Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2922 E. 2019/2842 K. 27.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2922 Esas
KARAR NO 2019/2842 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/97 E.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ: 27/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … Kooperatifi ile yapmış olduğu 02/03/1986 tarihli sözleşme kapsamında Toplu Konut Yerleşmesi ile sosyal ve ticari tesislerin Mimarlık ve Mühendislik alt yapı ve üst yapı sözleşmelerini çizdiğini , daha sonra bu projelerin uygulandığını, Mimarlar Odasında proje müellifi olarak kendisinin göründüğünü, projelerin FSEK 2 kapsamında ilim ve edebiyat eseri, meydana getirilen yapının (sitenin) ise bedii vasfı bulunan güzel sanat eseri olduğunu, yapılar üzerinde zaman içinde eserin mahiyet ve hususiyetini bozan, müvekkilinden izin alınmadan yapılan esaslı değişiklikler bulunduğunu beyanla; tecavüz ve ihlallerin men ve ref’ine, bilirkişi raporu ile tespit edilecek değer üzerinden maddi tazminata ve 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, hükmün ilanına karar verilmesini, davalı … Kooperatifinin, 05/05/2019 tarihinde bu dava açıldıktan sonra tasfiye sürecine girdiğini bu hususun 09/05/2019 tarihinde ticaret siciline tescil edildiğini, davalı kooperatifin, tasfiye sürecisine girmesi, tasfiye edilmesi durumunda, müvekkilinin hak ve menfaatlerinin ciddi şekilde zarar göreceğini, davayı amaçsız ve sonuçsuz bırakacağını, bu davanın lehine sonuçlanması halinde talep ve alacaklarına kavuşmak bakımından ciddi şekilde risk teşkil edeceğini, hatta imkansız olacağını bu nedenlerle davalının tasfiyesinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 25.09.2019 tarih ve 2018/97 E.sayılı ara kararıyla; HMK 389/1 Maddesi gereğince, ancak dava konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, ihtiyati tedbir koşulları oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalı kooperatifin 05.05.2019 tarihinde ve yargılama devam ediyorken tasfiye sürecine girerek ticaret siciline tescil edildiğini, kooperatifin tasfiye edilmesi durumunda müvekkilinin hak ve menfaatlerinin ciddi zarar göreceğini, davanın amaçsız ve sonuçsuz kalacağını beyanla HMK 389/1, 391 ve 392.maddeler gereğince tedbir koşulları oluştuğundan mahkemenin red kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı … olduğu 02/03/1986 tarihli sözleşme kapsamında Mimarlık ve Mühendislik alt yapı ve üst yapı sözleşmelerini çizdiğini , daha sonra bu projelerin uygulandığını, yapılar üzerinde zaman içinde eserin mahiyet ve hususiyetini bozan, müvekkilinden izin alınmadan yapılan esaslı değişiklikler bulunduğunu beyanla; tecavüz ve ihlallerin men ve ref’ine, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini, davalı Kooperatifin tasfiye sürecine girdiği ve tasfiye edilmesi halinde müvekkilinin hak ve menfaatlerini önemli ölçüde etkileyeceği gerekçesiyle, davalı Kooperatifin tasfiyesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.6100 Sayılı HMK 389. madde ve 5846 Sayılı FSEK 77. madde gereğince; esaslı bir zarar veya ani bir tehlikenin bulunduğunun ve tedbir kararı verilmesinin zorunlu olduğunun yaklaşık ispat kurallarına göre delillendirilmesi halinde ve ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmekle, tedbir talebine konu davalı şirketin tasfiye sürecinin durdurulmasına ilişkin talebin, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olmadığı gibi yaklaşık ispat koşulları da gerçekleşmediğinden ilk derece mahkemesince, tedbir talebinin reddi kararı ve gerekçesi yerinde görülmekle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,2-Haraç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/12/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.