Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/474 E. 2019/1824 K. 20.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/474 Esas
KARAR NO : 2019/1824
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2018
NUMARASI : 2018/170 E. – 2018/286 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin iş yapmış olduğu çevresinde ve İstanbul Kapalı Çarşı ve çevresinde … olarak tanındığını, 35 yıllık deneyim ve tanınmışlığın ardından Şubat 2004 yılında … Mücevherat … ismi ile kendi şirketini kurduğunu, 2004 yılından bu yana da mücevherat, mıhlayıcılık, meyancılık ve faaliyet gösterdiği tüm konularda …Mücevherat … ismini kullanmaya devam ettiğini, ticari faaliyet alanının kuyumculuk, mücevherat vs. gibi alanlar olduğunu, 2004 yılından beri ticari olarak kullandığı bu markasını “… …. Mücevherat Since 1969” olarak marka (NICE) sınıflandırması 14 ve 35. emtiaların ilgili sınıflarında tescil ettirmek üzere TPE Markalar Dairesi BAşkanlığına müracaat yaptığını ancak kurumun söz konusu markanın davalı adına … sayı ile tescilli “…” markası ile 6769 sayılı SMK’nun 6.maddesi kapsamında “benzerlik/karıştırılma ihtimali” gerekçesi ile talebini reddettiğini, davalının dava konusu “…” markasını müvekkilinin yıllardır kullandığını bildiği halde haksız ve kötü niyetli olarak kendi adına tescil ettirdiğinden bahisle davalı adına kayıtlı olan … sayı ile tescilli “…” markasının dava sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devrinin ihtiyati tedbiren önlenmesine, markanın faailyet alanı olan 14.sınıfın tamamından, 35.sınıfın ise dilekçesinde belirttiği emtia sınıfları bakımından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmakla yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, müvekkilinin yerleşim yeri adresinin Kadıköy olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğunu, davacının davasını ticaret unvanına dayandırdığını, ticaret unvanının kullanım amacının işletmenin diğer işletmelerden ayrılması iken, markanın ticari işletmenin ürettiği pazarladığı mal ve hizmetlerin diğer mal ve hizmetlerden ayırt edilmesine yaradığını, davacı kendisinin … olarak tanındığını bildirmiş ise de bunun genel bir tabir olduğunu, “…” ibaresinin tamamiyle müvekkilinin çabaları sayesinde marka haline geldiğini, davacının müvekkiline ait markanın bilinirliğinden faydalanmak istediğini, davacının yasa kapsamında korunan bir öncelik hakının da bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İstanbul 2. FSHHM’nin 27/12/2018 tarihli, 2018/170 E. – 2018/286 K. sayılı kararıyla; davalının yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli ve yetkili İstanbul Anadolu FSHHM’ne gönderilmesine, HMK’nın 20.maddesi gereğince yetkisizlik kararının kesinleşmesini mütaekip iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına karar vermiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili, istinaf dilekçesinde; yetkisizlik kararı ile birlikte vekalet ücretine hükmedilmemiş olması nedeni ile kararın düzeltilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde kötüniyetli istinaf talebi nedeni ile HMK 368 maddesi atfı ile HMK 329/2 maddesinin uygulanmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:İlk derece mahkemesince davanın yetkisizlik nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuş olup davalı vekilinin istinaf sebebi; vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkindir.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.6100 sayılı HMK 331/2 Maddesi gereğince; “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder.Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinde bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder”. Kanunun açık hükmü göz önüne alındığında, mahkemenin yetkisizlik kararı ile birlikte vekalet ücretine hükmemedilmemesine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu dikkate alınarak davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/09/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.