Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/369 E. 2019/1846 K. 23.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/369 Esas
KARAR NO : 2019/1846
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2018
NUMARASI : 2017/271 E. – 2018/280 K.
DAVANIN KONUSU: Markaya Tecavüzün Meni, Maddi ve Manevi Tazminat İstemli
KARAR TARİHİ: 23/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İsviçre’de sahibi olduğu tekstil işletmesinin başında kendi adına markasını yarattığını, “…” isminin marka haline geldiğini, özellikle dış giyim ve aksesuarlarında kalitesinin rakip tanımaz durumda olduğunu, müvekkilinin markasını TPMK nezdinde …numarası ile tescil ettirdiğini, ayrıca müvekkilinin … ticaret marka numarasıyla 05/10/2011 tarihinden 05/10/2021 tarihine kadar, şekil markasını da 06/03/2013 tarihinde tescil ettirdiğini, … başvuru numarası ile şekil marka başvurusunda bulunduğunu ve tescil sürecinin devam ettiğini, davalının sahibi bulunduğu “…” isimli mağazasında müvekkilinin tescilli markası ve şekli ile taklit ürünlerin satışının yapıldığının tespit edildiğini, bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosunun 2015/47509 soruşturma numarası ile açılan soruşturmada arama ve el koyma talebinde bulunduklarını, İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 2015/2193 D.iş sayılı dosyası ile arama ve el koyma kararı üzerine davalıya ait mağazada müvekkilinin ismi ve şekli ile 39 adet ve 4 takım taklit tekstil ürünü bulunarak el konulduğunu, davalının mağazasında satılmakta olan tekstil ürünleri üzerinde bariz şekilde kuru kafa figürü ile müvekkilinin markasının kullanılmasının tüketici nezdinde tescilli marka algısı yaratacağını, tescilli markaya tecavüzünün ve haksız rekabetin tespiti ile tecavüzün ve markanın ihlalinin meni ile savcılık dosyasında el konulan taklit ürünleri davalının bir lisans anlaşması ile hukuka uygun satışa sunmuş olması halinde ödeyeceği lisans bedelinden şimdilik 5.000 TL maddi 30.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine ve hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olan tekstil ürünlerinin satıldığı işyerinin mülk sahibinin Kapalı Çarşı’da değerli taş ve mücevherat satışı ile iştigal eden …, işletmecisinin ise… olduğunu, müvekkilinin söz konusu iş yerinde sadece ücret karşılığı çalışan bir satış elemanı olarak görev yaptığını, hiçbir surette satılan ürünlerin ve üzerlerine basılan logoların üretim veya tedarik süreçlerine iştirak etmediğini, davacılarca iddia olunan zarar doğuran eylemlerin hiçbirinin müvekkili tarafından gerçekleştirilmediğini, ilgili logoların herhangi bir marka ile benzeşip benzeşmediğine ilişkin fikir sahibi olmasının da kendisinden beklenemeyeceğini, dava konusu husumetin yönlendirilmesi gereken asıl şahısların mağazayı o dönemde işletmekte olan…e … olduğunu, sözü edilen…isimli mağazada yapılan satışların, tamamen bu kişilerin kontrolünde gerçekleştiğini, ayrıca …’un … markasını TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, bu durumun dahi tek başına müvekkilinin mağazada satışı yapılan ürünlerden tamamen bağımsız olduğunu ortaya koyduğunu belirterek, fazlaya ilişkin tüm hak ve taleplerinin saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI :
İstanbul 2. FSHHM’nin 20/12/2018 tarihli, 2017/271 Esas – 2018/280 Karar sayılı kararıyla; davalının dava dışı şahıslar olan ve haklarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosu’nun 2018/38424 esas sayılı dosyası üzerinden dava açılan … a ait ” … ” isimli iş yerinde çalışan olduğu, gerekçesi ile davacının açmış olduğu davanın husumetten reddine karar vermiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin ceza davasını bekeltici mesele yapması gerektiğini ve yargılama neticesinde HMK 327/2 maddesi gereğince davalı aleyhin yargılam gderi, vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP:
Davalı vekili istinaf cevap dilekçesinde özetle; davalının işyeri çalışanı olduğunu, ceza mahkemesinin kararının bekletici mesele yapılmasına yer olmadığını, kararın yerinde olduğunu belirterek istinaf isteminin reddini talep etmiştir.
DOSYA KAPSAMI:
İstanbul C.Başsavcılığı’nın 2015747409 Soruşturma sayılı dosyasında şüpheli … hakkında marka hakkına tecavüz iddiasına dayalı olarak kamu davası açılmış ve İstinabul 1.Fikri Sİnai HAklar Ceza Mahkmesi’nin 2015/219 Esas sırasına kaydolmuştur.
İstanbul 1.Fikri Sİnai HAklar Ceza Mahkmesi’nin 2015/219 Esas sayılı dosyasında …’ın ifadesine istinaden …yönünden suç ihbarında bulunulmuş ve işyeri sahibi olduğu iddia edilen …hakkında kamu davası açılmıştır.
İstanbul C.Başsavcılığı’nın 2015747409 Soruşturma sayılı dosyasındaki arama ve elkoyma tutanak fotokopisinde; davalı …’ın isminin işyeri sahibi olarak yer aldığı ve tutanağın davalı tarafça imzalandığı, davalının soruşturma aşamasındaki kolluk ifadesinde; “işyerinin sahibi ve sorumlusuyum. İşyerini açalı bir ay olduğundan dolayı vergi levhasını henüz çıkartamadım. … Bu dükkanı çok zor şartlar altında eşimden dostumdan maddi destek alarak açtım… Böyle giderse hiç iş yapamadan işyerini kapatmayı düşünüyorum” şeklinde beyanda bulunduğu, arama ve elkoyma işleminin yapıldığ adresin; “… Fatih/İstanbul” olduğu, davalının kovuşturma aşamasındaki ifadesinde ise işyeri sahiplerinin …ve … olduğunu iddia ettiği, dava dışı …un ise ifadesinde suçlamayı kabul etmediği, Laleli’de hiçbir zaman dükkanlarının olmadığını, davalının Merter’deki dükkanda sigortalı çalışanları olduğunu, dükkanı …’ın kendisinin çalıştırmış olabileceğini, olayla ilgilerinin olmadığını” belirttiği anlaşılmaktadır.17.02.2016 tarihli emniyet araştırma tutanağında; arama işlemi yapılan işyerinde gidilerek kolluk birimince mevcut işyeri sahipleri ile görüşümüş olup ilgililer …isimli işyerinin yaklaşık 10 ay önce kapandığını,…. isimli kişileri tanımadıklarını, işyerini boş olarak devraldıklarını, önceki işletenleri tanımadıklarını beyan etmişlerdir.
Davalı vekilininin sunduğu … markasına ilişin tescil bilgileri … adına kayıtlı olup Ticaret Sicil bilgilerine göre …Tekstil….LTd Şti’nin adresi “… Güngören/İstanbul’ olup yetkilisi İsmail Bulut’tur.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve meni ile maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. davasıdır.
İlk derece mahkemesince davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesi kararında; davalının ilgili işyerinde çalışan olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ve ceza dosyasının bekletici mesele yapılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de; davalı …’ın soruşturma aşamasındaki ifadesi, dava dışı …un atılı suçlamayı kabul etmeyerek dava konusu yerin davalı tarafça çalıştırılan işyeri olabileceğini iddia etmesi, dava dışı …hakkında aynı olay nedeni ile İstanbul C.Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyasında kamu davası açıldığı ve İstanbul 1.Fikri Sinai Haklar Ceza Mahkemesi’nin 2015/219 Esas sayılı dosyasında davalı hakkında karar verilmeyerek ilgili dosyanın bekletici mesele yapıldığı, …. markasının tescilli olduğu ….un yetkilisi olduğu … Tekstil …ŞTiİnin adresi ile arama ve elkoyma işlemlerinin uygulandığı adreslerin farklı olduğu, arama işleminin yapıldığı adresin işyeri açma/çalışma ruhsatının olup olmadığı, ilgili yerin davalı tarafça ruhsatsız çalıştırılmış olup olmadığı hususu aydınlatılmadan, dava dışı … ve …hakkındaki iddianamedeki kabule bağlı kalınarak ceza davasının bekletici mesele yapılmaması hatalı bulunmuş ve davacı vekilinin bu husustaki istinaf istemi yerinde görülerek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, İstanbul 2. FSHHM’nin 20/12/2018 gün ve 2017/271 Esas, 2018/280 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
-Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
2-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 49,60 TL posta gideri olmak üzere toplam 170,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/09/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.