Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/3014 E. 2022/584 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3014 Esas
KARAR NO: 2022/584
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2019
NUMARAS: 2019/156 E. – 2019/834 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/03/2019
KARAR TARİHİ: 04/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıdan 6 yıl önce taksitli olarak düzenlenen senetler ile araç satın aldığını, borcu bitene kadar araç satılamaz şerhi koyup, borcu bittikten sonra bu şerhi kaldırdığını, senet borçlarını düzenli olarak ödediğini, her senet ödemesi yaptığında senetlerin kaybolduğunu, kendi galeri kartına kendi imzasını atıp ödemeleri aldığını, bunun üzerine hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının kendisinin ve eşinin okuma yazması olmamasından faydalanarak haksızlık yaptığını, ödemiş olduğu senetleri mükerrer olarak yeniden talep ettiğini belirterek, senetlerin iptaline, icra takibinin iptali kararı verilmesini belirterek davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Bayrampaşa ilçesinde araç alım satım işiyle uğraşmakta olup, davacıya Gaziosmanpaşa … Noterliği … Yevmiye numaralı işlemiyle … plakalı … marka 2007 model araç satışı gerçekleştirdiğini, davacı yan ödeme hususunda araç satış bedelini yekün olarak ödeme imkanının bulunmaması nedeniyle taraflar arasında senet düzenlendiğini ve araç devrinin gerçekleştiğini, nitekim senetlerin vadesinde ödememesi üzerine takip başlatıldığını, davacı yanın bahse konu araç satış sözleşme tarihinden bugüne kadar müvekkiline araç satımından kaynaklı olarak düzenlenen senet ödemelerini yapmadığını ve müvekkilini haksız ve kötüniyetli nedenle mağdur ettiğini, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğundan ve arabuluculuk dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.09.2019 tarih ve 2019/156 Esas – 2019/834 Karar sayılı kararıyla; “… somut olayda, davacı keşideci sıfatıyla, emre yazılı 5.500,00 TL bedelli bonoda yer alan imzasını inkâr etmiş değildir. Senet sebepten mücerret olmakla, davacının ileri sürdüğü iddiaların varlığını yazılı delille ispat yükü altında olduğunun kabulü gereklidir. Davacı senedi mal karşılığı verdiğini beyan etmiş, davalıda senedi mal karşılığı aldığını beyan ettiğinden herhangi bir talilde söz konusu değildir. Davacı tarafından da dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre senet bedelinin ödendiğinin yazılı deliller ile kanıtlaması gerekirken, iddialarını ispata yarar herhangi bir yazılı delil sunmadığı gibi açıkça yemin deliline de dayanmamış olup davanın reddine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davalıdan önce … kamyonet aldığını, daha sonra bu aracı davalıya verip 2009 model Connect … cinsi aracı aldığını, üzerine 5.000,00 TL’ye anlaştıklarını, bu parayı ödediklerini, ancak davalının senedi bulamadığı bahanesiyle aldığı paraları kart üzerine yazdığını, Davalının okuma yazma bilmemesinden yararlandığını, davalıya borcunun bulunmadığını, haksız icra takibi nedeniyle maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, davalının namaz kıldığını beyan ederek güven sağladığını, davalının mahkeme huzurunda dini üzerine yemin etmesini istediğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE:Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, icra takibine konu alacak yönünden davalıya haricen ödeme yaparak borcu kapattığını, bunun üzerine davalının da satıma konu aracın devrini verdiğini, ödemeler sırasında davalının senedin kaybolduğunu söyleyerek aldığı bedelleri kart üzerine yazdığını, davalının hem kendisinin hem de eşinin okuma yazma bilmemesinden yararlanmaya çalıştığını, davalıya borcunun bulunmadığını beyanla menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise, davacı iddialarının doğru olmadığından bahisle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.İlk derece mahkemesi tarafından; “… davacının 5.500,00 TL bedelli bonoda yer alan imzasını inkâr etmiş değildir. Senet sebepten mücerret olmakla, davacının ileri sürdüğü iddiaların varlığını yazılı delille ispat yükü altında olduğunun kabulü gereklidir. Davacı senedi mal karşılığı verdiğini beyan etmiş, davalıda senedi mal karşılığı aldığını beyan ettiğinden herhangi bir talilde söz konusu değildir. Davacı tarafından da senet bedelinin ödendiğinin yazılı deliller ile kanıtlaması gerekirken, iddialarını ispata yarar herhangi bir yazılı delil sunmadığı gibi açıkça yemin deliline de dayanmamış olup davanın reddine.” karar verilmiştir. Karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı 20.09.2016 tanzim ve 20.10.2016 vade tarihli bononun davalıdan satın aldığı araca ilişkin olarak verdiğini beyan etmiş, davalı vekili de bu hususu doğrulayarak araç satış sözleşmelerini dosyaya ibraz etmiştir. Dosyadaki beyan ve belgeler uyarınca; davalı tarafından davacıya öncelikle … plakalı 2007 model … açık kasa kamyonetin satıldığı, daha sonra davacının bu aracı vererek davalıdan … plakalı 2008 model … model aracı aldığı, davacının bu takas işleminin üzerine 5.000,00 TL ödemeyi kabul ettiği, bu kapsamda takibe ve davaya konu bononun düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı, 5.000,00 TL’yi zaman içinde ödediğini, ancak davalının bononun kaybolduğunu beyan ederek yaptığı ödemelere karşılık kartvizit üzerine yazılmak suretiyle kendisine verildiğini, davacıya bakiye borcunun bulunmadığını, kaldı ki aracın devrinin tüm borç ödendikten sonra davalı tarafından verildiğini beyan etmiştir. Davacının davalıya yaptığı ödemelere ilişkin olan kartvizitleri dava dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu ve duruşmalarda da bu belgelere atıf yaptığı görülmüştür. Belgelerin incelenmesinde; davalıya ait “… Otomotiv” başlık ve logolu kartvizitler üzerine çeşitli tarihlerde ve miktarlarda ödeme alındığını gösterir yazılar ve imzalar bulunduğu, davalı tarafça belgedeki yazı ve imzalara itiraz edilmediği ve bononun araç satımına ilişkin olarak alındığının beyan edildiği anlaşılmıştır. Davacının okuma yazma bilmediği, taraflar arasında yukarıda belirtilen araçların satışı sırasında düzenlenen noter satış sözleşmesinde açıkça belirtilerek, işlemlerin parmak izi ve iki tanık ile gerçekleştirilmesi sağlanmış olmasına rağmen; takibe ve davaya konu bononun düzenlenmesi sırasında bu hususa riayet edilmemiştir. Davacının imzaya açıkça inkarı yoksa da, gerek bononun düzenlenmesi gerekse de ödemeler sırasında davalının inisiyatifi ile işlemlerin yapıldığı, içeriği konusunda davacının yeterince bilgi sahibi olamadığı ve okuma yazma bilmediği için de yazılanları denetleme imkanına sahip olmadığı sabittir. Dosyada mevcut ve inkar edilmeyen ödeme belgeleri ve davacının “Ödemelerin tamamlandıktan sonra aracın devrinin kendisine yapıldığı” yönündeki beyanlar ile bononun düzenlenmesine konu … plakalı araca ilişkin Gaziosmanpaşa …Noterliği’nin 24.07.2014 tarih ve … yevmiye nolu araç satış sözleşmesindeki “Aracın satış bedelinin tamamen alındığı” yönündeki davalı beyanı dikkate alındığında; davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalı olduğundan, davacının istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/09/2019 tarih, 2019/156 E. – 2019/834 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-İlk derece yargılaması yönünden; a) Davanın kabulü ile; 20/09/2016 tanzim ve 20/10/2016 vade tarihli , 5.500,00 TL bedelli bono ve Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası kapsamında davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine, b) Talep olmadığından kötüniyet tazminatı konusunda karar verilmesine yer olmadığına, c) Alınması gereken 375,70 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, ç) Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 96,00 TL posta ve tebligat masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf yargılaması yönünden; a) İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, b) İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 49,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 170,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c) İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.04/04/2022