Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2681 E. 2019/2676 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2681 Esas
KARAR NO : 2019/2676 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2019
NUMARASI : 2019/136 D.İŞ – 2019/138 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Talep eden vekili dilekçesinde; müvekkilinin maddi ve manevi tazminat, sair alacak talepleri ve bunlara ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili adına … no ile tesilli “…” markasının karşı tarafça müvekkili firma ile hiçbir bağlantısı olmadığı halde sadece müvekkili firma markasını karalamak ve ticari itibarını zedelemek için müvekkiline ait markayı ve müvekkili ismini alan adında, site içeriğinde hukuka aykırı olarak kullandığı ve müvekkiline çeşitli, yersiz ithamlar yapıldığının tespit edildiğini, bu ithamların hiçbirinin müvekkili şirketle ilgisi olmadığını, müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini, 6769 sayılı SMK ‘nın 7-3-d bendine göre internet sitesinde kullanımının marka hakkına tecavüz olarak sayıldığını, … sitesinde müvekkiline ait markanın kullanılıp kullanılmadığını, kullanılıyorsa ne şekilde kullanıldığı hususlarının tespiti ile gerek alan adında ve gerekse site içeriğinde müvekkili markasının izinsiz olarak kullanılması sebebi ile sitenin erişime kapatılmasını talep etmiştir.İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 10.10.2019 tarihli 2019/136 D.İŞ sayılı kararıyla; ” incelenen internet sitesi içeriğinde “… ” adını kullanan okulun öğrenci kaydı yaptıktan sonra kapatılması nedeniyle mağdur olduklarını iddia eden kişilerin bu internet sitesinde bu konudaki şikayetlerine yer verdikleri, markanın ticari amaçla kullanılmadığı tespit edilmiştir. İhtiyati tedbir talep eden tarafından “…” adını kullanan ve kapatılan okulun müvekkillerine ait olmadığı veya müvekkilinin markasını izinsiz kullandığına dair bir delil, belge veya açıklama dosyaya delil olarak sunulmadığı, şikayet, eleştiri ve ifade özgürlüğü hakkının Anayasal haklardan olduğu, TMK ile korunan kişilik hakkına saldırı olmaksızın, bu hakkın kullanılmasının engellenemeyeceği, ihtiyati tedbir konusu olan …” sitesinde öğrenci ailelerince bildirilen muhtelif şikayetlerin yayınlanmasının marka haklarına tecavüz olarak nitelendirilmesinin mümkün bulunmadığı gibi, Anayasal bir hakkın kullanılması sınırını aşmayan şikayetlerin yer aldığı internet sitesine erişimin durdurulması talebinin yerinde olmadığı” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Talep eden vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; şikayet edilen internet sitesinin müvekkili firma ile hiçbir bağlantısı olmadığı halde sadece müvekkilinin markasını kötülemek ve ticari itibarını zedelemek için müvekkiline ait markayı alan adında ve içeriğinde hukuka aykırı olarak kullandığı ve yersiz ithamlar yaptığının tespit edildiğini, mahkemece alınan bilirkişi raporunda tespit edilen hususların 6769 Sayılı SMK 7/3-d maddesi kapsamında marka tecavüzü oluşturduğunun kabul edildiğini, müvekkili firmanın … A.Ş. Daha sonra ünvan değişikliği ile …A.Ş. ile franchise sözleşmesi imzalandığını, daha sonra sözleşmenin feshine rağmen markayı kullanmaya devam ettiğini, İstanbul Anadolu 2. FSHHKM’nin 2019/253 Esas sayılı dosyasında dava açarak tecavüzün menini talep ettiklerini, tedbir taleplerinin kabul edildiğini, firmanın yeni eğitim döneminde de öğrencilerden ücret topladığını, bu kişilerin de ödeme yaptıkları firma yerine müvekkilinden hukuksuz yollarla paralarını tahsil etmeye çalıştığını, sosyal medya ve interneti kullandıklarını, kötüniyetle markanın itibarının sarsılmasını hukuk düzeninin korumayacağını, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak, teminatlı yada teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince dosya içerisine alınan 03.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda ; “20.09.2019 tarihinde internet üstünden yapılan incelemede, karşı tarafın … alan adlı internet sitesinde, tespit isteyenin markasını kullandığının tespit edildiği, karşı tarafa ait … adlı internet sitesinde tespit isteyen tarafa ait markanın kullanılmasının; 6769 sayılı SMK’nun 7.maddesinin 3-d bendinde yer alan ” işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması” maddesine istinaden markaya tecavüz hallerini oluşturduğu” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir. Yine dosya içerisine alınan 09/10/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda ise; “… alan adı kimlik bilgileri incelemesinde; internet…..gov.tr kullanılarak yapılan incelemede; ….com alan adı kaydını yapan kişi ve yönetici bilgisinin … olduğu, adres bilgisinde sadece İzmir yazdığı, telefon bilgisinin +…. olduğu, alan adının 03.09.2019 tarihinde kayıt ettirildiği ve 03.09.2020 tarihine kadar kayıtlı olduğunun tespit edildiği, internet sitesinin alan adı kaydının ve hosting (yer sağlayıcısının) …. adlı firma olduğu” tespit ve görüşlerine yer verilmiştir.
G E R E K Ç E :Talep eden vekilinin delil tespiti ve tedbir talepli dilekçesi üzerine ilk derece mahkemesince dosya kapsamında bilirkişi raporu ve ek rapor alındığı 20.09.2019 tarihinde internet üstünden yapılan incelemede, karşı tarafın … alan adlı internet sitesinde, tespit isteyenin …olduğu, adres bilgisinde sadece İzmir yazdığının anlaşıldığı, ilk derece mahkemesince ” internet sitesi içeriğinde “… ” adını kullanan okulun öğrenci kaydı yaptıktan sonra kapatılması nedeniyle mağdur olduklarını iddia eden kişilerin bu internet sitesinde bu konudaki şikayetlerine yer verdikleri, markanın ticari amaçla kullanılmadığı ” gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verildiği ve kullanımın markaya tecavüz niteliğinde olup olmadığının tespitinin yargılamayı gerektirdiği anlaşılıyorsa da; davalının tescilli markasının alan adında “….” şeklinde kullanımı, web sitesi içeriğinde davacının markası ve logosunun aynen ve “mağdurları” ibaresi ile birlikte kullanılmasının engellenmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu ve yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiği, internet sitesi tescil kayıtları ve web sitesi içeriğinde alan adı sahibinin adresine yer verilmemesi nedeniyle karşı taraf olarak gösterilmediği ve kararın tebliğe çıkarılmadığı anlaşılıyorsa da, tedbir talebinin geçici koruma tedbiri olup aciliyet gerektirmesi nedeniyle, adres tespiti zaman alacağından bu aşamada tedbir kararı verilmesinin yerinde olduğu kanaatiyle, ilk derece mahkemesinin tedbir red kararının kaldırılmasına, tedbir kararı verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 01.10.2019 tarihli 2019/136 D.İŞ sayılı tedbir red kararının KALDIRILMASINA,-Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde tedbir kararı verilmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 2-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,3-İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı 23,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 144,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/12/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.