Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/308 E. 2019/1818 K. 20.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/308 Esas
KARAR NO : 2019/1818
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/05/2018
NUMARASI : 2017/149 E. – 2018/473 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 20/09/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’un ticari alışveriş yapmaktayken senet kullanmakta veya nakit alışveriş yapmakta olduğunu, müvekkiline 01.02.2016 tarİhinde davalı bankanın Sultanbeyli Çarşı Şubesi tarafından bir senet ödeme ihbarnamesi gönderilerek, …senet numaralı, 06.02.2017 vadeli ve 8.000 TL bedelli bir adet senedi olduğundan bahisle, senet tutarının banka şubesine ödenmesi aksi takdirde aleyhine protesto keşide edileceğinin ihtar edildiğini, müvekkilinin senetle hiç bir ilgisi bulunmadığını, senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, ilgili ihbarı alan müvekkilinin davalı bankaya Sultanbeyli… Noterliği’nin 01.02.2017 tarih ve … yevmiye numarası ile ihtar çekerek, bu hususu ihtar etmiş ise de bankayla yapmış olduğu harici görüşmede protesto işleminin mahkeme kararı olmaksızın durdurulmayacağının bildirildiğini, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, ödememe protestosu çekme işleminin yapılması halinde ticari sicilden silinmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili 17/04/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu edilen senedin müvekkili bankaya … San. Tic. Aş tarafından tahsil edilmek üzere verildiğini, müvekkili banka tarafından söz konusu senedin tahsil cirosu ile alınması nedeniyle davacı tarafından müvekkili bankaya husumet yönetildiğini, ancak müvekkili bankanın dava konusu uyuşmazlıkta vekil hamil konumunda olduğunu, tahsil cirosu yetkilisi ile sadece ödeme işlemleri yapmak üzere öncelikle senet borçlusu olan davacıya senet ihbarnamesi gönderildiğini, müvekkili bankanın senede ilişkin ihtilafları veya itirazları bilebilmesinin mümkün olamayacağını, bu nedenle de davacının senede ve senetteki imzaya ilişkin itirazlarının müvekkili bankaya karşı ileri sürülebilmesinin mümkün olamayacağını tedbir kararından önce senet protesto edilmiş ise de; herhangi bir kayıt oluşmaması için Risk Merkezi kayıtlarında gerekli işlemlerin yapıldığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/05/2018 Tarihli, 2017/149 Esas – 2018/473 Karar sayılı kararıyla; davalı bankanın vekil hamil konumunda bulunduğu, bu durumda davalı bankaya husumet yöneltilemeyeceği belirtilerek davanın pasif husumet yönünden reddine karar vermiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 31/07/2018 tarihli ön incelemeye davet tutanağa ile de ön inceleme duruşması tayin edildiği halde ön inceleme duruşması yapılmadığını, uyuşmazlığın tespit edilmediğini, delillerin bildirilmesi için süre verilmesi talebinde bulunduklarını fakat hususta herhangi bir karar verilmeden doğrudan davanın reddi cihetine gidildiği, söz konusu senetle müvekkilinin hiç bir ilgisi bulunmadığı gibi, senetteki imza da kendisine ait olmadığı, ticari sicilinin bozulmaması ve alakasının bulunmayan senet nedeniyle takibata uğramaması için iş bu davanın açılması zarureti hasıl olduğu, davaya konu edilen senedin davalı bankadan istendiği ve bu talep davalı tarafından senedin verilmemesi suretiyle olumsuz karşılandığını, davalı bankanın senedi elinde iyiniyetli bir şekilde bulunduran vekil hamil konumunda değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, senetteki imzanın müvekkilin eli ürünü olup olmadığı hususunda gerekli araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalının vekil hamil kabul edilerek davayı husumet yokluğu nedeniyle reddetmesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP:
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça ileri sürülen usule ilişkin itirazların hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığı, taraf ehliyeti veya husumetin dava şartlarından olup mahkemece re’sen değerlendirmesi gereken hususlardan olup, işbu itirazın varlığı halinde delil toplanmasına gerekli olmadığını, kararının onanmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Somut uyuşmazlık; davacı tarafça açılan menfi tespit talepli davada davalı bankanın pasif husumetinin olup olmadığının tespitine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı vekili; müvekkili bankanın vekil hamil olduğunu belirterek bono örneğini cevap dilekçesi ekinde sunmuş olup ilgili senet örneği Dairemizce incelendiğinde; son hamilin … Orman Ürünleri … Şti olduğu ve cironun tahsil cirosu olduğuna ilişkin senette bir şerhin yazılı olmadığı görülmektedir.
Davalı banka tarafından davacıya 01.02.2016 Tarihinde senet ihbarnamesi gönderilmiş olup davacı tarafça 06.02.2016 tarihinde ihbarnameye cevap verilerek protestonun önlenmesi için iş bu dava açılmış 08.02.2016 Tarihinde banka tarafından ödememe protestosu keşide edilmiştir.
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbire ilişkin ara kararından sonra gereği için Risk Merkezi’ne gerekli başvurunun yapıldığını beyan etmiştir.
Davaya konu senette; cironun tahsil cirosu olduğuna ilişkin herhangi bir açıklama yer almayıp davalı tarafça gönderilen ihbarnameye istinaden davacının dava açmakta hukuki yararı olduğu gibi senedi elinde bulunduran bankanın da iş bu uyuşmazlık yönünden pasif husumeti bulunmaktadır. Bu nedenle; mahkemece öninceleme duruşması yapılarak, uyuşmazlığın esasına ilişkin delillerin toplanarak iddia ve savunmanın değerlendirilmesi gerekliyken pasif husumetten red kararı verilmesi yerinde bulunmamıştır.Keza Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/7688 Esas, 2014/10657 Karar, 09/06/2014 tarihli ilamında; da bu hususa işaret edilmiştir.hal böyle iken davacı vekilinin istinaf isteminin yerinde görüldüğünden davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/05/2018 gün ve 2017/149 Esas, 2018/473 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
-Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
2-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ve 37,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 135,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/09/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.