Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2768 E. 2019/2851 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2768 Esas
KARAR NO : 2019/2851 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/232 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nce verilen karara karşı, davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize intikal etmekle, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile Davacının “…” esas unsurlu markalarına davalı yanca “…” gibi … esas unsurlu tüm kullanımlarla marka hakkını ihlal ve haksız rekabet teşkil ettiği iddiasına dayalı olarak eylemlerin tespiti, önlenmesi, durdurulması, ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı markası ‘’… ’’ değil ‘’…’’ olduğunu, davacı adına tescilli bir adet markaya rastlanıldığını, onun da 2009/36238 kodlu ‘’…’’ olduğunu, davacının ne balıkçı sait, ne sait ne de sait balıkçı şeklinde bir markası olmadığını, davacının tescilli markası ile davalının tescil başvurusunu yaptığı marka ve fiili kullanımı arasında yüksek seviyede ayırd edicilik de bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. İstanbul 1.FSHHM’nin 02/07/2019 tarihli 3 nolu duruşma ara kararı ile; HMK 389 vd. maddeleri gereğince davalı yanca bugünkü celseden geçerli olmak üzere 250.000 TL nakti teminat yada bu miktarda teminat mektubu sunulmadığı takdirde bilirkişi raporunda görselleri yer alan Balık figürü içindeki … esas unsurlu kullanımların ihtiyati tedbir yolu ile tüm ticari tanıtım, reklam, iş yeri tabelası gibi sair tanıtım malzemeleri ile internet ortamında kullanımların önlenilmesine, duruşma zaptının davalı vekiline tebliğine, tebliğden itibaren davalı yanca iki haftalık kesin süre içerisinde 25.000 TL’nin teminat ya da bu miktar teminat mektubu mahkememize sunulmadığı takdirde direk tedbirin uygulanması açısından icra müdürlüğüne yazı yazılabileceği hususunda karar verilmiştir. Davalı vekilinin tedbire itirazının ilk derece mahkemesinin 19/07/2019 tarihli ara kararıyla; “itiraz edilen tarafça sunulan içtihadın fikri mülkiyet uygulamasına ters içtihat olması, SMK 155/1 maddesine göre tecavüz davasında, davalının başvuru aşamasındaki belgesini ileri süremeyeceği” gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin 23.07.2019 tarihli dilekçesi ile davalı tarafın teminatı yatırmadığının beyan edilmesi ve tedbir talebi üzerine; mahkemenin 29/07/2019 tarihli 2018/232 E. sayılı ara kararıyla; mahkemenin 02/07/2019 tarihli duruşmasının 3 nolu ara kararı gereğince, HMK 389 vd. maddeleri gereğince, ilk derece mahkemesi dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, görselleri yer alan Balık figürü içindeki SAIT esas unsurlu kullanımların ihtiyati tedbir yolu ile tüm ticari tanıtım, reklam, iş yeri tabelası gibi sair tanıtım malzemeleri ile internet ortamında kullanımların önlenilmesine, karar verilmiştir. Davalı vekilinin 01/08/2019 tarihli süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; tedbir kararının davacı tarafın talep sonucuyla birebir aynı olduğunu, müvekkilinin…başvuru numaralı markasının tescil edeceğini, -Mahkemece alınan 05/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacı markasındaki “…” unsurunun markaya yüksek oranda oranda ayırt edicilik kazandırdığını, markaların ihtiva ettikleri renklerin farklı olması “okunuşları ve işitsel özelliklerinin farklılık arzetmesi” balık figürlerinin farklı yerlerde konuşlandırılması gözönüne alındığında nihai tüketici nezdinde rekabete neden olduğunu, mahkemenin bilirkişi raporuyla taban tabana zıt bir karar verdiğini, tedbir kararıyla sanki markaya tecavüz kesinleşmiş gibi esasa müessir karar verilmesinin hukuka ve kanunlara aykırı olduğunu, -mahkemenin, müvekkilinin aleyhine tedbir kararı verirken, müvekkili tarafından teminat yatırılmasına karar verilmesinin, haklı çıkma ihtimali yüksek olan müvekkilinin ticari hayatına darbe mahiyetinde olduğunu, davacının teminat yatırması gerektiğini müvekkilinin yıllık cirosunun 250.000 TL’yi aşmadığını,-davanın esasını çözer şekilde tedbir kararı verilemeyeceğini, -tedbir kararının müvekkiline ölçüsüz ve telafisi imkansız zararlar vereceğini beyanla, tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinafa cevabında; davalı tarafın “…” esas unsurlu kullanımlarının müvekkilinin kullanımları ile iltibas teşkil ettiğini, müvekkilinin kurulduğu tarihten bu yana ” … ” markası ve şekil + … logosu kullandığını, davalının marka başvurusu incelendiğinde müvekkilinin markası ve … + şekil ibareli kullanımları ile ayniyet derecesinde benzer olduğunu, bilirkişi raporu ile davalı taraf kullanımlarının haksız rekabet teşkil ettiğinin ispatlandığını, mahkemenin 29/07/2019 tarihli tedbir kararının yerinde olduğunu beyanla, davalı istinaf başvurusu reddine karar verilmesini istemiştir. TPMK kayıtlarından, davacının …+ şekil ibareli … başvuru numaralı 43. sınıfta ” yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinde ” tescilli markasının, davalı adına … + şekil ibareli 43. sınıfta …başvuru numaralı marka başvurusunun bulunduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Davacı vekilinin dava dilekçesinde; davalının müvekkilinin … unsurlu tescilli markası ile “…” “… “, ” …” markasal kullanımlarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden davalı kullanımlarının durdurulması talebiyle ihtiyati tedbir talep ettiği, ilk derece mahkemesinin 02/07/2019 tarihli 3 numaralı, duruşma ara kararıyla SMK 159/2-c maddesi kapsamında davalının teminat yatırmasına, teminat yatırılmadığı taktirde kararda yer verilen ihtiyati tedbirin uygulanmasına karar verilebileceğine hükmettiği, davalı tarafın teminatı süresinde yatırmadığı, davalı vekilinin itirazının reddine karar verildiği, teminat yatırılmaması nedeniyle davacı vekilinin talebi üzerine mahkemenin 29/07/2019 tarihli tedbir kararının verildiği anlaşılmıştır.6100 sayılı HMK 394/2 maddesinde “ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa, tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren 1 hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmekle, tedbir kararına itirazın ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerektiği, HMK 341/1 maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yolunun açık olduğu, tedbirin kabulü kararlarının itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin usulden reddine, itiraz hakkında karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 341/1 ve 355. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, -Tedbire itiraz hakkında karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yargılaması olarak davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 11,00 TL posta-teb-müz giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 30/12/2019 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.