Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2709 E. 2022/570 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2709 Esas
KARAR NO: 2022/570 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/03/2019
NUMARASI: 2017/572 E. – 2019/113 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 2006 yılında kurulduğunu, uzun yıllar güvenlik sistemleri üzerinde faaliyet gösterdiğini, “…” markasının … nosu ile davacı müvekkili adına TPMK nezdinde tescilli olduğunu, müvekkiline ait … markalı ürün görsellerinin web sitesi internet ortamında yer aldığını, davacı müvekkili şirketin … markası için 09 sınıfında yer alan “ses ve görüntü kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi için cihazlar, her türlü kameralar” emtiaları için TPMK’ya … nosu ile marka başvurusu yaptığını, TPMK’nın 6769 sayılı SMK hükümleri gereğince kısmen reddedilmesine karar verdiğini, reddedilen mal ve hizmetlerin “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar, her türden kameralar” olduğunu, TPMK tarafından benzer görülen markanın, davalılara ait olan … tescil numaralı marka olduğunu, davalılara ait olan … tescil nolu markanın reddedilen emtialar yönünden kullanım koşulunun yerine getirilmediğini, müvekkilinin “…” markası üzerinde iyiniyetli ve eskiye dayalı olarak güvenlik kameraları emtiaları yönünden hak sahibi olduğunu iddia ederek, müvekkili şirketin eskiye dayalı iyiniyetli kullanımları nedeniyle ve davalıların kullanım koşulunu yerine getirmemiş olması nedeniyle davalılar adına … numarası ile tescilli “…” markasının 9.sınıfta kullanılmayan tüm emtialar yönünden ve özellikle “Ses ve görüntünün kaydı, nakli veya yeniden meydana getirilmesi (reprodüksiyonu) için cihazlar: her türden kameralar” emtiaları yönünden kısmi olarak iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, 1999 yılında şahıs firması olarak kurulan müvekkili şirketin 2005 yılında limited şirket unvanıyla ticari yaşamına devam ettiğini, 2009 yılında Türkiye’nin ilk muadil Notebook batarya ithalatçısı “…” firmasını ve ilk muadil Notebook batarya markası olan “…”yu tüm hakları ile satın aldıklarını, davanın hukuka aykırı olarak açıldığını, davacı yanın kısmi iptal talebine zemin oluşturan 5 yıllık süre içinde kullanılmaması iddiasının irdelenmesi gerektiğini ve bu 5 yıllık sürenin ne zaman başlayacağı yönünde olması gerektiğini, müvekkilinin … markasını ilgili emtia sınıfında kanuni düzenlemelere paralel olarak, yurt içinde ciddi bir şeklide ve işlevine uygun olarak kullandığını, müvekkilinin … markasının TPMK nezdinde tescil edildiğini, müvekkili şirketin “…” markası ile piyasada yer alan ürün çeşitlerinin; … Notebook bataryaları, … Notebook adaptörleri, … (taşınabilir şarj cihazı), … (güneş enerjisi grubu), … Şarj Üniteleri (akıllı tablet kabinleri), … Kamera Pilleri olduğunu ve markanın www…com.tr ve www…com adlı internet sitelerinde de yer aldığını, müvekkili şirketin katalog ve broşürlerde ve birden fazla emtiada … markasını aktif olarak kullandığını ve kullanmaya da devam ettiğini, … markalı ürünlerin satışının devam ettiğini, 6769 sayılı SMK’nın yürürlüğe girdiği tarihte tescilli bir markayı kullanma zorunluğunu düzenleyen bir hüküm bulunmadığını, 556 sayılı KHK’nin 14. maddesinin Anayasa Mahkemesinin kararı ile iptal edildiğini, müvekkilinin markayı tescil ettirmesinden tam 12 yıl sonra davanın açıldığını, kanunların geçmişe etki etmeyeceğini, SMK’ya göre kanunun yürürlük tarihinden itibaren ileriye yönelik 5 yıl kullanma şartının aranabileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi07/03/2019 tarihli 2017/572 E. – 2019/113 K. sayılı kararıyla; “Davanın KABÜLÜ ile; davalılar adına TPMK nezdinde 2005 49696 no ile tescilli “…” markasının 09. Sınıfta kullanımı tespit edilen “Elektrik malzemeleri: Fişler, prizler, buatlar, vavyenler, anahtarlar, şalterler, devre kesiciler ve ayrıcılar, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, asansör kumanda panoları, klemensler (bağlantı parçası), elektrikte kullanılan borular, kablo kanalları, butonlar, rezistanslar, elektrik ve elektronikte kullanılan bağlantı elemanları yani konnektörler ve soketler; kuvvetli alan tekniği için, yani elektrik iletim, dönüşüm, yükleme, ayarlama, sevk ve idare için araç v cihazlar, adaptörler, şarj cihazları, elektrikli ziller, taşıt alarmları hariç alarmlar, sirenler, kablolar, teller: elektrik, elektronikte ve telefon hatlarında kullanılan her türlü kablolar ve teller, optik elyaf fiber optik kablolar, güç kaynakları: aküler, güneş pilleri, piller, bataryalar, kesintisiz güç kaynakları, elektrik malzemeleri: fişler, prizler, buatlar” haricinde kalan diğer emtialar yönünden KISMEN İPTALİNE, 21/12/2019 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun hüküm eki sayılmasına, infazla ek raporun dikkate alınmasına ” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı … A.Ş. Ve davalı … vekilinin davalılar yönünden ayrı ayrı ve süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçelerinde; mahkeme kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, 6769 Sayılı Yasa’nın 10/01/2017 tarihinde yürürlüğe girdiğinde, kanunlarımızda tescilli bir markayı kullanma külfeti/zorunluluğunu düzenleyen hüküm bulunmadığını, mülga 556 Sayılı KHK 14. Maddenin Anayasa Mahkemesi’nin 2016 / 1482016 / 189 karar, 14.12.2016 tarihli iptal kararının 06.01.2017 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmasıyla birlikte iptal edildiğini, kanunların geçmişe etkili olmasının hukuk güvenliği ile bağdaşmayacağını, Anayasa Mahkemesi’nin 04.06.2014 tarih ve 2014/85 E. 2014/103 K. Sayılı olup, 12.09.2014 tarih ve 29117 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararında açıklandığı gibi, kanunun geçmişe etkili sonuçlar doğurabilmesinin, kamu yararı ve kamu düzeninin gerektirdiği, kazanılmış hakların korunması, mali haklarda iyileştirme gibi ayrıksı durumlar dışında mümkün olmadığını,6769 sayılı SMK’da tescilli bir markanın bu kanundan önce kullanılmamış olmasına bir sonuç bağlandığını gösteren açık bir hüküm bulunmadığını, tescilli markanın kullanılmamasına bağlı olarak iptalini mümkün kılan KHK hükmünün SMK yürürlüğe girmeden önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini, 5 yıllık sürenin SMK’nın yürürlüğe girmesi ile başladığını, mahkemenin bu hususu dikkate alması gerektiğini. -… markasının 18/11/2005 tarihinde tescil edildiğini, davacı şirketin 2006 yılında kurulduğunu, tescilden 12 yıllık süre geçtikten sonra bu davanın açıldığını, 5 yıllık sürenin tüm hükümsüzlük davalarında uygulanması gerektiğini, TMK 2. Madde gereğince herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uymakla yükümlü olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını. -Müvekkilinin SMK hükümleri gereğince kullanma zorunluluğunu yerine getirdiğini,markanın, birden çok farklı emtiada kullanılması ile bir bütün halinde bıraktığı intiba nedeniyle, kısmen iptale hükmedilmiş olmasının, tüketici nezdinde güvendiği işletme ile malı aldığı işletme arasında bir bağlantı bulunduğu zannı ile ‘’karıştırılma ihtimali’’ne sebebiyet vereceğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak taleplerinin kabulüne karar verilmesi aksi halde yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir. Davacı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; davalıların kısmen iptal kararı verilen emtialar bakımından kullanım koşulunu yerine getirmediğini, iptal kararının yerinde olduğunu beyanla, istinaf başvurusunun reddine talep etmiştir.
DELİLLER; TPMK kaydından 18/11/2005 başvuru tarihli … başvuru numaralı … şekil markasının davalılar adına 27/10/2006 tarihinde 09. Sınıfta tescilli olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince bilirkişi heyetinden alınan raporda; davalı şirkete ait www…com.tr www…com ve www…net domain adı altında yayınlanan web sitelerinden alındığı anlaşılan bilgisayar çıktıları ile 03.01.2017- 01.11.2017 tarih aralığını kapsayan e-fatura içerikleri ve yukarıdaki arşiv kayıtları dikkate alındığında, 09 NİCE sınıfı emtialar için TPE … nolu Marka Tescil Belgesi ile davalılar adına 18.11.2005 tarihinden itibaren 10 yıl müddetçe tescil edildiği ve 18.11.2015 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile 09 NICE sınıfı emtialar için tekrar yenilenen … markasının, … markasını içeren Laptop/Notebook (bilgisayar) bataryalarında, … markasını içeren Laptop/Notebook Adaptörlerinde, … markasını içeren toplu tablet şarj ünitelerinde, … solar ürünlerde, … ürünlerde ve … markasını içeren camera pilleri gibi emtialar da 2017 yılı başlarından itibaren yoğun olarak, 2014-2015-2016 yıllarındaki arşiv kayıtlarının incelenmesinden de … markasını Laptop/Notebook’a ait … adaptör, … bataryası, şarj üniteleri ile ilgili … akıllı kabin sistemlerinde kullanıldığını beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E: Davacı tarafça, davalılar adına tescilli … başvuru numaralı 09. Sınıfta tescilli … şekil markasının, 5 yıldan fazla bir süre kullanılmadığından bahisle iptalinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne, davalı markasının kullanılmayan emtialar yönünden kısmen iptaline karar verilmiştir. Davalılar vekili yasada öngörülen 5 yıllık sürenin 6769 Sayılı SMK’nın yürürlüğe girdiği 10/01/2017 tarihinden itibaren başlayacağını, 6769 Sayılı Yasanan geriye yürütülerek uygulanamayacağını, hükümsüzlük davaları için öngörülen 5 yıllık süre dolduktan sonra dava açılamayacağını, kısmen iptaline karar verilen emtialar yönünden davalı markasının başkası tarafından kullanılması halinde karıştırılma ihtimaline sebebiyet vereceğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davanın 22/08/2017 tarihinde açıldığı ve uyuşmazlık tarihinde 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun yürürlükte olduğu anlaşılmaktadır. 6769 Sayılı Yasa’nın 9. Maddesinde; “- (1) Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. (2) Aşağıda belirtilen durumlar da birinci fıkra anlamında markayı kullanma kabul edilir: a) Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması. b) Markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması. (3) Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir.” hükmü düzenlenmiştir. 6769 Sayılı Kanun’un 26. Maddesinde, madde de sayılan hallerde Kurum tarafından markanın iptaline karar verileceği düzenlenmiş, SMK 9/1-a maddesinde “9 uncu maddenin birinci fıkrasında belirtilen hâllerin mevcut olmasının” iptal sebebi olarak Kurum tarafından dikkate alınacağı düzenlenmiştir. 6769 Sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesinde;” (1) 26 ncı madde hükmü yürürlüğe girene kadar, iptal yetkisi, anılan maddedeki usul ve esaslara göre mahkemeler tarafından kullanılır. (2) 26 ncı maddenin yürürlüğe girdiği tarihte mahkemeler tarafından görülmekte olan iptal davaları mahkemeler tarafından sonuçlandırılır. (3) Mahkemelerin bu madde hükmüne göre vermiş olduğu kararlar kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından Kuruma resen gönderilir.” 6769 Sayılı Kanun’un 192/1-a maddesinde; ” (1) Bu Kanunun; a) 26 ncı maddesi yayımı tarihinden itibaren yedi yıl sonra yürürlüğe gireceği” düzenlenmiştir. İptali talep edilen davalı markasının, 27/10/2006 tarihinde 09. Sınıfta tescilli olduğu anlaşılmıştır. 556 Sayılı KHK 42. Madde de, tescilden itibaren beş yıl süre ile kullanılmayan markaların hükümsüzlük davalarının düzenlendiği, 42. Madde hükmü Anayasa Mahkemesi kararlarıyla iptal edildiği ve kullanmamanın yaptırımı yönünden yasal boşluk doğmuşsa da, 556 Sayılı KHK 14. Madde de markanın kullanılma zorunluluğu düzenlenmiş ve 5 yıl süreyle ciddi şekilde kullanılmaması halinde iptal sonucu bağlanmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin 14/12/2016 tarih ve 2016/148 E., 2016/189 K. sayılı kararında, 14. Maddenin iptal gerekçesi olarak mülkiyet hakkının sınırlandırılması yahut sonlandırılması sonucunu doğuracak yasal düzenlemelerin Kanun ile yapılabileceği, KHK ile bu yönde düzenleme getirilemeyeceği açıklanmıştır. Bu durumda maddelerin iptal gerekçesi de göz önüne alındığında, markanın kullanılma zorunluluğunun bulunmadığı ileri sürülemeyecektir. Davalı tarafça yasal mevzuattan kaynaklanan kullanma zorunluluğunun bulunduğunun bilinmesi gerekmektedir. Dava tarihinde de 6769 Sayalı Yasa yürürlüğe girdiğinden, markanın kullanılmamasının yaptırımı olan iptal talebinde bulunulması mümkündür. Dava tarihinden geriye doğru 5 yıl süre ile (hatta bu beş yıllık süreye 556 Sayılı KHK 14. Maddenin iptal edildiği tarih ile 6769 Sayılı SMH’nın yürürlüğe girdiği tarih arasındaki 4 günlük süre de eklenerek 5 yıl 4 günlük sürede) davalı markasının tescilli olduğu “Elektrik malzemeleri: Fişler, prizler, buatlar, vavyenler, anahtarlar, şalterler, devre kesiciler ve ayrıcılar, sigortalar, balastlar, starterler, elektrik panoları, asansör kumanda panoları, klemensler (bağlantı parçası), elektrikte kullanılan borular, kablo kanalları, butonlar, rezistanlar, elektrik ve elektronikte kullanılan bağlantı elemanları yani konnektörler ve soketler; kuvvetli alan tekniği için, yani elektrik iletim, dönüşüm, yükleme, ayarlama, sevk ve idare için araç v cihazlar, adaptörler, şarj cihazları, elektrikli ziller, taşıt alarmları hariç alarmlar, sirenler, kablolar, teller: elektrrik, elektronikte ve telefon hatlarında kullanılan her türlü kablolar ve teller, optik elyaf fiber optik kablolar, güç kaynakları: aküler, güneş pilleri, piller, bataryalar, kesintisiz güç kaynakları, elektirik malzemeleri: fişler, prizler, buatlar” haricinde kalan diğer emtialar yönünden, davalı tarafça markanın tescil edildiği sınıf/alt sınıflar için, pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla, temel işlevine uygun olarak, anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde ve ciddi biçimde kullanıldığı ispatlanamadığından, bu emtialar dışındaki emtialar yönünden iptal kararı verilmesi usul ve yasaya uygundur. Davalılar vekili iptal edilen emtialarda markanın kullanılması halinde müvekkilinin markası ile karışıklığa yol açacağını ileri sürmüşse de, davalı markasının tanınmış olduğuna ve ileri sürülen hususu ispata yönelik davalı tarafça delil sunulmadığı anlaşılmakla, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı … yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı … yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalılar tarafından yapılan masrafların üzerlerinde bırakılmasına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 31/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.