Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2805 E. 2019/2879 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2805 Esas
KARAR NO : 2019/2879
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2019
NUMARASI : 2019/271 2019/393
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili tarafından meydana getirilen eserlerin davalı tarafından herhangi bir akdi ilişki olmaksızın İstanbul Havalimanında kullanıldığını belirterek davalının telif haklarını ihlal ettiğinin ve bu şekilde oluşan haksız rekabet durumunun tespitine, ihlal durumunun devam ettirilmesi hususunun ve tekrarının ve sair hak ihlallerinin önlenmesine, ihlal sonucu meydana gelen durumun ortadan kaldırılmasına, ayrıca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi ve 95.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, 26/09/2019 tarihinde tensiben dava konusu uyuşmazlığın ticari nitelikte olması nedeniyle 6102 Sayılı Kanunun 5/A maddesi uyarınca arabuluculuk dava şartına tabi olduğu, ancak arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşıldığı gerekçeleriyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir.Davalı vekili istinaf sebebi olarak; dava dilekçesinin tebliğ edilmediğini, bu durumun hukuki dinlenilme hakkını zedelediğini, müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, ayrıca mahkeme tarafından gerçekleştirilen ön incelemenin hukuka aykırı olduğunu, bütün bu durumların HMK’nun 27,122 ve 137.maddeleri ile Anayasa’nın 36.maddesinin ihlal edildiğini bildirmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; kararın davalı lehine olduğunu, istinaf talebinde davalının hukuki yararının bulunmadığını bildirerek istinaf talebinin reddini istemiştir.
GEREKÇE:Dava, telif haklarının ihlal edildiğinin ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, ihlal sonucu meydana gelen durumun ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Mahkemece, yazılı şekilde karar verilmiş olup davalı vekilinin istinafı savunma hakkının kısıtlandığına yöneliktir. Somut olayda mahkemece usulden red kararı verilmiş olup verilen karar usul ve yasaya uygundur. Zira arabuluculuk sürecinin olumsuz neticelenmesi durumunda dahi dava açılacağından ve davalının açılacak davada savunma yapabileceğinden davalı vekilinin savunma hakkının kısıtlandığına dair istinaf talebinin dinlenebilir olmadığı kanaatine varılmıştır.Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin USULDEN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.30/12/2019