Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/475 E. 2019/573 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/475 Esas
KARAR NO : 2019/573 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/149 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 15/03/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin dava dilekçesinde; “…” ve şekil markalarının tescilli olduğunu, davalı tarafın … markalı ürünlerinin müvekkilinin tescilli markaları ile ürün ambalajından kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini beyanla ihtiyati tedbir talep ettiği görülmüştür. Davalı vekili ise cevap dilekçesinde; Bakırköy 2.FSHHM’nin 2018/188 E.sayılı dosyasında davacının 2016/10009 tescil numaralı “…” ve … tescil numaralı “…” markalarının hükümsüzlüğü talebiyle dava açtıklarını, piyasada mavi yeşil renkli kullanımın yaygın olduğunu, ihlal teşkil eden bir husus bulunmadığını, davalı markasındaki … ibaresinin asıl unsur olduğunu, … ibaresiyle benzer olmadığını, tedbir koşullarının oluşmadığını beyanla tedbir talebinin reddini istemiştir. İstanbul 1.FSHHM’nin 06.12.2018 tarihli 9.numaralı ara kararı ile “ihtiyati tedbirin bu aşamada yargılamayı gerektiğinden hükümle birlikte değerlendirilmesine,” karar verdiği görülmüştür.Davacı vekilinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine hitaben yazdığı, 19.12.2018 tarihli dilekçesi ile davalının 2016/1249 sayılı “…” ibareli marka başvurusuna itiraz ettiklerini, itirazın kabul edilerek başvurunun reddedildiğini, davalının taklit fiillerinin Bakırköy 2.FSHHM’nin 2016/49 Değ.iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, tedbir koşullarının oluştuğunu beyanla davalının markaya tecavüz teşkile den ürünlerinin, tanıtım evraklarının, ambalaj, koli, katalog vs. Toplanarak yeddiemin’e teslimi, davalının web sitesindeki görüntülerin içerikten çıkarılması, mümkün olmazsa web sitesine erişimin engellenmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Davacı vekiliinin 19.12.2018 tarihli dilekçesi üzerine ilk derece mahkemesinin 08.01.2019 tarihli, 2018/149 E.sayılı ara kararı ile, “tedbir isteminin bu aşamada yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle hükümle birlikte değerlendirilmesine ” karar verdiği görülmüştür. Davacı vekilinin 19.12.2018 tarihli dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, istinaf talebinde bulunduğu 08.01.2019 tarihli tedbirin reddi ara kararının kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır.Davalı vekilinin 17.01.2019 tarihli dilekçesiyle, istinaf isteminin reddini istemiştir.
GEREKÇE:Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalının ” …” markalı ürününün müvekkilinin tescilli markaları ve ürün ambalajı ile iltibas yarattığından bahisle ihtiyati tedbir talep ettiği, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 08.01.2019 tarihli, 2018/149 E.sayılı ara kararı ile, “tedbir isteminin bu aşamada yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle hükümle birlikte değerlendirilmesine” karar verdiği, davacı vekilinin istinaf isteminde bulunduğu görülmüştür. Bakırköy 2.FSHHM’nin 2016/49 Değ.iş sayılı dosyasına ibraz edilen tespit raporunda; davalının … ürünü ile davacının … ürününün buharlaşan merhem ürünü olduğu, ürünlerin iç ambalajlarının ve dış karton ambalajlarının benzer olduğu, ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olabileceğinin beyan edildiği, davalının 2016/11249 başvuru numaralı “…” marka başvurusunun davacı adına tescilli … sayılı “…” markası ile “markanın tertip tarzı ve bütünüyle bıraktıkları algı itibarıyla karıştırılma ihtimaline yol açacak derecede benzer olduğundan” bahisle, reddine ilişkin Türk Patent Marka Kurumu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 12/12/2017 tarihli kararının dosyaya sunulduğu, gözönüne alınarak, SMK 159. Madde ve HMK 389. madde gereğince yaklaşık ispat ve hukuki yarar koşulu davacı yönünden gerçekleşmekle, ihtiyati tedbir talebinin kabulü gerekirken, talebin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle hükümle birlikte değerlendirilmesine karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın tedbir kararı verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 08.01.2019 tarihli, 2018/149 E.sayılı ara kararının kaldırılmasına,Tedbir kararı verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,İstinaf talebi kabul edilmekle, davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Davacı tarafça yapılan; 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 60,00 TL (posta-teb-müz.) olmak üzere toplam 161,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 15/03/2019