Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3050 Esas
KARAR NO: 2022/660
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2019
NUMARASI: 2016/119 E. – 2019/265 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ: 27/05/2016
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yanın, müvekkiline ait tescilli ve tanınmış markanın aynısı olan … ibaresini, müvekkilden izinsiz olarak … adı ile dava dilekçesine ekli fotoğrafta yer aldığı şekilde mağaza ismi olarak kullanmakta olduğunu, özellikle giyim alanında ürün satışı yaptığını, davalı yana 9 Mart 2016 tarih ve … yevmiye numarası île Beyoğlu … Noterliği kanalıyla … markasının her türlü kullanımına son verilmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağını içeren bir ihtarname gönderildiğini, davalının da Balıkesir …Noterliğinin 11.03.2016 tarihli ihtarı ile kullanmakta olduğu … ibaresinin farklı olduğundan bahisle kullanmaya devam edeceğini beyan ettiğini, davalının müvekkili şirkete ait ve tanınmış … markasının tüketici nezdinde iltibasa neden olacak şekildeki benzerini kullanmak suretiyle müvekkili şirketin marka hakkına tecavüz etmiş olup, halen de aynı şekilde kullanıma devam ettiği tespit edildiğinden, marka hakkına vaki tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile durdurulmasına, önlenmesine, tanıtma vasıtası olarak ihtiva eden etiketler, ambalajlar ile satışı sunulmuş bulunan ürünlerin, ticari gaye ile bulundukları her yerden toplatılmasına, fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın, 20.000 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı yandan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 31.5.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini bilirkişi raporu kapsamına göre 20.000 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin itiraza konu markasını kötü niyetle değil tamamen özgün olarak oluşturduğunu, … harfi isminin son harfi olup, … ibaresinin İngilizce de tahmin etme, zannetmek, düşünmek anlamında olduğunu, müvekkilinin söz konusu ibareyi özellikle şekil unsuru kullanarak oluşturması nedeniyle tüketiciler tarafından davacı ve markaları ile karıştırılmayacak derecede farklı bir görünüme sahip olduğunu, markaların farklı sınıflarda olduğunu davacının belirttiği gibi tanınmışlık söz konusu bulunmadığını, markaya tecavüzün söz konusu olmadığını, yargılama sürecinde resen dikkate alınacak sair hususlar nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarih ve 2016/119 Esas – 2019/265 Karar sayılı kararıyla; “… mahkememizce görev verilen bilirkişilerin denetime uygun raporları, marka tescil belgeleri bir arada incelendiğinde; Davalının davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksiz rekebetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, marka hakkını ihlal nedeniyle 20.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 10.000 TL’sına dava tarihinden itibaren, 10.000 TL’sına ıslah tarihi olan 31.5.2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davalının kullanımı iyiniyetli olmaması, davacı tüzel kişiliğin gördüğü manevi zarararın giderilmesi yönünden 10.000 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına, ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşene kadar devamına” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; “Davalının taklit yoluyla müvekkil markasının piyasada sahip olduğu olumlu imajını sarsmış olması nedeniyle manevi tazminat taleplerinin (20.000,00 TL üzerinden) tam kabulüne karar verilmesi gerekirken, mahkemece kısmen (10.000,00 TL üzerinden) kabulüne karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, Mahkemece dava dilekçesindeki taleplerin tam olarak karşılanmadığını; -Müvekkile ait marka hakkına tecavüz suretiyle gerçekleştirilen her türlü kullanımın önlenmesine, -Marka hakkına tecavüz suretiyle üretilen ürünlerin ve verilen hizmetlerin üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araçlara el konulmasına ve imhasına, -Markanın benzerlerini tanıtma vasıtası olarak ihtiva eden etiketler, ambalajlar ile satışa sunulmuş bulunan ürünlerin ticari gaye ile bulundukları her yerden toplatılmasına, -Bum markayı tanıtma vasıtası ihtiva eden her cins etiket, muhafaza ve ticari evrakın vs.basılı her türlü evrak ve maddeler ve tanıtım malzemelerinin, işyeri tabelalarının bulundukları her yerden toplatılmasına, -Davalı yanca … markasının belirtilen şekilde kullanımının haksız ve kötü niyetli olduğunun tespitine, vaki haksız rekabetin men’ine; İlişkin talepleri konusunda hüküm kurulmayarak, hükmün eksik bırakıldığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, talepleri gibi karar verilmesi istenmiştir.
DELİLLER: *Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan celp edilen marka tescil belgeleri incelendiğinde; davacı şirket adına ” …” ibareli markanın … sayı ile 1996 yılından itibaren 14,18,24 ve 25. sınıflardaki emtialar için, … nolu ile 14,18,24 ve 25. sınıflardaki emtialar için, … sayı ile 14, 18, 24 ve 25. sınıflardaki emtialar için, … sayı ile 14, 18, 24 ve 25. sınıflardaki emtialar için, … sayı ile 9. sınıftaki emtialar için, … sayı 3 ve 35. sınıftaki emtiaiar için tescilli olduğu anlaşılmıştır. * Mali bilirkişi 26.3.2018 tarihli raporunda; davalı şirketin 2015 ve 2016 yılı yevmiye defter kayıtlan ve mali tablolarından, davalının marka ihlali nedeniyle dava tarihi (17/06/2016) İtibariyle davalıdan talep edebileceği maddi (zarar) tazminat miktarının 2016 yılındaki kârının dava tarihi itibariyle oranı olan 22.595,22 TL vergi sonrası net kar miktarı olduğunu tespit ettiğini, davacının yoksun kaldığı kazancın maddi zararına ilişkin toplam 20.000,00 TL maddi tazminat talep ettiğinden, davacı talebi İle bağlı kalınarak davacı şirketin dava tarihi itibariyle talep edebileceği maddi tazminat miktarı 20.000,00 TL olması gerektiğini bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “…davalının davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksiz rekebetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, marka hakkını ihlal nedeniyle 20.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalının kullanımı iyiniyetli olmaması, davacı tüzel kişiliğin gördüğü manevi zarararın giderilmesi yönünden 10.000 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına, ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşene kadar devamına” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece “Bilirkişilerin denetime uygun raporları, marka tescil belgeleri bir arada incelendiğinde; davalının davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksiz rekebetin tespitine; davalının kullanımı iyiniyetli olmaması, davacı tüzel kişiliğin gördüğü manevi zararın giderilmesi yönünden 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline” karar verilmiş, davacı vekili manevi tazminat miktarının düşük olduğunu ileri sürmüştür. Marka hukukunda manevi tazminatın amacı markanın haksız kullanımı veya itibarının zedelenmesi sonucu, marka hakkı sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılmasıdır. Manevi tazminat konusunda SMK’da başkaca hüküm bulunmadığından TBK m.58’deki şartların varlığı aranacaktır. Manevi tazminat miktarının tayininde, bu tazminatın bir zenginleşme aracı olması ve hukuka aykırı eylemin yapılmasını istenir hale getirecek aşırı miktarlarda olması kabul edilmemekte ise de, zarara uğrayanda manevi huzuru sağlayacak oranda, tecavüzü yapanda da caydırıcı bir etki bırakacak miktarlarda olmasına özen gösterilmelidir. Somut olayda mahkemece 10.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf istemi yerinde görülmemiştir. HMK 297/2 maddesindeki, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi gereğince, mahkemece dava ve cevap dilekçelerinde ileri sürülen taleplerin her biri hakkında hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda davacının hüküm altına alınan talepleri dışında, başkaca taleplerinin olduğu ve bu talepler yönünden hükümde olumlu veya olumsuz bir karara yer verilmediği ve bu nedenle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf istemi yerinde görülerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarih, 2016/119 E. – 2019/265 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-İlk derece yargılaması yönünden; A) Davalının davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksız rekebetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, B) Davacının marka hakkına tecavüz suretiyle üretilen ürünlerin ve verilen hizmetlerin üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araçlara el konulmasına ve imhasına yönelik talebinin reddine, C) Davacının markanın benzerlerini tanıtma vasıtası olarak ihtiva eden etiketler, ambalajlar ile satışa sunulmuş bulunan ürünler üzerindeki etiket ve tanıtıcı unsurların bulundukları her yerden toplatılmasına, davacının ürünlerin toplatılması yönündeki talebinin reddine, Ç) Davacının markayı tanıtma vasıtası ihtiva eden her cins etiket, muhafaza ve ticari evrakın vs.basılı her türlü evrak ve maddeler ve tanıtım malzemelerinin, işyeri tabelalarının bulundukları her yerden toplatılmasına yönelik talebinin kabulüne, D) Marka hakkını ihlal nedeniyle 20.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 10.000 TL sına dava tarihinden itibaren, 10.000 TL sına ıslah tarihi olan 31.5.2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, E) 10.000 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, F) Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline, G) Mahkememizce verilen 25.2.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştiğinde 10.000 TL lik teminat mektubunun davacıya iadesine, Ğ) 2.049 TL ilam harcının peşin harçtan ve ıslah harcından mahsubu ile 1.366,23 TL eksik harcın davalıdan tahsiline, H) Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 2.400 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, I) Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 1.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İ) Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 1.200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, J) Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 512,00 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı, 170,77 TL ıslah harcı, 2.000 TL bilirkişi ücreti ve 343,00 TL tebligat-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 3.054,97 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, K) Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yargılaması yönünden; A) İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, B) İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 33,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 154,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, C) İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/04/2022