Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2747 E. 2022/651 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2747 Esas
KARAR NO: 2022/651 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/04/2019
NUMARASI: 2018/249 E. – 2019/135 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket adına tescilli … tescil numaralı endüstriyel tasarım tescillerinin uzun yıllardan bu yana Türkiye’de ve dünyada kullanılan tasarımlar olduğunu, Türkiye’de çizgili ilk plastik atık su borusunun turuncu çizgili olarak Adana’da imalat yapan … Tic.Ltd.Şti. tarafından piyasaya arz edildiğini, bu ürünlerin turuncu çizgi ile ilk piyasaya sunulma tarihinin 1997 olduğunu, … firmasının 2005 yılı fiyat listesinin yer aldığı kataloğunu delil olarak dosyaya sunduklarını, … Şirketinin benzer borular kullandığını, dünyaca ünlü … Şirketinin mavi şeritli boru kullandığını, davalı tasarımının asgari şartlarını sağlamayan kanuna aykırı olarak tescil edilmiş tasarımlar olduğunu, görselde sunulan tasarımların klasik anlamda atık su borusu olup, herhangi bir kişinin özel tasarımı olmadığını, dünyanın her yerinde aynı şekilde kullanılan harcıalem tasarımlar olduğun, temiz ve atık su borularında renklerin borunun türünü belirlemek açısından “temiz su mavi, sıcak su kırmızı, atık sular ise turuncu renkli” kullanıldığını, dünyanın her yerinde aynı şekilde enternasyonel olarak kullanıldığını ve davalı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik unsurunun bulunmadığını iddia ederek, davalı adına … sayı ile tescilli tasarımın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın iyi niyet kurallarına aykırı olarak açıldığını, davacının müvekkilinin tasarım tescil belgesinde bulunan ürünlerin aynını ve belirgin şekilde benzerinin taklidini yaparak taklit ürünleri tanıtım kataloglarında ve internet sitelerinde sergileyerek haksız rekabete yol açtığını, Mahkemenin 2011/154 D.İş sayılı dosyasında tecavüzün tespit edildiğini aynı mahkemenin 2014/136 esas sayılı dosyasında tazminat haklarını saklı tutarak tecavüzün önlenmesi davası açtıklarını, alınan bilirkişi raporlarında tecavüz ve haksız rekabetin tespit edildiğini, 554 sayılı KHK 3. Maddesinde yapılan tasarımın tanımında rengin tasarımın bir unsuru bir özelliği olarak belirtildiğini ve tasarımlarda ayırt edici bir nitelik olarak ele alındığını, bir rengin bir firmanın üretiminde tasarımında ayırt edici bir nitelik taşıyorsa korunmasının gerektiğini, davacının haksız eylemlerini meşrulaştırma girişiminin bir parçası olarak davayı açtığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
MAHKEME KARARI:İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 11.04.2019 tarihli 2018/249 E.- 2019/135 K.sayılı kararıyla; “Davalı tarafça adına tescili yaptırılan su borusu tasarımlarının, piyasada tamamen hemen hemen bütün firmalar tarafından öteden beri kullanılan borulardaki renkli çizgilere ilişkin olup, dünya ve Türkiye’de sektörde mavi çizgilerin soğuk su, kırmızı çizgilerin sıcak su ve turuncu renklerin ise pis su borularını temsil ettiği ve kullanılageldiği, bu haliyle tasarımın yeni olmadığı, iki çizgi arasına yazılan yazıların da marka ismi olup, markadan doğan haklar kullanılarak korunabilmesinin mümkün olduğu, çizgiler arasındaki yazının bir özellik arzetmediği, dolayısıyla tasarımların yenilik ve ayırt edicilik özelliği bulunmadığı gibi, özellikle görünebilirlik koşulunun da bulunmadığının anlaşıldığını, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, tesisat borularının satın alma sürecinde ve monte aşamasında görünebilir olmakla birlikte, son kullanım aşamasında sıva ve toprak altı kullanılması neticesinde görünebilirlik durumunun bulunmadığı sonucuna varıldığı, davalı adına tescilli tasarımın SMK 56/1, 2/a maddelerinde aranan koşulları taşımadığı” gerekçesiyle, davacının davasının kabulü ile davalı adına kayıtlı … tescil numaralı toplu endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU:Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla MK 2. Maddesi gereğince herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uymak zorunda olduğunu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağını.-Dava konusu boruların tasarımında kullanılan turuncu rengin tasarımın bir unsuru, bir özelliği olup ayırt edici nitelikte olduğunu, renklerin kimsenin tekelinde değilse de rengin bir tasarımda ayırt edici nitelik taşıyorsa korunması gerektiğini, müvekkilinin 50 yıllık geçmişinde turuncu renkli marka ile özdeşleştiğini. -Mahkemenin haksız bilirkişi raporunu kararına esas aldığını, mahkemece tasarımın yeni olmadığı yönünde hüküm kurulmuşsa da, kararda ve raporda karşılaştırılması yapılan önceki tarihli bir tasarımın mevcut olmadığını, hükme esas alınan ifadelerin dayanaksız ve sübjektif nitelikte olduğunu, önceki tarihli bir tasarımın varlığı halinde, dava konusu tasarımın yeniliğini etkileyip etkilemediği, önceki tarihli tasarım karşısında ayırt edicilik sağlayıp sağlamadığının ayrıntılı olarak karşılaştırılması gerektiğini, bu yönde inceleme yapılmadığını.-Dava dilekçesi ekinde sunulan kataloglarda pis, temiz ve atık su borularındaki renkler yönünden herhangi bir ayrım bulunmadığının anlaşıldığını, kullanılan rengin bir anlamı bulunsa dahi bu renklerin boru üzerinde konumlandırılışının boruyu üreten şirkete ait olduğunu, tasarıma ayırt edicilik katan unsurlar olduğunu, müvekkilinin tasarımındaki turuncu, mavi renk kullanımının dosyaya sunulan kullanımlardan farklı olduğunu.-Boru emtiası yönünden tasarımcının seçenek özgürlüğünün kısıtlı olduğunu, dava dilekçesinde yer verilen üçüncü kişilere ait ürün görsellerinin hangi tarihte üretildiğinin, hangi tarihte piyasaya sunulduğunun ispatlanamadığından yenilik karşılaştırmasında değerlendirme dışında tutulması gerektiğini. -Karşılaştırma yapılırken renklerle birlikte borunun şeklinin de incelenmesi gerektiğini, sunulan katalogda hem Y formunda hem de dirsek borulara ilişkin görseller bulunduğunu, oysa düz formda borularla karşılaştırma yapılması gerektiğini, her iki tarafa ait boruların ağız kısımlarının ucunda birbirlerine kolayca birleşmesini sağlayan bilezik görünümlü çıkıntılar mevcut olmasına rağmen bu çıkıntıların devamında yer alan kısımların tamamen farklı olduğunu. -Mahkeme kararında boru ürününün sadece sıva altı ve toprak altı kullanılabileceğinin kabulünün doğru olmadığını, raporun 14. Sayfasında hem sıva altı hem de sıva üstü kullanılabileceğinin açıklandığını, emtianın görünmeyen bir ürün olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosya içerisinde bulunan Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan;…-… ,… ,… sayılı çoklu tasarım tescil belgesine konu boru tasarımlarının 03/11/2009 tarihinden ibaren davalı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince marka patent vekili, endüstriyel tasarımcı ve inşaat uzmanı bilirkişi heyetinden alınan 25/03/2019 tarihli raporda; dava konusu “Boru” ürün tasarımlarının klasik/anonim tasarımlar olduğu, dünyanın her yerinde benzer şekilde kullanıldığı ve kamuya sunulduğu, davalı adına … sayı ile tescilli tasarımın, bilgilenmiş genel kullanıcı izlenim algısında, yalnızca belirtilen çizgi yapılarının kullanımında iltibas oluşturmakla birlikte, her firmanın kendine özgü tasarım ve marka tescillerini, ürünler üzerinde yazılı olarak kullanmakla, bilgilenmiş kullanıcı izleniminde yeterli ayırt edici niteliğe sahip olunması ile karıştırma ve iltibasın ortadan kalkmış olacağı, çizgisel bant tasarım yapısında seçenek özgürlüğü bulunduğu, düz bant çizgisel yapının, seçenek özgürlüğü içinde farklı dizayn yapılarda oluşturulmasının mümkün olduğu, görünebilirlik açısından boru ürünlerinin, satın alma sürecinde ve monte aşamasında görünebilir olmakla birlikte, bina ve diğer kullanım alanlarında, sıva ve toprak altı kullanılması neticesinde görünebilirlik durumunun sonradan mümkün olmadığı belirtilmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket adına tescilli … sayılı çoklu tasarım belgesine konu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik unsurunun bulunmadığından bahisle hükümsüzlüğünü talep etmiş, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda bilirkişi raporuna itirazlarını tekrar etmiş, raporda usulüne uygun karşılaştırma yapılmadığını, müvekkilinin tasarımında kullandığı renk ile, tasarımın ayırt edicilik kazandığını, dava dilekçesinde yer verilen üçüncü kişilere ait ürün görsellerinin hangi tarihte üretildiğinin, hangi tarihte piyasaya sunulduğunun ispatlanamadığından yenilik giderici delil olarak değerlendirilemeyeceğini, bilirkişi raporunda düz boru tasarımları ile karşılaştırma yapılmadığını, tasarımcının seçenek özgürlüğünün dikkate alınmadığını, emtianın görünmeyen bir ürün olarak nitelendirilmesinin doğru olmadığını ileri sürmüştür.Mahkemece alınan bilirkişi raporunda ve gerekçeli kararda; dünya ve Türkiye’de sektörde ” mavi çizgilerin soğuk su, kırmızı çizgilerin sıcak su ve turuncu renklerin ise pis su borularını temsil ettiği ve kullanılageldiği” açıklanmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporun boru ürün tasarımlarının klasik/anonim tasarımlar olduğu ve dünyanın her yerinde benzer şekilde kullanıldığı ve kamuya sunulduğunun açıklandığı, daha sonraki açıklamalarda; boru tasarımı üzerindeki marka tescillerini kullanarak farklılık kazandırılacağının, tasarımcının düz bant çizgisel yapıda seçenek özgürlüğü bulunduğunun beyan edildiği ve boru ürünlerinin, satın alma sürecinde ve monte aşamasında görünebilir olmakla birlikte, bina ve diğer kullanım alanlarında sıva ve toprak altı kullanılması neticesinde görünebilirlik durumunun sonradan mümkün olmadığı tespitine yer verilmiş, davalı vekili tasarımın nihai kullanım sırasında görünebilirlik değerlendirmesine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde ve delil listesinde yenilik giderici delil olarak dayanılan … Tic. Ltd. Şti.’nin Aralık 2005 tarihli kataloğuna dayanıldığı, katalog örneğinin sunulduğu anlaşılıyorsa da, kataloğun basım tarihinin mahkemece araştırılmadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda başka firmaların ürün görsellerine de yer verilmişse de, ürünlerin kamuya sunum tarihine yönelik açıklamaya yer verilmediği, tasarımların benzer ve farklılıklarının karşılaştırılmadığı, tasarımcının seçenek özgürlüğünün bulunup bulunmadığı, boru tasarımının ve üzerlerindeki renk kullanımının harcıalem olup olmadığı tartışılmamış, nihai kullanımda görünebilir olup olmadığı konusundaki beyanlara davalı tarafça itiraz edilmiştir. Bu durumda eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın … kataloğunun basım tarihinin mahkemece ilgili firmadan sorularak, matbaa faturasının istenilmesi, katalogdaki boru tasarımlarının kamuya sunum tarihi belirlendikten sonra, sektör bilirkişisi ve tasarım uzmanı bilirkişilerin bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınarak, tasarımcının seçenek özgürlüğü de göz önüne alınarak, davalı tasarımının başvuru tarihinde yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine sahip olup olmadığı, nihai kullanımda görünebilir olup olmadığı konusunda rapor alındıktan sonra karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin, sair sebepler bu aşamada incelenmeksizin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 11/04/2019 tarihli 2018/249 E. – 2019/135 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 51,40 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 14/04/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.