Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2740 E. 2019/2702 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2740 Esas
KARAR NO : 2019/2702
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2019
NUMARASI : 2019/285 2019/309
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava, patent ve faydalı modele vaki tecavüzün önlenmesi, tecavüzün tespiti ve tekrarının önlenmesi suretiyle tecavüzün men’i ve bu konuda ihtiyati tedbire hükmedilmesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak açılmıştır. Mahkemece, tazminat talepleri yönünden dava tefrik edilerek mahkemenin 2019/285 esas sırasına kaydı yapılmış ve bu dosyadan davanın maddi ve manevi tazminat davası olduğu, 6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi uyarınca dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı haline getirildiği ve davacı tarafça 14/06/2019 tarihli arabuluculuk son tutanağı ibraz edilmiş ise de, davanın 21/01/2019 tarihinde açıldığı, davanın açıldığı tarihteki durum itibariyle arabulucuya başvurulmadığı, kanundaki dava şartının sonradan tamamlanabilir şekilde düzenlenmediği gerekçeleriyle arabulucuya müracaat edilmeden dava açılması nedeniyle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; arabuluculuk sürecine ilişkin başvurunun tamamlandığını, sürecin anlaşamama ile sonuçlandığını, usul ekonomisi ilkesi gereğince davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması gerektiğini, ayrıca davaların da birleştirilmesi gerektiğini bildirmiştir.
GEREKÇE: İstinafa konu dava, yukarıda da belirtildiği üzere patente ve faydalı modele tecavüzün önlenmesi, haksız rekabetin tespiti, tecavüzün önlenmesi ve tekrarının önlenmesi suretiyle tecavüzün men’i ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak 21/01/2019 tarihinde açılmış ve mahkemenin 2019/29 sırasına kaydı yapılmıştır. Mahkemece 10/09/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar ile tazminat talepleri yönünden tefrik kararı verilmiş ve dosya mahkemenin 2019/285 esas sırasına kaydı yapılmış ve huzurdaki istinafa konu karar verilmiştir. Her ne kadar ticari davalardaki alacak ve tazminat istemleri yönünden arabulucuya başvurma şartı dava şartı olarak kanunda düzenlenmiş ise de, dava başlangıçta salt tazminat ya da alacak davası şeklinde açılmamış olup bu nedenle arabuluculuk dava şartı somut dava bakımından aranmaması gerekir. Kaldı ki HMK’nun 115/3 maddesi gereğince dava şartı noksanlığı mahkemece davanın esasına girilmesinden önce farkedilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü dava usulden reddedilemez. Somut davada da tefrik işleminden önce anlaşamama tutanağı dosyaya sunulmuştur. Bu itibarla mahkemenin tefrik sonrası yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 25/09/2019 tarih, 2019/285 esas, 2019/309 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği üzere yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-Davacı vekilinin birleştirme talebinin ilk derece mahkemesince mahallinde değerlendirilmesine, 5-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 6-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 42,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 163,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.10/12/2019