Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2783 E. 2022/643 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2783 Esas
KARAR NO: 2022/643 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/01/2019
NUMARASI: 2017/23 E. – 2019/41 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Manevi Tazminat İstemli)
Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının … tescil nolu “…” ürünlerinin tescilli hak sahibi olduğunu, İstanbul 2. FSHHM’nin 2016/93 D.İş sayılı dosyasında yapılan tespit sonucunda endüstriyel tasarıma tecavüzün söz konusu olduğunun tespit edildiğini, davalının kaban ürününü müvekkilinin … markasına benzer bir marka olan … markası ile satışa sunduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, tasarıma yönelik tecavüz nedeniyle 3.000 TL maddi tazminata, marka ve tasarıma tecavüz nedeniyle 2.000 TL manevi tazminata hükmedilerek, davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının tescilli tasarımının tescil tarihi olan 17.02.2016 dan çok önce piyasada bilinen yapılan bir tasarım olduğunu, dava konusu ürün piyasada uzun süredir kullanılan, yenilik ve ayırt ediciliği olmayan, harcı alem bir model olduğunu, davaya konu tasarım ile müvekkilinin üretimi olan tasarımın benzediğine ilişkin değerlendirmeleri de kabul etmediklerini, müvekkilinin tasarımı davacı tasarımdan ayırt edici özellikler taşıdığından “yeni” bir tasarım olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29/01/2019 tarihli 2017/23 E. – 2019/41 K. sayılı kararıyla; ” mali bilirkişilerce kaban ürünü için taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptıkları incelemede Üretim sayısı olarak yapılan değerlendirmenin en az 300 adet olarak belirlendiği varsayımından hareket ile bir tazminat hesabı yapılmış ise de; varsayımlara dayalı olarak hesap yapılmasının BK hükümlerine aykırı olduğu, davalının ciro rakamlarına göre makul olan maddi tazminat miktarının tasarımın tescil edildiği tarih, şirketlerin dosyaya yansıyan iş kapasitesi, tespit tarihi ile davalının kullandığı süre ve yıllık karlılık oranlarına göre maddi tazminatın 3.000- TL alarak takdir edilmesi somut olaya uygun görüldüğü. …Somut olayda benzer ürünün ticari saha içinde yani davalı işyeri içinde ele geçirildiği, davalının basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ederek, davacıya ait tasarımın benzerini bilerek satışa sunduğu ve davacının tasarım hakkına tecavüz eylemini gerçekleştirdiği , davacı yanca talep edilen manevi tazminat tutarı davacı açısından bu tazminat türünün bir zenginleşme aracı olamayacağı gerçeği karşısında somut olayın özelliği ve hak ve nezafet kuralları gereği davacının talebinin makul bulunduğu, somut olayın özelliğine uygun bir talep olduğu gibi fahiş de bulunmadığı” gerekçesiyle; Davalı eylemlerinin Davacının tescilli tasarım hakkına tecavüz teşkil etmesi nedeniyle( 2016/01272 nolu ETB yönünden) BK hükümlerine göre 3000 TL maddi, 2000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, karar vermiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dosya kapsamında maddi tazminat hesabına yönelik olarak alınan raporlara itiraz ettiklerini, davalı defterleri üzerinde yapılan incelemede 2016 yılında 4345 adet kaban satışı yapıldığının tespit edildiğini, toptan üretim yapan davalının pastal üretim ile sadece 300 adet üretim yaptığının kabulünün mümkün olmadığını, satış fiyat ortalaması olarak 80,29 TL belirlenmiş olmasının da varsayıma dayalı olduğunu, bilirkişiye … markalı ürün satış faturasının teslim edildiğini, mahkemece belgelerin dikkate alınmadan BK 50 ve 51. Maddelerine göre tazminat tespiti yoluna gidildiğini, mahkemenin dosya kapsamındaki belgelere ve delillere uygun olarak tazminat miktarı belirleyerek talepleri ile sınırlı olarak hükmetmesi gerekirken talepleri kadar tazminata hükmetmesinin maddi gerçekten uzak olduğunu beyanla, kararın kaldırılarak hakkaniyete uygun bir maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemece davacının marka hakkına tecavüz iddiasına yönelik herhangi bir hüküm kurulmadığını, mahkemece alınan bilirkişi raporu ile müvekkilinin marka hakkını ihlal etmediğinin tespit edildiğini, davacının dilekçelerinde marka hakkının ihlali nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunduğunu, mahkemece görmezden gelindiğini beyanla, marka hakkına tecavüz nedeniyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini. -Mahkemenin davacı adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne karar vermesi gerekirken reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu. -Davacı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik unsurlarına sahip olmadığından tasarım hakkına tecavüz iddiasının dinlenilmesinin mümkün bulunmadığını, madde tazminat miktarının varsayımsal bir hesaplama yöntemi ile belirlendiğini, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığını beyanla, kararın kaldırılarak asıl davanın reddine, davacı karşı davalı adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Davacı adına 17/02/2016 başvuru tarihli … başvuru numaralı “…” tasarımının tescilli olduğu anlaşılmıştır. İstanbul 2. FSHHM’nin 2016/93 D.İş sayılı dosyasında Tekstil Mühendisi moda Tasarım uzmanı bilirkişi tarafından … isimli işyerinde inceleme yapılarak davacı tescilli tasarımı ile tespit adresindeki … markalı kabanın karılaştırılarak benzer olduğu tespiti yapıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince Bilirkişi heyetinden alınan 20.12.2017 tarihli raporda; … firmasından alındığı beyan edilen ve faturası sunulan 1 adet kaban üzerinde, davalıya ait … nolu kaban tasarımının iltibasa sebebiyet verecek derecede benzerinin kullanıldığını,davacıya ait … nolu kaban tasarımının tescilli olduğu, yenilik ve ayırt edici özelliklere sahip olduğunu, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler kapsamında yenilik vasfının devam ettiğini, davalı şirket ticari defter ve belgelerinde tasarıma ilişkin maddi tazminat hesaplandığında; 5.543,16 TL maddi tazminat tutarının makul sayılabileceğini bildirdikleri anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince II.bilirkişi heyetinden alınan 09.05.2018 tarihli raporda; Dava konusu kaban ortalama dikkat sahibi bir tüketici gözünde aynı hissiyatı uyandıracak benzerliklere sahip olduğu, sektör bilirkişisi tarafından üretim sayısı yönünden yapılan değerlendirme sonucunda dava konusu modelin satış rakamları tam olarak tespit edilemediği için, tazminat hesabında minimum 300 adetli üretim ve satışın normal değerler olarak değerlendirildiğini, davacı tarafından 52/ b maddesi gereğince tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre, tazminat hesabı istendiğinden, davalı firma … A.Ş. ( … firmasının kaban satışlarından) elde edilen birim kar oranı %I5 Birim kar tutarı ise 10. 54 TL olduğu Üretim sayısı olarak yapılan değerlendirmenin en az 300 adet olarak belirlendiği ve buna istinaden yapılan hesaplamada maddi tazminat tutarın 3.162,00 TL olduğunu bildirdikleri anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Tescilli tasarıma tecavüzden kaynaklanan 3.000 TL maddi tazminat ile, marka ve tasarıma tecavüzden kaynaklanan 2.000 TL tazminat talepli davada, davacı vekili dava dilekçesinde, maddi tazminat yönünden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuşsa da, talebini ıslah etmemiş, mahkemece tasarıma tecavüz nedeniyle, 3.000 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekilinin, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, tescilli tasarımına tecavüz edildiğinden bahisle 3.000 TL maddi tazminat ve marka hakları ile tasarım haklarına tecavüz edildiğinden bahisle 2.000 TL manevi tazminat talep ettiği, ilk derece mahkemesince alınan ilk bilirkişi raporunda, 5.543,16 TL, her iki tarafın itirazı üzerine alınan ikinci bilirkişi raporunda 3.162,00 TL maddi tazminat hesaplandığı, mahkemenin gerekçeli kararında bilirkişi raporlarında varsayıma dayalı olarak tazminat hesabının yerinde olmadığını açıklayarak tasarımın tescil tarihi, şirketlerin dosyaya yansıyan iş kapasitesi, ihlal süresi ve yıllık karlılık oranlarına göre 3.000 TL maddi tazminata hükmettiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça maddi tazminat talebinin, davalının davaya konu ürün satışından elde ettiği gelir seçeneğine göre hesaplanmasını talep ettiği, tespit dosyasında davalı adresinde 09/11/2016 tarihinde keşif yapıldığı, davanın 08/02/2017 tarihinde açıldığı, sektör bilirkişisi tarafından bir seri sürümünün 5 farklı beden içerdiği ve, ürün sayısının 300 adet olduğu varsayımından hareketle 3.162,00 TL olarak hesaplama yapıldığı, davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazında, alınan kumaş miktarından hareketle, daha fazla ürün üretimi ve satışı yapılmış olacağını ileri sürmüşse de, raporda tespiti yapılan miktarın ihlal süresi, tasarıma konu ürünün birim kar oranı ve somut delillere uygun olduğu, ayrıca tespit edilen tazminat miktarının tamamının da 3.162,00 TL olarak tespit edildiği ve hüküm tarihinde kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin de maddi tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılıyorsa da; 6100 Sayılı HMK 341/2 maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanun’un 41. Maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2019 yılı için 4.400,00 TL olduğundan, dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, müvekkilini “davalı karşı davacı” olarak gösterdiği ve davacı tasarımının hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürdüğü anlaşılıyorsa da, dosya kapsamında usulüne uygun olarak açılmış karşı dava bulunmadığı, karşı dava harcının yatırılmadığı gibi, cevap dilekçesinde de hükümsüzlük talebinin ileri sürülmediği anlaşılmakla, hükümsüzlüğe ilişkin istinaf sebeplerinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde, dava dilekçesinde manevi tazminat talebini tescilli marka ve tasarım haklarının ihlali nedeniyle 2.000 TL olarak ileri sürdüğü, dilekçe içeriğinde ne kadarlık kısmının marka, ne kadarlık kısmının tasarım haklarının ihlalinden kaynaklandığının açıklanmadığı, yarı oranda talep edildiğinin kabulü gerektiği, mahkemece davalının davacı markasının benzerini kullanmadığı, markaya tecavüz etmediği kabul edilmekle, davalı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının tasarım haklarının ihlali nedeniyle, 3.000 TL maddi tazminat ile,1.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, markaya tecavüzden kaynaklanan 1.000 TL manevi tazminat talebinin reddine, tarafların kazanılmış hakları korunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 341/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, 3- İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29/01/2019 tarihli 2017/23 E. – 2019/41 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 4-Davalı eylemlerinin davacının tescilli tasarım hakkına tecavüz teşkil etmesi nedeniyle ( … nolu … yönünden) BK hükümlerine göre 3000 TL maddi ve 1000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine, -Davalının davacının markasına tecavüzü bulunmadığından 1.000 TL manevi tazminat talebinin REDDİNE, 5-İlk derece yargılaması yönünden, A) Maddi tazminat davası yönünden 204,93 TL , manevi tazminat davası yönünden 68,31 TL olmak üzere toplam 273,24 TL karar ve ilam harcıdan peşin yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 241,84 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, B) Kabul edilen Maddi tazminat talebi yönünden, Avukatlık Ücret Tarifesi uyarınca 3.000 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, C) Kabul edilen Manevi tazminat talebi yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Ç) Reddedilen manevi tazminat yönünden, Avukatlık ücret tarifesi uyarınca 1.000TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, D)Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 31,40 TL başvuru harcı 31,40 TL peşin harç 430 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.250 TL bilirkişi ücreti ile d.iş dosyasında yapılan 48,10 TL nispi harç, 29,20 TL başvuru harcı, 600 TL bilirkişi ücreti, 65 TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 4.485,10 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 3.588,08 TL lık kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, E)Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde iadesine, 6-İstinaf yargılaması yönünden; a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar yasası uyarınca davacı yandan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, b-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, c-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 55,70 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 177,00 TL’nin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ç-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesine, d-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 14/04/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.