Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2672 E. 2022/355 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2672 Esas
KARAR NO: 2022/355
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/01/2019
NUMARASI: 2016/1229 E. – 2019/113 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında … markası ile hizmet verebilmesi için Franchise sözleşmesi akdedildiğini, davalının … Alışveriş merkezinde faaliyet gösterdiğini, davacının sözleşmenin tedarikçisi olduğunu, davalıya döner, tereyağı, künefe gibi farklı niteliklerdeki gıda ürünlerini temin ettiğini, davalının mevcut borcunu ödememesi üzerine tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalının icra dosyasına yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, vekalet ücreti ve yargılama giderinin de davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mevcut sözleşmenin yazılı geçerlilik şartına bağlandığını, tarafların karşılıklı alacaklarını ayrı ayrı vazgeçtikleri bir sözleşme olduğunu, davacının ödeme emrindeki talebinin muaccel olmayan alacak için olduğunu, talebin anlaşılır olmadığını, davacının isminin … olduğunu, davacının franchise sözleşmesi olarak sunduğu sözleşmenin ise … isimli şirkete ait olduğunu, ortada gayrimeşru bir kazanç sistemi mevcut olduğunu, bayilere aynı isimli sözleşme ile dayatıldığını, davacı ile mevcut bir cari hesap sözleşmesinin bulunmamasından ötürü davanın kötü niyetle açıldığını, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.01.2019 tarih ve 2016/1229 Esas – 2019/113 Karar sayılı kararıyla; “… davacı tarafça dosyaya sunulan franchising sözleşmesi davalı ile dava dışı … Ltd. Şti arasında düzenlenmiş olup, davalı tarafça her ne kadar aralarında cari hesap ilişkisi olmadığı iddia edilmiş ise de söz konusu franchising sözleşmesinde ürün tedariğinin … grup şirketlerinden davacı … Turizm tarafından sağlanacağının belirtilmesi, davacı şirketin dava dışı şirketin grup şirketlerinden olması nedeniyle davacı şirket ile davalı arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğu, buna dayalı olarak davacı şirket tarafından davalıya tedarik edilen ürünlerden kaynaklanan alacaktan dolayı cari hesap ekstresinin düzenlendiği, davacı tarafın dosyaya sunduğu ticari defterlerine takip konusu alacağı işlediği yapılan bilirkişi incelemesi ile sabit olup, davalı taraf ticari defterlerini dosyaya sunmadığı gibi davacı şirkete borçlarının bulunmadığı yönünde itirazda bulunmuş ise de bu hususu ispata yarar delil ibraz edememiştir. Bu haliyle davacı taraf takip konusu cari hesaptan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan takip konusu cari hesaptan kaynaklanan 7.187,78-TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından icra takibine borçlu davalı tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Takibe konu edilen alacağın muaccel olmadığını, franchise sözleşmesinin 9.3.1 hükmüne göre faturanın davalıya tebliğinden 30 gün sonra doğrudan bankacılık sistemi ile ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, bilirkişi raporunda muacceliyet yönünden değerlendirme yapılmadığını, Davacı şirket ile dava dışı franchise veren şirketin sahiplerinin aynı olduğunu, ürün tedarikinin davacı şirket üzerinden yapılarak fahiş fiyatla satış yapıldığını, bu durumun haksız olduğunu, Davacı şirketin davalıya ürün sattığının tarafların kabulünde olduğunu, icra takibinde alacağın dayanağı olarak ‘açık hesap’ açıklamasına yer verilmesinin ve mahkemece durumun nitelendirilmesinde usule aykırılık olduğunu, Dava dilekçesinde ‘…’ tescilli markasına dayanılmış olmakla mahkemenin görevsiz olduğunu, görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında; davacı şirket tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağına ilişkin 7.187,78 TL asıl alacak için başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafın itiraz etmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. *Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı kayıtlarının e defter olduğunu, kayıtların süresinde ve usulüne uygun tutulduğunu, davacının davalıdan alacaklı olduğu tutarın 80.681,81 TL olduğunu, davacının icra takip tarihindeki talebinin ise 7.187,78 TL olduğunu, alacağın icra takip tarihinde muaccel olduğunu, alacağa talep doğrultusunda icra takip tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz oranı temerrüt faizi olarak hesaplanacağını, talep edilen %20 oranındaki icra inkar tazminatı hakkındaki takdirin sayın mahkemeniz olduğunu raporunda bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı cari hesap alacağına dayalı olarak başlattığı icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açmış; davalı, alacağın muaccel olmadığından bahisle davacıya borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… davacı şirket tarafından davalıya tedarik edilen ürünlerden kaynaklanan alacaktan dolayı cari hesap ekstresinin düzenlendiği, davalının ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, denetime elverişli bilirkişi raporu uyarınca davacının davalıdan takip konusu cari hesaptan kaynaklanan 7.187,78-TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından icra takibine borçlu davalı tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına” karar verilmiştir. Davalı vekili yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davalı ile dava dışı dava dışı … Ltd. Şti arasında franchising sözleşmesi bulunduğu, sözleşme uyarınca davacının davalıya ürün tedarik ettiği, bu hususun davalının da kabulünde olduğu, davacının ürün tedarikinden dolayı oluşan cari hesap alacağının tahsili için icra takibi başlattığı, mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi ile takip tarihi ile davacının 7.187,78-TL’yi aşan alacağının bulunduğu anlaşıldığından, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi isabetli olduğundan davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 490,99 TL harçtan, peşin alınan 122,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 368,24 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.03/03/2022