KHK hükümlerinin uygulanması gerekirken mahkemece gerekçeli kararda 6769 Sayılı SMK hükümlerine dayanılması yerinde değilse de, her iki yasal düzenleme tasarımın hükümsüzlük koşulları yönünden benzer hükümler içerdiğinden bu husus sonuca etkili görülmemiştir. 554 sayılı KHK 5.maddede “yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımların belge verilerek korunacağı”, KHK 6.maddede “bir tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması halinde yeni kabul edileceği, tasarımların sadece küçük ayrıntılarda farklılık göstermesi halinde aynı kabul edileceği”, KHK 7.maddede “bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olmasının bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile ikinci fıkrada belirtilen herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması anlamında” olduğu düzenlenmiştir. 554 Sayılı KHK 6. Madde de; “başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması” yani mutlak yenilik koşulu aranması nedeniyle, bilirkişiler tarafından tasarımın yeni olup olmadığı konusunda resen inceleme yapmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Ancak dosya kapsamına sunulan ve bilirkişi incelemesine alınan yenilik giderici delillerden, davalıya ait 2013 yılı kataloğunun 2013 yılında basıldığını gösterir matbaa fatura ve ödeme makbuzu sunulmadığı, kataloğun tarihinin kesin olarak ispatlanamadığı anlaşılmakla, hükümsüzlük incelemesinde delil olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Bunun yanında bilirkişi raporunda Çinli … firmasının internet görseline yer verilmişse de bilirkişiler tarafından bu görselin yüklenme tarihine ilişkin bir tespit yapılmamış, bu delilin de hükümsüzlük incelemesine esas olamayacağı kanaatine varılmıştır. Ancak mahkemece alınan kök ve ek raporda; bilirkişiler tarafından, davalı adına tescilli tasarım ile … firmasına ait 31 Temmuz 2015 ve 10 Mart 2016 tarihli youtube’da yayınlanan videolarda yer alan görsellerin karşılaştırıldığı, … numaralı tasarım tescili ile Hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan 31 Temmuz 2015 ve 10 Mart 2016 tarihli videolarda yer alan ürün görselleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları sonucuna varıldığının tespit edildiği edildiği, yotube’da yayınlanan videoların yüklenme tarihinin kesin olup değiştirilemediğinin ek raporda açıklandığı, davalı tarafça istinaf dilekçesinde ileri sürülen üretim tekniğinden kaynaklanan farklılıkların benzerlik karşılaştırmasında dikkate alınamayacağı, bilirkişi heyeti tarafından sırtta yer alan boşluğun biçimi ve yüzey desenindeki farkın küçük ayrıntı olarak algılandığının beyan edildiği, bilirkişi heyetinin konusunda uzman ve raporun denetime elverişli olduğu, davalı tasarım tescilinin başvuru tarihinden önce kamuya sunulduğu ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 56,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 23/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.