Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2786 E. 2022/731 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2786 Esas
KARAR NO: 2022/731 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2019
NUMARASI: 2016/170 E. – 2019/295 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı adına tescilli … ve … numaralı endüstriyel tasarım tescil formundaki tasarımların taklitlerinin davalılar tarafından “…” markası adı altında satış dağıtım ve pazarlaması yapıldığının 2.FSHH Mahkemesinin 2016/46 D.iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, bu nedenle tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, belirsiz alacak hükümlerine göre şimdilik KHK 52/A ya göre hesaplama yapılmak suretiyle şimdilik 1.000 TL maddi 20.000 TL manevi tazminatın tespit tarihinden itibaren ticari faizle hüküm altına alınması ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 19.1.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini 11.644.TL’ya yükseltmiştir.
CEVAP: Davalılar açılan davaya süresi içinde cevap vermemişler, davalılar vekili sözlü yargılama oturumunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 20/06/2019 tarihli 2016/170 E.-2019/295 K. sayılı kararıyla; davalının davacıya ait tescilli tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, tasarım hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri ve BK hükümlerine göre 2.329- TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 27.5.2016 tarihinden itibaren değişen oranlı ticari faiz ile davalıdan tahsiline, ıslah ile talep edilen fazlaya ilişkin istemin reddine, -Manevi tazminat isteminin kabulü ile 3.000 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 27.5.2016 tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, -Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline, TV ile yayın isteminin reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemece tayin edilen 2.329,00 TL maddi tazminatın müvekkili şirketteki moda tasarımcısının bir haftalık maaşı dahi olmadığını, caydırıcı olmadığı gibi, korsanlığı teşvik edici olduğunu, bilirkişi raporlarına itirazlarında da belirttikleri üzere, bilirkişinin hesaplama metodunda, maddi hatalar olduğunu, davalılara ait iş yerinde bulunan 6 adet ürün üzerinden hesap yapılmasının piyasa gerçekleri ile örtüşmediğini, perakendeci konumunda olan davalıların, toptancı firmadan mal alırken, beden ve renk bazında alım yapmak zorunda olduğundan minimum düzeyde 5 renk ve 5 bedenden alım yapmak durumunda olacağını ve bu durumunda bir tasarım modelinden asgari düzeyde 100 adet almak zorunluluğunu belirttiklerini, sadece tespit edilen 6 adet ürün üzerinden hesaplama yapmasının hatalı olduğunu, her iki tasarımdan, 100 adetten toplam 200 adet ürün satışı yapılacağından, bu ürünlerden sağladığı kazancın KHK 52/a maddesi gereğince müvekkilinin kazanç kaybına karşılık geldiğini, asgari düzeyde 11.644,00 TL maddi tazminata hükmedilmesi gerektiğini. -Manevi tazminatın da çok düşük olarak hükmedildiğini, caydırıcılığının bulunmadığını. -Vekalet ücretinin de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. Maddesi gereğince, maktu ücretlerin altında kalmayacak şekilde 3.931,00 TL olarak hükmedilmesi gerekirken maktu ücretin altında vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, haksız rekabet ve tecavüz yönünden tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasına, talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin perakende satış yapan bir firma olduğunu, taraf sıfatının bulunmadığını. -Manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1-2 Maddeleri gereğince 3.000 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 360,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu. -Piyasada sıklıkla üretilen ve satışı yapılan tasarımların varlığını müvekkilinin bilemeyeceğinden maddi ve manevi tazminata hükmedilmemesi gerektiğini, müvekkilinin üretim yapmadığını, davacıdan habersiz şekilde temin ettiği ürünlerin perakende satışını yaptığını. -Maddi tazminat yönünden bilirkişi raporundaki tespitlerin farazi hesaplamalara dayalı olduğunu, bilirkişi raporlarında kesin kanaate varılamadığını, bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu. -Müvekkilinin davacıya ait tasarımları bilerek ve isteyerek satması halinde tazminata hükmedilebileceğinden, bu koşul da bulunmadığından maddi ve manevi tazminat taleplerinin tümüyle reddine karar verilmesi gerektiğini, piyasada benzer mahiyette binlerce ürün bulunduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: TPMK kayıtlarından davacının … çoklu tasarım belgesi 8 numaralı pardesü tasarımının 19.11.2015 tarihinde tescil edildiği, bültende ilan tarihinin 1.1.2016 tarihi olduğu, davacının … nolu çoklu tasarım belgesi 55 numaralı pardesü tasarımının, tescil tarihinin 31.12.2015 tarihinde tescil edildiği, bültende ilan tarihinin 1.2.2016 tarihi olduğu anlaşılmıştır. İstanbul 2. FSHHM’nin 2019/46 D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafın … ve dava dışı … hakkında delil tespit talebinde bulunduğu, bilirkişi tekstil tasarımcısı , öğretim üyesi bilirkişi Doç. Dr. … tarafından davalı adresinde 27/05/2016 tarihinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda; davalı adresinde her iki tasarımdan üçer adet bulunduğu, tasarımların bilgilenmiş kullanıcı yönünden ayırt edilemeyecek derecede aynıya yakın benzer olduğu beyan edilmiştir. İlk derece mahkemesince tasarım uzmanı, mali müşavir ve sektör bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 29.06.2017 tarihli raporda; Davacıya ait … sıra nolu pardesü tasarımının, … sıra nolu pardösü tasarımının … sıra nolu pardösü tasarımının “yenilik” ve “ayırt edici özellikleri” taşıdığını “…” Firmasına ait işyerindeki 3 adet pardösüde, … sıra nolu pardesü tasarımının ayniyet derecesinde benzerinin, 3 adet pardesüde, … sıra nolu pardesü tasarımının ayniyet derecesinde benzerinin kullanıldığını, davalının tespiti yapılan toplam .. markalı 6 adet pardösü satışından davacı şirketin 554 sayılı KHK’nın 52/a maddesi uyarınca 349.35-TL kar elde edebileceğini, ancak davalının tecavüzünü sabit görmesi durumunda yerleşik Yargıtay kararları çerçevesinde ciro rakamlarına göre 2.329,00 TL maddi tazminatın makul sayılabileceğini bildirdikleri anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince aynı heyetten alınan 31.10.2017 tarihli ek raporda; kök rapordaki tespitlerin aynen geçerli olduğunu, sektör bilirkişisi görüşü doğrultusunda yapılan hesaplamaya göre ise, 554 Sayılı KHK’nın 52/a maddesi uyarınca davacı şirketin elde edebileceği muhtemel gelirin 2.329,00 TL olabileceğini, davacı şirketin davaya konu tasarımlarına ilişkin ürün birim kar tutarında 2015 yılına göre 2016 yılında büyük bir düşüş olduğunun tespit edildiğini, iş bu düşüş tutarına davalının etkisinin ne olduğunun ise tespit edilemediğini bildirmişlerdir. İlk derece mahkemesince tasarım uzmanı, mali müşavir ve sektör bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 17.5.2018 tarihli raporda; davalı şirketin ticari defter ve belgelerinde tasarıma ilişkin ayırt edici ibare olmadığından davaya konu tasarıma ilişkin ürünle ilgili tespit yapılamadığını, davalı şirketin imalatçı olmadığını, sadece perakende ürün satışının yapıldığının tespit edildiğini, sektör bilirkişisinin değerlendirilmesi ile perakende ürün satışı yapılan bir işletmede model başına 20 adet ürün, her iki modelden toplam 40 adet (5 beden) satın alınıp satışının yapılabileceğinin tespiti dikkate alınarak maddi tazminat hesaplandığında; 554 sayılı KHK 52-a maddesi uyarınca 2.329,00-TL maddi tazminat tutarının makul olacağını bildirdiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi, maddi tazminat ile manevi tazminata hükmedilmesi, hükmün ilanı talepli davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin üretici olmadığını, piyasadan temin ettiği ürünleri sattığını, tasarımları bilmesinin mümkün olmadığını, piyasada sıklıkla üretilen ürünler olduğunu ileri sürmüştür. Davacı tasarımlarının tescilli ve koruma altında olduğu anlaşılmakla, davalı tarafça tasarıma tecavüz eden ürünlerin ticari amaçla bulundurulması, satışa arz edilmesi de 554 Sayılı KHK 48/1-a maddesi gereğince tasarıma tecavüz teşkil ettiğinden, tasarımın davacı adına tescilli olduğunu bilmesi aranmadığından, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refine karar verilmesi yerindedir. Tasarıma tecavüz yönünden davacı tarafça 554 Sayılı KHK 52/2-a maddesinde düzenlenen “Tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, tasarım hakkı sahibinin tasarımı kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire” göre hesaplanmasını talep etmiştir. Davacı tarafın talebi üzerine, davalı adresinde 27/05/2016 tarihinde delil tespiti yapıldığı, davaya konu … numaralı pardesü tasarımı ve … numaralı pardesü tasarımının benzerlerinden üçer adet tespit edildiği, davanın 31/08/2016 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalının perakende satışını yaptığı ve adresinde tespit edilen ürünleri, üretici firmaya iade ettiğini gösterir delil sunulmadığı gibi, bu yönde bir savunma da ileri sürülmemiştir. Davalı faturaları ve ticari evraklarından, üründen kaç adet satın aldığı ve kaç adet sattığı anlaşılamadığından, tasarım uzmanı ve sektör bilirkişilerinin bulunduğu bilirkişi heyetleri tarafından, davalının her tasarımdan 4 renk ve 5 beden satın almış olduğu varsayımından hareketle, bu ürünlerin davalı tarafça satılması nedeniyle, davacının 2.329,00 TL kardan yoksun kaldığı hesaplanmıştır. Davacı vekili her tasarımdan 100 adet olmak üzere 200 adet ürün üzerinden hesaplama yapılması gerektiğine yönelik istinaf sebebi yerinde değildir. Davalının toptancı değil, perakendeci olduğu tespit edilerek, piyasa koşullarına göre aldığı farzedilen 20 x2 ürün üzerinden hesaplama yapılması yerinde olup, hükmedilen maddi tazminat hüküm tarihi itibarıyla miktar olarak kesin olduğundan davalı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine, davacı vekilinin reddedilen kısma yönelik istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamına yansıyan ihlalin niteliği, ihlal süresi ve tüm dosya kapsamına göre hükmedilen 3.000 TL manevi tazminatın yerinde olduğu, taraf vekillerinin istinaf sebeplerinin haklı olmadığı kanaatine varılmıştır.Her iki taraf vekilince vekalet ücretlerine yönelik istinaf isteminin incelenmesinde, mahkemece davacı yönünden kabul edilen maddi ve manevi tazminat ile, davalı yönünden reddedilen kısımlar için, hükmedilen kısmı geçmeyecek şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2 maddesi gözetilmeksizin, düşük şekilde hesaplanarak vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulüne, kısmen reddine, hükmün diğer kısımlarının kazanılmış haklar korunarak aynen tekrarına, vekalet ücretinin düzeltilerek (taleple bağlılık kuralı gereği ) aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2- İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 20/06/2019 tarihli 2016/170 E.-2019/295 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-DAVANIN KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, 4-A) Davalının davacıya ait tescilli tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, tasarım hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri ve BK hükümlerine göre 2.329- TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 27.5.2016 tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalıdan tahsiline, ıslah ile talep edilen fazlaya ilişkin istemin reddine, B)Manevi tazminat isteminin kabulü ile 3.000 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 27.5.2016 tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, C)Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline, TV ile yayın isteminin reddine, Ç)364,023 TL ilam harcının peşin harçtan ve ıslah harcından mahsubu ile 194,63 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine, D)Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti yönünden Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince; 3.931 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, E) Maddi tazminat talebinin kabul edilen kısmı üzerinden davacı lehine 2.329,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilerek, davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, F) Reddedilen maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.329,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilerek, davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine, G) Manevi tazminat talebinin kabul edilen kısmı üzerinden davacı lehine 3.000,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilerek, davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, Ğ) Reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.000,00 TL nispi vekalet ücretine hükmedilerek, davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine, H) Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinden olan 29,20 TL başvuru harcı, 358,63 TL peşin harç, 200 TL ıslah harcı, 4.500 TL bilirkişi ücreti, 381,00 TL tebligat-müzekkere masrafı olmak üzere kabul/red oranına göre toplam 5.468,83 TL’nin 2/3’ünün davalılardan alınarak davacıya verilmesine, I) Davalı tarafın yapmış olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına, 5-İstinaf yargılaması yönünden; a- Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 88,90 TL posta-teb.müz.giderinin 1/2 oranında 44,45 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, b- Davalılar avansından kullanıldığı anlaşılan; 37,00 TL posta-teb.müz.giderinin 1/2 oranında 18,50 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 27/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.