Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/509 E. 2019/567 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/509 Esas
KARAR NO : 2019/567 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/407 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 15/03/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkil şirketinin oyuncak toptan ticaret alanında satış yaptığını, müvekkilinin …., …, …ve… tescil numaralı tasarımların sahibi olduğunu, müvekkil şirketi ile davalı şirket yetkilileri arasınd ortaklık tasfiye sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmede … Ticaret A.ş “…” ile … “…” üzerindeki pay sahipliklerini hisse devri yolu ile sonlandırmak ve bu şirketin hak alacak ve borçları üzerinde tasfiyeyi sağlamak üzere anlaştıklarını, davalı şirket yetkililerinin sözleşme uyarınca yükümlendikleri edimleri yerine getirmediklerini, bunun üzerine … tarafından kendilerine edimleri yerine getirmeleri, aksi takdirde sözleşmenin haklı nedenle feshinin gündeme geleceğini ihtar ettiklerini, davalı şirketin ihtara rağmen edimleri yerine getirmemiş olduklarını bunun üzerine … tarafından sözleşmeden dönüldüğünü, ancak davalı şirketin müvekkil şirketi ile marka ve tasarım haklarına tecavüz içeren faaliyetlerini sürdürdüğünü, haksız kazanç elde etmeye devam ettiğini, bu tecavüzün durdurulması için birkaç kez ihtarname gönderdiklerini, buna rağmen eylemlerini devam ettirdiklerini, davalı şirketin müvekkili tasarım hakkına tecavüz oluşturan eylemlerine devam etmesi üzerine taraflarınca Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’nden müvekkilinin … sayılı tasarımı kullanılarak ürün üretilip üretilmediği hususlarının tespitini talep ettiklerini, yapılan tespitte müvekkil ürünü ile davalı şirkete ait dava konusu ürünlerin benzer olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını, müvekkilinin marka ve tasarım haklarına tecavüz oluşturan fiillerin durdurulmasını, şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminatın, yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminini, şimdilik 100.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminini, kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesini, talep etmiştir.Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; müvekkilinin şirekti ile davacı şirket arasında ortaklık tasfiye sözleşmesi imzalandığını, davacının ilgili markalar bakımından tek maliki olduğu iddasınıın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının hak ve yükümlülüklerini yerine getirdiği yönündeki tutumunun ispatlanamadığını, ortaklık tasfiye sözleşmesi uyarınca tarafların müvekkilinin firması ile …, … ve …markalarının 3 yıl süre ile kullanım hakkına sahip olduğu hususunda anlaştıklarını, söz konusu markaların kullanımı ile ilgili müvekkili firmadan hiçbir ücret talep edilmediğini, sözleşme gereği … … ve … markalarının kullanım hakkının müvekkili firmasında olduğunu, davacı firmanın müvekkilinin müşterilerine ihtirname çekmek sureti ile müvekkilinin söz konusu markaları kullanmasının engellenmeye çalışıldığını, müşterilerin ürünleri müvekkili firmaya iade etmek istediklerini, müşterilerini kaybettiğini, müvekkili şirketi tarafından “…com” ve “….com” adreslerini … sıra numarası ile müvekkil şirketi adına ve hesabına satın alındığını, domain adreslerinin bedellerinin ödendiğini, bu domain adreslerinin 24.04.2017 tarihine kadar müvekkili şirket tarafından kullanıldığını, bu nedenle davacının maddi ve manevi tazminat talep istemesi yönünde sunduğu iddiaların haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde; dava dışı 3. Kişi … A.Ş nin “…” davalı şirketin hukuka aykırı olarak ürettiği oyuncakları satışa hazır halde bulundurmak, depolamak ve satmakta olduğunu, bu hususta Toypa’ya müvekkilinin mülkiyetinde bulunan “…” sair markalar ve 2011/04947 sayılı tasarımın yer aldığı ürünlerin üretim, depolama, dağıtım, pazarlama, satış ve tanıtımının derhal durdurulması için ihtarname gönderildiğini, ürün etiketlerinde, üretici olarak davalı şirketin adının yer aldığını, davalının 2011/04947 sayılı tasarımını halen ürettiği hususunda şüphe bulunmadığını, müvekkil şirketinin 2011/04947 tescil numaralı tasarımına tecavüz oluşturan fiillerin halen devam etmekte olduğunun öğrenildiğinden dolayı SMK mad. uyarınca tecavüz oluşturan ürünlere ihtiyaten el konulmasını talep etmiştir.Bakırköy 1.FSHHM’nin 17.12.2018 tarihli 2018/407 E.sayılı kararıyla; taraflar arasında düzenlenen 17/01/2017 tarihli Ortaklık Tasfiye Sözleşmesi uyarınca davalı şirket ile davalı şirket adına olan dava konusu markaları 3 yıl süre ile kullanım hakları tanındığını; sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği hususunun taraflar arasında tartışmalı olduğu görülmekle HMK 389 ve 6769 SMK 159. maddesi koşulları oluşmadığı gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının gerekçesinin hatalı olduğunu, sözleşme ile davalı şirkete 3 yıllık kullanım hakkının yalnızca …, … ve … markaları yönünden tanındığını, … numaralı tasarım için davalıya hak tanınmadığını, Küçükçekmece 1.SHM’nin 2018/2 D.iş sayılı dosyasında alınan tespit raporu ve Küçükçekmece C.Savcılığı tarafından düzenlenen fezlekenin müvekkilinin haklılığını ortaya koyduğunu, beyanla hatalı kararın kaldırılarak, … sayılı tasarımın yer aldığı ürünlere el konulmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:Davacı vekilinin dava dilekçesinde, davacı şirket yetkilisinin davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle ortaklık tasfiye sözleşmesinden döndüğünü ancak davalı tarafın müvekkilinin … sayılı tescilli tasarımını kullanarak üretim yaptığını beyanla, ihtiyati tedbir talep ettiği, ilk derece mahkemesinin 17.12.2018 tarihli 2018/407 E.sayılı kararıyla; taraflar arasında düzenlenen 17/01/2017 tarihli Ortaklık Tasfiye Sözleşmesi uyarınca davalı şirket ile davalı şirket adına olan dava konusu markaları 3 yıl süre ile kullanım hakları tanındığını; sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği hususunun taraflar arasında tartışmalı olduğu görülmekle HMK 389 ve 6769 SMK 159. maddesi koşulları oluşmadığı gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verdiği” davacı vekilinin istinaf talebinde bulunduğu görülmüştür.Dosya kapsamına alınan, Küçükçekmece 1.SHM’nin 2018/2 D.iş sayılı dosyasına ibraz edilen, tasarım uzmanı bilirkişinin 05.04.2018 tarihli raporunda; davacıya ait … no’lu tasarım tecil belgesine konu ürün ile davalı tarafın … no’lu tasarım tesciline konu ürünün orta düzeyde ilgili tüketici nezdinde ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu beyan ettiği görülmüştür.17.01.2017 tarihli sözleşmede; tarafların … ve … şirketlerindeki pay sahipliklerini hisse devri yoluyla sonlandırdıkları, tasfiyeyi sağlamak üzere, pay devir, borç paylaşımı, stok ve alacak, demirbaş paylaşımı, personel ve kıdem tazminatı, kira bedelinden sorumluluğun düzenlendiği, sözleşmenin 5.maddesinde marka haklarının düzenlendiği, sözleşmede …numaralı tasarımın kullanım hakkının devri yada kullanıma izin verilmesi yönünde bir düzenleme bulunmadığı, TPMK kayıtlarından …sayılı 1 no’lu “…” tasarımının, 01.08.2011 başvuru tarihinden itibaren davacı şirket adına tescilli olduğu, davalı adına da 2016/06159 başvuru numaralı tasarım tescili bulunduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmişse de, davalı tasarımının başvuru tarihi ve SMK 155. madde hükmü gözönüne alındığında davacı tasarımının başvuru ve tescil tarihinden sonra olduğu anlaşılmakla, SMK 159. Madde ve HMK 389. Madde gereğince yaklaşık ispat ve hukuki yarar koşulu davacı yönünden gerçekleşmekle, ihtiyati tedbir talebinin kabulü gerekirken, talebin reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın tedbir kararı verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,Bakırköy 1.FSHHM’nin 17.12.2018 tarihli 2018/407 E.sayılı kararının kaldırılmasına,Tedbir kararı verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,İstinaf talebi kabul edilmekle, davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Davacı tarafça yapılan; 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 83,00 TL (posta-teb-müz.) olmak üzere toplam 204,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine, Tedbir kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 15/03/2019