Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2855 E. 2022/347 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2855 Esas
KARAR NO: 2022/347
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2019
NUMARASI: 2018/733 E. – 2019/813 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/07/2018
KARAR TARİHİ: 03/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muris … aleyhine Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … ve … esas sayılı dosyalarında icra takibi başlatıldığını, takip kapsamında bir kısım taşınmazların satışının istenildiğini ancak taşınmazın satışının önlenmesi amacıyla dosya borçlusu olan …nin bir bono verdiğini, bunun üzerine taşınmazların satışının düşürüldüğünü, akabinde bankadan kredi çekilerek dosya borcunun kapatıldığını, dolayısıyla verilen bononun bedelsiz kaldığını beyan ederek Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takibe konu edilen bono yönünden borçlu olmadıklarının tespitine, takibe konu bononun ve takibin iptaline, haksız olarak takipte bulunan alacaklı olarak görünen davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğündeki taşınmaz satışının alacaklının talimatı ile durdurulduğunu, ancak borçlunun ödeme taahhüt tarihi gelmeden öldürüldüğünü, söz konusu bonoyu davacıların murisi …’den teslim almadığını, hiçbir tarihte şahsı görmediğini kendisinin aynı zamanda Gaziosmanpaşa icra müdürlüğündeki dosyada alacaklı vekili olduğunu, ispat yükünün davacıda olduğunu, davalının icra dosyalarından bağımsız olarak bunu yönünden şahsi alacaklı olduğunu beyan ederek davanın reddine, davacıların %20 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18.09.2019 tarih ve 2018/733 Esas – 2019/813 Karar sayılı kararıyla; “Taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava konusu olan icra takibine konu senetten dolayı davacı tarafın borçlu olup olmadığı taraflar arasında borç ilişkisi bulunup bulunmadığı iddia edildiği şekilde senedin borç tasfiyesi veya işlemlerin ertelenmesi amacıyla başka bir icra dosyasından dolayı verilip verilmediği belirlenmesi olduğu belirlenmektedir. Söz konusu bononun teminat senedi olduğunu iddia eden davacı HMK’nın 201 maddesi uyarınca bu yöndeki iddiasını yazılı delil ile kanıtlamak zorundadır. Takibe konu bononun tetkikinde üzerinde teminat senedi olduğuna dair bir şerh bulunmadığı gibi senet ekindede teminat senedi olduğuna dair herhangi bir anlaşma, belge ve bilgi mevcut olmadığı, davacı tarafın da bu hususta herhangi bir yazılı delil dosyaya sunmadığı, senedin nakten/malen kısmının boş olduğu, Yargıtay içtihatları gereği nakten kaydının kabulünün gerektiği, dolayısıyla senedin teminat senedi olduğunun davacı tarafca ispat edilemediği, zira ispat yükünün davacı üzerinde bulunduğu anlaşılmıştır. Tüm bu açıklamalar ışığında davacı tarafın yukarıda belirtilen iddialarını ispat edememesi nedeniyle davanın reddine, her ne kadar davalı taraf kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de bu husus ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davalı vekilinin, takip alacaklısının eşi olduğunu, davacıların murisinin daha önce borçlu olduğu takip dosyalarında alacaklı vekili olduğunu kabul ettiğini, Davalı vekilinin, murise karşı doğrudan kendisinin alacaklı vekili olarak takip ettiği icra dosyalarından bağımsız olarak eşinin muristen şahsi alacaklı olduğuna yönelik beyanının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Davalı vekilinin, takibe konu senedin hangi nedenle müvekkillerin murisinden alındığına dair en küçük bir beyanda dahi bulunmadığını, eşinin şahsi alacaklı duruma geldiğini belirtmekle yetindiğini, Senedin tanzim tarihi 17.01.2018 olup, icra dosyalarındaki satış talebinden vazgeçme tarihinin de aynı olduğunu, Davaya konu senedin ‘teminat senedi’ olduğu konusunda bir ifademiz yokken, mahkemece sanki varmış gibi gerekçeli kararda bu husus üzerinde durarak davanın reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, Dosyaya sunulan ses kaydının yazılı delil başlangıcı kabul edilerek tanıkların da dinlendiğini, akabinde mahkemece davalının senedin veriliş amacı konusunda isticvabına karar verildiğini, ancak davete icap etmeyen davalının vakıaları ikrar etmiş sayılması gerekirken, mahkemece bu hususa gerekçede değinilmeden davanın reddine karar verilmesinin usule aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: * Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında; davalı tarafından davacıların murisi ve mirasçı sıfatıyla davacılar aleyhine 17.01.2018 tanzim, 29.05.2018 vade tarihli ve 68.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak takip başlatıldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacılar, davaya konu bononun murisleri … aleyhine Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı dosyalarında yapılan satış işlemlerini durdurmak için muris tarafından verildiğini, kendilerinin kredi çekerek icra dosya borçlarını ödediklerini ve bononun bedelsiz kaldığını, davalıya borçlu bulunmadıklarını beyan ederek menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise, davacı iddialarının doğru olmadığını ve aksinin yazılı delille ispatının gerektiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, “… Söz konusu bononun teminat senedi olduğunu iddia eden davacı bu yöndeki iddiasını yazılı delil ile kanıtlamak zorundadır. Takibe konu bononun tetkikinde üzerinde teminat senedi olduğuna dair bir şerh bulunmadığı gibi senet ekindede teminat senedi olduğuna dair herhangi bir anlaşma, belge ve bilgi mevcut olmadığı, davacı tarafın da bu hususta herhangi bir yazılı delil dosyaya sunmadığı, dolayısıyla senedin teminat senedi olduğunun davacı tarafca ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacılar, takibe konu 17.01.2018 tanzim, 29.05.2018 vade tarihli ve 68.000,00 TL bedelli bononun murisleri … aleyhine Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı dosyalarında yapılan satış işlemlerini durdurmak amacıyla murisleri tarafından o dosyalarda alacaklı vekili olan davalı vekiline verildiğini, kendileri tarafından belirtilen dosya borçları ödenmesine rağmen davalı vekili tarafından bononun eşi davalı üzerinden takibe konu edildiğini, bononun bedelsiz kaldığını beyanla menfi tespit isteminde bulunmuşlardır. Davalı …’in, aynı zamanda Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı dosyalarında alacaklı vekili olan davalı vekilinin eşi olduğu ve belirtilen icra dosyaları borcunun davacılar tarafından ödenip dosyaların kapatıldığı tarafların kabulündedir. Mahkemece “Bononun veriliş amacı konusunda davalı …’in isticvabına” karar verildiği ve davalıya “Belirtilen günde özürsüz olarak duruşmaya katılmaması halinde vakıaları ikrar etmiş sayılacağına” ilişkin ihtarat içeren davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalının duruşmada hazır bulunmadığı görülmüştür. HMK.171/2 maddesi gereğince, çağrılan davalı özürsüz olarak gelmediğinden mahkemece sorulan soruları ikrar etmiş sayılmalıdır. Buna göre, takibe konu bononun davacıların murisi tarafından murisin Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı dosyalarında yapılan satış işlemlerini durdurmak amacıyla davalının eşi olan alacaklı vekiline verildiği, akabinde icra dosyalarının davacılarca ödenmesi üzerine bononun bedelsiz kaldığının kabulü gerektiğinden; mahkemece davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalı olduğundan davacılar vekilinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2019 tarih, 2018/733 E. – 2019/813 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın kabulü ile; 17/01/2018 tanzim, 29/05/2018 vade tarihli ve 68.600,00 TL bedelli bono ve bu bonoya dayalı olarak açılmış olan Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası kapsamında davacıların, davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, 4-Şartları oluşmadığından davacıların kötüniyet tazminatı talebinin reddine, 5-Alınması gereken 4.686,00 TL harçtan, peşin alınan 1.171,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.514,48 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 6-Davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 35,90 TL başvurma harcı, 1.171,52 TL peşin harç ile 206,20 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.413,62 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 7-Davacılar lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.718,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacılara iadesine, 9- İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 53,40 TL posta masrafı olmak üzere toplam 174,70 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 11-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.03/03/2022