Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/3010 E. 2022/662 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/3010 Esas
KARAR NO: 2022/662
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2019
NUMARASI: 2018/84 E. – 2019/312 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tasarımın İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli olan … kod numaralı “…” tasarımının sahibi olduğunu, davalı tarafa, tescilli tasarımlarından kaynaklanan haklarına tecavüzlerinin durdurulması için Üsküdar … Noterliğinin … sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini ancak davalı tarafın üretime ve kulanıma devam ettiğini, Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/76 D.İş sayılı dosyası kapsamında davalıya ait fabrikada, davacı tarafa ait tescilli ürünlerin birebir benzerinin üretildiğinin tespit edilmiş olduğunu, davalı yanın söz konusu fiillerinin müvekkilinin tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, ayrıca müvekkilinin kazanç kaybı yaşamasına neden olduğunu iddia ederek, tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını önlenmesini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,000 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminatın, haksız fiilin tespit edildiği 09.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/76 D. İş sayılı dosyası kapsamında sarf edilen toplam 1.126,30 TL’nin yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tespite konu bilirkişi raporunda sadece ürünlerin resimleri üzerinden karşılaştırma yapılmış olduğunu, teknik çizimler ve kesim yöntemleri bakımından kutuların karşılaştırılmadan rapor düzenlenmesinin yasaya aykırı olduğunu, ürünlerin birebir aynı olmadığını, müvekkilinin imal ettiği turta kutularının talep üzerine üretildiğini, bütün pastane ve bunun gibi yerlerde kullanıldığını, kesim şekilleri göz önüne alındığında ürünlerin anonimleştiğini, ürünlerin kesim ve katlama bölümlerinin, boğum ve bombe biçimlerinin davacının tescilli ürününden farklı olduğunu, markanın taklit olduğunu bilmeyen ve bilmesi de gerekmeyen kişinin söz konusu filleri gerçekleştirmesinin tecavüz oluşturmayacağını ve kusursuz olunması durumunda da men davası ve davadan kaynaklı tazminat davası açılamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 26.09.2019 tarih ve 2018/84 Esas – 2019/312 Karar sayılı kararıyla; “… davalı yan kullanımlarının davacının tescilli tasarımı ile ayniyet derecesine varan benzerlik içerdiği, davalı kullanımlarının herhangi bir tescile dayanmadığı, davaya konu tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı izlenimde farklılıklar bulunmaması nedeniyle, tasarımları benzer olarak algılayabilecekleri ve bu kullanımın iltibasa sebebiyte verdiği ve davalının bu fiillerinin davacı tasarımına tecavcüz ettiği gibi aynı zamanda haksız rekabet de teşkil ettiği anlaşılmakla, davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının davacı adına tescilli … sayılı tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, dosya kapsamına göre davalının bu eylemleri nedeniyle davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarının tam olarak tesbiti mümkün olmadığından TBK.50. ve 51.maddeleri uyarınca tasarımın ve tecavüzün niteliğine göre 1.000,00 TL olarak takdirine , maddi tazminat tutarının bu miktar üzerinden kabulüne, davalının eylemi davacının tasarımdan doğan manevi haklarını da ihlal ettiğinden, tarafların ekonomik durumları, ihlalin niteliği, manevi tazminatın amacı ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek, davacı yararına 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davaya esas alınan Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/76 D.İş sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu, raporda sadece ürünlerin resimleri üzerinden karşılaştırma yapılmış olduğunu, teknik çizimler ve kesim yöntemleri bakımından kutuların karşılaştırılmadan rapor düzenlenmesinin hatalı olduğunu, Müvekkil tarafından üretilen ürünlerin kendi dizaynı olmayıp, müşterilerin bildirdiği formda üretilen ürünler olduğunu, davacı ürünleri ile birebir aynı olmadığını, bütün pastane ve bunun gibi yerlerde kullanıldığını, kesim şekilleri göz önüne alındığında ürünlerin anonimleştiğini, ürünlerin kesim ve katlama bölümlerinin, boğum ve bombe biçimlerinin davacının tescilli ürününden farklı olduğunu, Müvekkilin ürettiği kutuların, davacı kutularından ayıran en belirgin özelliğin ip kullanılıyor olması olduğunu, 556 Sayılı KHK 61/c maddesindeki ‘bilme’ unsuru dikkate alındığında, markanın taklit olduğunu bilmeyen ve bilmesi de gerekmeyen kişinin söz konusu filleri gerçekleştirmesinin tecavüz oluşturmayacağını ve kusursuz olunması durumunda da men davası ve davadan kaynaklı tazminat davası açılamayacağını, somut olayda ürünlerin benzediğini kabul etmemekle birlikte, benzemiş olsa bile müvekkilin davaya konu davacının patentli tasarımını bilmemesi nedeniyle tecavüz fiilinin oluşmayacağını, Ürün görsellerinin müvekkilin internet sitesinden kaldırıldığını, hali hazırda benzerliği iddia edilen kutuların satışının yapılmadığını ve dava tarihi itibariyle üretiminin de yapılmadığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları ile; … sayılı “…” ürün adlı tasarım tescil belgesinin 03/06/2015 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir. *Bilirkişi heyetinin 08/05/2019 havale tarihli raporunda; “Davacı tasarımının … numarası ile Türk Patent nezdinde tescilli olduğu, davalı kullanımlarının ise herhangi bir tescile dayanmadığı, davalı tarafın dosyada sunulan kullanımlarının davacının tescilli tasarımı ile ayniyet derecesine varan benzerlik içerdiği, karşılaştırmaya tabi tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı izlenimde farklılık bulunmaması nedeni ile bilgilenmiş kullanıcıların tasarımları benzer olarak algılayacakları ve bu benzerliğin de bilgilenmiş kullanıcılar nezdinde iltibasa sebebiyet verdiği, davalı tarafın tescile dayanmayan bu kullanımlarının davacı tarafın tescilli tasarımı ile yüksek düzeyde benzerlik içermesi nedeni ile davalının bu kullanımları ile davacı tarafın tescilli tasarımına tecavüz ettiği, davalı tarafın faaliyetlerinin davacı tarafın faaliyetleri ile karıştırılmaya yol açmasına sebep olduğu nedeniyle haksız rekabet teşkil ettiği, davacı vekilinin dava içeriğinde beyan ettiği ciro düşüklüğü ile ilgili bir belgeye rastlanmadığı, yıllık gelir beyanı üzerinde yapılan inceleme neticesinde yıllık kazancının bir önceki yıla göre %85 arttığı, davalı firmanın yıllık gelir beyanı üzerinde yapılan inceleme neticesinde yıllık kazancının bir önceki yıla göre %148 arttığı, dosya içeriğinde taraflara ait satış-ciro-defter-belge bilgisi olmadığı için sadece beyan edilmiş olan yıllık gelir üzerinde inceleme yapılabildiği” belirtilmiştir.
GEREKÇE: Dava, tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i, önlenmesi, ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili adına tescilli tasarımların davalı tarafça haksız olarak kullanıldığını, tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili ise, davacı iddialarının doğru olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… davalı yan kullanımlarının davacının tescilli tasarımı ile ayniyet derecesine varan benzerlik içerdiği, davalı kullanımlarının herhangi bir tescile dayanmadığı anlaşılmakla, davacının davasının kısmen kabulü ile; davalının davacı adına tescilli … sayılı tasarımdan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, TBK.50. ve 51.maddeleri uyarınca tasarımın ve tecavüzün niteliğine göre maddi tazminatın 1.000,00 TL olarak takdirine; davalının eylemi davacının tasarımdan doğan manevi haklarını da ihlal ettiğinden 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine.”karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece aldırılan bilirkişi kurulu raporunun yeterli teknik analizleri içerdiği, tarafların iddia ve savunmalarını irdelediği, sonuç olarak denetime elverişli olduğu anlaşıldığından, rapora yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 59. maddesinde, “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” düzenlemesine yer verilmiş olup; mahkemece toplanan deliller, davadan önce yaptırılan delil tespiti ile Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/76 D.İş sayılı dosyası kapsamındaki tespitler ve alınan denetime elverişli bulunan bilirkişi raporları uyarınca; davacı tasarımının … numarası ile Türk Patent ve marka Kurumu nezdinde tescilli olduğu, davalı kullanımlarının ise herhangi bir tescile dayanmadığı, davalı tarafın kullanımlarının davacının tescilli tasarımı ile ayniyet derecesine varan benzerlik içerdiği, karşılaştırmaya tabi tasarımların bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı izlenimde farklılık bulunmaması nedeni ile bilgilenmiş kullanıcıların tasarımları benzer olarak algılayacakları ve bu benzerliğin de bilgilenmiş kullanıcılar nezdinde iltibasa sebebiyet verdiği, davalı tarafın tescile dayanmayan bu kullanımlarının davacı tarafın tescilli tasarımı ile yüksek düzeyde benzerlik içermesi nedeni ile davalının bu kullanımları ile davacı tarafın tescilli tasarımına tecavüz ettiği, davalı tarafın faaliyetlerinin davacı tarafın faaliyetleri ile karıştırılmaya yol açmasına sebep olduğu nedeniyle haksız rekabet teşkil ettiği anlaşıldığından, mahkemece tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesine karar verilmesi isabetlidir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan tespite göre takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarları da yerinde olduğundan, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 341,55 TL harçtan, peşin alınan 256,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 85,15 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/04/2022