Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2886 E. 2020/31 K. 15.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2886 Esas
KARAR NO : 2020/31 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2016
NUMARASI : 2014/247 E. – 2016/245 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/01/2020
Dairemizin 07.05.2018 tarihli, 2017/1647 E. – 2018/1101 K.sayılı kararı, Yargıtay 11.HD’nin 24.09.2019 tarihli, 2018/4165 E. – 2019/5765 K.sayılı ilamıyla bozulmuş olmakla, duruşmalı yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili, müvekkilinin … ibaresini tek başına ya da asli unsur olarak içeren çok sayıda marka tescilleri bulunduğunu, 1992 yılından beri aktif olarak bu markayı kullandıklarını gıda sektörünün bulunduğu 16, 29, 30, 31, 32, 33 ve 43.sınıflar ile bu sınıflardaki ürünlerin tüketiciye sunulduğu 35.sınıfta tanınmış olduklarını, … markasının tanınmış marka statüsünde olduğunu, davalının 29, 30, 31, 32, 33 ve 35.sınıflarda … ibareli 2012/96183 no’lu başvurusuna itiraz ettiklerini ancak bu itirazın TPE tarafından reddedildiğini, oysa davalı markanın ayırd edilemeyecek kadar benzer olduğunu, E harfinin çıkarılması ile oluşturulduğunu, müvekkilinin markasından türetildiğini, görsel ve işitsel iltibasa meydan verdiğini, müvekkilinin bir alt markası olarak algılanacağını ve müvekkilinin verdiği lisansta kullanıldığını düşünüleceğini, müvekkilinin markasının tanımışlığından haksız yararlanılmaya çalışıldığını, seri marka izlenimi verdiğini, benzer ihtilaflarda karıştırma ihtimalinin TPE OHİM ve Yargıtay’ca sabit görüldüğünü” iddia ile davalı adına tescilli 2012/96183 no’lu … ibareli markanın 29,30,31,32,33 ve 35.sınıflarda hükümsüzlüğünü, sicilden terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davaya cevabında, “TPE sicilinde … ibareli çok sayıda marka tescili bulunduğu ve … markalı ile müvekkilinin … markası arasında benzerlik bulunmadığını, … markasının müvekkili şirketi oluşturan … bağlı şirketlerce bu 3 grubun baş harflerinden oluşturulduğunu, müvekkilinin 2000 yılından beri özellikle havalimanlarında yemek-yiyecek hizmeti, yiyecek-içecek üretimi gibi alanlarda başta İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya havaalanları olmak üzere Türkiye’de yurt dışında çok sayıda havaalınında hizmet verdiklerini, TPE nezdinde … ibaresini içeren 43.sınıfta bta ibareli … no’lu, 29 ve 43.snıflarda bta sushi &meze ibareli … no’lu 43.sınıfta … no’lu “eat’n fly restro operated by bta catering + şekil” ibareli, 43.sınıfta kanr … ibareli 2008/09391 no’lu, 43.sınıfta 2004/18400 no’lu, “… beerport + şekil”ibareli, 43.sınıfta … catering + şekil ibareli ve … no’lu, 2013/109146 no’lu …. ibareli marka tescillerinin bulunduğunu, müvekkilinin 2000’li yıllardan beri … markasını kullandığını ve ayırd ederlik kazandırdığını, davacı iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin markası ile davacı markası arasında bir benzerlik bulunmadığını, iltibasın söz konusu olmadığını, OHİM’e göre kısa markalarda bir harfin dahi müşteri olgusunu değiştirdiğine dair kararları bulunduğunu, davacının çay üretimi sektöründe sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin ise bardakta çay da dahil çok çeşitli ürün gamını işlettiğini, kafelerde satışa sunduğu” savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkeme Kararı;İstanbul 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 01/12/2016 tarihli 2014/247 Esas-2016/245 Karar sayılı kararıyla; “davalı markası ile davacı markasının tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine” karar verilmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; davalı adına tescilli 2013/109078 başvuru numaralı … ibareli markanın müvekkili adına tescilli … asli unsurlu marka ve diğer tescilli markaları ile işitsel ve görsel anlamda bire bir benzerlik taşıdığı, ayırt ediciliğinin bulunmadığı, seri marka izlenimini verdiği, markaların aynı sınıflarda tescilli olduğu ve davalı tarafın yurt içi ve yurt dışında haksız kazanç sağladığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dairemizin Kararı;Dairemizin 07/05/2018 tarihli 2017/1647 Esas-2018/1101 Karar sayılı kararıyla; markalar arasında mahkemenin kabulünün aksine yüksek oranda işitsel benzerlik bulunduğu, davalı markasının alt kısmındaki yarım ay biçiminin bu benzerliği gidermediği, davalı markasının telaffuzunun davacı markasına ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, ortalama tüketici kitlesi nezdinde 29. Sınıftaki bir kısım emtia ve 33. Sınıftaki alkollü içecekler dışındaki emtialar yönünden karıştırma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle “Davacı tarafın istinaf isteminin kısmen kabulü ile 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 3.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2014/247 Esas, 2016/245 Karar sayılı kararının kaldırılmasına,-Davanın kısmen kabulüne, davalı adına tescilli 2012/96183 no’lu … + şekil markasının, 29.sınıftaki et, balık, kümes ve ev hayvanlarının etleri, bulyanlar, hazır çorbalar emtiası dışında kalan bu sınıftaki diğer emtia yönünden ve 30, 31 ve 32.sınıftaki tüm emtia yönünden hükümsüzlüğüne, TPMK sicilinden terkinine, 29.sınıftaki yukarıda yazılı emtia ile 33.sınıftaki emtia yönünden ise hükümsüzlük talebinin reddine” karar verilmiştir.Yargıtay Bozma Kararı;Davalı vekilinin temyiz başvurusu üzerine; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 24/09/2019 tarihli 2018/4165 Esas-2019/5765 Karar sayılı kararıyla; “Dairenin emsal 10.05.2018 tarihli ve 2016/11228 E., 2018/3451 K. sayılı onama ilamında da belirtildiği şekilde, davacının itirazına gerekçe olan markaların “…” ibareli olduğu, davalının başvuru markasının ise “…+şekil” olduğu, okunuşunun “…” şeklinde ve kısaltma markası niteliğinde olduğu ve bilinen bir anlamının olmadığı, oysa “…” ibaresinin bir simge olduğu, ayrıca Türk Dil Kurumuna göre “ikinci sırada olan şey” anlamına geldiği, dolayısıyla markalar arasında kavramsal ve sesçil farklılıklar bulunduğu, nisbi düzeydeki görsel benzerliğin bütüncül anlamda karıştırılmaya yol açacak nitelikte olmadığı, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince, tamamen davanın reddi yönünde karar verilmesi gerekirken, kısmen kabul kararı verilmesi doğru görülmediği” gerekçesiyle kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.Yargıtay bozma ilamı taraf vekillerine tebliğ edilerek duruşma açılmış, davacı vekilinin önceki kararda direnilmesini, davalı vekilinin bozma ilamına uyulmasını talep ettiklerini beyan ettikleri anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.Yargıtay bozma ilamında açıklandığı üzere ; davalı adına tescilli …no’lu … + şekil markası ile davacının … unsurlu markaları arasında kavramsal ve sesçil farklılıklar bulunduğu, görsel benzerliğin nispi düzeyde olduğu ancak markaların bütüncül değerlendirilmesinde , orta düzeyde tüketici nezdinde karıştırmaya yol açmayacağı kanaatiyle (tarafları aynı olan benzer bir davada verilen Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10/05/2018 tarihli emsal kararı da dikkate alınarak) davacı vekilinin istinaf isteminin reddine, duruşma açılmakla yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğinden, 6100 Sayılı HMK 353/1-b-3 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacı vekilinin istinaf isteminin REDDİNE, 2-İstanbul 3.FSHHM’nin 2014/247 Esas, 2016/245 Karar, 01/12/2016 tarihli hükmünün HMK’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Davanın REDDİNE,4-İlk derece yargılaması yönünden; -Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin yatırılan 25,20 TL harcın peşin harcın mahsubu ile 29,20 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsiline,
-Davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına, -Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan, 46,00 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, 5-İstinaf yargılaması yönünden; -İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 54,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 139,70 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,-İstinaf yargılaması duruşmalı yapıldığından, yapılan celse sayısı da dikkate alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına 1.700,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Yargıtay temyiz incelemesi için davalı tarafça yapılan 176,60 TL temyiz yoluna başvurma harcı ile 76,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 252,60 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 15/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.