Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/305 E. 2021/2054 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

ST.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/305 Esas
KARAR NO: 2021/2054 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2018
NUMARASI: 2018/53 E. – 2018/336 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … esas unsurlu markanın sahibi olduğunu ve markasının tescilli olduğunu, davalı taraf adına tescilli … tescil nolu “…” ibareli markanın müvekkilinin “…” esas unsurlu markaları ile iltibas yaratacak kadar benzer olduğunu, davalı markasının müvekkili markalarının seri markası izlenimi uyandırdığını, davalının … markasının sahibi izlenimi verdiğini ve bu nedenlerle davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini iddia ederek, davalı adına … sayılı ve “…” ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının itiraza dayanak müvekkiline ait … markasının 09 eşya sınıfı ile tescil edilmesi sebebiyle, başvuruya konu markanın görsel, işitsel ve anlamsal düzeyde benzer olmaması, haksız yararlanma, zarar verme ihtimalinin de olmaması nedeniyle huzurdaki davanın reddi gerektiğini, davacının Türkiye piyasasında … olarak ve tekstil giyim sanayi alanında tanınmış bir firma olduğunu, eşya sınıflarından da anlaşılacağı üzere … markası adı altında sadece tekstil, giyim kumaş ve benzeri alanlarda markanın tescilinin yapıldığını ve müvekkilinin başvurusu ile davacının dayanak gösterdiği markaların esas unsurları, görünüşleri, verdikleri genel izlenim, söylenişleri, şekilleri ve kullandıkları hizmetler açısından oldukça farklı olduklarını ve markalar arasında iltibas bulunmadığı hususunun aşikar olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 15.11.2018 tarihli 2018/53 E. – 2018/336 K.sayılı kararıyla; “…davacı tarafa ait tescilli … markası dikkate alındığında davalı tarafa ait … markaların asli unsuru … markasından ibaret olup, davalı tarafın bir kısım by şeklinde yabancı sözcükler kullanmak suretiyle ürettiği kelimeler bir bütün halinde bakıldığında davacı markasının tanınmışlığından yararlanmaya yönelik ayırt edicilik sağlamayan ortalama tüketici nezdinde seri marka imajı yaratan bir kullanım olup markaların aynı işletmeden gelen benzer marka imajı uyandırdığından karıştırılma ve benzetme ihtimali söz konusu olup sınıfsal olarakta davalı markalarının davacı markası sınıfı kapsamında kaldığından davalı markalarının hükümsüzlüğüne kayıtlardan terkinine” karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; tarafların iş kolunun ve hizmet sektörlerinin aynı olmadığını, davaya konu … markasının 09 eşya sınıfta, 2015 yılında müvekkili adına tescil edildiğini, davacı markaları ile görsel, isitsel ve anlamsal düzeyde benzerlik bulunmadığını aynı ya da benzer mal ve hizmetleri kapsamadığını, davacının basiretli bir tacir olarak bugüne kadar 40 farklı markayı tescil ettirmesine rağmen, 09 eşya sınıfında 30 yılı aşkın süredir hiç tescilinin olmaması ve 2013 yılında iflasını da basın ve medya aracılığıyla açıklaması nedeniyle haksız yararlanmanın, ve müvekkilinin davacı firmanın tanınmışlığından yararlanmasının söz konu olmadığını. -09 eşya koduyla tescil edilen … markasının bugüne kadar kullanılmamış olması nedeniyle söz konusu … markasına zarar verme veya iltibas ihtimalinin de olmadığını. -Davacının … markasının,18,25,35,05,24,26,27,14 eşya sınıflarında tescilli olup Türkiye piyasasında … yani kot markası olarak ve tekstil alanında tanınmış bir firma olduğunu, … güneş gözlüklerinin sadece google reklamlarında isimlerinin geçmesi, söz konusu hizmetin davacı tarafından verildiğinin kabulü için yeterli olmadığını, davacı tarafça 40 adet tescilli markası bulunması ve 30 yıldır hizmet vermesine rağmen 09. Sınıfta markanın tescil ettirilmemesinin, bu sınıfta hizmet vermediğini gösterdiğini. -Davacının tescil sınıfına giren ürün ve hizmetlerin farklı yerlerde satılmalarının, davalı ile aynı ve benzer ihtiyaçları gidermemelerinin, kullanım amaç ve yöntemlerinin farklı olması nedeniyle benzer veya aynı tür sayılmalarının mümkün olmadığını. -Davacının 2013 yılında iflas açıklaması nedeniyle 556 Sayılı KHK 8/4 maddesi koşullarının oluşmadığını. -Davacının tanınmış olduğu kabul edilen … markasının, müvekkiline ait 09. sınıfta … markası ile işaret anlamında benzer ise de, tarafların tescile konu mallarının birbirinden çok farklı olması, etki ettikleri müşteri çevresinin aynı olmaması sebebiyle, 556 Sayılı Kanun’un 7 ve 8. maddesi anlamında da bir iltibas söz konusu olmadığını,Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun Derby/Derbytech markaları arasındaki uyuşmazlıkta verdiği 2013/11-656 E., 2014/427 K. 02.04.2014 K. sayılı kararının da görüşlerini destekler mahiyette olduğunu. – Davalı müvekkilinin davaya konu … markasını 14.12.2015 yılında 09 (bilim, laboratuvar, denizcilik, meteoroloji, elektrik, fotoğrafçılık sinemacılık, sanayi ve optik alanlarında kullanılan aletler, cihazlar) eşya koduyla tescil ettirdiğini, kaldı ki; davalı müvekkilinin, iflasını vermiş şirkete ait bir markayı tescil ettirerek kendisine üstün yarar sağlamak için kötü niyetli olduğunun kabulünün hayatın olağan akışına aykırı düştüğünü beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; müvekkilinin … markasının TPMK nezdinde tanınmış marka statüsüne sahip olduğunu, davalı markasının müvekkilinin seri markası izlenimi uyandırdığını, markanın farklı sınıfta tescilli olmasının dava konusu olayda önemli olmadığını, davalı markasının … ibareli olup “…” ibaresinin ayırt ediciliğinin bulunmadığını beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarından; … sayılı ve “…” ibareli markanın, 09. Sınıfta “Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları.” emtialarında davalı adına 09/07/2015 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle tescilli olduğu anlaşılmıştır. TPMK kayıtlarından … sayılı 18/25/35. Sınıflarda “…” ibareli markanın, 18/25/35. Sınıflarda … sayılı “…” ibareli,18/25/35. Sınıflarda … sayılı “…” ibareli, …,18/25/35. Sınıflarda … sayılı “…” ibareli,05/24/25/26/27/35. sınıflarda … sayılı “…” ibareli markanın, 05/14/25/35. Sınıflarda … sayılı “…” ibareli markanın, 35. Sınıfta … sayılı … markasının, 28/11/1996 başvuru tarihli 182581 sayılı 24/25/26. Sınıflarda tescilli … markasının, 21/06/1994 başvuru tarihli 25. Sınıfta tescilli 151901 sayılı … markasının ve 18/25/35. Sınıflarda … sayılı “…” ibareli markanın davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir. TPMK kaydından … markasının01/05/2006 tarihinde yapılan başvuru üzerine T/01468 sayı ile tanınmış marka olarak tescil edildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Marka hükümsüzlüğü talepli davada, mahkemece davanın kabulüne, davalı markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Hükümsüzlüğü talep edilen davalı markasının, … başvuru numaralı, “…” ibareli olduğu ve 09. Sınıfta “Gözlükler, güneş gözlükleri, lensler ve bunların kutuları, kılıfları, parçaları ve aksesuarları.” emtialarında davalı adına 09/07/2015 başvuru tarihinden itibaren tescil edildiği anlaşılmıştır. Davacı adına … ibareli birçok markanın tescilli olduğu ancak markaların 09. Sınıfta tescilinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. … markasının tanınmış marka olarak tescili için 01/05/2006 tarihinde yapılan başvuru üzerine markanın … sayı ile tanınmış marka olarak tescil edildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde markaların tescil sınıflarının farklı olduğunu, iltibas ihtimalinin bulunmadığını, davacı markasının giyim sektöründe tanınmış olduğunu ve davacının 2013 yılında iflasını açıklaması nedeniyle … markasının tanınmışlığından fayda sağlamanın mümkün olmadığını ileri sürmüştür. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … markaları arasındaki uyuşmazlıkta verdiği 2013/11-656 E., 2014/427 K. 02.04.2014 K. sayılı kararını emsal olarak gösterdiği anlaşılmıştır. Davalı markanın tescil tarihi itibarıyla yürürlükte olan ve somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken 556 Sayılı KHK’nın 8/4 maddesinin uygulanabilmesi için, “…. tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın, toplumda ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarına zarar verebileceği veya tescil için başvurusu yapılmış markanın ayırt edici karakterini zedeleyici sonuçlar doğurabileceği..” risklerinden en az birinin doğmuş olması gerekir. Davalı adına tescilli … ibareli markada, “…” ibaresinin üstte yeşil renk ile ve büyük puntolarla yazıldığı, “…” ibaresinin ise altta, siyah ve küçük puntolarla yazılı olup markanın asli unsurunu … ibaresinin oluşturduğu görülmüştür. Davalı markasının tescilli olduğu 09. Sınıfta emtia grubu ile davacı markasının tanınmış olduğu giysi ürünlerinin birbiri ile ilgisiz emtia grubu olmadığı, aynı ortalama tüketici kitlesine hitap ettikleri, birçok tekstil firmasının kendi markasını taşıyan güneş gözlüğü ürünleri de üreterek sattığı, ürünler farklı olsa bile, gözlük aksesuarı ile giysi ürünlerinin benzer ihtiyaçları giderdiği, aralarında bağlantı bulunduğu, davacı markasının tescil sınıfı ile, davalı markasının tescil sınıfı göz önüne alındığında, birbirinin tamamlayıcısı ve benzer sınıflarda tescil edildikleri anlaşılmakla, emsal olarak gösterilen Hukuk Genel Kurulu kararına konu uyuşmazlık ile davaya konu uyuşmazlık yönünden benzerlik bulunmadığı, davalı markasının davacının markasının tanınmışlığından yararlanma, davacı markasının serisi gibi algılanma ihtimalinin bulunduğu ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, mahkemenin davanın kabulü ile, davalı markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesinin yerinde olduğu kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,00 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 4,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 02/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.