Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2767 E. 2022/732 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2767 Esas
KARAR NO: 2022/732 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2019
NUMARASI: 2017/224 E. – 2019/96 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 27/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ticaret unvanındaki … ibaresinin TPE nezdinde … no ile tescil edildiğini, www…com ve www…com.tr alan adlı internet sitelerinin de sahibi olduğunu, davalıların kendi internet siteleri olan www…com ve www…com isimli internet sitelerinde müvekkiline ait … ibaresini kullandığını, aramalarda müvekkilinin sitesi ile davalılarında sitelerinin çıktığını, davalı … tarafından … ibaresinin tercih edilmesinin müvekkilinin tescilli markası olan … ibaresinden hemen sonra … ibaresinin yer almasının olduğunu, … ibaresinin herhangi bir tescil olmamasına rağmen şirket ünvanı olarak gerçeğe aykırı şekilde davalı yanca kullanıldığını, susoğutma kulesi isimli internet sitesinde de … sitesinin iletişim bilgileri ile aynı olduğunu, müvekkiline ait eser vasfını taşıyan iş ürünlerini bilgilerinin davalı … tarafından davalı … Mühendisliğe aktarıldığını, davalı …’in … Mühendisliğin temsilcisi olarak müvekkilinin müşterileri ile çeşitli firmalar arasında müvekkilinin projeleri ve ürünleri ile ilgili teklifler yaptığını tespit ettiklerini , davalıların müvekkilini arayarak firma kurduklarını daha ucuza daha iyisini yaptıklarını belirttiklerini, müvekkilinin yaptığı Ar-Ge çalışması sonucunda, özgün iş mahsüllerinin davalılarca kopyalanarak kullanıldığını tespit ettiğini, müvekkilinin haklarına tecavüz ettiklerini, haksız rekabette bulunduklarını, iddia ile www…com ve www…com adlı internet sitelerinde müvekkilinin haklarına tecavüzün durdurulmasını, men’ini, haksız rekabetin varlığının tespitini, 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın Merkez Bankasınca belirlenen reeskont ve avans faizi işlemlerinde uygulanacak en yüksek faiz eklenmek suretiyle müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
CEVAPLAR; Davalı … cevap dilekçesinde; davacı şirkette 2010-2013 yılları arasında sigortalı işçi olarak çalıştığını, davacı beyanlarının doğru olmadığını, www…com ve www…com adlı sitelerle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, davacı firmanın çalışırken 2012 yılında kendisini ürettikleri makinayı Gaziantepte kurmak üzere görevlendirdiklerini, makinayı teslim ettiğini, teslim alanın … olduğunu, bu teslim belgesi nedeniyle … ile aralarında bağlantı kurulduğunu, davacıya ait projelerin kopyalandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, projelerin davacı şirkette çalıştığı dönemde gördüğü kadarıyla davacıya ait olmadığını, maddi veya manevi tazminat talep edilecek bir eylemde bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davalılar ve … ve …vekili cevap dilekçesinde; müvekkili … şirketinin şirketin web tasarım firması olduğunu, www…com ve www…com adlı sitelerin tasarımını yaptıklarını, müvekkili şirketin sitenin işleyişi, yönetimi ve içeriği hakkında bilgi sahibi olmadığını, alan adı sahibi olarak gözükmesi nedeniyle haksız ve kötü niyetli olarak davanın açıldığını, maddi ve manevi taleplerin muhatabının müvekkili şirket olamayacağını, husumet itirazlarının bulunduğunu, söz konusu sitelerin içeriği ile müvekkili şirketin faaliyet alanının aynı olmadığını, Davalı … yönünden ise, www…com ve www…com adlı sitelerin müvekkili şirkete ait olduğunu, site içerikleri incelendiğinde … markasının ön planda tutulduğunu ve TPE nezdinde marka başvurusu yapıldığını, … ibaresinin kullanımı ile ilgili İstanbul 4 FSHHM de açılan D. İş davası sonucunda bu ibarenin derhal etiket kısmından çıkartıldığını, müvekkili firmanın internet siteleri ile davacı firmanın internet sitelerinin içeriklerinin birbirinden farklı olduğunu, haksız rekabet teşkil edecek bir içerik ya da kullanımın söz konusu olmadığnı, aramalarda ilk olarak www…com ve www…com.tr sitelerinin çıktığını, salt etiketin varlığının 3. kişileri yanıltmaya yeterli olamayacağını, maddi ve manevi tazminat taleplerinin haksız olduğunu beyanla davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
MAHKEME KARARI; İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05.03.2019 tarihli 2017/224 E. – 2019/96 K. sayılı kararıyla; ” davalılardan … Tic.Ltd. ve …’in sorumlu olduklarına dair her iki heyet raporunda da aleyhe bir tespite rastlanmadığı, davacının bu davalılara sorumluluk düştüğünü ispat edemediği, davalının web tasarımı sektöründe web tasarımı, hosting gibi alanlarda faaliyet yürüttüğü; bu anlamda davacı ile rekabet ilişkisi içerisinde bulunmaması nedeniyle bu davranışının ona yarar sağlamayacağı ve hayatın olağan akışı içerisinde bu tür bir ihlali gerçekleştirmesine lüzum olmadığı, www…com alan adı her ne kadar davalı adına tescilli olsa da her iki davalının beyanlarıyla ve bilirkişi raporları ile sabit olduğu üzere, İnternet sitesinin gerçek sahibinin davalı …olduğu, Ve … Tic. Ltd ‘nin ve …’in hakkındaki davaların husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği,…. Davalı … yönünden ise toplanan deliller ve her iki rapordaki tespitlere göre; marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin subut bulduğu,…Fotoğrafların, sahibine özgü bir üslup ya da yorum içermediğinden sahibinin hususiyetini taşımadıklarından eser olarak nitelendirilemeyeceği, ancak haksız rekabete dayalı taleplerin dinlenebilir olduğu, davacının görseller üzerinde hak sahibi olduğu karinesinden hareket edilerek davalının tecavüz teşkil eden eyleminin de önlenmesi talebinin yerinde görüldüğü, davacının etiket ve metatag yoluyla tecavüzde bulunulduğunu ileri sürdüğü, etiketlerin kullanıcılara ve arama motorlarına içerik ve sayfa yapısı hakkında ön bilgi sunmak için kullanıldığı, ancak hiçbir şekilde başka bir sayfaya yönlendirme işlemi yapamayacakları, toplanan deliller kapsamına göre davalı … yönünden dava konusu internet site etiketi nedeniyle davacının kazancında bir eksilme olduğunun ispat edilemediği, davacının da 66/b kapsamında yani davalının elde ettiği gelir kapsamında tazminat talep ettiği, bilirkişilerin bu yönde bir tespit amacıyla farazi olarak tazminat hesabı yapmışlarsa da somut olayda davacının bir zararı mevcut ise ancak BK hükümlerine göre belirlenebileceği, İstanbul 4. FSHH Mah. 2014/50 D.İŞ. Sayılı tespit dosyası incelendiğinde tespit talep tarihi 07.08.2014 tarihi olup, bilirkişi tarafından 11.08.2014 tarihinde rapor düzenlendiği, mahkemece 30.9.2014 tarihinde teminatla tedbir kararı verildiği…” gerekçesiyle; Davacının davalılardan VE … ile … hakkında açtığı davanın reddine, – Davalı … firmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitine,durdurulmasına, önlenmesine, -Davacının fotoğraflarının eser olmadığı anlaşılmakla birlikte FSEK den kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitine,durdurulmasına, önlenmesine, -Manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 3000-TL manevi tazminatın merkez bankasınca belirlenen reeskont ve avans işlemlerinde uygulanacak faiz ile birlikte davalıdan(…) tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, – Maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 2.938. TL maddi tazminatın merkez bankasınca belirlenen reeskont ve avans işlemlerinde uygulanacak faiz ile birlikte davalıdan (…) tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, -İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2014/50 değişik iş sayılı dosyasında www…com ve www…com isimli isimli siteler yönünden verilen erişim engellenmesi kararının karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştiğinde davacı yanca yatırılan teminatın talep halinde iadesine, -Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan alınmasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalı …’in müvekkilinin sigortalı çalışanı olduğunu, Gaziantep’teki müşterisine makine montajı yapmak için gittiğini, davalı şirket ortağı …’ın … Gıda A.Ş. ‘nin firma temsilcisi olduğunu, yaklaşık 7 ay sonrada …’ın … şirketini kurduğunu, müvekkilinin eser vasfını haiz orijinal iş mahsulleri, projeleri ve yapılan ürünlerin fotoğraflarını, …’in davalı şirkete aktardığını, çeşitli firmalara müvekkilinin projeleri ve ürünleri ile teklifler yaptıklarını, … yönünden davanın reddi kararının hatalı olduğunu. -Gerek tespit raporu, gerekse dosyada alınan raporla … şirketinin internet sitesi alan adı sahibi olduğunun anlaşıldığını, internet sitelerinde etiket ve adword olarak kullanmak suretiyle müvekkilinin markasına tecavüz ettiğini, bu davalı yönünden de davanın reddinin hatalı olduğunu. – 09.04.2015 tarihli dilekçe ekinde sundukları belgelerin, davalıların izinsiz kopyalama eylemini net bir şekilde ortaya koyan ve davalılar tarafından vekil edenin müşterilerine gönderilen projeler olup, projelerin kimi yerlerinde müvekkilinin kullandığı … ibarelerinin silinmesinin dahi unutulduğunu, bilirkişi raporlarında bu belgelere yönelik herhangi bir inceleme yapılmadığını, projelerin izinsiz kopyalanması eylemi neticesi yaratılan haksız rekabetin ve bu haksız rekabet sebebi ile uğranılan zararın tespiti yapılmadan hüküm kurulmasının eksik ve hatalı olduğunu, mahkemenin davalının markalarını, teknik resimlerini ve markalarını taklit edilmesi nedeniyle hükmedilen 2.938 TL tazminatın da hukuka aykırı olduğunu, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümüyle kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar Ve … ve … A.Ş vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde, … yönünden istinaf sebeplerinde; müvekkilinin internet sitelerinde etiket kısmında sehven kısa bir süre ensotek ibaresini kullanması nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, İstanbul 4. FSHHM’nin 2014/50 D.İş dosyasından haberdar olunur olunmaz, etiket kısmından çıkarıldığını, davadan çok önce kaldırıldığından etikete dayalı tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulması, refi , meni ve tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tespit dosyasında davalı … şirketinin dilekçesinde bu hususu açıkladığını, tedbir duruşmasında da beyan ettiğini, mahkemeye sözlü olarak iletmelerine rağmen ek rapor alınmadığını, erişim engeli kararının hukuka uygun olmadığını, iki hafta gibi kısa bir süre kullanılmasına rağmen baştan beri kullanılmış gibi değerlendirildiğini. -Müvekkilinin internet sitesinde yer alan ürünlerin tasarım, proje ve bu ürünlere ilişkin AR-Ge çalışmaları ve ürünlerin müvekkiline ait olduğunu, davacı aleyhine İstanbul 1. FSHHM’nin 2015/161 Esas sayılı dosyasında Faydalı Model ve tasarım hükümsüzlüğü davasının kabul edilerek kesinleştiğini. -… markasının müvekkilinin … numaralı tescilli markası olduğunu, müvekkilinin site içeriklerinin davacının site içeriklerinden farklı olduğunu, Google arama motoruna “…” diye yazıldığında ilk sonuçta davacının internet sitesi çıktığı gibi, ilk 500 sonuçta müvekkilinin çıkmadığını, arama motorlarının 2009 dan beri etiketleri kontrol etmediğini, salt etiketin varlığının üçüncü kişileri yanıltma veya yönlendirmeye yetmediğini. -Bilirkişi raporlarında fotoğrafların davacıya ait olduğunun saptanamadığı beyan edilmişse de, mahkemenin kararında “davacının görseller üzerinde hak sahibi olduğu karinesinden hareket edilerek davalının tecavüz teşkil eden eyleminin de önlenmesi talebinin yerinde olduğuna” karar verilmesinin dayanaksız olduğunu, fotoğrafların davacıya ait olmadığının ispatlandığını, … firmasına ait olduğunu ve davacıya internet sitesinden kaldırılması için ihtar gönderildiğini öğrendiklerini, cevap dilekçesinde beyan ettikleri üzere birçok firma tarafından yayınlanmış fotoğraflar olduğunu, kararın hatalı olduğunu. -Etiketlerin başka sayfaya yönlendirme yapmadığı, bu etiket nedeniyle davacının kazancında eksilme olmadığı mahkemenin kabulünde olmakla birlikte mahkemenin farazi bir hesaplamaya dayanarak tazminata hükmetmesinin yerinde olmadığını, internet sitesi etiketi nedeniyle davacının zarar görmüş olmasının mümkün olmadığını, kaldı ki tespit raporundan sonra kaldırdıklarını ve sadece 2 hafta kullandıklarını, etiket nedeniyle davanın konusu taleplerin konusuz kaldığını, reddi gerektiğini, 01/01/2014-08/10/2014 tarihleri arasında kullanıldığına dair 12/12/2017 tarihli bilirkişi kök raporuna da itiraz ettiklerini, 23/05/2018 tarihli ek rapordaki %20 farazi etkiye ilişkin beyanların da ilk 500 de müvekkilinin internet sitelerinin çıkmaması nedeniyle kabul edilebilir olmadığını, Hükme esas alınan ek raporun 15. Sayfa sonuç kısmında; teknik inceleme yönünden etiketlerin site kaynak kodunda yer alması nedeniyle kullanıcı tarafından görülemeyeceği, … meta etiketinin kullanılıp kullanılmadığının tespit edilemeyeceği, kullanılmış olsa bile ne kadar süre kullanıldığının tespit edilemeyeceği, meta etiket kullanılmış olsa bile direkt internet sitesinin bilinirliğine bir etki etmesinin garanti olamayacağı, tespitlerinin yer aldığını, tedbir kararından çok önce etiket kullanımına son verildiği için maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığını. -Davanın konusuz kalmış olmasına rağmen,” marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitine,durdurulmasına, önlenmesine”, “İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2014/50 değişik iş sayılı dosyasında www…com ve www…com isimli isimli siteler yönünden verilen erişim engellenmesi kararının karar kesinleşene kadar devamına’ ve hükmün ilanı kararında hukuka uygunluk bulunmadığını, kaldırılması gerektiğini. -Müvekkili lehine hükmedilen vekalet ücretleri ve yargılama giderlerine ilişkin kararın da hatalı olduğunu. -Davalı müvekkili … yönünden reddedilen her bir talep için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, yeniden yargılama yapılarak davanın reddine, ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesine ve www…com ve www…com sitelerine erişim engeli tedbirinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; TPMK kaydından, 10/02/2009 başvuru tarihli … sayılı … markasının 11. Sınıfta davacı şirket adına kayıtlı ve koruma altında olduğu anlaşılmıştır. İstanbul 4. FSHHM 2014/50 D.İŞ. Sayılı tespit dosyası incelendiğinde, davacı tarafından davalı … şirketi aleyhine delil tespiti talebinde bulunulduğu, tespit talep tarihinin 07.08.2014 olduğu, bilgisayar programcısı bilirkişi tarafından düzenlenen 11.08.2014 tarihli raporda www…com ve www…com sitelerinin domainlerinin … şirketine ait olduğu, anahtar kelimeleri içerisinde “…” ibaresinin kullanıldığının tespit edildiğini beyan ettiği, mahkemece duruşmalı inceleme yapılarak 30.9.2014 tarihinde internet sitelerine erişimin engellenmesi yönünde tedbir kararı verildiği anlaşılmıştır. Tespit dosyasında … vekili tarafından tespit kararına ve tedbire itiraz edildiği, internet sitelerinin sadece web tasarımını yaptığını, husumet itirazında bulunduklarını, metatag, anahtar kelime vs işlemlerin müvekkili tarafından etiketleme gerçekleştirilmediğini, sorumluluğunun bulunmadığını, internet sitesi sahibi … tarafından sehven konulan anahtar kelimenin sitelerden çıkarıldığını, erişim engeli getirilmesini gerektirecek hiçbir sebep kalmadığını, ensotek yazıldığında ileri sürülen internet sitelerinin ilk 500 sonuçtan hiçbirinde çıkmadığını, salt etiket nedeniyle de haksız rekabet oluşmayacağını beyan ettiği, internet sitesi çıktılarını ibraz ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince Bilirkişiler …, … ve …’dan oluşan heyetten alınan 07.12.2015 tarihli raporda; davalının, davacının marka hakkını, internet sitesinde etiket ve adwords olarak kullanmak suretiyle ihlal ettiğini, her ne kadar”whois kayıtlarına göre tecavüzün gerçekleştiği internet sitesi alan adlarının sahibi olarak, davalılardan Ve … Ltd. görülmekte ise de davalıların beyanları; dosya kapsamında ve … Ltd. in web tasarımı,hosting gibi alanlarda faaliyet yürüttüğü; bu anlamda davalı île rekabet İlişkisi içerisinde bulunmaması nedeniyle bu davranışının ona yarar sağlamayacağı ve hayatın olağan akışı içerisinde bu tür bir ihlali gerçekleştirmesine lüzum olmadığı; bu alanda işlemlerin daha hızlı gerçekleşmesi adına ve … Ltd in … A.Ş. İle dolaylı temsil/nam-ı müstear benzeri bir hukuki ilişki içerisine girmiş olabileceği dikkate alındığında, Ve … Ltd.’in davacı markasının adword ve etiket olarak kullanılması suretiyle marka hakkına tecavüz edilmesi fiilinden sorumlu olmayabileceğini, …’in ihlalle ilgili bir bağlantısının bulunmaması nedeniyle sorumlu olmayacağını, davalıya ait internet sitesi çıktıları incelendiğinde, davacının da İnternet sitesinde yer alan dört adet görselin kullanıldığı, kullanıldığı iddia edilen bir adet görselin ise kullanılmadığı, anılan fotoğrafların kullanımının haksız rekabet hükümleri kapsamında değerlendirilmesi durumunda; davacının iş ürünlerine ilişkin fotoğrafları davalıdan daha önce kullandığı veya fotoğraflar üzerindeki hak sahipliği ispatlanamadığından, buna dayanarak haksız rekabete dayalı taleplerde bulunmasının mümkün olmadığını,davalının … ibaresini kullanmasının davacının ticaret unvanına tecavüz teşkil etmediğini, davacının, marka hakkının ihlali bakımından maddi tazminat hesaplanabilmesi için davalı şirketlerin ticari defterlerinin incelenmesi gerekmekte olduğunu, davalı şirketlerin şirket adresleri Gaziantep olduğundan davalı şirketlerin ticari defterleri incelenemediğini bildirmişlerdir. İlk derece mahkemesince I.bilirkişi heyetinden alınan 25.07.2016 tarihli raporda;kök rapordaki tespitleri tekrar etmişler ve web sitelerinde kullanılan etiketlerin (metatag) arama motorları bakımından öneminin azaldığı, arama motorlarının farklı ölçütleri de dikkate aldığı, ancak bunların tamamen işlevsiz olmadığı, davalının adwords hizmeti alıp almadığına ilişkin sunulan belgelerin takdirinin Mahkemeye ait olduğu, davalının bu hizmeti alıp almadığının Google Türkiye ofisinden öğrenilebileceğini, … Tic. Ltd.’nin davacının marka hakkını ihlalden sorumlu olmayabileceğini, somut olayda sunulan fotoğraflarda hususiyet bulunmamakla birlikte kök raporlarında belirttikleri üzere anılan fotoğrafların davacıya ait olduğuna ilişkin bir delil de bulunmadığını, CD içerisindeki kayıtlardan CD içerisinde yer alan şirketlerin ne kadar kar elde ettiğine ve davacı markasının kullanımına ilişkin tespit yapma imkanı bulunmadığını bildirmişlerdir. İlk derece mahkemesince II. bilirkişi heyeti …, … ve …’dan oluşan heyetten alınan 12.212.2017 tarihli raporda; … tescil no.lu “…” markasının 11. sınıfta davacı adına tescil edilmiş olduğunu, Davacı şirket ile davalı …nin aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, İstanbul 4. FSHHM’nin 2014/50 D.iş saydı dosyası ile de tespit edildiği üzere, www…com ve www…com alan adlı ınternet sitelerinde dava konusu “…” ibaresinin metatag (anahtar kelime) olarak kullanılmış olduğunu; MarKHK m.9/2/e uyarınca, işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde, alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük veya benzeri biçimlerde kullanılması markasal kullanım kapsamında değerlendirileceğini, diğer davalı ve … Hız. San, Tic. Ltd Şti/nin davalı …’ye web tasarım ve hosting hizmeti verdiği; davacı île doğrudan veya dolaylı bir rekabet içerisinde olmadığı; davalı …’in dava konusu www…com ve www…com alan adlı internet sitelerinde “…” ibaresinin kullanımı eylemine bir dahili olduğunu ispat eder delilin dosyada mevcut olmadığını,dava konusu ürün fotoğraflarının davacıya ait olduğunu, davalıdan daha önceki bir tarihte kullanıldığını ispat eder bîr delil dosyaya ibraz edilmemiş olduğundan haksız rekabetin varlığı yönünde bir tespit yapılamadığı; fotoğrafların davacıya ait olduğu ve davalının bu fotoğrafları haksız olarak kullandığı tespit edilecek olursa, bu durum davacının emeğinden haksız faydalanma olarak haksız rekabet kapsamında değerlendirilebileceğini, davalı şirketin “…” ibaresini internet sitesinde kullandığı; tarafların faaliyet alanları İtibariyle “…” ibaresi ve “…” ibaresinin kısaltması olan “…” ibaresinin cins isim olduğu; davacı şirket unvanında yer alan ek/çekirdek unsur “…” ibaresi olmakla, ticaret unvanına tecavüz şartlarının mevcut olmadığını, dava konusu fotoğraflar FSEK 4 uyarınca eser vasfına sahip olmadığı tespit edilmiş olmakla, eser niteliği taşımadığı; ancak Mahkemece dava konusu fotoğrafların davacının özel çabasıyla oluştuğu tespit edilecek olursa, davalıya ait www…com ve www…com adlı internet sitelerinde dava konusu fotoğrafların izinsiz yayınlanması FSEK kapsamında eser sahipliğinden doğan hakkın ihlali kapsamında değerlendirileceğini, Ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı ve defterlerin delil niteliği taşıdığını, Davacı vekili tarafından, maddi tazminat hesabının 556 sayılı KHK md. 66/b ‘ Marka hakkına tecavüz edenin, markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre” yapılmasının talep edilmiş olduğu dikkate alınarak ve asıl faaliyet gelir ve giderleri ile ilgisi bulunmayan Diğer Faaliyetlerden Gelir ve Gider hesapları ile Olağandışı Gelir ve Gider hesaplan ayrık tutularak, 2014 yılında, ihtiyati tedbir kararının uygulandığı 08.10.2014 tarihîne kadar, davalı …nin elde ettiği net kazanç miktarının 14.689,37 TL, davalı Ve … Ltd. Şti/nin elde etliği net kazanç miktarının 14.396,33 TL olarak hesap edildiğini bildirdikleri anlaşılmıştır. II. bilirkişi heyetinin düzenlemiş olduğu ek raporda; davalı şirketlerin defter kayıtlarına göre tespit edilmiş olan kazançlarına …için %20, Ve … Ltd Şti için %10 oranında etkisi olduğu öngörülerek yapılan hesaplamada; davacının, davalı …nden 66/b kapsamında talep edebileceği net kazancın 2.938,00-TL ve diğer davalı Ve … Ltd Şti’nden 66/b kapsamında talep edebileceği net kazancın 1.440,00-TL olarak bulunduğunu, bildirdikleri anlaşılmıştır. Davacı vekili tazminat hesabının KHK md. 66/b “Marka hakkına tecavüz edenin, markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre” yapılmasını talep etmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı adına tescilli olduğu iddia olunan … ibareli markanın, davalı tarafça www…com ve www…com adlı sitelerin metataglarında ve yönlendirici kodlarında kullanılması suretiyle davacı markasına tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespiti ile men ve ref’ine, ayrıca davalının, davacının projelerinin aynısı projeler ile müvekkilinin müşterilerine teklif yapmak ve davacının iş mahsülleri görsellerinin davalı sitelerinde kullanılmak suretiyle davacının eserlerine yönelik tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile men’ine, markaya tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini ve verilecek kararın ilanını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davalılar İnteraktif Medya ve … hakkında açılan davanın reddine, … hakkında marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetten dolayı açılan dava ile, davacıya ait fotoğrafların kullanılması nedeniyle tecavüz ve haksız rekabetten kaynaklanan davanın kabulüne, 3.000 TL manevi tazminat ile 2.938. TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davacı vekili ile davalılar … ve … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekilinin dava dilekçesinde, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerini açıklarken, davalı tarafça davacının müşterilerine, davacının projelerinin aynısı projelerle teklifte bulunarak haksız rekabet yarattığını ileri sürdüğü ve projelere ilişkin delillerini ibraz edeceklerini beyan ettiği, ilk derece mahkemesince 26/03/2015 tarihli duruşmada taraf vekillerine eksik delillerini tamamlamak üzere süre verdiği, davacı vekilinin 03/04/2015 tarihli dilekçesi ekinde davacı ve davalı projeleri ile, müşteriler ile davalı arasında yapıldığını ileri sürdüğü e-mail yazışmalarına ilişkin CD sunduğu, ancak sunulan delillerin bilirkişi raporları ve mahkeme kararında değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde marka hakkına tecavüz ile davalının haksız rekabet teşkil eden fiilleri nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunduğunun anlaşıldığı, ilk derece mahkemesince 556 Sayılı KHK 66/b maddesi ve BK 50-51. Maddelerine göre tazminata hükmedildiği, haksız rekabetten kaynaklanan fiiller nedeniyle tazminat koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmediği, olumlu yada olumsuz karar verilmediği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde, davalılardan …’in davacı işyerinde çalıştığı sırada bilgi sahibi olduğu projeler ve iş ürünlerinin davalı … Şirketine aktarıldığı, müşterilere işi daha ucuz ve daha iyi yapacaklarına dair teklifte bulunarak haksız rekabette bulunduğunu ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Mahkemece davacı tarafın ileri sürdüğü hususlar değerlendirilmemiş, sadece internet sitesindeki kullanımlar yönünden davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı değerlendirilmiştir. Bu durumda HMK 297. Madde gereğince davacı taleplerinin karşılanmaması ve eksik inceleme ile karar verilmesi nedeniyle, davacı vekilinin sair istinaf sebepleri bu aşamada incelenmeksizin, istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bir kısım davalılar vekilinin, davaya cevap dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde, dava tarihinden önce kısa bir süre “…” ibaresinin metatag olarak kullanıldığını, ancak tespit raporundan haberdar olunduğu anda kullanımın kaldırıldığını, bu hususun davalı … tarafından tespit ve tedbir talebine itiraz dilekçesinde bildirildiğini, dava tarihinden önce kullanımın sonlandırıldığını ileri sürmüştür. İstanbul 4. FSHHM 2014/50 D.İŞ. Sayılı tespit dosyası incelendiğinde, davacı tarafından davalı … şirketi aleyhine delil tespiti talebinde bulunulduğu, … Şirketinin tespit dosyasının tarafı olmadığı, tespit talep tarihinin 07.08.2014 olduğu, davalı … vekilinin dosyaya sunduğu itiraz dilekçesinde; internet sitesi sahibi … tarafından sehven konulan anahtar kelimenin sitelerden çıkarıldığını, erişim engeli getirilmesini gerektirecek hiçbir sebep kalmadığını, ensotek yazıldığında ileri sürülen internet sitelerinin ilk 500 sonuçtan hiçbirinde çıkmadığını, salt etiket nedeniyle de haksız rekabet oluşmayacağını beyan ettiği, 25.09.2014 tarihli internet sitesi çıktılarını ibraz ettiği anlaşılmıştır. D.İş dosyasında tedbir kararının 30.9.2014 tarihinde verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda davalı … vekilinin dava ve tedbir kararından önce davacı markasının metatag olarak kullanımının sonlandırıldığına ilişkin savunmasının değerlendirilmesi gerekirken, savunmanın yerinde olup olmadığı konusunda gerekçeye yer verilmemesi yerinde olmamıştır. Davalı tarafça cevap dilekçelerinde, davalının kendisine ait olduğunu ileri sürdüğü fotoğrafların davacıya ait olmadığının ileri sürüldüğü, mahkemece alınan bilirkişi raporlarında da fotoğrafların davacıya ait olduğu konusunda dosya kapsamında delil bulunmadığı açıklanmıştır. Davacıya ait olduğu ileri sürülen fotoğrafların FSEK’de düzenlenen eser mahiyetinde olmadığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Fotoğrafların FSEK 86. Madde kapsamında korunabilmesi için ise davacı tarafça çekildiğinin yada davacıya ait olduğunun tespiti gerekmektedir, ancak mahkeme kararında hangi somut delile dayanılarak davacıya ait olduğuna karar verildiği de açıklanmamıştır. Bir kısım davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde, İstanbul 4. FSHHM’nin 2014/50 D.İş dosyasından verilen davalı internet sitelerine erişimin engellenmesine ilişkin tedbir kararının da hatalı olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince devam edecek yargılama sırasında tarafların haklılık durumuna göre, davacı markasının internet sitelerine erişimde meta tag olarak kullanılmaması, fotoğrafların internet sitesinden çıkartılmasına yönelik tedbir kararı vererek ihlali önleyebileceği, ancak bu aşamada bir kısım davalılar vekilince tespit dosyasına sunulan internet çıktıları, yargılamada cevap dilekçesi ekinde sunulan belgeler, taraf vekillerinin beyanları, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ve yaklaşık ispat kuralları göz önüne alınarak, bir kısım davalılar vekilinin tedbir kararına yönelik istinaf başvurusunda haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğinden ve tedbir kararına yönelik istinaf başvurusunda haklı olduğundan bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun sair istinaf sebepleri incelenmeksizin kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvuruları, sair istinaf sebepleri incelenmeksizin kabul edilmekle, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemece davacıya tazminat taleplerinin ne kadarlık kısmının markaya tecavüzden, ne kadarlık kısmının fotoğraflarının ve projelerinin kullanımı nedeniyle haksız rekabetten kaynaklandığını açıklattırılarak, davacı vekilinin 03/04/2015 tarihli dilekçesi ekinde sunulan deliller incelenerek, bir kısım davalılar vekilinin dava tarihinden önce metatag kullanımına son verildiğine, fotoğraflara ve projelere yönelik savunmaları ve delilleri incelenerek, hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, tedbir kararının kaldırılmasına, karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1- Davacı ve bir kısım davalılar vekillerinin sair istinaf istemleri incelenmeksizin istinaf taleplerinin ayrı ayrı kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 05/03/2019 tarihli 2017/224 E. – 2019/96 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3- İstanbul (Kapatılan) 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 30/09/2014 tarihli 2014/50 D.İş sayılı TEDBİR KARARININ KALDIRILMASINA, -Tedbir kaldırma kararının gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 4-Tarafların istinaf istemleri kabul edildiğinden, istinaf peşin harçlarının talepleri halinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 79,30 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 39,65 TL’ sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, a)Davalılar avansından kullanıldığı anlaşılan; 25,00 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 12,50 TL’ sinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/04/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.