Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2946 E. 2019/2896 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2946 Esas
KARAR NO : 2019/2896
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2019
NUMARASI : 2019/505 2019/1067
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Mahkemece, davanın ticari dava olup arabuluculuk dava şartına tabi olduğu gerekçesiyle usulden red kararı verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir.Davacı vekili istinaf sebebi olarak; davanın menfi tespit davası olduğunu, bu nedenle arabuluculuğa tabi olmadığını ileri sürmüştür. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartıdır. Eldeki dava, icra takibi nedeniyle menfi tespit davası olup konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebine ilişkin değildir. Dolayısıyla eldeki dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan değildir. Mahkemece açıklanan bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü gerekmiştir. Davacı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden yargılamaya ilk derece mahkemesince kaldığı yerden devam edileceğinden bu aşamada davalı vekilinin istinaf talebinin incelenmesine gerek görülmemiştir. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü, davalı vekilinin istinaf talebinin ise incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/09/2019 tarih, 2019/505 esas, 2019/1067 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği üzere yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-Bu aşamada davalı vekilinin istinaf talebinin incelenmesine yer olmadığına, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5- Davalı tarafın istinaf talebi incelenmediğinden talebi halinde istinaf peşin harcı ile istinaf yoluna başvurma harcının davalıya iadesine, 6-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 42,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 163,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-Davalı tarafça istinaf aşamasında gider yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 8-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.30/12/2019