Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/502 E. 2019/631 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/502 Esas
KARAR NO : 2019/631
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2017
NUMARASI : 2014/733 E. – 2017/180 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili 18.07.2011 tarihli dava dilekçesinde ; davalının müvekkili şirkete belli bir dönem ücretli olarak çalıştığını, şirket temsilcisi olan … boş olarak imzalayıp şirkette bulunan çeki ilgilinin rızası dışında elde ederek imza dışında boş olan kısımlarını doldurmak sureti ile kendisini alacaklı konuma getirip 600.000 TL’lik çekin tahsili için bankaya müracaat ettiği ancak tahsil işleminin gerçekleşmediğini , dava konusu çekten dolayı müvekkili şirketin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 22.12.2011 tarihli cevap dilekçesinde; davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığını, müvekkilinin aynı zamanda davacı şirketin ortağı olan … kardeşi olduğunu, … ait Durusu/Terkos bölgesinde yaptırılan beş adet villanın inşaatında uzun süre çalıştığını, inşaatın her türlü sorumluluğunun davalı tarafından üstlenildiğini, bu çalışmasına karşılık müvekkiline villa verileceğinin taahhüt edildiğini ancak villa verilmeyip dava konusu çekin çalışmasına karşılık kendisine verildiğini, çekin rıza hilafına elde edilmesinin söz konusu olmadığını beyanla, yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/03/2017 tarihli 2014/733 Esas-2017/180 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafın iddiasına göre dava konusu çekin rıza hilafına davalı tarafından elde edildiği, davalı tarafın iddiasına göre ise söz konusu çekin villa inşaatında sorumluluk üstlenmesi ve bu kapsamda oluşan alacağın karşılığında verildiği, bu bağlamda taraflar arasındaki ihtilafın münhasıran çekten değil sözleşme ilişkisinden kaynaklandığı , dava konusu çekin davacı iddiasına göre haksız fiil şeklinde elde edilip edilmediği , davalı iddiasına göre ise sözleşme kapsamında alacağına karşılık verilip verilmediği hususunun genel hükümlere göre değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, mahkemenin, görevsiz olduğuna, HMK 114/1-c ve 115/2 md gereğince usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar vermiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; dava tarihinin 18/07/2011 olduğunu, dava açıldığı tarihte Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasında görev değil iş bölümü ilişkisi bulunduğunu, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 38.maddesi ile 6102 sayılı TTK’ya eklenen geçici 9.maddede kanunun göreve ilişkin hükümlerinin daha önce açılan davalara uygulanmayacağının düzenlendiğini, davalının da iş bölümü itirazının bulunmadığını, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ihtilafın çözümünde görevli olduğunu, davacı ile davalı arasında davacı şirketin çek keşide etmesini gerektirecek ticari münasebet bulunmadığını, davacınında dilekçesinde davacı şirketten alacağı bulunmadığını ikrar ettiğini bu nedenle taraflar arasında sözleşme ilişkisi de bulunmadığını beyanla, görevsizlik kararının kaldırılarak mahkemenin görevli olduğunun tespit edilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinin tebliğine rağmen cevap vermemiştir.
GEREKÇE:Menfi tespit talebiyle açılan davada; davacı vekilinin , davacı şirket temsilcisinin boş olarak imzaladığı davaya konu çekin, şirkette bulunduğu sırada rızası dışında elde edildiğini ve üzerinin doldurulduğunu, davalı vekilinin ise çekin müvekkilinin üstlendiği çalışmaya karşılık verildiğini savunduğu, ilk derece mahkemesinin uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiğinden bahisle, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevsiz olduğuna, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesine karar verdiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. Uyuşmazlığın kambiyo senedi niteliğinde çekten kaynaklandığı bir uyuşmazlık olduğu, kambiyo senetlerinin TTK’da düzenlendiği, dava tarihinde yürürlükte olan 6762 Sayılı TTK 4/1 maddesinde tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan davaların ticari dava olduğu ve TTK 5/2 maddesi gereğince ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ticaret mahkemesinde bakılacağı, TTK 5/1 maddesi gereğince aksine hüküm olmadıkça dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemelerininde ticari davalara bakmaya vazifeli olduğunun düzenlendiği anlaşılmakla; ilk derece mahkemesinin TTK’da düzenlenen ve mutlak ticari davalardan olan çekten kaynaklanan menfi tespit davasında görevsizlik kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kaldı ki dava tarihinde yürürlükte olan 6762 Sayılı Yasa’da asliye mahkemeleri ile ticari mahkemelerin arasındaki ilişkinin görev değil iş bölümü ilişkisi olarak düzenlendiği, davalı vekilinin de cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmadığı anlaşılmakla, davalının iş bölümü itirazı bulunmamasına rağmen görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/03/2017 tarihli 2014/733 Esas-2017/180 Karar sayılı görevsizlik kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Yargılamaya kaldığı yerden devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince 21/03/2019 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.