Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2955 E. 2019/2868 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2955 Esas
KARAR NO : 2019/2868
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/208
DAVANIN KONUSU: Marka (Sözleşmeden Kaynaklanan Hak İstemli)
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında “….” markasının kullanımını konu alan 22/01/2016 tarihli franchise/marka lisans sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmenin dördüncü maddesinde kendisine yüklenen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak davalı şirketin yükümlülüklerini ihlal ettiğini, müvekkili şirket yetkilisi … ile davalı … . arasında 30/11/2016 tarihinde ödünç sözleşmesi imzalandığını ve 200.000,00 TL ödünç verildiğini, bu durumun müvekkilinin iyiniyetli olduğunu gösterdiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında sözleşmeden kaynaklanan tenimatların verilmemesi üzerine ek protokol düzenlendiğini, bu protokole göre davalıların ana sözleşmedeki yükümlülüklerinden olan cezai şartın ifası için 1.000.000,00 EURO’nun protokol tarihindeki kur üzerinden hesaplanan 4 milyon TL tutarında bir teminat çeki verme yükümlülüğü altına girdiklerini, davalıların bu çeki keşide ettiğini, davalıların öğretmen ve personelin ücretlerini aksattığını, SGK borçlarını ödemediğini, ihtarname çekilerek uyarıldığını, ancak işlerin daha da kötüye gittiğini, … markasının bu durumdan zarar gördüğünü, okula haciz geldiğini, daha sonra 08/01/2018 tarihli ihtarname ile marka kullanım lisans sözleşmesinin feshedildiğini, 07/01/2018 tarihinde ise … ibaresi içeren tabela ve logoların söküldüğünü, konunun TBMM gündemine de taşındığını, davalı şirketin ve davalı ortakların borca batık olduklarını, davalı şirketin okula haciz geldiğini, araç ve gereçlerin de haczedildiğini, durumun medyaya da yansıdığını belirterek franchise sözleşmesinden kaynaklanan ve tarafların da yazılı olarak mutabık kaldıkları cezai şartın en yüksek mevduat faizi de uygulanmak suretiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 60.000,00 TL tutarındaki kısmın müvekkiline ödenmesine, ayrıca davalı şirketin ve davalı ortakların mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın haksız ve yersiz olduğunu, müvekkillerinin sözleşmeye göre cezai şart ödemelerini gerektirecek kusurlu bir davranışları bulunmadığını, zaten davacının doğabilecek zararlarına karşılık 1 milyon TL bedelli çek aldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece 26/07/2019 tarihinde; yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığı, ihtiyati tedbire konu talebin yargılamayı gerektirdiği, davanın FSEK 68 kapsamında olduğu gerekçeleriyle talebin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca davalıların markaya zarar verdiklerini,…. Kolejinin iflas ettiğini, müvekkilinin önemli devlet kurumları nezdinde itibar kaybettiğini, markanın zedelendiğini, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, müvekkilinin saygınlığı ile karşı tarafın mevcut durumu gözününe alındığında geri dönülmesi mümkün olmayan çok ağır zararların gerçekleştiğini, daha fazla zararın olmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini bildirmiştir. Taraflar arasında 22/01/2016 tarihli … Koleji Marka Kullanım Lisansı Sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin 7.maddesinde fesih ve cezai şartın düzenlendiği, sözleşmenin davacı tarafından feshedilmesi halinde 1 milyon EURO cezai şart kararlaştırıldığı, 15/06/2017 tarihli ek protokolde ise; sözleşmenin 7.maddesindeki 1 milyon EURO cezai şart için 4 milyon TL bedelli bir teminat çekinin davalılar tarafından davacıya verildiğinin belirtildiği görülmüştür. Davacı tarafından davalıya gönderilen 30 Haziran 2017 tarihli ihtarnamede; SGK ve vergi borçlarını ödemediği, öğretmen ve personellerin ücretlerinde aksamalar yaşandığı, okulun mali sıkıntılar yaşadığının tespit edildiği, bu durumların markaya zarar verdiğinin belirtilerek, belirtilen sıkıntıların giderilmesinin istendiği görülmütür. Davacı tarafından davalılara gönderilen 08/01/2018 tarihli ihtarname ile; marka kullanım lisans sözleşmesinin derhal feshedildiği, davalıların sözleşmenin 2.3, 5.5, 5.7, 5.8, 5.26, 5.29, 6.1, 6.2, 6.3, 6.6, 7.3 ve 7.4 maddelerini ihlal ettikleri, ayrıca 5.20 maddesini ihlal ederek davacının yazılı onayı alınmadan okulun 28/12/2017’de devredildiği belirtilerek sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği görülmüştür. 30/11/2016 tarihli ödünç sözleşmesi ile … davalı ….’a 200.000,00 TL ödünç para verdiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına yöneliktir. Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi, davalıların mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulmasına ilişkindir. İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK’nın 389.maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi gerekir. Ayrıca HMK’nın 389/1 maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Dosyanın bulunduğu aşama, dosyaya sunulan deliller ve uyuşmazlık konusu dışında ihtiyati tedbir talep edilmekle, davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde olmadığından reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.30/12/2019