Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2826 E. 2022/627 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2826 Esas
KARAR NO: 2022/627
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2019
NUMARASI: 2017/589 2019/278
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tasarımın İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 13/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin “…” kataloğunun 54, 55 ve 74. Sayfasında, mağazalarında ve online satış sitesinde yer verilen iki adet elbise modelinin aynısının, instagram üzerinden satış yapmakta olan butikler tarafından piyasaya sunulduğunu, bu kapsamda söz konusu elbiselerin toptancı olarak piyasaya sunanın davalı olduğu ve ürünler üzerinde de davalının “…” etiketinin bulunduğu hususunun tespit edildiğini ve bu durumun müvekkilinin tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin Tespitini, durdurulmasını, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, 5.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın, 09/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı yanın ihtarnamesinde belirttiği elbisenin, müvekkilinin kataloglarında yeralan elbise ile birebir aynı olmadığını, ancak herhangi bir çekişmeye yer vermemek adına müvekkilinin internet sitesi/instagram hesabından söz konusu elbiseyi kaldırdığını ve satışını durdurduğunu, sözkonusu elbisenin yurtdışından esinlendiğini ve elbiseye ilişkin sipariş gelmesi halinde elbisenin terziye diktirileceği düşünüldüğünü, müvekkili butiğinin küçük bir butik olması sebebi ile sözkonusu elbiseye ilişkin ellerinde herhangi bir stoğun da bulunmadığını ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; “davacı tarafça ilk defa “.. ” kataloğunda yer verilip piyasaya sunulan elbise tasarımının aynısının davalı tarafça herhangi bir hakkı olmadan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere aynısını üretilip piyasaya sunulduğu, bu durumun davacının tescilsiz tasarımdan doğan haklarını ihlal ettiği gibi, haksız rekabete de sebep olduğu anlaşılmakla, davacının davasının kısmen kabulü ile davalının davacıya ait bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen raporda görsellerine yer verilen tescilsiz elbise tasarımlarına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, sonuçlarının giderilmesine, tecavüze sebebiyet veren davalı ürünlerine el konularak imhasına karar vermek gerekmiştir. Bilirkişi raporuna göre istenebilecek maddi tazminat tutarının 5.250,00 TL olup, davacının talebinin 5.000,00 TL olması gözetilerek, taleple bağlılık kuralı gereği, davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile 5.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar vermek gerekmiştir. Yine davalının eylemi davacının tasarımdan kaynaklanan manevi haklarını da ihlal ettiğinden, ihlalin niteliği ve miktarı, davalının ekonomik durumu ile manevi tazminatın amacı gözetilerek, davacı yararına 10.000,00 TL manevi tazminat taktir edilmiş” gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; yargılamada ….com/… ve müvekkil firma …com/… internet sitelerinde davacıya ait herhangi bir ürün görselinin kullanılmadığını, müvekkile ait web sitesinde davacıya ait ürün görseli kullanılmadığını, davacının kendisine ait olduğunu iddia ettiği ürünlerin satışa sunulmadığının açık bir biçimde ortaya çıktığını, bilirkişi tespit yapmaksızın kanaatle rapor hazırladığını, satılmayan ve olmayan ürünlerin taklit olduğunu ileri sürerek bilirkişilik yetkisini aştığını, yerel mahkemenin bu eksik incelemeye rağmen 5.000-tl. maddi tazminat, 10.000-tl. manevi tazminata hükmettiğini, bilirkişi incelemesinde modelin tescilli veya tescilsiz olduğuna ilişkin herhangi bir incelemede bulunmadığını, müvekkilden alınan numune elbise, bilirkişi raporunda da bahsedildiği üzere ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığını, aynısının hiç olmadığını, Davacının talepte bulunduğu diğer elbiseye ise müvekkilin mağazasında hiç rastlanmadığını, başka firmaların internet sitelerinde bulunan sözkonusu ürün hakkında müvekkil haksız yere suçlanmakta ve hiçbir hukuki delil bulunmamasına rağmen tedarikçilikle suçlandığını, davaya konu ürünlerin satıldığının bilirkişi raporu ile tespit edilemediğini, nitekim satışı olmayan ürünün kaydının da olmayacağını, 5.000-tl. maddi tazminata karar verilirken 10.000-tl. manevi tazminata hükmedilmesinin hukuksuz olduğunu, davaya konu tasarımların davacı adına tescilli olmadığını, davacının maddi manevi tazminat talep edebilme sıfatı olmadığı gibi haksız rekabetin de söz konusu olmadığını, tasarımın kopyalanması veya ayırt edilecek kadar aynısının olmadığının sabit olması sebebi ile davacının davasının reddine karar verilmesi gerektiği halde kısmen kabul edildiğini, bilirkişi heyetinin ‘ayırt edilemeyecek kadar benzer tespit edildi’ dediği elbisenin müvekkil mağazasında bulunamadığını, teknik bilgiden yoksun bilirkişi raporunda olmayan, varlığı tespit edilemeyen bir elbise hakkında ayırt edilemeyecek kadar benzer tabirinin kullanıldığını, bu durumun ağır bir hukuk ihlali olduğunu, müvekkilinin ticari defterlerinde yapılan incelemede, sözkonusu ürünlerden hiç satılmadığının açıkça ortaya çıktığını, kaldı ki ürünlerin davacı adına da tescilli olmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekilinin katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde; kararın lehe olan kısımlarına katıldıklarını ancak maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen reddine ilişkin kısımlarını istinaf ettiklerini, 15/01/2019 tarihli raporla davalı tarafın yerleşik bir muhasebe sisteminin bulunmadığının belirtildiği, varsayımsal olarak 2 model için toplam 150 adet üretim yapıldığı ve faturalardan tespit edilen ortalama elbise fiyatı 35-TL hesabıyla 5.250-TL tazminat bulunduğunu, bu bedelin oldukça düşük olduğunu, davalı tarafın tasarım hakkını ihlal ettiğinin sabit olduğunu, davalının vergi usul kanununa ve tacir olarak yasalardan doğan yükümlülüklerine aykırılık teşkil eden fiillerinin ilk derece mahkemesince re’sen tespit edilip, ilgili mercilere bu usulsüzlüklerin bildirilmesini talep ettiklerini, Bakırköy 2 FSHHM 2017/118 D.İş ve İstanbul 2 FSHHM nin 2017/85 D.İş dosyasındaki her iki bilirkişi değerlendirmesinin de söz konusu elbiselerin davalı firmaya aidiyetinin tespit edildiğini, davalının sunduğu her iki elbise modelinin müvekkilinin elbise modelleriyle karıştırılma derecesiyle benzediğinin belirtildiğini, 2017/85 D.İş dosyasında aleyhine tespit talep edilen … – … ortaklığı – … düzenlenen mal satışına ilişkin 26/08/2017 tarihli faturanın içeriğinin … adet elbise ürünün satışına dair olduğunun tespit edildiğini, kaldı ki davalı yan üretici olup, dava konusu elbiseleri çok sayıda butiğe dağıttığını, bilirkişilerin buna rağmen toplam 150 adet ürün için hesaplama yapmasının adalet duygusu ile bağdaşmadığını, BK 50.maddesi uyarınca hakimin bu gibi durumlarda tazminatı hakkaniyete uygun olarak belirlemesi gerektiğini, bu konuda örnek olarak vekilinin mağazasında ve internet sitesinde satışa sunduğu bir elbisenin fiyatının 469-TL iken davalının aynı ürünü mağazalarında ve instagram hesabında 99-TL den satışa sunduğunu, buna göre fiyat farkının 370-TL olduğunu, bu hususun 2017/85 D.İş dosyasında tespit edildiğini, davalının haksız kazanç elde ettiğini, müvekkilinin kardan yoksun bırakıldığını, ayrıca müvekkilinin tanınmışlığı gözetildiğinde haksız rekabetin maddi boyutunun 5.000-TL olamayacağını, yine manevi tazminat olarak 10.000-TL ye hükmedilmesinin de adil olmadığını, davalının müvekkilinin imajını zedelediğini, bu nedenle manevi tazminat taleplerinin tamamının kabulü gerektiğini bildirmiştir.25/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda; www….com/… adlı instagram hesabı üzcrinde yapılan incelemeler sonucunda, dava konusu ürünlerin kullanımına örnek teşkil edebilecek nitelikte olan ürün görsellerinin 24.06.2017, 04.07.2017, 24.07.2017 ve 07.09.2017 tarihlerinde söz konusu hesap üzerinde (hesabın gönderiler kısmında) paylaşıldığı bilgisine ulaşılmıştır. Dosyada bahsi geçen https: www…com/… isimli instagram hesabı ile davalıya ait https www….com/…adlı instagram hesabı üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, gönderiler ve etiketlenenler bölümünde geçen ürün görselleri arasında dava konusu ürünlerin kullanımıma örnek teşkil edebilecek nitelikte herhangi bir ürün görselinin ver almadığı tespit edilmiştir. Davalıya ait https:www….com/ isimli web adresinin mevcut halı ile web arşiv kayıtları üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, mevcut durumu üzerinden ve sınırlı olarak gösterime sunulan arşivlenmiş birtakım ürün görselleri içerisinden yapılan sorgulamalarda, dava konusu ürünlerin kullanımına örnek teşkil edebilecek nitelikte herhangi bir ürün görseline rastlanılmadığı tespil edilmiştir. Her iki modelin de davacının kendi ortalama algıdaki tüketici kitlesince iltibasa ve aldatmaya yol açacak şekilde bilinen tasarım görsellerinin taklit yolu ile üretilmesi ile piyasaya sunulduğu, bu eylemin 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun 81. Maddesinde belirtilen hükümlere göre, tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller kapsamında olduğu bu nedenle iş bu dava konusu ürünlerin tasarım taklidi yapılmış ürünler oldukları” yolunda görüş bildirmiştir.18/01/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; “Koleksiyon hazırlığı dışında normal imalatın kesim işleminde, normal olarak her katla 5 beden bulunmaktadır. Ancak iş bu modellerin (S-M-L) olmak üzere 3 beden, tek renk (baskılı) ve her bedenden en az 25 adet olarak çalışıldığı göze alındığında; bir (model) için en az 75 adet olarak üretime girilebilmektedir. Yani 2 model için toplam 150 adet üretim yapılmış olabileceği değerlendirilmiştir. Davalı … firmasının yerleşik bir muhascbe sisteminin bulunmadığı incetenen ürün faturalarının ürünleri temel satış kalemleri olan EL.BİSE, BLUZ, GÖMLEK, PANTOLON gibi isimler ile fatura düzenlendiği, stok ve barkod kayıtlı satışların bulunmadığı, Davaya konu ürünler muhasebe sisteminde ve faturalar üzerinden ayrıştırılamadığından dolayı tazminat hesabinın tekstil mühendisi bilirkişi görüşlerine göre yapılması uygun görülmüş ve yapılan hesaplama sonucunda Davalı firmanın elde edebileceği gelir 5.250,00 TI. olarak hesaplarmıştır. Davalı firmanın ekonomik değerlendirmesinde firmanın küçük işletmeler sınıfında yer aldığı ve toplam 2017 yıllık satışının 6.038.912,46 TL olduğu Davacı tarafın 20.000 TL manevi tazminat talebinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu” yolunda görüş bildirmiştir. Bakırköy 2 FSHHM 2017/118 D.İş sayılı dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine tespit talep edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 11/09/2017 tarihli raporda mağazanın vitrinine 1 adet showroomunda 16 adet benzer ürün tespit edildiğini, fotoğraflarının çekildiğini, 1 adet numune alındığını, numune üzerinde yapılan incelemede ürünün geometrik şekillerinin sadece farklı renklerle kullanıldığını, genel izlenim olarak model ve dikiş tekniklerinde benzerlik tespit edildiğini, tespit isteyenin ilkbahar yaz kataloğunun 74. Sayfasında bulunan elbiseden karşı tarafın mağazasında rastlanmadığını, fakat tedarikçisi olduğu mağazaların sosyal medya hesaplarında söz konusu elbisenin satışının yapıldığının tespit edildiğini, incelemenin katalog ve sosyal medya görselleri üzerinden yapıldığının inceleme sonunda elbisenin deseni ve modelinin ayırt edilemeyecek kadar benzerlik gösterdiğini bildirmiştir. İstanbul 2 FSHHM 2017/85 D.İş sayılı dosyasında davacı tarafından … – … ortaklığı – … aleyhine tespit talebinde bulunulduğu, alınan 19/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda tespite gidilen adreste tespit dilekçesinde yer alan tasarımlardan 2 adet modelin bulunduğunu, tespit isteyenin tasarımları ile tespit adresinde görülen ürünler arasında benzerlik olduğunun aynı ürün grubunda oldukları, modelleri kalıp özelliği, stil anlayışı, model uygulaması, model detayları, aksesuar, kumaş özellikleri, desenleri, desende kullanılan ögeler, renkler, renklerin aynı olduğu geometrik şekillerden oluşan diğer desende ise karıştırılma derecesinde benzerliği kanaatine varıldığını bildirmiştir.
GEREKÇE:Dava, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve sonuçlarının ortadan kaldırılması ile, maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.Dosya içeriğinden davacının tescilsiz tasarımlarının bulunduğu, bunların … ilkbahar yaz 2017 kataloğunda yer aldığı, davalının ise söz konusu katalogda yer alan elbise tasarımının aynısını üretip piyasaya sunduğu, böylelikle davalının eylemleriyle davacının tasarımdan doğan haklarını ihlal ettiği, bu durumun aynı zamanda haksız rekabet de teşkil ettiği anlaşılmıştır. Öte yandan davacı tarafın tazminat talebi doğrultusunda inceleme yapılmış ve davalının elde edebileceği gelirin 5.250-TL olarak hesaplandığı görülmüştür. Davacı taraf davasını açarken 5.000-TL maddi tazminat talep etmiş ancak bu talebini ıslah etmemiştir. Mahkemece bu husus gözetilerek 5.000-TL maddi tazminata hükmedilmiştir. Ayrıca manevi hakların ihlal edildiği gerekçesiyle de 10.000-TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Gerek tespit dosyası gerekse alınan bilirkişi raporları içeriğindeki tespit ve değerlendirmeler dikkate alındığında davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir.Davacı vekilinin istinaf talebine gelince; hükmedilen tazminat miktarlarının düşük olduğu ileri sürülmüş ise de, dosya içeriğinden ve davalı kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonunda davalının elde edebileceği gelirin 5.250-TL olduğu tespit edilmiş olup, mahkemece taleple bağlı kalınarak 5.000-TL maddi tazminata hükmedilmesi ile ihlalin niteliği, ihlal konusu ürün adedi ve davalının ekonomik durumu ile manevi tazminatın amacı gözetildiğinde, 10.000-TL manevi tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davacı vekilinin istinaf talebi de yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen taraf vekillerinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Taraf vekillerinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 256,40-TL (212-TL+44,40-TL) harcın mahsubu ile fazlaya ilişkin 175,70-TL harcın talebi halinde davacıya iadesine, 3-Alınması gereken 1.024,65-TL harçtan, peşin alınan 256,16-TL harcın mahsubu ile bakiye 768,49-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/04/2022