Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/357 E. 2019/615 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/357 Esas
KARAR NO : 2019/615
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/1283 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin … Mah. … Ada, … parsel sayılı taşınmazı 18.02.2016 tarihinde, davalı …’e kiraladığını, davalının müvekkilinin güvenini kazandığını, kendisinden Kartal …Noterliğinin 10.03.2016 tarihli ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekaletname ile yetki alarak taşınmazı babası … yetkilisi olduğu, … Ltd şirketine, müvekkilinin bilgisi ve onayı olmaksızın sattığını, İstanbul Anadolu 24.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/138 E., sayılı dosyası ile açtığı Tapu İptal ve Tescil davasını kazandığını, kararın 10.07.2018 tarihinde kesinleştiğini, o davada davalının cevap dilekçesinde; müvekkilinin kendisine olan borcuna karşılık 09.02.2016 ödeme tarihli 130.000 TL bedelli senedin ödenmemesinden bahisle taşınmazın satış işlemlerinin yapıldığını iddia ettiğini, cevap dilekçesinde, taşınmazda kiracı sıfatıyla otururken müvekkili ile tanıştığını ve arkadaş olduğunu söylediğini, senedin düzenleme tarihinin 09.12.2015 olduğunu, müvekkilinin o tarihte davalıyı tanımadığını beyanla davalıya borçlu olmadığının tespiti ile senedin iptali yargılama sonuçlanıncaya kadar senedin takibe konulmaması yönünden teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.11.2018 tarihli 2018/1283 E,sayılı kararıyla; talebin icra takibinden evvel açılan menfi tespit davası olduğu ve İİK’nın 72/2.maddesi uyarınca tedbir kararı verilebilmesi mümkün ise de, davacı tarafça ileri sürülen iddiaların yargılamayı gerektirdiği, sunulan belgelerin ihtiyati tedbir verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat kuralı için yeterli olmadığı gerekçesiyle talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; müvekkilinin taşınmazı davalıya 18.02.2016 tarihinde kiraladığını, davalının müvekkilini kandırarak kendisinden vekaletname alıp, vekalete istinaden taşınmazı ortağı ve organik bağı olan şirkete devrettiğini, İstanbul Anadolu 24.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/138 E., sayılı dosyası ile açtığı Tapu İptal ve Tescil davasını kazandığını, kararın kesinleştiğini, senet aslının dava dosyası kapsamında mahkeme kasasına alındığını, davalının başka bir mahkemede senedin ne için verildiğini belirttiğini, senedin müvekkilinin kandırılması suretiyle alındığı ve müvekkiline borç para vermediğinin ortada olduğunu, davalı hakkında 20 adet icra takibi başladığını, müvekkili adına bu kadar borç para vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, hakkında ceza davası yürütüldüğünü, yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, istinaf talebinin kabulünü istemiştir. İstanbul Anadolu 24.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/138 E., – 2018/215 K.sayılı karar örneğinin ibraz edildiği, davacı … tarafından davalılar … ve … San ve Tic.Ltd Şti firmasına, tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davalının cevap dilekçesinde; davacının devirden önce müvekkiline 130.000 TL’lik senet borcu bulunduğunu, ödemeyince icra işlemleri yapılmaması için ipotekli taşınmazı teklif ettiğini beyan ettiği, mahkemenin yargılama sonunda, “borçla ilgili 09.02.2016 ödeme tarihli sunulan bonodaki imzaların davacıya ait olduğu tespit edilmiş ise de, 09.12.2015 düzenleme tarihi ile 09.02.2016 ödeme tarihli bononun verilen borç karşılığı olduğu ve bunun için taşınmazın satılmış olduğu yönündeki cevabın hukuken kabulünün mümkün olmadığı, keyfi olarak borç karşılığı verilerek eldeki vekaletnamenin kullanılarak taşınmazın nakit’e dönüşecek şekilde elden çıkarılmasının hukuken korunabilir eylem olmadığı” gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmazın davalı şirket adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Davacı vekilinin dava dilekçesinde, taraflar arasında görülen İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/116 Esas sayılı dosyasında, davalının davacı tarafın borcuna karşılık olmak üzere 09/02/2016 ödeme tarihli 130.000,00 TL bedelli senedin verildiğini ileri sürdüğünü beyanla senet nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitini ve senedin dava sonuçlanıncaya kadar takibe konulmaması yönünde teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini talep ettiği görülmüştür.Dairemizce İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/138 Esas – 2018/2015 Karar sayılı dosyası Uyap üzerinden celp edilerek incelenmiş, tapu iptal ve tescil talepli davada, davalı olan …’in 130.000,00 TL bedelli senedin …’in nakit olarak aldığı borçlar nedeniyle düzenlendiğini ileri sürdüğü, dosya kapsamında senet konusu borç hakkında yargılama yapılmadığı, davalıya verilen vekaletin kullanılarak taşınmazın devrine ilişkin işlemin iptaline karar verildiği görülmüştür.Davaya konu bonodaki imzanın davacıya ait olmadığının iddia edilmediği, davacının senedin düzenleme tarihinde davalıyı tanımadığını beyanla borçlu bulunmadığının tespitini istediği, dosya kapsamında başka delil bulunmadığı anlaşılmakla, bu aşamada ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığından mahkemenin tedbir red kararının yerinde olduğuna, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 21/03/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.