Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2790 E. 2022/342 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2790 Esas
KARAR NO: 2022/342
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/04/2019
NUMARASI: 2014/1171 E. – 2019/384 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından ticari kredi başvurusunda bulunulduğunda, “İstanbul … İcra Müdürlüğü tarafından konulmuş olan … dosya numaralı … kayıt numaralı, 07/09/2011 tarih, 0 TL tutarlı … A.Ş tarafından başlatılmış icra takibi olduğunun öğrenildiğini, … A.Ş tarafından icraya konu edilen çekin müvekkili tarafından Nisan 2011 yılında boş olarak çaldırılan ve Eyüp CBS’nin 2011/10339 sayılı savcılık kararı gereği ödenmediği yönünde belgelendirilen … seri nolu çek olduğunun öğrenildiğini, icra takibine konu çek üzerinde Savcılık makamınca konulan ödeme yasağı kararı bulunduğundan ödenilmediğini, bu çekin takasa ibraz edildiğinde karşılıksız işlemine tabi tutulmamasına rağmen davalı tarafından kötüniyetli olarak takibe konulduğunu, çekin boş olarak çalındığını, imzanın müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesini, kötüniyetli davalının % 40 tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usule yönelik itirazlarının olduğunu, dava dışı … – … ile alacağını müvekkili şirkete temlik eden … A.Ş ( Eski Ünvanı: … A.Ş ) arasında akdedilen Genel Faktoring Sözleşmesine istinaden ilgili kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak faktoring finansmanı sağlandığını ve hali hazırda icra takibine konu edilen bir kısım çekin teslim alındığını, yasal ibraz süresi içerisinde ibraz edildiği halde tahsil edilemeyen çekler kambiyo senetlerine müstenit haciz yolu ile icra takibine konu edilerek alacağın yasal yollarla tahsili yoluna gidildiğini, davacı tarafça iddia edildiğinin aksine takip müsteniti çek üzerinde karşılıksız şerhi bulunmaması iyi niyetli hamil tarafından kambiyo senetlerine müstenit takip yapılmasına herhangi bir engel teşkil etmediğini, davacı tarafın takibin tarafı olmaması nedeni ile davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini, davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.04.2019 tarih ve 2014/1171 Esas – 2019/384 Karar sayılı kararıyla; “… Davacı davaya konu çekin boş olarak çalındığını belirtip keşideci imzasına itiraz ettiğinden, Mahkememizin 27/11/2018 tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararı ile davalı vekiline davaya konu çek aslını ibraz etmek üzere bir aylık son kez kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde çek aslı Mahkememize ibraz edilmediği takdirde davaya konu çekteki keşideci imzasının davacının eli ürünü olmadığını kabul etmiş sayılacağı hususunun ihtarına yönelik karar verildiği halde davalı vekili verilen kesin süre içerisinde çek aslını bilirkişi incelemesi yapmak üzere mahkememize ibraz etmediğinden davanın kabulüne, şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davacının davaya konu çeki boş olarak çaldırdığı, savcılık tarafından çeke ödeme yasağı konduğu ve olaya ilişkin ceza davası yapıldığı belirtilerek bu sürece ilişkin belgelerin bu yargılamada dikkate alınmasının mümkün olmadığı kanaatinde olduklarını, her yargılamanın kendi içinde değerlendirilmesi gerektiğini, Davacı tarafından ‘Hırsızlık sonucu boş çeklerin sahte imza ile piyasaya sürüldüğü’ iddia edilmiş ise de, davacı ile ciranta arasında ticari ilişki olup olmadığının araştırılması amacıyla defter incelemesi yapılması gerektiğini, Müvekkile temlik veren faktoring şirketinin iyiniyetli hamil sıfatıyla hareket ettiğini ve ciro silsilesine göre çekin hangi yolla tedavüle çıktığını bilmediğini, İcra takibine konu edilen çekin müvekkil elinde olması fiilen imkansız olduğundan, çekin ibraz edilememesi nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesinin usule aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında; davalı alacaklı … A.Ş tarafından borçlular …, …, …, … aleyhine … Bankası A.Ş Topçular Şubesine ait, … çek seri nolu, 20/09/2011 keşide tarihli, 15.000,00 TL tutarındaki bir adet çekten kaynaklı 15.000,00 TL asıl alacak, 141,78 TL işlemiş faiz, 750,00 TL % 5 tazminat, 45,00 TL, % 30 Komisyon alacağı olmak üzere toplam 15.936,78 TL’ lik kambiyo senetlerine özgü icra takibinde bulunulduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, davaya konu çekin boş olarak çalındığını, çekteki imzanın kendisine ait olmadığını beyanla menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, “… Davacı davaya konu çekin boş olarak çalındığını belirtip keşideci imzasına itiraz ettiğinden, Mahkememizin 27/11/2018 tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararı ile davalı vekiline davaya konu çek aslını ibraz etmek üzere verilen kesin süre içerisinde çek aslı ibraz edilmediğinden, çekteki keşideci imzasının davacının eli ürünü olmadığı kabul edilerek davanın kabulüne, şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı takibe konu 20/09/2011 keşide tarihli, 15.000,00 TL tutarındaki çekin boş olarak çalındığını, çekteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığı gerekçesiyle menfi tespit isteminde bulunmuştur. Davacının Eyüp C.Başsavcılığı’na 04.05.2011 tarihinde “Aracından yapılan hırsızlık sonucunda çek defterinin çalındığı” için suç duyurusunda bulunduğu, davamıza konu çekin de o koçandaki çeklerden birisi olduğu görülmüştür. Davacının çekin boş olarak çalındığı ve imzanın sahte olduğunu beyan etmesi nedeniyle mahkemece çek aslının temini için icra dairesiyle yazışmalar yapıldığı, ancak çek aslının bulunamadığı anlaşılmıştır. Takibe konu çekteki imzanın davacıya ait olduğunu ispat yükü davalı alacaklıda olduğundan; mahkemece davalı vekiline çek aslını ibraz etmesi için kesin süre verilip sonuçları hatırlatıldıktan sonra çek aslı sunulmadığı için de davanın kabulüne karar verilmesinde usule aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece davalının 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 143.maddesi uyarınca harçtan muaf olması nedeniyle harç alınmasına yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuş ise de, dava konusu alacak … A.Ş’den temlik alınmış olup temlik edenin 5411 Sayılı Kanun’un 143.maddesi uyarınca harçtan muafiyeti bulunmaması nedeniyle temlik alanın da harçtan muaf tutulması mümkün değildir. Bu itibarla harcın alınması bakımından bu husus re’sen bağlamında kararın kaldırılmasını gerektirmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/04/2019 tarih, 2014/1171 E. – 2019/384 K. sayılı kararının re’sen bağlamında KALDIRILMASINA, 3-Davanın kabulüne, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibine dayanak … Bankası Topçular Şubesine ait keşidecisi … olan 20/09/2011 keşide tarihli, 15.000,00 TL bedelli, … seri nolu çekten kaynaklı davacı …’ın davalıya borçlu olmadığının tespitine, 4-Davalının ağır kusuru ve kötüniyeti tespit edilemediğinden ve şartları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine, 5-Alınması gereken 1.024,65 TL harçtan, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.000,35 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 6-Davacı duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 24,30 TL başvurma harcı, 24,30 TL peşin harç ile 159,70 TL müzekkere ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 208,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Karar kesinleştiğinde Mahkeme kasasındaki belge aslının iadesine, 9-İstinaf yargılaması yönünden davalıdan alınması gereken 1.024,65 TL harçtan, peşin alınan 256,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 768,49 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 10-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 11-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 12-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.03/03/2022