Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/460 E. 2019/630 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/460 Esas
KARAR NO : 2019/630
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2018
NUMARASI : 2018/321 E. – 2018/283 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin 16 ülke ile aktif işbirliği yaparak, 1500’e yaklaşan ürün portföyü ile sektöründe lider konumda yer aldığını, sektörünün en güvenilir firmaları arasına adını yazdırdığını, TPMK nezdinde hali hazırda otuzu aşkın, … tescil nolu 502 ibareli, …. tescil nolu 502 ibareli şeklinde markasının birden çok tescilli tasarımlarının bulunduğunu, davalının müvekkilinin başvuru tarihlerinden çok daha önce müvekkili tarafından yıllardır kullanılan tasarımlarının, tasarım başvurularının kabulü sırasında enstitü tarafından “yenilik” ve “ayırt edicilik” araştırılması yapılmamasından faydalanarak, …. ve … tescil numaralarıyla TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, davacının kendi adına tescil ettirdiği tasarım nedeniyle, müvekkilinin ticari faaliyetinin sekteye uğradığını, davalı şirketin sahip olmadığı, kendisi tarafından tasarlanmayan ve yaratılmayan ve müvekkili şirketçe çok daha evvel kullanılan tasarım tescillerine dayanarak henüz yeni tarihli tescilleri sebebiyle müvekkiline karşı birçok dava ikame ettiğini, müvekkilini ticari hayatta zor duruma düşürdüğünü, davalı şirket aleyhine haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle, İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde 2018/277 esas numarasıyla mukim olmak üzere tazminat davası açıldığını, dava konusu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik vasfına haiz olmadığını, davaya konu tasarımların, müvekkili tarafından başvuru tarihinden daha önceki tarihlerde tasarlandığını ve kullanıldığını belirterek, davalı yana ait TPMK nezdinde tescilli, … ve… tescil numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini ve İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, 1997’den bu yana TPMK nezdinde tescilli olarak kullanılan “…” ibareli marka ve “…” ibareli markanın kullanıldığı tüp ve kutu tasarımlarının tescil sahibinin … olduğunu, kullanımının 1993’lere dayandığını, marka tasarım ve patent tescil sahibi ….’nin TPMK nezdindeki marka hakkının 1997, kutu tasarımının 2012 ,tüp tasarımının 2013 yılına dayandığını, davacının markanın kullanıldığı tüp ve kutu tasarımlarının kendisine ait olduğunu ifade etmesinin açıkça müvekkiline ait haklara tecavüz ederek kötü niyetli bir şekilde zarar verme kastıyla hareket ettiğini gösterdiğini belirterek, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, davacı yanın kötüniyetli davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul 2.FSHHM’nin 24.12.2018 tarihli, 2018/321 E. – 2018/283 K.sayılı kararıyla; bu dava dosyası ile İzmir Fikri Sınai Haklar Hukuk MAhkemesinin 2018/122 E. Sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantısının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyebileceği anlaşıldığından usul ve dava ekonomisi de gözönüne alınarak her iki dosyanın birleştirilmesine karar vermiştir.Davacı vekili istinaf talebinde bulunmuş, İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/41 D.İş dosyasında, 2018/74 D.İş ve devamında açılan 2018/197 Esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir kararı verildiğini, tedbir kararının istinaf başvurusu sonucu kaldırıldığını, -İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/321 Esas sayılı dosyasında verilen, tasarımların müvekkiline karşı kullanmamasına dair tedbir kararını uygulamaya devam ettiğini, mahkemenin hukuki görüşünü ortaya koyduğunu, bilirkişi incelemesi yapmaksızın taraflar arasındaki derdest davaları sebep göstererek tedbir talebini reddettiğini, -Bu davanın İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/122 Esas sayılı dosyasında birleştirilmesi halinde müvekkilinin haklarını elde etmesinin neredeyse imkansız hale geleceğini, dosyaya müvekkilinin … ve … … markaları ile davalının … markasının farklı olduğuna dair bilirkişi raporu sunulmasına rağmen müvekkilinin … markalı ürünlerinin toplatılmasına dair karardan vazgeçilmediğini, müvekkilinin yaşadıkları ve uğradığı haksızlıklar göz önünde bulundurulduğunda, birleştirilen mahkemenin hukuka uygun bir karar vereceği inancının kalmadığını beyanla, birleştirme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/122 Esas sayılı dosyasının Uyap üzerinden gönderildiği incelenmesinde; davacılar … LTD. ve … Ltd. Şti. tarafından,… A.Ş aleyhine, davacının “…” ibareli süper yapıştırıcı ürününün müvekkilinin 08/10/1997 tarihli … tescil nolu markası ve 04/04/2012 ve 19/04/2013 tarihli tasarımları ile tescilli olduğundan bahisle marka ve tasarım haklarına tecavüzün önlenmesi, durdurulması, kaldırılması, 1.000,00 TL yoksun kalınan kazanç ve 1.000,00 TL itibar tazminatının tahsili talebi ile açıldığı görülmüştür.
GEREKÇE :İlk derece mahkemesince birleştirme kararı verilen İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/122 Esas sayılı dosyasında davacılar .. Şirketi ve dava dışı … Ltd. Şti’nin tescilli markaları ve tasarımlarından kaynaklanan haklarına dayalı olarak bu davanın davacısı şirket aleyhine, bu davaya konu tasarım tescillerinden kaynaklanan hakları ile bu davaya konu olmayan tescilli markalarından kaynaklanan haklarına da dayandığı, tasarım hükümsüzlüğü ve marka tasarım tesciline dayalı tecavüzün tespiti men-i refi ve tazminat davalarında toplanacak delillerin ve yargılama usulünün, SMK 156. Madde de düzenlenen yetki kurallarının farklı olduğu, davaların birleştirilmesinde usul hukuku yönünden yarar bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü, birleştirme kararı verilen dosya hakiminin görüşünü açıkladığına yönelik gerekçeler yerinde görülmemişse de, HMK 166. Madde de düzenlenen birleştirme koşulları oluşmadığından, istinaf talebin kabulüne mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-5 maddesi gereğince İstanbul 2.FSHHM’nin 24.12.2018 tarihli, 2018/321 E. – 2018/283 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,Davanın kaldığı yerden yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 21/03/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-5 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.