Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2711 E. 2022/647 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2711 Esas
KARAR NO: 2022/647 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2019
NUMARASI: 2017/250 E. – 2019/219 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
Marka (Manevi Tazminat İstemli) Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türkiye genelinde ün sahibi bir oyuncu olduğunu, müvekkili tarafından vücuda getirilen “…” karakterinin, gerek televizyonlarda yayınlanan skeçler, gerekse … serisi sinema filmleri ile gişe rekoru kırdığını ve Türkiye genelinde en çok bilinen film karakterlerinden birisi haline geldiğini, … tescil numaralı “…”markasının 21.08.2009 tarihinde, 21.08.2008 koruma tarihi olmak üzere müvekkili adına tescil edildiğini, müvekkilinin “…” markası üzerinde münhasıran hak sahibi olduğunu, … karakterinin ayırt edici özellikleri üzerinde FSEK kapsamında hak sahibi olduğunu, … karakteri olarak bilinen tiplemenin toplam genelinde ayrılmaz bir bütün olduğunu, FSEK 4.mad. uyarınca ayırt ediciliğe sahip ve hususiyeti olan her türlü tipleme, güzel sanat eseri olarak korunduğunu, müvekkilinin kendi ürünü olan …’in dış görünüşünü yansıtan tipleme üzerinde eser sahibi haklarına haiz olduğunu, … karakterinin temel özelliklerinin, -… olduğunu, davalı …’in … adı altında, www…com ve www….com alan adlı internet siteleri üzerinden tüketicilere oyuncak ve hobi malzameleri satışını yaptığını, davalıya ait www…com alan adlı internet sitesinde “…” ismiyle, müvekkilinin hak sahibi olduğu …markasını ve …karakterini kullanmak suretiyle imal edilmiş bir oyuncağın satıldığının tespit edildiğini, satışa sunulan oyuncağın müvekkilinin markası ile iltibasa meydan verecek düzeyde benzer olduğunu, davalının bu surette müvekkilinin FSEK’ten kaynaklanan eser sahipliği haklarını ihlal ederek haksız kazanç sağladığını, bu tecavüz sonucunda müvekkilinin maddi ve manevi açıdan zarara uğradığından bahisle davalının www…com alan adlı internet sitesi üzerinden satışının gerçekleştirdiği … adlı ürünün internet sitesinden kaldırılmasını, dava konusu ürünlerin toplatılarak muhafaza edilmesini, davalı tarafın kullanımının tecavüz teşkil ettiğinin tespitini, markaya tecavüzün durdurulmasını, önlenmesini ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, ihlalin tazminatı olarak müvekkilinin davalıya izin vermesi halinde isteyebileceği lisans bedelinin tespitini, tespit edilecek bedele ilişkin olarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak koşulu ile 1.500,00 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın ticari faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini, ihlalin durdurulmasına ve davalının malvarlığı üzerine haciz konulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
AÇIKLAYICI DİLEKÇE: Davacı vekili 01.12.2015 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin hem eser hem de marka korunmasından kaynaklanan zararının ayrı ayrı tazminine karar verilmesinin gerektiği kanaatinde olduklarını, bu taleplerinin kabul görülmemesi halinde, müvekkilinin zararının FSEK md.68 uyarınca hesaplanacak rayiç bedelin üç katının davalıdan tahsiline, her iki taleplerinin kabul görülmemesi halinde müvekkilinin zararının Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 64.ve 66/II/(c) maddeleri uyarınca hesaplanarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 11.12.2018 tarihli dilekçesi ile HMK 107/2 mad. Uyarınca taleplerini arttırarak 150.000 TL maddi tazminat, 2.000 TL manevi tazminat taleplerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı …’in 04.12.2015 tarihli cevap dilekçesinde ; “…” isimli oyuncağı internet satışına 17 Haziran 2014 günü koyduğunu, bu ürünün taklit ürünlerden olduğunu fark ettiğini ve aynı gün satışını durdurduğunu, satın almayı engellediğini, satışını iptal ettiğini, oyuncağın internet sitesinden kaldırılmasının unutulduğunu, bu ürünlerin seyyar pazarlamacılar tarafından satılan ürünlerden olduğunu, kendisinin üretici ve ithalatçı olmadığını, üründen herhangi bir menfaat sağlamadığını, “…” isimli oyuncağı hiç satmadığından bahisle, davanın reddine karar verilmesini aksi halde firmasına ait tüm ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak dava konusu ürünün satışının olup olmadığının tespit edilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
MAHKEME KARARI; İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 28/05/2019 tarihli 2017/250 E- 2019/219 K sayılı kararıyla; “…Davaya konu “…” tiplemesinin dizinin senaristi sıfatıyla davacıya ait olacağı kanaatine varıldığı,.. dava dosyasında mûbrez 10.11.2015 havale tarihli Bilişim Uzmanının raporunda davalının internet sitesinde davacının tiplemesi oyuncak haline getirilip satışa arz edilmiş olduğundan vaki kullanım eser sahibi olan davacının FSEK 21’de düzenlenen mali haklarından işleme hakkı ile FSEK 23’te düzenlenen yayma hakkının ihlali olabileceği kanaatine varılmıştır. Diğer taraftan davacıdan izin alınmaksızın tiplemesinin satışa arz edilmesi FSEK 14’te düzenlenen eser sahibinin manevi haklarından umuma arz hakkının ihlali sayılabileceği kanaatine varıldığı…. kullanımın mecrası, türü, miktarı ve tiplemenin kitlelerce beğeni ölçüsü gibi kriterler birlikte dikkate alındığında davacının davaya konu tiplemenin oyuncak olarak kullanımına ilişkin olarak davalılardan talep edebileceği telif bedelinin TBK 50. Maddesi de dikkate alınarak takdiren 5.000,00 TL olarak belirlendiği, FSEK 68 çerçevesinde 3 kat arttırılmak suretiyle 15.000,00 TL maddi tazminata hükmolunduğu,… davacıdan izin alınmaksızın tiplemesinin satışa arz edilmesi FSEk 14’te düzenlenen eser sahibinin manevi haklarından umuma arz hakkı ihlal edilmiş olacağından davacının manevi tazminat talebin haklı olduğu anlaşılmakla kullanımın mecrası, türü, miktarı ve tiplemenin kitlelerce beğeni ölçüsü gibi kriterler birlikte dikkate alındığında takdiren 2.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun düşeceği,…Davacı tarafın “… Www…com isimli oyuncak eşya ve hediyelik eşya satan web sitesinde, davaya konu “…” isimli oyuncağı sergilediği ve http://www… com/ … linki altında satışa sunulduğu, alan adı sahibi ve site yöneticisinin davalı taraf olduğu .. marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine ait olduğu gözetildiğinde internet üzerinden tescilli marka kullanılmak suretiyle satış vs yapılmasının marka hakkına tecavüz teşkil edeceği ve marka sahibinin SMK 7. Maddesi kapsamında önleme hakkının bulunduğu, tazminat şartlarının oluştuğu, yine yukarıda izahı yapıldığı üzere davalı eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiği, yine bu kapsamda önleme ve tazminat şartlarının oluştuğu sonucuna ulaşıldığı…Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; sunulan rapor içeriklerindeki tespitler ve izahı yukarıda yapılan gerekçelerle davalı kullanımlarının davacıya ait … nolu “…” ibareli markasına ve “…” tiplemesinin eser niteliği dikkate alınarak davacının FSEK kapsamındaki mali ve manevi haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği…TBK 50 maddesi de gözetilerek maddi tazminat talebinin kısmen ve manevi tazminat taleplerinin (markaya tecavüz ve haksız rekabet kapsamında ayrıca maddi ve manevi tazminat takdir olunamayacağı esasen tek bir eylemle markaya tecavüz, haksız rekabet ve eser sahipliğinden kaynaklı haklara tecavüzün oluştuğu dikkate alındığında taleplerin davacıyı en fazla tatmin edecek olduğuna kanaat getirilen FSEK 68 kapsamındaki hesaplama üzerinden değerlendirilmesi gerektiği ) tümden kabulüne karar vermek gerektiği, eylemin kapsam ve niteliği dikkate alındığında yerinde görülmeyen ilan talebinin reddine karar vermek gerektiği” açıklanarak; Davacının markaya tecavüz, eser sahipliğine tecavüz ve haksız rekabete dayalı açmış olduğu davanın KABULÜ ile; davalı kullanımlarının davacıya ait … nolu “…” ibareli markasına ve “…” tiplemesinin eser niteliği dikkate alınarak davacının FSEK kapsamındaki mali ve manevi haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, markaya tecavüzün, haksız rekabetin ve eser sahipliğine dayalı haklara tecavüzün durdurulmasına, men’ine, bu kapsamda davalıya ait www …com sitesinden davaya konu ürünlere ilişkin görsellerin kaldırılmasına, aksi takdirde siteye erişimin engellenmesine, -Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; FSEK 68 kapsamında takdiren 5.000,00 TL’nin üç katı olan 15.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Davacının manevi tazminat davasının KABULÜ ile; 2.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, -Dosya kapsamı itibariyle davalı eylemi de göz önünde bulundurularak yerinde görülmeyen ilan talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemece alınan 07/09/2016 tarihli rapora itirazları üzerine, mahkemece alınan 23/07/2018 tarihli raporda “rayiç bedel” tespiti yapılarak, FSEK 68 uyarınca davalıdan talep edilebilecek miktarın 150.000 TL olduğu kanaatine varılmasına rağmen Mahkemece bilirkişi raporuna aykırı şekilde hüküm kurularak, davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarının 15.000 TL olduğuna karar verildiğini, mahkemenin kararının gerekçesinde, tazminat miktarını belirlerken göz önünde bulundurulması gereken şartların altını çizdiğini, gerçekten de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07/02/2019 tarihli ve 2017/6 E.- 2019/85K. Sayılı ilamında; “…varsayımsal sözleşme bedeli belirlenirken somut olayın özelliğine göre, eser sahibinin bilimsel/ sanatsal yeteneği, üretim kapasitesi gibi sübjektif nitelikleri, eserin beğeni ölçüsü, sayfa sayısı, estetik görünümü, nitelik ve niceliği, ihlal adilen mali hakkın türü, coğrafi kapsamı, ihlal süresi, ihlalin yapıldığı vasıta, geniş halk kitlesine ulaşımı gibi objektif kriterler dikkate alınarak hak sahibinin izinsiz kullanan ile sözleşmesi yapması halinde, bu sözleşme gereğince isteyebileceği bedel ve bunun faizi, FSEK’in 68.maddesi gereğince açılacak davada dikkate alınacaktır..” şeklindeki kararında kriterlerin açıkça belirlendiğini, bilirkişi raporunda da bu kriterlere göre rayiç bedelin 50.000 TL olarak tespit edildiğini, mahkemenin hiçbir gerekçe göstermeden rayiç bedeli 5.000 TL olarak belirlemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu. -Mahkemenin maddi tazminat miktarının ıslah dilekçesiyle arttırıldığını gözetmeksizin, taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde 15.000 TL üzerinden hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu. -Teknik bilirkişilerce belirlenmesi gereken rayiç bedelin TBK 50. Madde uyarınca hakim tarafından hakkaniyete göre belirlenerek karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; 07/09/2016 tarihli bilirkişi heyeti raporunda ” FSEK 68 maddeye göre davacının talep edebileceği maddi olarak emsal ve rayiç bedeli hesaplanmasında kullanılabilecek davacıya ait ticari bir ürünün olmadığı” ve ” Davacı tarafın eser sahipliğini ihlal edici, ticari kayba uğratıcı ve mağdur edici bir ticari ilişki işlem ve ticari icap durumlarının oluşmadığı” görüşünün belirtildiğini, dosyada alınan 19/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda da; ” davacının fikri mülkiyet hakkı ile ilgili emsal bedel sözleşmesi veya yapılmış emsal bir telif kullanım sözleşmesinin olmadığı, TPE’den ” …” olarak tescil edilmiş görsel, çizim veya andıran bir tescil alınmadığı, davacının emsal veya rayiç bedel hesaplamasına konu emtia alım-satımı ticarete konu edilmediği, …karakterine ait ticari işlem gerçekleşmediğinden, web sitesinde belirlenen satış fiyatı tamamen sanal ortamda kalan bir görüntüden ibaret olduğu” şeklinde tespitler yapıldığını, ortada umuma arz edilecek bir eser yokken bu hakkın ihlalinin mümkün olmadığını, ortada umuma arz edilen, fayda sağlanan, çoğaltılan eser aslı veya kopyasının bulunmadığını, bu hakların ihlal edilmesinin de mümkün olmadığını, davacının talep ettiği tazminat miktarının kabul edilebilir olmadığını beyanla, istinaf başvurusunun esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER; Mahkemece bilişim uzmanı …’dan alınan 08.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda; “… www…com isimli oyuncak eşya ve hediyelik eşya satan web sitesinde, davaya konu “…” isimli oyuncağın sergilendiği ve http://www… com/ … linki altında satışa sunulduğu, alan adı sahibi ve site yöneticisinin davalı taraf olduğu, diğer alan adı olan www…com isimli web sitesinin de oyuncak ve hediyelik eşya sattığı, davalıya ait olduğu ancak bu web sitesinde davaya konu oyuncağın satışa sunulmadığı…” hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır. Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtların incelenmesinde, … tescil nolu “..” ibareli markanın …’A ait olduğu ve 01, 02, 03, 04, 05, 06, 07, 08, 09, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45 sınıflar yönünden tescilli olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece Endüstri Ürünleri Tasarımcısı bilirkişi …, Öğr. Görevlisi … ve Mali Müşavir …’den oluşan heyetten 07.09.2016 tarihli bilirkişi raporunda; “…Davacı …’ın, “…” karakterini içeren “…” isimli filmde senaryo yazarlarından biri olduğu, senaryo yazan olarak “…” filminin eser sahiplerinden biri olduğu, “…” karakterinin Türkiye bazında son derece meşhur olduğu, bilgilenmiş sinema izleyicisi tarafından gerek karakterin ismi gerek karakteristik genel özellikleri ile bilindiği, dosya kapsamında yapılan gişe istatistikleri incelemesi neticesinde karakterin toplumda büyük ölçüde tanınır olduğu, www…com web adresi üzerinden ‘’…” adı ile satılan ürünün, ” …” isimli sinema eserinde “…” karakterinin özgün özelliklerini içeren bir oyuncak bebek olduğu, eser ve eser parçasının sahipliğinden doğan hakların yetkisinin lisans sözleşmesine konu olabileceği, sözleşmede kararlaştırılacak maddeler doğrultusunda “…” karakteri üzerinden tasarlanacak ürünler için üretim, piyasaya sunum, teşhir satış, ihraç etme ve ticari faaliyetler amacı ile elde bulundurma hakları gene sözleşmede belirtilen zaman dilimleri doğrultusunda devredilebileceği, dava konusu olan “… ” isimli oyuncağın oyuncağın davalıya ait web sitesinde sergilendiği, www…com sitesinde satışa sunulduğu, davalıya ait www…com web sitesinde aynı ürünün satışa sunulmadığı, davalıya ait 2014-2015-2016 yıllarına ait kanunî defter-fatura-sevk irsaliyesi- alım satım listeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu satışa konu edilen “…” oyuncağı ile ilgili alım-satım işleminin gerçekleşmediği, ticari işleme konu edilmediği, tüm alış ve satışları içinde davaya konu olan ürünün bulunmadığı, davacıya ait marka ile ilgili, tescilli karakter ile ilgili, lisanslı oyuncak bulunmadığı, ticarete konu edilen başkaca bir emtia bulunmadığı, taraflar arasında ilgili lisans anlaşmasının olmadığı ve herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı, FSEK 68 maddeye göre davacının talep edebileceği maddi olarak emsal ve rayiç bedellin hesaplanmasında kullanılabilecek davacıya ait ticari bir ürünün olmadığı, davacı tarafın eser sahipliğini ihlal edici, ticari kayba uğratıcı ve mağdur edici bir ticari ilişki işlem ve ticari icap durumlarının oluşmadığı kanaati bildirilmiştir. Davacı vekilinin rapora itirazı üzerine, mahkemece Metalürji Mühendisi bilirkişi … ve …’dan alınan 19.09.2017 tarihli bilirkişi raporunda ; tescil edilmiş Fikri Mülkiyetin hak sahibinden izin alınmadan görsellerinin kullanılmasına davacı tarafından emsal bedel sözleşmesi veya yapılmış olan emsal bir teklif kullanım sözleşmesi dosya delil ekinde yer almadığı, delil ekinde tescili görülmeyen “…” olarak TPE’ den davacı adına tescil edilmiş görsel, çizim veya andıran bir tescil alınmadığının tespit edildiği, tescil hususunun araştırılması gerektiği beyan edilmiştir. Mahkemece Telif Hakları konusunda uzman bilirkişi …,… ve Tasarımcı Sektör Bilirkişisi …’den alınan 23.07.2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda; “…” tiplemesinin FSEK 4/8 anlamında bedii vasfı olan güzel sanat eseri olduğu, davacının davaya konu tiplemenin FSEK 11’deki karine çerçevesinde eser sahibi olduğu, davalının internet sitesinde davacının tiplemesi oyuncak haline getirilip satışa arz edilmiş olduğundan vaki kullanım eser sahibi olan davacının FSEK 21’de düzenlenen mali haklarından işleme hakkı ile FSEK 23’te düzenlenen yayma hakkının ihlali olabileceği, yine davacıdan izin alınmaksızın tiplemesinin satışa arz edilmesi FSEK 14’te düzenlenen eser sahibinin manevi haklarından umuma arz hakkının ihlali sayılabileceği, davacının FSEK 68 çerçevesinde davaya konu tiplemenin oyuncak olarak kullanımına ilişkin olarak davalılardan talep edebileceği telif bedelinin takdiri Mahkemeye ait olmak üzere 50.000-TL olabileceği, davacının bu bedelin 3 katını talebe hakkı olabileceği, davacıdan izin alınmaksızın tiplemesinin satışa arz edilmesi FSEK 14’te düzenlenen eser sahibinin manevi haklarından umuma arz hakkı ihlal edilmiş olacağından davacının manevi tazminat talebinin haklı olduğu, manevi tazminatın türü ve miktarının takdirinin Mahkemeye ait olacağı beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili dava dilekçesinde; …markasının müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkili tarafından vücuda getirilen ve güzel sanat eseri olduğu ileri sürülen “…” tiplemesinin dış görünüşünü yansıtan …karakterinin temel özellikleri olan, “…” oyuncağın, davalının internet sitelerinde satışının yapıldığını beyanla, eser sahipliğinden ve tescilli markasından kaynaklanan haklarının ihlali nedeniyle, FSEK 68. Madde gereğince üç kat tazminat ile 556 Sayılı KHK 66/II-c maddesi gereğince tazminat talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili hükmedilen telif tazminat miktarına yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmamıştır. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile, kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından davacı …’ın sinema filmlerinin senaristi sıfatıyla, “…” tiplemesinin eser sahibi olduğu, davalının internet sitesinde davacının tiplemesinin oyuncak haline getirilip satışa arz edildiği, davalının FSEK 4/1 f- 8 anlamında tipleme, 4/1 f – 4 anlamında da uygulamalı el sanatı mahiyetindeki oyuncak bebeği izinsiz oluşturmak suretiyle, davacı eser sahibinin FSEK 21.maddesinden kaynaklanan işleme hakkını ihlal ettiği ve bu bebekleri piyasaya sunduğu, eylemin bu haliyle FSEK uyarınca mali haklara tecavüz, hem de başkalarının iş ürünlerinden izinsiz yararlanma anlamında haksız rekabet niteliğinde olduğu, davacının eser sahibi sıfatıyla mali hakları ihlal edildiğinden FSEK 68. Madde gereğince telif tazminatı talep edebileceği anlaşılmaktadır. Mahkemece dosya kapsamında telif bedelinin hesaplanması yönünden alınan 23.07.2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda; telif bedeli 50.000 TL olarak tespit edilmiş, ilk derece mahkemesince, TBK 50. Madde gereğince telif bedeli 5.000,00 TL olarak belirlenerek , FSEK 68 çerçevesinde 3 kat arttırılmak suretiyle 15.000,00 TL maddi tazminata hükmolunmuştur. Dosya kapsamında alınan 08/11/2015 tarihli bilişim bilirkişisi raporundan; davalı tarafça oyuncak bebeğin internet sitesinde 22,00 TL bedelle satışa sunulduğu, fiyatın en son 17 Haziran 2014 tarihinde güncellendiği anlaşılıyorsa da, davalının bilirkişi incelemesi sırasında dosya kapsamına sunduğu alım-satım döküm listesinde “…” oyuncağı ile ilgili alım-satım kaydının bulunmadığı, 2014-2015-2016 yılı defterlerinde de bu oyuncağa ilişkin alış satış faturası kayıtlarına rastlanmadığı anlaşılmıştır. Davanın 20/10/2015 tarihinde açıldığı, bilişim bilirkişi raporunun düzenlendiği 10/11/2015 tarihinde de davalı oyuncağının internet sitesinde satışta bulunduğu, tespit edilebilen ihlal süresinin 1 yıl 4 ay olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan 23.07.2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda telif bedelinin 50.000 TL olduğu beyan edilmişse de, bu tespitin herhangi bir somut veriye dayanmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece oyuncak bebeğin görseli de yazı ekinde ilgili meslek odalarına gönderilerek, ihlalin yapıldığı 2014-2015 yıllarında, 1 yıl 4 ay süreyle, “…” tiplemesinin oyuncak bebek olarak kullanılması halinde talep edilebilecek rayiç lisans bedelinin araştırılması, daha sonra ihlal süresi ile emsal yargı kararlarındaki objektif kriterler ve somut olayın özellikleri de dikkate alınarak, gerekirse bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak rayiç bedelin belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 28/05/2019 tarihli 2017/250 E. – 2019/219 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 20,70 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 14/04/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.