Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2899 E. 2022/491 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2899 Esas
KARAR NO: 2022/491
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/07/2019
NUMARASI: 2017/706 E. – 2019/373 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit
KARAR TARİHİ: 21/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip konusu 30.000,00 TL bedelli, keşidecisi … olan, hamiline yazılı çekin ön yüzünde … adına atılmış görünen imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, çek üzerindeki imzaların tamamının sahte olduğunu, bu nedenle davanın kabulüne, takibin iptaline ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafından müvekkiline verilen 19/02/2017 tarih ve 30.000,00 TL bedelli çekin davacı tarafından itiraz edilmeden ödendiğini, bu çeke atılan imza ile takip konusu çeke atılan imzanın aynı olduğunu, davacının borcu ödememek adına işbu davayı açtığını, davacının müvekkiline borçlu olduğunu, çekin bizzat davacı tarafından imzalandığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03.07.2019 tarih ve 2017/706 Esas – 2019/373 Karar sayılı kararıyla; “… dava dosyasına celp edilen tatbiki imza örnekleri ile davacının huzurda alınan imza ve yazı örnekleri ile birlikte çek üzerindeki keşideci imzası kıyaslanmak suretiyle Adli tıp öğr. Üyesi Prof. Dr. …’ten alınan 20/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; çek aslı üzerinde yapılan imza incelemesi neticesinde keşideci imzasının davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiğinden davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davaya konu çek üzerindeki imzanın müvekkile ait olmadığını, alınan bilirkişi raporunun ‘imzanın kuvvetle muhtemel davacı eli ürünü olduğu’ şeklindeki çelişkili ifadeler içerdiğini, Tanzim edilen raporun Yargıtay kararlarında belirtilen ölçütlere uygun hazırlanmadığını, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli olmadığını, bu nedenle raporu kabul etmediklerini, mahkemece ekik incelemeye dayalı olarak karar verilmesinin usule aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; davalının davacı … ve üçüncü kişi … Ltd. Şti aleyhine 10/03/2017 keşide tarihli ve 30.000,00 TL miktarlı çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlattığı görülmüştür. * Adli uzmanı Prof. Dr….’in 20/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; çek aslı üzerinde yapılan imza incelemesi neticesinde keşideci imzasının davacı …’nın eli ürünü olduğu tespit edilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu çekteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.İlk derece mahkemesi tarafından, “… alınan 20/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; çek aslı üzerinde yapılan imza incelemesi neticesinde keşideci imzasının davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiğinden davanın reddine” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının takibe konu 10/03/2017 keşide tarihli ve 30.000,00 TL tutarlı çekin keşidecisi olduğu, davacının çekteki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunduğu, mahkemece aldırılan 20.06.2019 tarihli bilirkişi raporu ile çekteki davacı adına atılı keşideci imzasının kuvvetle muhtemel davacı eli ürünü olduğu” kanaatinin bildirildiği görülmüştür. Anılan raporun “kuvvetle muhtemel” gibi ifadelerle kesin bir kanaat içermediği gözetildiğinde; mahkemece Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden veya üniversitelerin güzel sanatlar bölümünden oluşturulacak yeni bir heyetten denetime elverişli yeni rapor aldırılması gerekli olduğundan, bu yöndeki istinaf isteminin kabulüyle, belirtilen yönde yeniden araştırma yapılması için ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/07/2019 tarih, 2017/706 E. – 2019/373 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 37,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 158,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.21/03/2022