Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2781 E. 2022/648 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2781 Esas
KARAR NO: 2022/648 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2017
NUMARASI: 2017/285 E. – 2017/249 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı adına tescilli olan … tescil numaralı, 30.03.2009 tarihli “…”, … tescil numaralı, 14.03.2011 tescil tarihli “…”, … tescil numaralı, 21.07.2011 tescil tarihli “…”, … tescil numaralı, 03.08.2012 tarihli “…”, … tescil numaralı, 24.02.2014 tarihli, “…”, … tescil numaralı, 05.12.2013 tarihli “…”, … tescil numaralı, 01.09.2014 tarihli “…” markalarının hükümsüzlüğüne, davalı eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet ettiğinin tespitine, men ve ref’ine karar verilmesi, ayrıca … nolu çoklu tasarım belgesine davalının tecavüz ve haksız ve haksız rekabet ettiğinin tespitine, men ve ref’ine karar verilmesi istemiyle açılmış olduğu anlaşılmıştır.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; Usule ilişkin itirazları açısından, davaların tefrikine, markaların hükümsüzlüğüne ilişkin kısım için dosyanın yetkili Gaziantep FSHHM’ye gönderilmesine, 5 yıllık süre dolduktan sonra açıldığından hükümsüzlük davasının reddine, davacı tasarım tescil belgesi iptal edildiği için ayrıca varsayılan tasarıma tecavüz halinin öğrenilmesinden itibaren bir yıllık sürede dava açılmadığından davanın gerek marka ve gerekse tasarım uyuşmazlığı iddiası açısından zamanaşımı itirazları doğrultusunda reddine, usule ilişkin itirazlarının kabul edilmemesi halinde ise davacının müvekkilinin ürünlerini üreten markalarını ürünlere basan firma olması ve marka başvuru sürecide itiraz etmesi nedeniyle markaları başından bildiğinden, kötüniyetli dava açıldığından reddine, karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
MAHKEME KARARI; İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05/12/2017 tarihli 2017/285 E. – 2017/249 K. sayılı kararıyla; “…Davacı markasının tanınmış marka siciline tescilli olduğu, davacı tarafın 1982 yılından itibaren faaliyette bulunduğu, yaptığı yoğun reklamlar ile piyasada var olduğu dikkate alındığında tanınmışlığının çok eskilere dayandığı hususu da bilirkişi raporu ile subuta erdiği, ayrıca davalı tarafın kendi beyanlarında da yer aldığı üzere uzun süre davacı ürünlerini satmış olmakla, davalının davacının markalarını bildiği, buna rağmen TTK 18/11 de yer alan basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı hareket ederek davacı markası ile ayırt edilemeyecek benzer şekilde …, …, …, …, … markalarının tescil ettirdiği, bu durumda gerek basiretli tacir ilkesi, gerek aynı sektörde faaliyet gösterilmesi nedeniyle davalının amacının tamamen imaj transferi amacını taşıdığı dolayısıyla davalı tescillerinin kötüniyetli olduğu, kötüniyetle tescil durumunda dava açarken 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı, davalı markasının iltibas yaratması, davacı markasının tanınmış marka olması ve tescilin kötüniyetli olması gerekçesi ile hükümsüzlüğünün gerektiği … toplanan deliller bilirkişi raporu ile birlikte mütalaa edildiğinde; Davacı tarafa ait iptal edilmiş … ve … numaralı tasarım tescilleri ile Davalı tarafa ait kataloglarda yer alan ürün görselleri arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, ancak tasarım tescil belgesinin iptal edilmesi nedeniyle 554 sayılı KHK kapsamında tasarım hakkına tecavüz oluşturmayacağı, Davacıya ait markalar ve davalı tarafa ait tescilli markaların ve kullanımlarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, aynı sınıflarda kullanıldığının tespit edildiği, ancak marka tescil belgesi kötüniyetle tescil edilmiş olsa dahi hükümsüz kılınmadığı sürece var olan bir hakka dayalı kullanımın markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağı… Mahkemece alınan bilirkişi raporunun tanınmışlık, kötüniyetli tescil ve markalar arasında benzerlik değerlendirmeleri yönünden hükme esas alındığı, ancak kısmi hükümsüzlük kapsamında rapora iştirak edilmediği, davacı markasının tanınmış marka olması nedeniyle tescilli olduğu tüm sınıflarda markaların hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği, davacının gerçek hak sahibi olup, davacı markasının tanınmış marka olması nedeniyle hükümsüzlüğü talep edilen markaların tescilli oldukları tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğü gerektiği” gerekçesiyle; 1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,KISMEN REDDİNE, I-Davalı adına TPE nezdinde tescilli olan; – … tescil nolu …, – …- tescil nolu …, – … tescil nolu …, – … tescil nolu …, – … tescil nolu …, – … tescil nolu … , – … tescil nolu … , markalarının kötüniyetli tescili gözetilerek tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden ayrı ayrı HÜKÜMSÜZLÜKLERİNE, karar kesinleştiğinde kesinleşen kararın TPMK’na bildirilmesine, II- Tescilli markalar terkin edilmediği müddetçe sahibine kullanım hakkı verdiğinden marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu yönündeki tespit isteminin reddine, III- Davacının … sayılı tasarım belgesi iptal edildiğinden ve TPE’den gelen kayıtta tasarımın yeni olmadığı için iptal edildiği anlaşılmakla tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine yönelik istemlerinin reddine, IV- Mahkememizce devrin önlenmesine yönelik verilen tedbirin karar kesinleşene kadar devamına, V- Davanın etkinliğinin sağlanması açısından hükümsüzlük kararının kesinleşmesini müteakip davalının hükümsüz kılınan markaları kullanmasının önlenmesine” karar vermiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; 556 Sayılı KHK 63/III maddesinde; “üçüncü kişiler tarafından marka başvurusu veya marka sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkemenin davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir.” hükmü düzenlendiğini, müvekkilinin adresinin “… Mah. … Cad. No:… K:… No:… Şehitkamil/Gaziantep” olduğunu, dosyanın Gazinatep’teki FSHHM’ne gönderilmesi gerektiğini, mahkemenin görevli veya yetkili olmamasının bozma sebebi olduğunu. -Müvekkilinin 7 adet markasının topyekün hükümsüzlüğüne karar verilmesinin haksız olduğunu, eksik inceleme yapıldığını, … tescil numaralı …, … tescil numaralı …, …tescil numaralı … ibareli markalarına ilişkin davada zamanaşımı itirazında bulunmuşlarsa da, mahkemece dikkate alınmadığını, davacının başından beri markalardan haberdar olduğunu, davacı tarafa verilen sipariş üzerine ürünlerin davacı fabrikasında üretilerek … markasının basıldığını, davacının sessiz kaldığının, kötüniyetli olduğunun değerlendirilmediğini, dosyaya sundukları belgelerle taraflar arasında yüksek miktarlı ticaret hacmi bulunduğunu ispatladıklarını, davacının fahiş fiyat artışı yapması üzerine farklı firmalara ürettirdiklerini, davacının müvekkiline bayilik teklif ettiğini, müvekkilinin reddettiğini, mahkemenin bu hususları incelemeden müvekkilini kötüniyetli addettiğini, müvekkilinin yurt içinde satış yapmadığını, Kuzey Irak’a satış yaptığını, yazılış, fonetik ve anlam olarak farklı olduğuna yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, davaya yetkisiz mahkemede bakıldığı için markaların hükümsüzlüğüne ilişkin davanın yetkili/görevli Gaziantep Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, diğer itirazlarının değerlendirilerek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevabında; davanın yetkili mahkemede açıldığını, tefrik talebinin yerinde olmadığını, 556 Sayılı KHK 63/1 maddesi ve 63/4 maddeleri gereğince, birden fazla mahkemenin yetkili olduğu durumda ilk mahkemenin davaya bakmaya yetkili olduğunu, davalının kötü niyetli yaklaşımı karşısında zamanaşımı itirazının dayanağının bulunmadığını, tüm sınıflar yönünden hükümsüzlük kararı verilmesinin haklı ve yasaya uygun olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; TPMK kayıtlarından; davacı adına tescilli … ibareli marka … no ile tescil edilmiş olup, 11.02.1992 yılından itibaren … esas unsur ile 06 / 07 / 11 / 20 / 19/ 21 sınıflarda tescil edilmiştir. Davacı … markası( … nolu) 2000 yılından itibaren 01/02/03/04/05/06/07 / 08 / C9 / 10 / 11 / 12 / 13 / 15 / 17/ 18/ 19/20/21 / 22/ 23/24/25/26/27/ 28/29/30/ 31 / 32 / 33 / 34 / 36 / 37 / 38 / 39 / 40 / 41 / 45 / kapsamında değişik emtia sınıflarında ticaret ve hizmet markası olarak tescil edildiği anlaşılmıştır. Davacının … markasının 14.09.2015 tarihinde … no ile tanınmış marka olarak siciline tescil edildiği anlaşılmıştır. TPMK kayıtlarından davalı adına tescilli markalar; … nolu … markası 11, 35. sınılarda 18.2.2008 başvuru tarihi ile 30.03.2009 da, … markası … no ile 11, 35. sınıflarda 20.08.2009 başvuru tarihi ile 14.3.2011 da, … markası … no ile 11, 35. sınıflarda 20.08.2009 başvuru tarihi ile 21.07.2011 da, … markası 2011/28114 no ile 11, 35. sınıflarda 06.04.2011 başvuru tarihi ile 03.08.2012 da, … markası … no ile 35. sınıflarda 20.01.2011 başvuru tarihi ile 24.02.2014 da, … markası … no ile 20, 24, 27, sınıflarda 14.11.2012 başvuru tarihi ile 05.12.2013 da, … markası … ile 01 / 02 / 03 / 04 / 05 / 06 / 07 / 08 / 09 /10 / / 12 / 13 / 15 / 17 / 18 / 19 / 21 / 22 / 23 / 25 / 26 / 28 / 29 / 30 / 31 / 32 /33 / 34 /35/ 36 / 37 / 38 / 39 / 40 / 41 /42/43/44/ 45 / sınıflarda 13.11.2013 başvuru tarihi ile 01.09.2014 ‘de tescil edilmiştir. İlk derece mahkemesince Bilirkişiler …, …, …’den oluşan heyetten alınan 20.04.2017 tarihli raporda; davacı tarafça iptal edilmiş … ve … numaralı tasarım tescilleri ile davalı kataloglarındaki tasarım görsellerinin benzer olarak algılandığı, tasarım iptal edildiğinden tasarıma tecavüz oluşturmayacağı, davalının markalarını davacı markalarının tescilli olduğu sınıflarda kullandığı ve markaların ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, davalı marka tescillerinin kötüniyetli olduğu, … numaralı marka dışında hükümsüzlüğü talep edilen markalar yönünden tescil tarihinden itibaren 5 yıllık sürenin dolmadığı, kötüniyetli tescil durumunda 5 yıllık sürenin uygulanmayacağı, -… tescil nolu …, …- tescil nolu …, … tescil nolu …, … tescil nolu …, … tescil nolu … markalarının tüm sınıflarda, … tescil nolu … markası ve … tescil nolu …, markalarının kısmi hükümsüzlüğü gerektiği beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili, davalı markalarının hükümsüzlüğünü, davalının davacı markaları ve 02/01186 numaralı tasarımına tecavüz ettiğinin, haksız rekabette bulunduğunun tespiti, meni ve refine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davalı markalarının kötüniyetli olarak tescil edildiğinden bahisle tüm sınıflar yönünden ayrı ayrı hükümsüzlüğüne, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddiasıyla açılan davanın reddine, davacı tasarımı yeni olmadığından iptal edildiğinden tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddiasıyla açılan davanın reddine, karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda, müvekkilinin markalarının hükümsüzlüğü davasında mahkemenin yetkili olmadığını, müvekkilinin yerleşim yeri mahkemesi olan Gaziantep FSHHM’nin yetkili olduğunu, marka hükümsüzlüğüne ilişkin davanın tefrik edilerek yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı şirketin tebligat adresinin “… Mah. … Cad. No:… K:… No:… Şehitkamil/Gaziantep” olduğu, marka tescil kayıtlarında da aynı adresin kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince 12/07/2016 tarihli ön inceleme duruşmasında, davada hükümsüzlük talebinin yanında markaya tecavüz ve bağlı taleplerin mevcut olduğundan, davacı yanın ikamet adresinin mahkemenin yargı çevresinde olması sebebiyle, yetki itirazının reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan 556 Sayılı KHK 63/1. Madde de; “Marka sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının ikametgahının olduğu veya suçun işlendiği veya tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki mahkemedir.” 556 Sayılı KHK 63/3. Madde de; “üçüncü kişiler tarafından marka başvurusu veya marka sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkemenin davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir….” 556 Sayılı KHK 63/4. Madde de; ” Birden fazla mahkemenin yetkili olduğu durumda yetkili mahkeme, ilk davanın açıldığı mahkemedir.” hükmü düzenlenmiştir. Davacı tarafça davalı markalarının hükümsüzlüğü dışında davalının markaya tecavüz ve tasarıma tecavüz teşkil eden eylemlerinin de tespiti ve önlenmesini talep ettiğinden, davacının kendi yerleşim yerinde dava açmasında 556 Sayılı KHK 63/4 maddesi gereğince usul ve yasaya aykırılık görülmemiş, yetki itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. (bkz Yargıtay 11. Hukuk dairesi’nin 03/02/2014 tarihli 126 Esas-2014/1784 Karar sayılı kararı) Davalı vekilinin marka hükümsüzlüğü davasının kabulüne yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde, zamanaşımı ve sessiz kalma iddiasında bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı markalarının tescil kayıtlarından … başvuru numaralı … markasının 18/02/2008 başvuru tarihli olduğu, 11/35. Sınıflarda 30/03/2009 tarihinde tescil edildiği, … başvuru numaralı … markasının 20/08/2009 başvuru tarihli olduğu, 11/35. Sınıflarda 21/07/2011 tarihinde tescil edildiği, … başvuru numaralı … markasının 20/08/2009 başvuru tarihli olduğu, 11/35. Sınıflarda 14/03/2011 tarihinde tescil edildiği, … başvuru numaralı … markasının 06/04/2011 başvuru tarihli olduğu, 11/35. Sınıflarda 03/08/2012 tarihinde tescil edildiği, … başvuru numaralı … markasının 20/01/2011 başvuru tarihli olduğu, 35. Sınıfta 24/02/2014 tarihinde tescil edildiği, … başvuru numaralı … markasının 14/11/2012 başvuru tarihli olduğu, 20/24/27. Sınıflarda 05/12/2013 tarihinde tescil edildiği, … başvuru numaralı … markasının 13/11/2013 başvuru tarihli olduğu, 01/02/03/04/05/06/07 08/09/10/12/13/14/15/16/17/18/19/21/22/23/25/26/28/29/30/31/33/34/35/36/37/38/39/40/41/ 42/43/44/45. sınıflarda 01/09/2014 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Davanın 22/09/2015 tarihinde açıldığı, dava tarihinde 556 Sayılı KHK hükümlerinin yürürlükte olduğu, 556 Sayılı KHK 42/1-a Maddesi gereğince, tanınmış markaların hükümsüzlüğü davası için tescil tarihinden itibaren 5 yıllık süre öngörüldüğü, Yargıtay içtihatları ile bu sürenin tanınmış olmayan markalar bakımından da uygulandığı, kötüniyetli tescil edilen markalar yönünden ise 5 yıllık sürenin aranmayacağı anlaşılmaktadır. Davalının … başvuru numaralı … markasının 30/03/2009 tarihinde tescil edildiği ve dava tarihi itibarıyla 5 yıllık dava açma süresinin dolduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince davacının 1982 yılından itibaren faaliyette bulunduğu, tanınmışlığının eskiye dayandığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalının davacının ürünlerini sattığı, davalının TTK 18/2 maddesinde yer alan basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ederek davacı markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer markaları tescil ettirmekte kötüniyetli olduğundan bahisle davalı markalarının tüm sınıflarda hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki markaların benzer olması, davacının markasının tanınmış olması tek başına davalının kötüniyetli olduğunu göstermemektedir. Kaldı ki, dosyaya sunulan belgeler ve taraf vekillerinin dilekçelerindeki beyanlardan, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu tespiti yerinde ise de, davalının davacının ürünlerini sattığına yönelik mahkeme gerekçesi de yerinde değildir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, davacının davalı marka başvurularına itiraz ettiğini, müvekkilinin ürünlerinin davacı fabrikalarında üretildiğini ve ürünler üzerine markaların davacı tarafça basıldığını, ürün kodlarının davacıya ait olduğunu (gerçekten de davalı markalarının yer aldığı plakaların üzerindeki ürün kodları ile davacı tarafça davalıya düzenlenen faturalardaki ürün kodlarının aynı olduğu anlaşılmıştır) davacının markalarından haberdar olduğunu, müvekkilinin Irak piyasasında hakim konuma gelmesi nedeniyle, davacının Irak’ta kendisine bayilik teklif ettiğini kabul etmemeleri üzerine bu davanın açıldığını, davacının kötüniyetli olduğunu ileri sürmüştür. Esasen davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde de; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı tarafça iç piyasada ticaret yapılmadığını, davalının Irak piyasasında faaliyet yürüttüğünü, bu ülkede Arapça ve Kürtçe konuşulduğunu, müvekkilinin … markası ile davalının … ibareli markaları arasında yaşanan benzerlik/iltibasın bilinmediği dönemde yaşanan ticaretten hareketle müvekkilinin kötüniyetli olduğunun söylenemeyeceğini, davacının davalının yaptığı sipariş üzerine kendileri için mal ürettiğini, ancak davalının kullandığı markanın kendilerine ait … markası ile yaratacağı iltibastan haberdar olmadığını, Irak’ta (…) harfi bulunmadığından her iki markanın aynı şekilde telaffuz edildiğini zaman içinde öğrendiklerini beyan etmiştir. Davacının davalı markalarını bildiği, hatta davalı için üretim yaparak ürünler üzerine … markasını bastığı, aradan 5 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen dava açmadığı, davacı vekilinin iltibas ihtimalini dil/telaffuz farkı nedeniyle sonradan fark ettiklerine yönelik savunmasının TTK 18/2 maddesinde düzenlenen basiretli tacir davranışı ile bağdaşmadığı, davacının davalının marka kullanımından haberdar olması ve davalı için … markası ile üretim yapmasına rağmen 5 yıldan fazla bir süre geçtikten, davalının markasına yatırım yapmasına sessiz kaldıktan sonra dava açması MK 2. Maddesine göre hakkın kötüye kullanılması teşkil etmektedir. 30/09/2009 tescil tarihli … başvuru numaralı … markası yönünden sessiz kalma süresinin dolduğu, bu marka yönünden dava açma hakkının yitirildiği kanaatine varılmıştır. 2008/08239 başvuru numaralı … markasının 11/35. Sınıflarda tescil edildiği ve sessiz kalma süresinin dolduğu tespit edilmekle, hükümsüzlüğü istenen diğer davalı markaları yönünden müktesep hak teşkil edip etmeyeceğinin incelenmesi gerekmiştir. Davalı markasında … ibaresinin asıl unsur olduğu anlaşılmakla, 11/35. Sınıflarda tescilli … başvuru numaralı … markası ile, … başvuru numaralı … markası yönünden, markaların tescil edildikleri mal/hizmet sınıflarının aynı olması ve markaların asıl unsurunu değiştirmeden bir kısım eklerle seri marka yaratılmış olması nedeniyle müktesep hak teşkil edeceği ve hükümsüzlüğünün istenemeyeceği kanaatine varılmıştır. Davalının … başvuru numaralı … markasının da 11/35. Sınıflarda tescil edildiği, 11 ve 35. Sınıflarda ortak alt sınıflar yönünden müktesep hakkın korunacağı ancak … sayılı markadan farklı olarak; 35. Sınıfta; “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (Ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil). Büro hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık , muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri (ithalat-ihracat acente hizmetleri dahil). Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri.” hizmetlerinde tescil edildiği ve bu sınıflarda davacının müktesep hakkının bulunmadığı anlaşılıyorsa da, 35. bu alt sınıflarda davacının … ibareli tescilli markası bulunmadığından, davacının tanınmış markasının da derin dondurucu, buzdolabı, soğutucu emtialarında tanınmış olduğu, yukarıda yazılı alt sınıflarda davalı markasının kullanılmasının 556 Sayılı KHK 9/1-c maddesi gereğince, davacı markasının tanınmışlığından haksız yararlanma, itibarına zarar verme yahut ayırt edici karakterini zedeleme ihtimali bulunmadığından markanın hükümsüzlük talebinin reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. Davalının … başvuru numaralı … markasının 35. Sınıfta tescil edildiği; “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (Ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil). Büro hizmetleri.” sınıfında davacının müktesep hakkı bulunmadığı anlaşılıyorsa da, 35. Bu alt sınıflarda davacının … ibareli tescilli markası bulunmadığından, davacının tanınmış markasının da derin dondurucu, buzdolabı, soğutucu emtialarında tanınmış olduğu, yukarıda yazılı alt sınıflarda davalı markasının kullanılmasının 556 Sayılı KHK 9/1-c maddesi gereğince, davacı markasının tanınmışlığından haksız yararlanma, itibarına zarar verme yahut ayırt edici karakterini zedeleme ihtimali bulunmadığından markanın hükümsüzlük talebinin reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. Davalının … başvuru numaralı … markasının tescil edildiği 20/24 ve 27. sınıflarda davacının müktesep hakkı bulunmadığından tescil sınıfları davacının tanınmış … ibareli markası ile çakıştığından, markaların benzer olması ve iltibas ihtimali yaratması nedeniyle tümüyle hükümsüz kılınabileceği kanaatine varılmıştır. Davalının … başvuru numaralı … markasının 01/02/03/04 /05/06/0708/09/10/12/13/14/15/16/17/18/19/21/22/23/25/26/28/29/30/31/33/34/35/36/37/38/ 39/40/41/42/43/44/45. Sınıflarda tescilli olduğu, davacı markasının derin dondurucu, buzdolabı, soğutucu emtialarında tanınmış olduğu, davalının markasının tescil sınıflarının davacı … ibareli markasının tescil edildiği sınıflarla kısmen örtüştüğü, ancak davacının 6. Sınıfta tescilinin bulunmadığı, 8. Sınıfta “Elektrikli-elektriksiz buharlı ütüler” emtiasında tescilinin bulunmadığı ve 35. Sınıfta; açısından “… ütü “ ve 35. Sınıfta yer alan “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (Ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil). Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi,büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri” ile “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için 06 Değerli olmayan maden cevherleri. Adi metaller ile bunların alaşımları ve yarı mamulleri,Barınma, saklama, muhafaza etme, kaplama, sarma, çevreleme, depolama, yerleştirme veya inşaat amaçlarıyla yapılmış metalden malzemeler ve araçlar, metalden portatif merdivenler dahil). Eleme, Filtreleme ve benzeri amaçlar için yapılmış metalden malzemeler. Metalden mamul kapılar ve pencereler, kepenkler, jaluziler, bunların kasaları ve aksamları. Elektrik için olmayan madeni kablolar, teller. Hırdavatçı (nalburiye) eşyası. Havalandırma, ısıtma, kanalizasyon, telefon, yeraltı elektrik ve iklimlendirme tesisatları için havalandırma kanalları, menfezler, menfez kapakları, bacalar, baca şapkaları, menhol (baca) kapakları, ızgaralar. Metalden mamul işaretle gösterme, yönlendirme, belirtme, tanıtma amaçlı malzemeler (tabelalar, panolar, plakalar dahil). Madeni para kasaları.Metalden mamul sıvı veya gaz nakli amaçlı borular ve bunların bağlantı parçaları (metalden vanalar; sondaj boruları dahil). Madeni para kasaları. Metalden mamul demiryolu malzemeleri. Madeni iskele babaları ve şamandıraları, madeni dubalar. deniz taşıtları için çapa demirleri. Döküm işleri için madeni kalıplar (makine parçası olanlar hariç). Adi metallerden veya bunların alaşımlarından yapılmış sanat eserleri. Metalden mamul kapaklar, şişe kapakları. Madeni kiler. Kaldırma, yükleme ve nakil için madeni paletler, madeni halatlar, yük kaldırma ve taşımada kullanılan madeni askılar, bağlar, kolonlar, kuşaklar, bantlar ve şeritler. 08 Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler ” ile sınırlı olarak çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri ( belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir ).” hizmetleri yönünden davacının tescilinin bulunmadığından, davacının tanınmış markasının da derin dondurucu, buzdolabı, soğutucu emtialarında tanınmış olduğu, yukarıda yazılı alt sınıflarda davalı markasının kullanılmasının 556 Sayılı KHK 9/1-c maddesi gereğince, davacı markasının tanınmışlığından haksız yararlanma, itibarına zarar verme yahut ayırt edici karakterini zedeleme ihtimali bulunmadığından markanın hükümsüzlük talebinin kısmen kabulü kısmen reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, kazanılmış haklar korunarak istinaf başvurusu dışında kalan markaya tecavüz ve tasarıma tecavüz yönünden mahkeme kararının aynen tekrarına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk mahkemesi’nin 05/12/2017 tarihli 2017/285 Esas-2017/249 Karar sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, A) Davalı adına tescilli … başvuru numaralı … markasının … başvuru numaralı … markasının, … başvuru numaralı … markasının ve … başvuru numaralı … markasının hükümsüzlüğü talebinin REDDİNE, B) Davalı adına tescilli … başvuru numaralı … markasının tescilli olduğu tüm sınıflarda HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, C) Davalı adına tescilli … başvuru numaralı … markasının, tescilli olduğu,01/02/03/04/05/07/09/10/12/13/14/15/16/17/18/19/21/22/23/25/26/28/29/30/ 31/33/34/36/37/38/ 39/40/41/ 42/43/44/45. Sınıflarda HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, Davalı markasının 06. Sınıfta hükümsüzlük talebinin REDDİNE, Davalı markasının 08. Sınıfta “Elektrikli-elektriksiz buharlı ütüler” emtiası dışındaki emtialarda KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, Davalı markasının 35. Sınıfta “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler (Ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil). Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi,büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri” ile “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için 06 Değerli olmayan maden cevherleri. Adi metaller ile bunların alaşımları ve yarı mamulleri,Barınma, saklama, muhafaza etme, kaplama, sarma, çevreleme, depolama, yerleştirme veya inşaat amaçlarıyla yapılmış metalden malzemeler ve araçlar, metalden portatif merdivenler dahil). Eleme, Filtreleme ve benzeri amaçlar için yapılmış metalden malzemeler. Metalden mamul kapılar ve pencereler, kepenkler, jaluziler, bunların kasaları ve aksamları. Elektrik için olmayan madeni kablolar, teller. Hırdavatçı (nalburiye) eşyası. Havalandırma, ısıtma, kanalizasyon, telefon, yeraltı elektrik ve iklimlendirme tesisatları için havalandırma kanalları, menfezler, menfez kapakları, bacalar, baca şapkaları, menhol (baca) kapakları, ızgaralar. Metalden mamul işaretle gösterme, yönlendirme, belirtme, tanıtma amaçlı malzemeler (tabelalar, panolar, plakalar dahil). Madeni para kasaları.Metalden mamul sıvı veya gaz nakli amaçlı borular ve bunların bağlantı parçaları (metalden vanalar; sondaj boruları dahil). Madeni para kasaları. Metalden mamul demiryolu malzemeleri. Madeni iskele babaları ve şamandıraları, madeni dubalar. deniz taşıtları için çapa demirleri. Döküm işleri için madeni kalıplar (makine parçası olanlar hariç). Adi metallerden veya bunların alaşımlarından yapılmış sanat eserleri. Metalden mamul kapaklar, şişe kapakları. Madeni direkler. Kaldırma, yükleme ve nakil için madeni paletler, madeni halatlar, yük kaldırma ve taşımada kullanılan madeni askılar, bağlar, kolonlar, kuşaklar, bantlar ve şeritler. 08 Elektrikli-elektriksiz, buharlı ütüler ” ile sınırlı olarak çeşitli malların bir araya getirilmesi hizmetleri ( belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir ).” hizmetleri dışındaki hizmetler yönünden KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, -Fazlaya ilişkin hükümsüzlük talebinin reddine, -Karar kesinleştiğinde karar örneğinin TPMK’na gönderilmesine, Ç) Tescilli markalar terkin edilmediği müddetçe sahibine kullanım hakkı verdiğinden marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu yönündeki tespit isteminin reddine, D) Davacının 02/01186 sayılı tasarım belgesi iptal edildiğinden ve TPE’den gelen kayıtta tasarımın yeni olmadığı için iptal edildiği anlaşılmakla tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine yönelik istemlerinin reddine, E) Mahkemece devrin önlenmesine yönelik verilen tedbirin karar kesinleşene kadar devamına, 4- İlk derece yargılaması yönünden; A) Marka hükümsüzlüğü davası yönünden 80,70 TL maktu harç, markaya tecavüzden kaynaklanan dava yönünden 80,70 TL maktu harç ve tasarıma tecavüz yönünden 80,70 TL maktu harç olmak üzere, toplam 242,10 TL harçtan , peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 214,40 TL harcın, 53,00 TL’sının davalıdan, 161,40 TL’sının davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, B) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen marka hükümsüzlüğü davası yönünden davacı lehine 7.375,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, C) Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen marka hükümsüzlüğü davası yönünden davalı lehine 7.375,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Ç) (Kazanılmış haklar korunarak) Haksız rekabet ve tecavüzün reddi nedeni ile avukatlık ücret tarifesi uyarınca 2.860 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, D) Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 27,70 TL başvuru harcı 27,70 peşin harç, 493 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 1.500 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.048,40 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranına göre, 341,40 TL’lık kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, E) Davalı tarafın yapılan 30 TL tebligat ve müzekkere masrafının davanın kabul ve red oranına göre 25,00 TL lık kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, F)Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 5-İstinaf yargılaması yönünden; a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 23,70 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 145,00 TL’nin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesine, ç-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 14/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.