Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2700 E. 2019/2679 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2700 Esas
KARAR NO : 2019/2679 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2019/126 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili …nin www…..com adresinin sahibi olduğunu ve söz konusu site üzerinden online olarak satış yapıldığını, sitenin davacı … nin 19.01.2016 tarihli başvurusu ile ….com ismiyle marka olarak 2016/04240 numarası ile 30.11.2016 tarihinde tescil ettirilmesiyle kurulduğunu ve online olarak çikolata ve hediye sektöründe 2016 yılından beri faaliyet gösterdiğini, 22.01.2019 tarihinde …..com markasını diğer davacı olan …‘a devredildiğini, davalı şirketin müvekkili olduğu şirketle aynı alanda ticari faaliyette bulunduğunu, yapılan kontroller sonucunda ….com adlı markanın dosyaya sunulan evraklar neticesinde davalı tarafından kullanıldığını, markanın kullanımına ilişkin hiçbir bağlantısı olmamasına rağmen www…..com alan adlı web sitesine ilişkin olarak ticari ilişki yaratacak biçimde Google Adwords Reklam Yönetimi için anahtar sözcük olarak izinsiz ve hukuka aykırı kullanıldığını belirterek; davacının tescilli markası olan ….com ile bu ibarenin davalı tarafından Adwords aracılığı ile anahtar sözcük olarak alınarak reklam verilmesi nedeniyle www…..com sitesine erişiminin engellenmesine yönelik tedbir kararının verilmesini ve dava kesinleşinceye kadar devamını, davacının tescilli markası olan ….com ibareli markanın davalının sorumlu bulunan www…..com alan adlı internet sitesi için anahtar sözcük olarak kullanılması ve bu ibare ile yapılan aramalarda ilk sırada çıkması nedeniyle, 6769 sayılı Kanun’un 29.Maddesi uyarınca davacıların marka tescilinden doğan haklarına vaki tecavüzün 149.madde uyarınca durdurulmasını, TTK 54. Ve devamı maddelerince davalının eylemleri nedeniyle haksız rekabetin varlığının tespitine saptanan haksız rekabetin önlenip yasaklanmasını ve haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını,talep etmiştir.İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 04.09.2019 tarihli, 2019/126 E. Sayılı kararıyla; davacının daya konu 2016/04240 tescil numaralı markanın 20. Sınıf kapsamında olduğu, davalı marka kullanımının 35. Sınıfın alt kapsamında kalan (müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alınması için malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, kataloglar ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir). Emtialarını kapsadığı, davacının markasının ve davalının markasının farklı sınıfları kapsaması nedeni ile davalı marka kullanımının, davacı markasına tecavüz etmediği ve farklı emtiaları kapsaması sebebi ile iltibas yaratmadığının tespit edilmiş olup mevcut durum itibariyle yaklaşık ispat kuralı yerine getirilmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin 2016/04240 başvuru numaralı marka adı altında 2015 yılından itibaren her özel gün için tasarlanmış meyve görünümlü şekerleme, çikolata çeşitleri, kek kurabiye, meyve sepetleri ile Türkiye’nin her yerine hizmet verdiğini, müvekkilinin …com markasının google arama motorunda davalının www…..com adlı web sitesinde ticari etki yaratacak biçimde anahtar sözcük olarak kullanıldığını, dava açıldıktan sonra da tecavüzün devam ettiğini, bilirkişi raporunda da tespit edildiğini, mahkemenin nasıl bir haksız rekabet şekli aradığını anlamadıklarını, yapılan tespitlerde davalıya ait sitenin 04/12/2002 tarihinde tescil edildiğinin, davacı müvekkiline ait sitenin 16/02/2005 tarihinde tescil edildiğinin görüldüğünü, her iki sitenin aynı tarihlerde tescil edildiğini, davacının tacir olması nedeniyle müvekkilinin markasından haberdar olmamasının düşünülemeyeceğini, markanın tali unsur değil hakim unsur olarak kullanılmasının marka hakkına tecavüzü gösterdiğini, marka hakkının aynı mal ve hizmetler için aynen kullanılması yada aynı mal ve hizmetler için karıştırılma sebebiyle de korunduğunu, davalını kendi internet sitesinde “….” adında menü oluşturup müvekkilinin tescilli markası altında müvekkilinin iştigal ettiği ürünlerin satışını yaptığını, markanın aynı ürünlerde tescilli olmadığının bilirkişi raporunda beyan edilmesinin bilirkişilik görevinin eksik yada kötüye kullanıldığını gösterdiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin istinafa cevabında; davacı … adına tescilli markanın, 31.10.2016 tescil tarihli ve … tescil numaralı “…..COM” + ŞEKİL markası olduğunu, “…” veya “….com” değildir. Vekil edenin www……com alan adlı internet sitesinin hiçbir yerinde de hiçbir şekilde dava konusu 2016/04240 tescil numaralı “…..COM” + ŞEKİL markası kullanılmadığını, bilirkişi raporunda kullanıldığı tespit edilen “… ” markasının kullanımının hukuka uygun olduğunu, davacı markasının 20. Sınıfta, müvekkilinin kullanımının 35. Sınıfta olduğunu, 12.07.2010 tescil tarih ve … tescil numaralı “….” markasının dava dışı … LTD. ŞTİ.’ye ait olduğunu, marka sahibi …. LTD. ŞTİ. tarafından da “…” markasının kullanımı için 08.08.2018 tarihli Marka Lisans Sözleşmesi ile vekil edenine münhasıran lisans verildiğini beyanla tedbir red kararı doğru olmakla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından dosya kapsamında alınan 27/08/2019 tarihli raporda; www……com sitesinde; isimtescil.net sitesinden yer sağlayıcı ve erişim sağlayıcı bilgileri incelendiğinde sitenin ….,… firması tarafından … (Tescil sahibinin isminin gizlenmesi) olarak tescil edildiği, Sitenin 04.12.2002 tarihinde oluşturulduğu ve 04.12.2026 tarihinde yayınının sona ereceği bilgisinin yer aldığı, Sitede …ibaresinin kullanıldığına, www…..com sitesinde; ….net sitesinden yer sağlayıcı ve erişim sağlayıcı bilgileri incelendiğinde sitenin … firması tarafından … adına tescil edildiği, Sitenin 16.02.2005 tarihinde oluşturulduğu ve 16.02.2020 tarihinde yayınının sona ereceği bilgisinin yer aldığına, Davacının davaya mesnet gösterdiği … dosya numaralı (Şekil + …..com) ibareli markanın 20. Sınıf kapsamında olduğuna, Davalının marka kullanımının 35. Sınıfın alt kapsamında kalan (Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, kataloglar ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir). Emtialarını kapsadığına, Davacı markasının ve davalı markasının farklı sınıfları kapsaması sebebi ile, davalı marka kullanımının, davacı markasına tecavüz etmediğine ve farklı emtiaları kapsaması sebebi ile iltibas yaratmayacağına dair görüş sundukları görülmüştür.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkili adına tescilli 31.10.2016 tescil tarihli ve 2016/04240 tescil numaralı “….COM” + ŞEKİL markasından kaynaklanan haklarına dayanarak davalının www…..com alan adlı web sitesinde, anahtar sözcük olarak meyve sepeti markasının kullanıldığından bahisle ihtiyati tedbir talep ettiği,ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporuyla; davacının markasının 20. Sınıfta tescilli olduğu, davalı kullanımının ise 35. Sınıfta bulunduğu gerekçesiyle iltibas ihtimali yaratmadığının tespit edildiği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verildiği, davacılar vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür.İlk derece mahkemesince TPMK’den celp edilen tescil kaydından davacı adına 2016/04240 tescil numaralı “….COM” + ŞEKİL markasının 20. sınıfta tescil edildiği, davalının internet sitesindeki kullanımının 35. sınıfta olduğu gibi, davacı markasının tescil edildiği emtia grubuna dahil ürün satışının da yapılmadığı, davalı vekilinin dava dışı şirketten aldıkları lisansla dava dışı şirket adına kayıtlı … tescil numaralı “…” markasının kullanıldığını beyan ettikleri göz önüne alınarak, yaklaşık ispat koşulları oluşmadığından davacılar vekilinin tedbir talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğuna, istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/12/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.