Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/330 E. 2019/384 K. 25.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/330 Esas
KARAR NO: 2019/384
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2018
NUMARASI: 2018/1102 E. – 2018/1269 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/02/2019
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 30/11/2018 tarihli kararına karşı, tarafların istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize intikal etmekle, incelendi.
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili tarafından, davalı şirket hakkında İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, müvekkilinin … A.Ş’den olan alacağının temlik edilmiş olduğunu, bu temlik karşılığında sözleşmede yer alan tarihlerde temlik alan sıfatıyla … Şti’nin alacağı sözleşmede yazan değer karşılığında devraldığını belirterek, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yaptığı itirazın iptalini istemiştir. Mahkemenin 30/11/2018 tarihli 2018/1102 Esas-2018/1269 Karar sayılı kararıyla; Alacak isteminin temelinde taraflar arasındaki 27/08/2009 tarihli sözleşmenin bulunduğu, davacının …. A.Ş’den alacağını davalı firmaya temlik etmesi nedeniyle sözleşme ile kararlaştırılan devir bedelini ödemediği iddiasını ileri sürdüğü,davanın 6102 sayılı TTK’nın 3. maddesinde sayılan haller nazarında dava mutlak nitelikte ticari davalardan olmadığı, davacının da tacir sıfatı bulunmadığı, taraflar arasında imza edilen 27/08/2009 tarihli temlik sözleşmesine konu edilen alacağın borçlusunun, tasfiye halindeki … A.Ş. Olduğu ancak bu davada taraf olmadığı, uyuşmazlık konusu alacağın da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, görev hususunun resen takdir edileceği gerekçesiyle mahkeme görevsiz olduğundan davanın usulden reddiyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verildiği görülmüştür. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; ihtilafın ve sözleşmenin ifasının tacir olan müvekkilinin ticari işletmesiyle ilgili olduğunu ve davaya bakma görevinin TTK 4 ve 5. Maddelerine göre Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğunu, beyanla mahkemenin görevsizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Davanın, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, 6102 Sayılı TTK’nun 3.maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğunun belirtildiği, aynı kanunun 4.maddesinde ise ticari dava ve işlerin sayıldığı, eldeki davada ise davacı tarafından temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki …. A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesi ile ilgili değildir. Kaldı ki davacı da tacir değildir. Uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağından, dava konusu uyuşmazlık ticari dava niteliği taşımamaktadır. (Bakınız Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181 Karar sayılı ilamları) Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin ticaret mahkemesinin görevli olduğu yolundaki istinaf sebepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen, davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Davalı taraftan maktu harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 25/02/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.