Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/3048 E. 2022/756 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3048 Esas
KARAR NO: 2022/756
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2019
NUMARASI: 2016/106 2019/177
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, Davacı tarafa ait olan “…” ve ‘…’’ ibareli markalara davalının tecavüz teşkil eden eylemlerinin tespiti, tecavüzün durdurulmasını, Beyoğlu … Noterliğinin 19.09.2003 tarihli “Muvaffakatname”si ile anılan markaları kullanabilme yetkisinin davalı … Ltd. Şti., ile … ve … ltd Şti.’ye verildiğini, ancak davalı şirketin izin hakkını kötüye kullanarak “…” markasını kendi adına tescil ettirdiğini,Haksız tescil dolayısıyla davalı şirket aleyhine açılan dava sonucunda İstanbul 4.FSHHM’nin 2013/198 E. sayılı dosyasında, davalı şirket adına tescilli “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne, 19.09,2003 tarihli “Muvaffakatname’nin iptaline karar verildiğini,ilamın 09.09.2014 tarihinde kesinleştiğini, karara rağmen “Yeşilköy-… Cad. No:…, Bakırköy/lstanbul” ve “Etiler-… No:…, Beşiktaş adreslerindeki davalıya ait iş yerlerinde ve davalıya ait sanal mecralarda “…” ve “…” markalarının kullanıldığını, müvekkilinin marka hakkına tecavüz edilerek haksız kazanç elde edildiğini.Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Hakfar Hukuk Mahkemesinin 2015/65 D. İş sayılı dosyasında davalının “… Cad. No:… Yeşilköy/İSTANBUL” adresli işyerinde yapılan tespitte; iş yeri tabelasında, iş yerinin içerisinde, tanıtım vasıtalarında, kartvizitlerde, “…” ibaresinin markasaf olarak kullanıldığını, ”www…com” adresli internet sitesinde “…” ibaresinin markasal olarak kullanıldığını, “… Cad, No;… Yeşilköy/İSTANBUL adresinde yaptırılan tespitten 3gün sonra, dava dışı … A,Şnin, davalıya ait her iki adreste de iş yeri açılışı yaptığını, davalı şirket ile dava dışı … AŞ. arasında hukuka aykırı olarak bir menfaat ilişkisi kurulduğunu, bu nedenle davalı şirket tarafından 2/3 hissesi davacılara ait olan “…” ve “…” İsimli markalara tecavüz teşkil eden eylemlerin tespiti, tecavüzün durdurulması, davalı yanın markayı kullanarak elde ettiği kazancın tespiti, şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili, www…com alan adlı web sitesinin yayının durdurulmasına hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının Bakırköy 2, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/65 D. İş sayılı delil tespiti dosyasına dayandığını,Tespit yapılan adresin … A.Ş’nin şubesi olduğunu, 27,05 2015 tarihli Yönetim Kurulu Kararı İle tespit yapılan adresin şube olarak belirlenmesi kararı alındığını, kararın 12.06,2015 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığını, ayrıca dava dışı … A.ş nin ‘’…” ve “…’ markalarının kullanım hakkına sahip olduğunu, ayrıca Beyoğlu … Notediği’nin … Yevmiye Numaralı Marka Kullanma Sözleşmesi gereğince uyuşmazlığın ancak tahkim yolu ile çözülebileceğini,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; “09.09.2014 – 08.06.2015 tarihleri arası lisans bedelleri toplamının 43.470,18 TL tutarında olduğu,b) 09.09.2014 – 13.05.2016 tarihleri arası(Dava tarihine kadar) lisans bedelleri toplamının 101.187,29 TL tutarında olduğu anlaşıldığından ve mahkememizce toplanan delillere göre de davacıların hak sahibi olduğu markaların çiçekçilik alanında bilinirliği, faaliyet gösterilen merkezlerin İstanbul’un yoğun ve yüksek gelirli semt bölgesinde bulunması ayrıca markaların çiçekçilik alanında bilinen bir marka değerinin bulunması,markaların 1998 yılından beri tescilli bulunması hususları da res’en gözetildiğinde bilirkişilerce belirlenen lisans bedeli denetime uygun bulunduğu” gerekçeleriyle davalının davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, marka hakkını ihlal nedeniyle davalının ihlal içeren dönemler için ödemesi gereken lisans bedeli 101.187.29 TL olarak belirlenmiş ise de talep ile bağlı kalınarak 10.000-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, davalı adına kayıtlı www…com alan adının faaliyetinin hüküm kesinleştiği takdirde kalıcı olarak engellenmesine,karar kesinleştiği takdirde davalı işyerinde bulunan … ve … ibareli tabela,kartizit,tanıtım materyallerinin toplatılmasına, hükmün ilanında davacının hukuki yararı bulunduğundan karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Tirkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan alınmasına,kararın Türkiye İletişim Kurumuna tebliğ edilmesi yönündeki istemin reddine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; huzurdaki dava dosyasının konusuz kaldığını ve reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı taraf 13.10.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesindeki netice-i talebini ıslah ederek, tazminatın marka kullanım bedeli üzerinden hesaplanmasının talep edildiğini, dolayısıyla ıslah işlemi ile dava dilekçesindeki talebinden feragat ettiğini, 27.10.2017 tarihli dilekçesi ile; ıslah yoluyla tazminatın marka kullanım bedeli üzerinden hesaplanması yönündeki talebinden feragat ederek ve dava dilekçesindeki talebine geri dönerek tazminatın dava dilekçesindeki talebi gibi gelir üzerinden hesaplanmasını talep ettiğini, ıslah işlemi ile dava dilekçesindeki talep sonucundan feragat ettiği için ve daha sonra da 27.10.2017 tarihli beyan dilekçesi ile yaptığı ıslahtan feragat ettiği için ortada bir talep kalmamış olup, davanın konusuz kaldığını, huzurdaki davada 12.05.2016 tarihli dava dilekçesi ile; “tecavüzün önlenmesi / markayı kullanarak elde edilen kazancın 3/2’sinin tazminat olarak ödenmesi ve ilan “ talep edildiğini, konusuz kalan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının talep edebileceği maddi tazminatın bulunmadığını, davacı tarafın bilirkişi raporuna karşı itiraz süresi geçtikten sonra ve farklı gerekçelerle ileri sürdükleri itirazlara ve bu doğrultudaki ek rapor taleplerine hiçbir surette muvafakatleri bulunmadığı hususları ilk derece mahkemesine bildirilmekle birlikte bu itirazlarının hiçbir surette dikkate alınmadığını, Bilirkişi raporu ile de açıkça tespit edildiği üzere; davacının talep edebileceği maddi tazminat bulunmadığından davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil davalının ticari faaliyette bulunduğu adresin dava dışı … A.Ş.’nin şubesi olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir. TPMK’dan gönderilen marka tescil belgelerinin incelenmesinde; … tescil numaralı … ibareli markanın davacılardan … A.Ş adına 09/12/1998 tarihinde 44.sınıfta (bitki bakım evleri, çelenk hazırlama, çiçek düzenleme, bahçe düzenlemesi (peyzaj), bahçecilik, bahçıvanlık) tescil edildiği, 08/12/2008 tarihinde 10 yıl müddetle yenilendiği, … tescil numaralı … ibareli markanın 44.sınıfta davacılardan … A.Ş adına 09/12/1998 tarihinde 44.sınıfta (bitki bakım evleri, çelenk hazırlama, çiçek düzenleme, bahçe düzenlemesi (peyzaj), bahçecilik, bahçıvanlık) tescil edildiği, 08/12/2008 tarihinde 10 yıl müddetle yenilendiği, … tescil numaralı … ibareli markanın davacı … adına 31,35 ve 44.sınıflarda 10/02/2014 tarihinde tescil edildiği, … tescil numaralı … ibareli markanın davacı … adına 31,35 ve 44.sınıflarda 10/02/2014 tarihinde tescil edildiği, … tescil numaralı … www…com.tr + şekil markasının davacı … adına 1,3,11,26,29,30,31,32,33,35,39,43 ve 44.sınıflarda 10/02/2014 tarihinde tescil edildiği; … tescil numaralı … ibareli markanın davalı adına 31 ve 35.sınıflarda 20/05/2005 tarihinde tescil edildiği ancak markanın müddet olduğu, bu markanın İstanbul 4. FSHHM’nin 2008/149 E – 2011/209 K sayılı kesinleşmiş hükümsüzlük kararı gereğince sicilden telkin edildiğinin bildirildiği görülmüştür. Bakırköy 2 FSHHM’nin 2015/65 D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafça davalı aleyhine delil tespiti yaptırıldığı, alınan 11/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda tespit isteyen tarafın … ve … tescil numaralı … ve … ibareli markaların delil tespiti talep tarihinden ve halen marka sahibi (hissedar olarak) olduğu, aleyhine tespit edilen şirkete ait tespit mahallinin “çiçek bakım, düzenleme ve satışı yapılan” bir iş yeri olduğu, iş yerinin tabelasında muhtelif yerlerinde tanıtım vasıtalarından kartvizitlerden … markasının markasal olarak kullanıldığı, aleyhine tespit talep edilen şirkete ait olduğu tespit edilen www…com adlı web sitesinde yapılan araştırmada sitenin anasayfasında iletişim bilgilerinin olduğu kısımda … markasının markasal olarak kullanıldığı, aleyhine tespit talep edilen şirketin … tescil numaralı … ibareli 31 ve 35.sınıflarda tescilli olan markanın mahkeme kararıyla iptal edildiği, aleyhine delil tespit talep edilen tarafın iş yerinde ve web sitesinde tescilli emtiadan olan “bitki bakım evleri, çelenk hazırlama, çiçek düzenleme” yönünden … ibaresini markasal olarak kullandığı, bu kullanımın ortalama tüketici nezdinde iltibasa neden olacak şekilde olduğu, bu durumun marka hakkına tecavüz edebilecek şeklinde bulunduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Davacının başlangıçta elde edilen kazanca göre tazminat talep ettiği, daha sonra davacı vekilinin terditli inceleme yapılmasını talep ederek marka kullanım bedeli olarak hesaplama yapılmasını istediği görülmüştür. Dosyada bulunan İstanbul 4 FSHHM’nin 2008/149 E – 2011/209 K sayılı ilamının incelenmesinde davacı karşı davalı tarafın İstirati … mirasçıları ve … A.Ş , davalı karşı davacının ise, …olduğu, yargılama sonunda asıl davanın kısmen kabulüne, davalı adına tescilli … numaralı … ibareli markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, diğer taleplerin reddine, karşı davanın ise reddine karar verildiği görülmüştür. 26/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Dava dışı … Tic. A.Ş’nin Yönetim Kurulu kararının Bakırköy Mahkemesince atanan Bilirkişi incelemesinden sonra olup olmadığının, kararın bilirkişi incelemesinden önceki bir tarihte alınmış gibi yansıtılıp yansıtılmadığının, … Tic. A.Ş’nin kanunu dolanmak suretiyle davalı … markadan yararlandırma amacı olup olmadığının takdirinin Sayın Mahkeme’de olduğu, davalının, şube tescil tarihi olan 08.06.2015 tarihine kadar davacının markasına tecavüz ettiği, davacıların maddi tazminat talebine ilişkin olarak, davalı yanın, 2/3 hissesi davacılara ait olan markayı kullanarak elde ettiği kazancın tespiti açısından, 05.06.2017 Pazartesi günü ticari defter kayıtlarının tutulduğu … Cad. Kat. … No: … FatihiİSTANBUL’daki muhasebe bürosunda, ticari defter kayıtları ile belgeleri üzerinde inceleme yapıldığı, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin süresinde yapıldığı, 2012 yılına ait Defteri-i Kebir’in ibraz edilemediği, 2012 yılı Envanter Defteri ile 2013 yılı Defter’i Kebir ve Envanter Defteri sayfalarının boş olduğu, davalı şirket ile dava dışı … Tic. A.Ş. adres bilgilerinin aynı iş yerine ait adres bilgileri olduğu kanaatine varılmış olmakla birlikte, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, davalı yanın 13.05.2016 dava tarihinden geriye doğru üç yıl ve dava dışı … Tic. A.Ş.’nin şube açma kararını ticaret siciline tescil ettirdiği 08.06.2015 tarihinden geriye doğru üç yıl içerisindeki kazancının tespiti amacıyla, iki türlü hesaplama yapıldığı, davalı şirketin, 08.06.2012 – 08.06.2015 tarihleri arasında elde ettiği 20.371,27 TL kardan, 43.508,88 TL tutarındaki zararının mahsup edilmesi ile 23.137,61 TL zarar ettiği ve 13.05.2013 – 13,05.2016 tarihleri arasında elde ettiği 25.276,47 TL kardan, 36.904,06 TL tutarındaki zararının mahsup edilmesi ile 11.627,59 TL zarar ettiği tespit edilmiş olup, her iki türlü yapılan hesaplamada; 556 sayılı KHK’nin 66 – b) maddesi uyarınca, davacıların talep edebileceği maddi tazminat bulunmadığı” yolunda görüş bildirmiştir. 13/08/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacılar vekilinin 23.08.2017 ve 19.03.2018 teslim karihli dilekçeleri ile söz konusu dilekçeler ekinde dosyaya sunmuş olduğu bilirkişi raporlarının incelenmesi sonucunda, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, 09.09.2014 (fizin hakkı iptal tarihi) – 08.06.2015 (dava dışı … Tic. A.Ş.’nin şube açma kararını ticaret| siciline tescil ettirdiği tarih) ve 09.09.2014 (izin hakkı iptal tarihi) – 13.05.2016 (dava tarihi) tarihleri arasında, 556 sayılı KHK’nın 66/c maddesi; “Marka hakkına tecavüz edenin, markayı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi|gereken Jisans bedeline göre,” hükmü uyarınca, a) 09.09.2014 – 08.06.2015 tarihleri arası lisans betlelleri toplamının 43.470,18 TL tutarında olduğu, b) 09.09.2014 – 13.05.2016 tarihleri arası lisans bedelleri toplamının 101.187,29 TL tutarında olduğu” yolunda görüş bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, markaya tecavüzün tespiti, durdurulması ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı taraf dava dilekçesinde tazminat hesabını elde edilen kazanç seçeneğine göre istemiş daha sonra verdiği, 13/10/2017 tarihli ıslah dilekçesinde ise lisans bedeline göre tazminat hesabı yapılmasını istediği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafça 27/10/2017 tarihli dilekçede dava dilekçesinde belirttikleri şekilde gelir hesabı üzerinden tazminat hesaplaması yapılması istenilmiş ise de, mahkemece 13/10/2017 tarihli ıslah dilekçesine itibar edilerek lisans bedeline göre tazminat hesap edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Ne var ki davacı taraf davasını fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla açmış olup, bilirkişi raporunda 09/09/2014 – 08/06/2015 arası dönem için istenebilecek tazminat miktarının 43.470,18-TL olduğu, 09/09/2014 – 13/05/2016 tarihleri arası olan dönem için lisans bedeli toplamının 101.187,29-TL olduğu belirtilmiştir. Davalı taraf savunmasında tespit işlemi yapılan yerin dava dışı … firmasının Yeşilköy Şubesi olduğunu belirtmiş olup, dosya içerisine yansıyan bilgi ve belgelerden bu yerin dava dışı … şirketinin 05/06/2015 tarihli yönetim kurulu kararıyla şube olarak faaliyete geçirilmesine karar verildiği, bu kararın 12/06/2015 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı, kararda tescil tarihinin 08/06/2015 olarak yer aldığı görülmüştür. Buna göre davacının isteyebileceği tazminat miktarının hesaplanmasında 09/09/2014 – 08/06/2015 arasının esas alınması gerekir. Zira söz konusu adreste 08/06/2015 ten itibaren dava dışı şirketin faaliyet gösterdiği ve bu hususun ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davacının isteyebileceği tazminatın 43.470,18-TL olduğu halde hüküm fıkrasında davacının toplam isteyebileceği miktarın 101.187,29-TL olarak belirtilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu yönden davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 1.Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 18/04/2019 tarih, 2016/106 E – 2019/177 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davalının davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, 4-Marka hakkını ihlal nedeniyle davalının ihlal içeren dönemler için ödemesi gereken lisans bedeli 43.470,18-TL olarak belirlenmişise de talep ile bağlı kalınarak 10.000-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, 5-Davalı adına kayıtlı www…com alan adının faaliyetinin hüküm kesinleştiği takdirde kalıcı olarak engellenmesine, 6-Karar kesinleştiği takdirde davalı işyerinde bulunan … ve … ibareli tabela, kartizit, tanıtım materyallerinin toplatılmasına, 7-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Tirkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan alınmasına, kararın Türkiye İletişim Kurumuna tebliğ edilmesi yönündeki istemin reddine, 8-683,10 TL ilam harcının peşin harçtan ve ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 480,92 TL harcın davalıdan tahsiline, 9-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-Kabul edilen davaya konu marka hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması talebi yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 11-Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 29,20 TL başvuru harcı 170,78 peşin harç 394 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 31,40-TL ıslah harcı, 3.000 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.625,38 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 12-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 13-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 64,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 185,80-TL’nin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, 14-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 15-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/04/2022