Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/494 E. 2019/574 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/494 Esas
KARAR NO : 2019/574
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/101
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 18/03/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin …numaralı “…” şekil ibareli markası ile … ve …. numaralı “…” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının ise müvekkiline ait olan “…” ibareli markasını hiçbirk izin ve rıza olmaksızın iltibas oluşturacak şekilde kullandığını, davalının bu ibareyi gece hayatına hizmet eden mekan ismi olacak şekilde müvekkili markasının kapsamına giren sektörlerde kullandığını ve haksız kazanç elde ettiğini, bu durumun aynı zamanda haksız rekabet de oluşturduğunu, konuyla ilgili çekilen ihtarnameden sonuç alamadıklarını belirterek marka hakkına tecavüz oluşturan delillerin tespiti ile davalının “…” ve çift hilal ibaresini taşıyan her türlü tanıtım için kullanılan tabela, broşür, afiş , etiket, katalog, fatura, antent, sosyal medya hesapları ve web sitesi gibi bulundukları yerden kaldırılmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca tecavüzün men’i ve tazminat taleplerinde bulunmuştur. Mahkemece, davalının marka başvuru sürecinin devam ettiği, ihtilaf konusu markaların birebir aynı olmadığı, davalının kullanımının kendi marka hakları kapsamında kalıp kalmadığı, markaya tecavüz olup olmadığı hususlarının yargılamayı gerektirdiği, tedbir kararı ile davalı taraf için telafisi mümkün olmayan zararlar getirilebileceği, ölçülülük ilkesi gereği ihtiyati tedbir için gerekli koşulların henüz oluşmadığı gerekçeleriyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin bilirkişi raporu aldığını, bilirkişi raporundaki tespitlere göre yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğini, dolayısıyla talebin kabulünün gerektiğini bildirmiştir.Mahkemece, tensiple birlikte atanan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; davalıya ait internet sitelerinde “…” bilgisinin yer aldığı, sitede çift hilal şekli ile gece marka ve logosunun kullanıldığının tespit edildiğini, sitenin 04/10/2018 tarihinde oluşturulduğu, en son 03/12/2018 tarihinde güncelleme yapıldığı, davacının …. numaralı … en iyi magazin portalı markasının 38 ve 41.sınıflarda 20/07/2011 tarihinde tescil edildiği, … numaralı markasının ise 16,25 ve 32.sınıflar yönünden 29/09/2004 tarihinde tescil edildiği ve 25/07/2012 tarihinde yenilenmesinin yapıldığı, yine 2001/01424 başvuru numaralı markası için 35,38,40,41,42,43,44 ve 45.sınıflar için başvuru yapıldığı, 28/06/20025 tarihinde tescil edildiği, davalının ise … başvuru numaralı “…” markası için 23/11/2018 tarihinde 41 ve 43.sınıflar için başvuru yaptığı, başvurunun 12/12/2018 tarihli bültende yayınlandığı, 27/12/2018 tarihinde itiraz edildiği, başvuru sürecinin devam edip henüz sonuçlanmadığı, davacı ve davalının piyasa anlayışlarının aynı olduğu, benzeri tüketici kitlesine hitap ettikleri, tüketici için esas unsurun “…” ibaresi olacağı, ek unsurlar olarak kullanılan ibarelerin ise gece ibaresinin karıştırılma ve iltibas oluşturma ihtimalinin önüne geçilemeyeceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.Davacıya ait …. sayılı “…” markasının 38 ve 41.sınıflarda 15/04/2010 tarihinde tescil edildiği, yine davacıya ait … numaralı “…” markasının 16,24 ve 32.sınıflarda 04/06/2002 tarihinde tescil edildiği, yine davacıya ait …. tescil numaralı “…” markasının 35,38,40,41,42,43,44 ve 45.sınıflarda 25/01/2001’de tescil edildiği, 24/01/2011 tarihinde yenilendiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve tazminat talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Gerek dosyada alınan bilirkişi raporu içeriği, gerekse davalı tarafın marka başvurusunun mevcut oluşu dikkate alındığında, HMK’nun 389 vd. maddeleri ile SMK’nun 159/2-c maddeleri uyarınca davacının zarara uğrama ihtimaline binaen ters tedbir kararı verilmesinin yerinde olacağı kanaatiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2-İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/01/2019 tarihli ihtiyati tedbirin reddine dair kararının KALDIRILMASINA, 3-Davacının ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile; SMK 159/2-c maddesi gereğince, davalı tarafın HMK 393/1 maddesi gereğince bir hafta içerisinde 100.000 TL nakti, ya da kesin ve süresiz banka teminat mektubunu mahkemeye depo etmesine,4-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının isteği halinde kendisine iadesine,5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 31,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 152,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına 7-Tedbir kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile 6100 sayılı HMK’nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.18/03/2019