Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/346 E. 2019/416 K. 27.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2019/346 Esas
KARAR NO : 2019/416
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2017/581
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/02/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya 30.000 TL bedelli bir senet verildiğini, söz konusu senedin davalının gerek müvekkilinin gerekse müvekkilinin eşini tehdit, şantaj ve baskı altına almak istediğini, müvekkilinin hem kendisini, hem de müvekkilinin eşini rahatsız etmemesi ve eşini ve çocuklarını tehlikeden kurtarmak amacıyla dava konusu senedin verildiğini, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, ayrıca senedin icra takibine konu edilmemesi için tedbir kararı verilmesini, şayet icra takibi başlamış ise icra takibinin dava sonuçlanıncaya kadar durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının iddialarının doğru olmadığını, davacının borcunu ödememek için dava açtığını, ayrıca Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davanın takipten sonra açıldığını, davacının tehdit, cebir ve bakı ile ilgili yasal yollara başvurabileceğini, bononun unsurlarının tam olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 24/07/2017 tarihinde İİK’nun 72.maddesi uyarınca senedin icra takibine konulmaması yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Mahkemece, 12/12/2018 günlü duruşmanın 3 nolu ara kararında; 24/07/2017 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının yargılama sonucunu elde etmeye yönelik olduğu, yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbire ilişkin ara karardan dönülmesine, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin hukuka aykırı olarak ihtiyati tedbir kararını kaldırdığını, zira senedin tehdit, şantaj ve aldatma ile alındığını, davalının hiçbir şekilde müvekkilinden alacağının olmadığını, ayrıca teminatın da yatırıldığını, bu nedenle en azından dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir kararının kalması gerektiğini bildirmiştir. Dava konusu senedin 03/02/2017 tanzim, 25/06/2017 vade tarihli, 30.000 TL bedelli, keşidecisinin davacı, lehtarının davalı olduğu, dava dışı iki kişinin de bonoyu kefil olarak imzaladığı görülmüştür. Mahkemenin 12/12/2018 tarihli kararının gerekçesinde ayrıca davanın 23/06/2017 tarihinde açıldığı, davalının ise 13/07/2017 tarihinde Bakırköy icra müdürlüğünde takip başlattığı bilgisine yer verdiği görülmüştür. Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasının dairemiz önüne gelen dosya içerisinde bulunmadığı, ayrıca dosya her ne kadar dava dosyasına celbedilmiş ise de, işbu istinaf incelemesi derdest dosyada verilen ara karara yönelik olduğundan ve dairemiz önüne gelen dosya suret dosya olduğundan icra dosyasının dosya içinde bulunmadığı anlaşıldığı, ayrıca UYAP ortamında yapılan incelemede icra dosyasının taralı örneğine rastlanılamadığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. HMK’nun 389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi gerekir. Somut olayda davacı tarafın iddiası ve davacı tarafça sunulan deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte gözetildiğinde yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.27/02/2019