Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2968 E. 2019/2885 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2968 Esas
KARAR NO : 2019/2885
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/284
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Ref’i İstemli)
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkiline ait endüstriyel tasarım tescil belgelerine konu kozmetik şişe tasarımının davalı tarafından taklit edilmesi, üretilmesi ve satılması suretiyle tecavüz edildiğini belirterek tecavüz eylemlerinin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, ürünlere el konulmasına, imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca ivedilikle HMK’nun 389 vd.maddeleri uyarınca davalının taklit ürünleri satışının durdurulması, devamının önlenmesi, ürünlere el konulması, satışın engellenmesi, reklamların kaldırılması ve yasaklanması, ithalatının ve ihracatının engellenmesi, internet sitelerinden ve sosyal medyadan satışının engellenmesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Davalı vekili, tespit yapılan işyerinin müvekkiline ait olmadığını, ayrıca ürünler arasında benzerlik bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, değişik iş dosyası içerisinde alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak ihtiyati tedbir talebinin teminat karşılığında kabulüne ve davacı yana tescilli tasarımıyla benzer olan karşı yana ait ürünlerin satışının tedbiren durdurulmasına, ürünlere el konularak yediemine teslimine, taklit ürünlerin ithal ve ihracatının internet siteleri ve sosyal medyada satış ve reklamlarının tedbiren engellenmesine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; Tespit yapılan işyerinin müvekkiline ait olmadığını, tespit edilen ürünlerle tespit talep edenin ürünleri arasında iltibas derecesinde benzerlik bulunmadığını, karşılaştırma yapılırken bütünsel açıdan değerlendirme yapılması gerektiğini ve ürünlerin tüketiciler nezdinde bıraktığı izlenimin dikkate alınması gerektiğini, tespit dosyasındaki bilirkişinin yetki ve sorumluluğunu aşarak kanaat beyan ettiğini, bu rapora dayalı tedbir kararının hatalı olduğunu bildirmiştir.
GEREKÇE: HMK 341/1 uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi ile ihtiyati tedbir talebinin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek karara karşı istinaf yoluna başvurulabilecektir. İhtiyati tedbir kararlarına karşı itiraz hususu HMK’nun 394.maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. İhtiyati tedbir kararlarına karşı yapılacak itirazları inceleme yetkisi ilk derece mahkemesine aittir. HMK’nun 394/5 maddesinde de itiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüştür. Ortada ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilmiş bir mahkeme kararı bulunmamaktadır. Bu itibarla davalı vekilinin mahkemenin ihtiyati tedbir kararına yönelik istinaf talebinin reddi ile söz konusu bu dilekçesinin ihtiyati tedbire itiraz dilekçesi kabul edilip bu itirazla ilgili ilk derece mahkemesince HMK’nun 394.maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin REDDİNE, 2-Dosyanın, HMK’nun 394.maddesi çerçevesinde değerlendirme yapılmak üzere ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,3-Talebi halinde peşin harcın davalıya iadesine, 4-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK.’nın 352/1 maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda kesin olarak oy birliği ile karar verildi.30/12/2019