Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2901 E. 2019/2901 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2901 Esas
KARAR NO : 2019/2901 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2017
NUMARASI : 2017/130 E. – 2017/227 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Hüküsüzlük İstemli)
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalı adına tescilli … tescil numaralı “…” markasının kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini ayrıca kullanmama nedeniyle hükümsüzlük davasının da Anayasa Mahkemesi iptal kararı gözetilerek davanın bu yönde de reddine karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/10/2017 tarihli 2017/130 Esas- 2017/227 Karar sayılı kararıyla; Anayasa Mahkemesinin 6.1.2017 tarih ve 29940 sayılı RG.yayınlanan 148/189 sayılı ilamları ile 10.1.2017 tarih ve 29944 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun yürürlük tarihi dikkate alındığında, 06.01.2017 tarihi öncesinde açılmış tüm kullanmamaya dayalı hükümsüzlük/iptal davaları açısından yasal boşluk oluştuğundan esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.Davacı Maliye Hazinesi (Kapatılan … A.Ş.’nin haklarını devralan sıfatıyla ) vekilinin istinaf dilekçesinde; mahkemenin davanın esasına ilişkin gerçek bir inceleme yapmadan karar verdiğini, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının 06/01/2017 tarihli olup dava tarihinden sonra RG’de yayınlandığını, iptal kararlarının geriye yürütülemeyeceğini, MK 1 maddesi gereğince hakimin uygulanacak bir hukuk kuralı bulunmaması halinde, önce örf ve adete göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak ise ona göre karar vermesi gerektiğini, birçok uluslararası sözleşme olduğunu, karar başlığında müvekkilinin ihbar olunan olarak gösterilmesinin de yerinde olmadığını beyanla eksik inceleme nedeniyle mahkeme kararının kaldırılmasını ,dosyanın mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir…. A.Ş. Vekili Av…. davacı vekili olarak istinaf dilekçesi sunduğu, uluslararası sözleşmeler uygulanarak hukuki boşluğun doldurulması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır.
GEREKÇE Davalı şirket adına tescilli 2012/93960 başvuru numaralı markanın kullanılmadığından bahisle, 556 Sayılı KHK 14. Maddesine dayalı iptal davası açıldığı, ilk derece mahkemesince Anayasa Mahkemesi’nin 6.1.2017 tarih ve 29940 sayılı RG.yayınlanan 148/189 sayılı kararıyla 556 Sayılı KHK 14. Maddesi iptal edildiğinden, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. … A.Ş. Vekili Av…. istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılıyorsa da; davacı şirketin 675 Sayılı KHK hükümlerine göre kapatılan kurumlardan olduğu , Ticaret Sicilden gelen kayıttan tüzel kişiliğinin terkin edildiği, davacı şirket yerine 670 Sayılı KHK hükümlerine göre Hazine’nin davacı sıfatının bulunduğu anlaşılmakla, şirket tarafından verilen vekaletin sona erdiği, vekil sıfatının bulunmadığı kanaatiyle istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.Hazine vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile davanın hukuki dayanağı 556 Sayılı KHK’nın 14. Maddesinin iptal edildiği, yasal boşluk doğduğu, Anayasa Mahkemesinin 06.01.2017 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile 556 sayılı KHK 14.maddenin iptal edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verdiği, kararında hukuki boşluğun TMK 1.maddesi gereğince, mahkeme tarafından doldurulamayacağına dair hukuki gerekçesini açıkladığı, istinaf başvurusunda dayanılan TRIPS 19.maddenin tavsiye niteliğinde bulunduğu bağlayıcı olmadığı, 6769 sayılı SMK’nın dava açıldıktan sonra yürürlüğe girdiği, uygulamasının geriye yürütülemeyeceği iptal kararının gerekçesinde de açıklandığı üzere de mülkiyet hakkı niteliğinde bulunan marka üzerindeki hakkı sınırlandıran yada iptaline ilişkin hususlarda mahkemenin kanun koyucunun yerine geçerek yorum yoluyla karar veremeyeceği, karar başlığında Hazine’nin ihbar olunan olarak gösterilmesinin ise tashih yoluyla her zaman mahallinde düzeltilebilir olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-… A.Ş. vekilinin istinaf isteminin usulden reddine, 2-Hazine vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,3-Davacı yanca alınması gereken harç, peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4- Hazine harçtan muaf olduğundan bu yönde karar verilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,6-İstinaf yargılama giderleri olarak; Hazine avansından kullanıldığı anlaşılan, 80,50 TL’nin üzerinde bırakılmasına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, … AŞ yönünden kesin, Maliye Hazinesi yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 30/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.