Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2842 Esas
KARAR NO: 2022/628
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/07/2019
NUMARASI: 2017/322 2019/323
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 13/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirketlerin Türkiye Futbol Federasyonu ile imzalanan Paket A Yayın Hakkı Sözleşmesi ve 2015-2016 ve 2016-2017 Futbol Sezonu Yayın Hakları Sözleşmesi gereğince, Süper Lig müsabakaları üzerinde görsel ve işitsel anlamda münhasıran yayın hakkı sahibi olduğunu, söz konusu sözleşme kapsamında müvekkili şirketlerin Süper Lig müsabakalarını müsabakanın başlama saatinden önceki 60 dakika, bitimini takip eden 60 dakikalık zaman dilimi içerisinde stadyum içi görüntülerinin ve müsabaka görüntülerinin kısmen ya da tamamen canlı olarak yayınlama hakkına sahip oldukları gibi müsabakaların bant yayın ve arşiv hakları ile birlikte canlı olarak yayınlanan müsabakaların ardından ilgili müsabaka görüntülerini maç sonu programlarında da şifreli olarak yayınlama hakkına münhasıran sahip olduklarını, davalı tarafın yayıncı kuruluşu olduğu … logolu televizyon kanalında 22/02/2016 tarihinde yayınlanan … ile … adlı programda, 21/02/2016 tarihinde oynanan Galatasaray-Trabzonspor futbol müsabakasına ilişkin görüntülerin müvekkili şirketlerden herhangi bir izin alınmaksızın haksız ve hukuka aykırı olarak kullanıldığı ve şifresiz olarak yayınlandığının tespit edildiğini, söz konusu müsabakanınTürkiye liginin iki büyük kulübü arasında oynanan bir derbi olması sebebiyle futbol kamuoyunun dikkatlice takip ettiği ve ilgi gösterdiği bir müsabaka olduğunu, müvekkili şirketler açısından çok değerli ve kazanç beklentisi yüksek olan içerikler olduğunu, davalı tarafın yayıncı kuruluşu olduğu ve şifresiz yayın yapan … logolu televizyon kanalında 22/02/2016 günü saat 19.00-20.00 arasında yayınlanan … adlı programda defalarca yayınlandığını, sunucu tarafından dakikalarca görüntüler üzerinde yorumlar yapılarak görüntülerin kullanıldığını, davalı tarafın www…com.tr alan adlı internet sitesinde dava konusu görüntüleri kesintisiz olarak umuma iletildiğini ve halen iletilmekte olduğunu, davalı yayın kuruluşunun açıkça haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili şirketin hak sahibi olduğu görüntüler üzerinden ticari menfaat sağladığını, haksız rekabette bulunduğunu ve müvekkili şirketi zarara uğrattığını iddia ederek, davalı tarafın müvekkili şirketlerin münhasıran hak sahibi olduğu yayınlar bakımından tecavüzün ref’ine, müdahalesinin men’ine, davanın Türkiye Futbol Federasyonu’na ihbar edilmesine, her bir ihlal için 10.000 TL olmak üzere tecavüz neticesinde doğan zararın FSEK’in 68.maddesi uyarınca 3 katı ile tazmini ve haksız rekabet hükümleri uyarınca tazmin ile şimdilik belirsiz alacak olarak talep ettikleri 30.000 TL’nin tecavüz tarihinden itibaren işleyecek merkez bankası reeskont avans faizi ile davalıdan tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili şirkete ait televizyon kanalında ve internet sitesinde yayınlanan dava konusu haberin ülke ve dünya kamuoyunun büyük ilgisini çeken bir olaya ilişkin olduğunu, müvekkili şirketin Türkiye sınırları içinde ulusal yayın yapmakta olan ve her koşulda etik, yasalara saygılı ve kaliteli yayıncılık anlayışı ile hareket eden, ülkenin en çok izlenen yayın kuruluşları arasında yer aldığını, sahip olduğu vizyon gereği, müvekkili şirketin üçüncü kişilerin haklarına tecavüz eylemini gerçekleştirdiği ve bu eylemi haksız kazanç elde ettiği iddialarının gerçek dışı olup, mesnetsiz ve kabul edilebilir nitelikte olmadığını, 21/02/2016 tarihinde oynanan Galatasaray-Trabzonspor futbol müsabakasında dünyada eşi benzerine rastlanmamış bir protesto yaşandığını, yayını gerçekleştirilen görüntülerin eser mahiyetinde olmadığını, müvekkilinin eyleminin kanunda öngörülen hukuka uygunluk sebepleri arasında yer aldığını, söz konusu futbol maçına ait görüntülerin çok az bir kısmının müvekkili şirketin sahibi olduğu … logolu televizyon kanalının Ana Haber Bülteninde yayınlanmasının önem derecesi yüksek ve haber niteliği taşıyan meseleden toplumu haberder etme gayesi taşıdığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İhbar olunan vekili, Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki 5894 sayılı Kanunun 13.maddesi ve Türkiye Futbol Federasyonu Statüsü’nün 35.maddesinin j bende uyarınca Federasyon Yönetim Kurulu’nun Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki tüm futbol müsabakalarının televizyon, radyo, internet ve her türlü teknik cihaz ve benzeri araçlarla yayınlanmasında tek yetkili kılındığını, bu yetkiye ek olarak 5894 sayılı Kanun’un 8/c maddesi uyarınca ve Türkiye Futbol Federasyonu Statüsü’nün 66/c maddesi uyarınca Federasyon Yönetim Kurulu’na bu hakların pazarlanmasına ilişkin sözleşmeler imzalayarak gelir elde etme hakkı tanındığını, bu yetki doğrultusunda müvekkili Federasyon tarafından Spor Toto Süper Lig karşılaşmalarının televizyon ile radyodan yayınına ilişkin yayın ihaleleri düzenlendiğini, yayın ihaleleri sonucunda, bu ihaleleri kazanan davacı …’in Spor Toto Süper Lig televizyon yayın haklarının yayıncı kuruluşu, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nun ise Spor Toto Süper Lig radyo yayın hakları yayıncı kuruluşu sıfatına haiz olduğunu, davalı tarafından yapılan söz konusu hak gaspı nedeniyle gerek müvekkilinin gerekse de davacıların zarara uğradığının açık olduğunu, yayın ihaleleri ile sabit bulunan bu haklara ilişkin ihlallerin derhal sona erdirilmesi gerektiğini belirterek, davanın kabulüne, davalı tarafça gerçekleştirilen tecavüzün ref’ine, men’ine ve hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; “her ne kadar davacılar davalı yayın kuruluşunun açıkça haksız ve kötü niyetli olarak hak sahibi oldukları görüntüler üzerinden ticari menfaat sağladığı, haksız rekabette bulunduğu ve davacıyı zarara uğrattığını iddiasıyla iş bu davayı açmış ve tecavüzün tespiti, ref’i, müdahalesinin men’i ile FSEK’in 68.maddesi uyarınca tazminat talep etmiş ise de; … üzerinde yayınlanan uyuşmazlık konusu videonun bilirkişilerce de tespit olunduğu üzere eser niteliğinde olduğu ancak kullanım şekli göz önüne alındığında rapordaki çoğunluk görüşünde de belirtildiği üzere oyuncunun hakeme kart göstermesi şeklindeki olayın haber niteliğinin bulunduğu ve FSEK md. 37’deki haber amaçlı kullanım serbestisi istisnası kapsamında kaldığının kabulünün gerektiği, medya – iletişim uzmanı bilirkişi tarafından hukuki ve subjektif değerlendirmeler içeren ayrık görüşün hükme esas alınmayacağı usul ekonomisi gözetildiğinde tekrardan rapor alınmasının esası etkili olmayacağı ve usul ekonomisine uygun düşmeyeceği çoğunluk görüşünün hükme esas alınabileceği” gerekçeleriyle davacının açmış olduğu davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davaya konu görüntüler üzerinde müvekkil şirketin münhasıran yayın hakkı sahibi olduğunu, davalı tarafın, yayın hakları müvekkil şirketlere ait olan maç görüntülerini haksız ve hukuka aykırı olarak kullandığını, dava konusu maç görüntülerinin müvekkil şirketler açısından çok değerli ve kazanç beklentisi yüksek olan içerikler olduğunu, davalı tarafın kullanımlarının FSEK m. 37’de düzenlenen “haber amaçlı kullanım serbestisi” kapsamında değerlendirilemeyeceğini, davaya konu görüntülerin haber amaçlı kullanım serbestisi kapsamında değerlendirilmesinin müvekkil şirketleri yalnız somut olay bakımından mağdur etmekle kalmayıp gelecekte de müvekkil şirketler nezdinde ciddi maddi zararlara yol açacağını, nitekim mahkemenin de takdir edeceği üzere müvekkil şirketler, dava konusu görüntülerin münhasır olmayan yayınlama lisansını diğer yayıncı kuruluşlara belirli bir ücret karşılığında sağladığını, müvekkil şirketlerin ağırlıklı gelir kaynağının futbol maçları ve bu maçlara ilişkin yayın hakları olduğu da göz önüne alınarak tüm bu görüntülerin haber amaçlı kullanım serbestisi kapsamında değerlendirilerek üçüncü kişiler tarafından ücretsiz yayınlanabileceğinin kabulünün uzun vadede de müvekkil şirketlerin mali haklarının ihlaline yol açacağını, davalı tarafın müvekkil şirketlerin münhasıran hak sahibi olduğu yayınlar bakımından tecavüzün ref’ini, davalı tarafın müvekkil şirketlerin münhasıran hak sahibi olduğu yayınlar bakımından müdahalesinin men’ini, davalı tarafın tecavüz teşkil eden yayınlarının dava süresince durdurulması için bu konuda ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, tahkikat sonucunda müvekkil şirketlerin maddi zararlarının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak ve her bir ihlal için 10.000,00 tl olmak üzere tecavüz neticesinde doğan zararın FSEK m. 68 uyarınca 3 (üç) katı ile tazmini ve haksız rekabet hükümleri uyarınca tazmin ile şimdilik belirsiz alacak olarak talep ettikleri 30.000,00 tl’nin tecavüz tarihinden itibaren işleyecek tcmb reeskont avans faizi ile tahsilini, verilecek kararın tüm masrafları davalı taraftan alınmak suretiyle trajı en yüksek 3 gazetenin türkiye nüshalarında yayımlanmasını beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 19/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “Davalının kullanımının FSEK md. 37’deki haber amaçlı kullarım serbestisi istisnası kapsamında kaldığı, bu nedenle eser sahibinin haklarına tecavüz oluşturmadığı, dosyada herhangi bir veri bulunmadığından FSEK 68 kapsamında talep olunan bedelin tespiti hususunda herhangi bir hesaplama yapılamadığı” yolunda görüş bildirmiştir. 25/10/2018 tarihli ayrık görüş belirten bilirkişi … raporunda; Davalının kullanımının FSEK md. 37’deki haber amaçlı kullanım serbestisi istisnası kapsamında kalmadığı, bu nedenle eser sahibinin haklarına tecavüz oluşturduğu, FSEK 68 kapsamında talep olunan bedelin tespiti hususunda bir hesaplama yapılması gerektiği” yolunda görüş bildirmiştir.Davacılar vekilince 08/11/2018 tarihli dilekçe ile emsal sözleşme örneklerinin sunularak ayrık görüş belirten rapor doğrultusunda karar verilmesinin ve FSEK 68. Maddesi uyarınca rapor alınması için beyanda bulunulduğu görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, 5846 Sayılı FSEK uyarınca hak sahipliğinin ihlal edildiği iddiasına dayalı, tecavüzün ref’i, müdahalenin men’i ile tazminat taleplerine ilişkindir. Dava konusu görüntüler davalıya ait TV kanalında 22/02/2016 tarihinde yayınlanan ana haber programında gösterilmiştir. Dosyaya RTÜK ten gelen programın kayıt CD si celbedilmiş olup, bilirkişi raporu içeriğinden bahse konu TV kanalında maçın tamamının yayınlanmadığı, maç içerisinde futbolcunun hakeme kart gösterdiği kısmın toplam 4 kez gösterildiği ve haber içerisinde açıklama ve değerlendirmelerin yapıldığı, görüntülerde “…” logosunun gizlenmeden yayınlandığı, maç sırasında alınan görüntülerin en uzununun 16 saniye kadar olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi raporundaki bu tespit dikkate alındığında, bu durumun 5846 Sayılı FSEK 37/son maddesi kapsamında hak sahibinin hukuki menfaatlerine zarar vermediği ve yayın süresi de gözetildiğinde davacının haklarının ihlal edilmediği, görüntülerin haber değerinin bulunduğu anlaşılmıştır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir.Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 88,80-TL (44,40+44,40-TL) harcın mahsubu ile fazlaya ilişkin 8,10-TL maktu harç ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 121,30-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının talebi halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/04/2022