Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2692 Esas
KARAR NO: 2022/593
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/06/2019
NUMARASI: 2018/178 E. – 2019/260 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 07/05/2019 tarihli Müzik Eserleri Yayın İzin Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 8.maddesinde sözleşmeden doğacak uyuşmazlıkların İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun düzenlendiğini, davalı şirketin yetkiye yapmış olduğu itirazın kötü niyetli olduğunu, sözleşmenin Mali Şartlar başlıklı 5.1.maddesinde sözleşme süresince geçerli kalmak kayıt ve şartıyla, 01/01/2008 tarihinden 31/12/2008 tarihine kadar olan dönemi kapsayacak şekilde Meslek Birlikleri’nin Yayın Kuruluşu’na vermiş olduğu yayın izni karşılığında … Logolu Yayın Kuruluşu’nun, 12 aylık sözleşme bedeli olan 6.088,41 TL + KDV mali hak bedelini meslek birliklerine ödeyeceği hususunun düzenlendiğini, davalının mali hak bedellerini, faiz miktarını ve ne şekilde ödeneceği hususlarını bildiğini, sözleşmenin süresinin ve feshine ilişkin hususların sözleşmenin 10.maddesinde belirlendiğini, davalı şirket tarafından herhangi bir fesih bildirimi yapılmadığını, sözleşmenin otomatik olarak yenilenmek suretiyle devam ettiğini, davalının sözleşme ile taahhüt ettiği ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalının yetkiye, takibe konu lisans bedeline, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiğini belirterek, yetkiye, takibe konu olan toplam 12.581,51 TL olan asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine davalı şirket tarafından yapılan hukuki dayanaktan yoksun ve bütünüyle usulsüz itirazın iptaline, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından sözleşmenin imzalandığı tarih dikkate alındığında, geçen zaman zarfından herhangi bir fatura ve bildirim ibraz edilmediği için bilgisi olmadığını, şirketine yahut şahsına bu borca ilişkin bir bildirim yapılmadığını, fatura gönderilmediğini, şahsı adına ödeme yapılması doğrultusunda bir talep, beyan ya da işlemde bulunulmadığını, bu nedenle yapılan takibin kötü niyetli davranışlar içinde yapıldığını, yetkili icra dairesinin borçlunun yerleşim yeri icra dairelerinin oldğuunu, yapılan takibin yetki yönünden de iptalinin gerektiğini belirterek, davanın konusu ve niteliği dikkate alındığında davanın görev ve yetki itibariyle usulden reddine, davanın esasına ilişkin icra takbinin borç ve yetki yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 13.06.2019 tarih ve 2018/178 Esas – 2019/260 Karar sayılı kararıyla; “… yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 07/05/2019 tarihli Müzik Eserleri Yayın İzin Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye istinaden davacı tarafça düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibinin başlatıldığı, davalıya çıkartılan ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edildiği ve yine davacı tarafından itiraz üzerine süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereği icra müdürlüğünün ve mahkememizin uyuşmazlık konusunda yetkili olduğu davalının bu yöndeki itirazlarının yerinde olmadığı, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde ayrıntısı bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacının takip tarihi itibariyle KDV dahil 10.271,60 TL asıl alacak, 3.298,89 TL faiz alacaklı olduğun gerekçeleriyle taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına İİK 67/2 gereği itiraza uğrayan takip miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davanın 5846 Sayılı Kanun’dan kaynaklanan bir uyuşmazlık olmadığını, Yargıtay’ın emsal kararları uyarınca davaya bakma görevinin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne ait olmadığından davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, HMK.6 ve İİK.50.maddeleri dikkate alındığında, yetkili mahkeme ve icra dairesinin genel yetkili olan davalının yerleşim yeri mahkemesi ve icra dairesi olacağını, buna göre icra takibinin Kütahya icra dairelerinde açılmasının gerektiğini, takibin yetki yönünden iptalinin gerektiğini, Davacının ücret alacağı olduğunu iddia etmesine rağmen, sözleşme süresince kendilerine borca ilişkin bir bildirimin yapılmadığını, faturaların tebliğ edilmediğini, bu nedenle açılan takibin kötü niyetli olduğunu, ayrıca yapılan bilirkişi incelemesinde davalı defterlerinin incelenmediğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında; alacaklı davacı tarafından, borçlu davalı aleyhine asıl alacak 8.316,87 TL, KDV 1.497,04 TL ve 2.767,60 TL işlemiş faiz olmak üzere 12.581,51 TL’lik ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır. *15/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “Davacının ibraz ettiği ticari defterlerinin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden; taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınmak sureti ile düzenlenen faturaların sözleşmeye uygun olarak tanzim edildiği, davacının asıl alacak yönünden KDV dahil 10.271,60 TL alacaklı olduğu, işlemiş faize yönelik taleplerin sözleşmenin 5.3. bendine uygun olarak hesaplanması sonucunda 3.298,89 TL faiz hesabının yapıldığı, ancak icra takip talebine bağlı kalmak koşulu ile asıl alacağa 2.767,60 faiz talebinde bulunabileceği”kanaati bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı müzik eserleri yayın sözleşmesi uyarınca mali hak bedelleri alacağına dayalı olarak başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı, yetki ve görev itirazı ileri sürerek takibin usulüne olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereği icra müdürlüğünün ve mahkememizin uyuşmazlık konusunda yetkili olduğu davalının bu yöndeki itirazlarının yerinde olmadığı, aldırılan bilirkişi raporunda taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacının takip tarihi itibariyle 10.271,60 TL (KDV dahil) asıl alacak, 3.298,89 TL işlemiş faiz alacağının bulunduğu, buna göre taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile; davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına, İİK 67/2 gereği itiraza uğrayan takip miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir. Davalı yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı ile davalı arasında 07/05/2019 tarihli Lisans Sözleşmesi bulunduğu, Sözleşme’nin 10.maddesinde “Sözleşmenin bir yıllık olduğu, sürenin devamı boyunca her yılın sonuna en az 1 ay öncesine kadar sözleşmenin feshedildiğinin karşı tarafa noter aracılığıyla bildirilmemesi halinde sözleşmenin kendiliğinden birer yıllık dönemler halinde uzayacağı”nın düzenlendiği, davalı tarafından fesih bildirimi yapıldığına dair dosyaya bir delilin sunulmaması nedeniyle Sözleşme’nin takibe konu edilen dönemlerde devam ettiğinin kabulünün gerektiği görülmüştür. Davalı hem icra dairesinin, hem de mahkemenin yetkisiz olduğunu, ayrıca mahkemenin görevsiz olduğunu ileri sürmüş ise de; taraflar arasındaki Sözleşme’nin 8.maddesinde İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğu kararlaştırılmış olduğundan, icra dairesinin ve mahkemenin yetkili olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davanın 5846 Sayılı Kanun kapsamında korunan haklara ilişkin olarak açılmış olması nedeniyle mahkemenin görevli de olduğu açıktır. Davacının takipteki talebinin, Sözleşme’nin 5.1.maddesindeki mali şartlar uyarınca ödenmeyen fatura bedellerinin tahsiline ilişkin olduğu, davacının Sözleşme kapsamında oluşan ve davalı tarafından ödendiği de iddia edilmeyen bedellerin tahsilini talep etme hakkına sahip olduğu, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, Sözleşme’de kesin vadeye yer verilmiş olması nedeniyle yapılan faiz hesabının yerinde olduğu ve alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de isabetli olduğu anlaşıldığından; davalının istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalının istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 859,44 TL harçtan, peşin alınan 214,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 644,58 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.04/04/2022