Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2746 E. 2022/653 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2746 Esas
KARAR NO: 2022/653 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/09/2019
NUMARASI: 2018/267 E. – 2019/291 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Resmi Makamlarca Açılan Hükümsüzlük İstemli)
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin başvurusunda bulunduğu … tasarım başvurusu hakkında 08.12.2017 tarih ve … sayı ile TPE’ye yasal süresi içerisinde itiraz başvurusunda bulunduğunu, TPE tarafından davalının yenilik ve ayırt edicilik vasfına haiz olmayan tasarım başvurusunu tescil ettiğini, tescile konu edilen …-…,… nolu tasarımların … ve … görselleri ile aynı ve ayırt edilemeyecek oranda benzer olduğunu, tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini beyanla ederek TPE’nin …-…,… nolu tasarım tescil kararının kaldırılmasını ve tasarımlar hakkında hükümsüzlük kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde : davacının emsal gösterdiği görsellerle müvekkili şirkete ait TR …, … ve … nolu tasarımlar arasında ne gibi bir benzerlik olduğu, hangi yönden hükümsüzlük niteliğinin bulunduğu hiçbir şekilde izah edilmediğini, müvekkili şirkete ait TR … başvuru numaralı ürün ile itiraza gerekçe gösterilen … ürünü arasında ürünlerin toplanmış halleri arasında farklılıklar bulunduğunu, müvekkiline ait olan tasarım ile … ürünü arasında ürünlerin toplanmış halleri arasında farklılıklar bulunduğunu, tescile engel teşkil etmediğini, … başvuru numaralı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliğine haiz olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 12/09/2019 tarihli 2018/267 E. – 2019/291 K. sayılı kararıyla; “… mahkemece alınan rapor ve ek raporda davalı adına tescilli tasarım ile davacının daha önce kamuya arz ettiği ürünün yukarıda açıklanan kriterler ışığında “dış görünüş” itibariyle bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olarak algılandıkları, davalının itirazlarının genel itibarı ile bu ürün ve tasarımların görünüşleri itibari ile değil teknik kısımları ile görünmeyen kısımlarına ilişkin olduğu, ürünlerin görünmeyen kısımlarındaki farklılıkların yukarıda anılı kanun maddeleri ışığında tüketici nezdinde benzer olarak algılanmayı değiştirmeyeceği ve bu itibarla davalı adına tescilli davaya konu tasarımların yeni ve ayırd edici niteliklerinin bulunmadığı” gerekçesiyle; Davacının davasının KABULÜNE; Davalı adına tescilli …-(…ve…) tescil nolu tasarımların hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının TPMK’nın YİDK kararının iptali için dava açması gerektiğini, dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini.-Yargılama sırasında TR … başvuru nolu itiraza gerekçe gösterilen “… ” ürünü arasındaki farklar konusunda detaylı bilgi verdiklerini, … tasarımda sadece masa bölümünde sadece köşelerde yuvarlak hat var iken diğer üründe ise bütünde yumuşatılmış hat mevcut olduğunu , yine masa alt kenarları da girintili iken davalıya ait üründe düz formda olduğunu, itiraza konu oturak bölümlerinin de kenar ,uzunluk, bağlantı şeklinin farklı olduğunu, davalıya ait ürün daha düz hatlara sahipken,diğerinin oval formda olduğunu, bilirkişi raporunda “genel izlenimde” belirgin fark bulunmadığından bahsedilmişse de, parçaların ayrı ayrı incelenmesinde gözle görülür farklar bulunduğunu, piyasadaki ürünlerin çoğunun birbirine benzediğini, zorunlu unsurlarda ayrışabilecek durumların göz ardı edildiğini, dilekçeleri ekinde görsellerin sunularak itiraz ettiklerini, bilirkişi ek raporunda da itirazlarının incelenmediğini, bilirkişi ek raporu yönünden ibraz ettikleri dilekçede, ”…”ve “… ” ürünleri ile davalı tasarım karşılaştırmasında farklara değinildiğini, sabitleme şekillerinin de aynı olmadığını beyan ettiklerini ancak incelenmediğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasını talep etmiştir.
DELİLLER; TPMK’dan celp edilen kayıttan; 28/07/2017 başvuru tarihli … başvuru numaralı Çoklu tasarım belgesi … ve … numaralı tasarımın “Oyuncak Piknik Masası Parçası” olduğu ve 21.01. Locarno sınıflarında davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince, bilişim uzmanı bilirkişi …, Endüstri Ürünleri Tasarımcısı … ve Sektör Bilirkişisi …’dan alınan 04/02/2019 tarihli raporda; ” hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen ürün görsellerinin web arşiv kaydı ve internet kayıtları verilerine göre “…” isimli ürünün Youtube kanalında 12/09/2016 tarihinde yayınlanan bir video içeriğinde bulunduğunu, http:/… isimli URL adresinde en eski görselin 30/10/2015 tarihli olduğunu, hüküsüzlüğü istenen davalı tarafa ait 28.07.2017 başvuru tarihli …(…) nolu tasarım ile hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen … “…” kısmı arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı geneli izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıklarını, karşılaştırılan tasarımların her ikisi de dar uzun bir yapıda olduğunu, karşılaştırılan tasarımların uzun dış kenarları dışa doğru hafif eğrisel olup, iç uzun kenarlarının düz olduğunu, dış uzun kenarlar arasındaki eğrisel birbirine yakın olduğunu, her iki tasarımında köşeleri ve üst yüzey ile kenarlar arasında radyos bulunduğunu, hükümsüzlüğe dayanarak olarak gösterilen ürünün sağ ve sol başında yer alan kısa bölümlerinde hafif çıkıntılı bir bölüm, dış uzun kenarında ise çizgisel bir katman yer aldığını, bu bölümlerin hükümsüzlüğü istenen tasarımda yer almamakta olduğunu, hükümsüzlüğe dayanarak olarak gösterilen tasarımın iç uzun kenarının ortasında yarım daire şeklinde ufak bir boşluk olduğunu, ürünlerin alttan görünümünde ürünün sağlamlığını sağlamak için federler ve montaja uygun deliller yer aldığını, federin iki yüzey arasındaki sağlamlığı artırmak için kullanılan yapısal parçalar olup nihai tüketici için federlerin görsel açıdan bir ayırt ediciliği bulunmadığını, hükümsüzlüğü istenen davalı tarafa ait 28.07.2017 başvuru tarihli … (…) nolu tasarım ile hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen … “oturak” kısmı arasında bilgilenmiş kullancı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıklarını” beyan etmişlerdir. Bilirkişi raporuna davalı vekilinin itirazı üzerine bilirkişi heyetinden alınan 13.06.2019 havale tarihli ek raporda;”Kök incelemelerde ürünün bütünü üzerinden değil, hükümsüzlüğü istenen 2017/05003-01, 02 numaralı tasarımlar üzerinden yapıldığını, sonuç bölümünde de özellikle tasarım tescil numaraları belirtilerek vardıkları sonucu belirttiklerini, ürünü satın alacak olan bilgilenmiş kullanıcı bu tip bir ürünü satın alırken ürünlerin alt kısmını değil görünen ve kullanıcılar bölümleri üzerinden değerlendirilmesini yapacağını, ürünlerin altında bulunan ve teknik bir çözüm içeren feder yapılarının farklılığı bilgilenmiş kullanıcının tasarımı algılamasını etkilemeyeceğini, farklı masa biçimleri ve oturma bölümleri tasarımcının seçenek özgürlüğü içerisinde olduğunu, kök raporlarındaki görüşlerini değiştirecek hususlar olmadığını, kök raporda belirtmiş oldukları kanaatin devam ettiğini” beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E: Davalı adına tescilli 28/07/2017 başvuru tarihli … başvuru numaralı Çoklu tasarım belgesi … ve … numaralı tasarımların hükümsüzlüğü davasında, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekilinin, davacı tarafça TPMK’ya tescil başvurusuna itiraz edildiği, itirazının reddedildiği, davacının YİDK kararının iptali için dava açması gerektiğine yönelik istinafı yerinde değildir, davacı seçim hakkına sahip olup, YİDK kararının iptali davası tüketilmesi zorunlu bir usul değildir, tasarımın davadan önce tescil edildiği anlaşılmakla doğrudan dava açılmasında usulsüzlük bulunmamaktadır.Davalı vekilinin mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna yargılama sırasında da itiraz ettiği anlaşılıyorsa da, itirazlarının tasarımların alt yüzeylerinde bulunan feder yapılarına ve üretim tekniğine ilişkin olduğu, bilirkişi ek raporunda da açıklandığı üzere, tüketicinin masa ve oturağın altında bulunan federleri ve montaja uygun delikleri nihai kullanımda görmeyeceği, tasarımların bilirkişi raporunda yenilik karşılaştırması yapılan “…” oturak tasarımı ve “…” masa tasarımı ile davalı tasarımlarının bilgilenmiş kullanıcı gözünde benzer olarak algılandığı, farklılıkların küçük ayrıntı olarak algılandığı, bilirkişi raporunda yenilik giderici tasarımların kamuya sunum tarihlerinin davalı tasarım başvuru tarihinden önceye ait olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 16,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 14/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.