Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2668 E. 2019/2601 K. 22.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2668 Esas
KARAR NO : 2019/2601 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2019
NUMARASI : 2016/1009 E., 2019/281 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/11/2019
İstinaf incelemesi üzerine Dairemize gelen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili aleyhinde Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattığını, takibin dayanağı çekteki imzanın müvekkili tarafından atılmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kötü niyetli olduğunu, kendisinin keşide ettiği çekten kaynaklı borcunu ödememek amacıyla dava konusu çekin keşide tarihinden önce adına kayıtlı tapu kayıtlarını kardeşlerine devrettiğini, müvekkili tarafından davacı ve kardeşlerine tapu iptal-tescil davası açıldığını, yıllardan beri dava konusu takibe karşı menfi tespit davası açmadığını, ancak tapu iptal – tescil davasının açılmasının akabinde bu davayı açtığını, davacı hakkında resmi evrakta sahtecilik yaptığı gerekçesiyle kesinleşen mahkeme kararının bulunduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.İlk derece mahkemesince; “davanın Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyasına konu …. Bankası Gebze Şubesine ait 01/06/2012 keşide tarihli, … no’lu, 243,000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olunmadığının ve çekteki imzanın davacıya ait olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, davacı asilin hazır edilerek imza örnekleri alındığı ve mukayese imza örneklerinin toplandığı, Adli Tıp Kurumu’nca imza incelemesi yaptırıldığı, Adli Tıp Kurumu’nun 29/11/2018 tarihli raporunda; … Bankası Gebze Şubesine ait 01/06/2012 keşide tarihli, … no’lu, 243,000,00 TL bedelli çekteki keşideci imzası ve tarih bölümündeki imzanın davacı …’ın el ürünü olmadığının bildirildiği, takibe konu çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı anlaşıldığı” gerekçesiyle davanın kabulü ile … Bankası Gebze Şubesine ait 01/06/2012 keşide tarihli, … no’lu, 243,000,00 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, alacaklının icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Davalı yanca verilen istinaf dilekçesinde öncelikle adli yardım taleplerinin olduğu ve istinaf gerekçesi olarak da “…Davaya cevap dilekçesinde ayrıntılı bir şekilde arz ve izah ettiğimiz üzere davacı taraf geçmişte süreklilik arz edecek bir biçimde sahte imzalar attığı hakkında düzenlenmiş iddianameler ve hakkında açılmış ceza davaları ile sabittir. Davaya konu çek 2012 yılında keşide edilip piyasaya sürülmüş olmasına rağmen davacının iddia ettiği gibi çekin kayıp çalıntı olduğuna dair hiçbir yasal yola başvurmamıştır. İşbu husus hayatın olağan akışına aykırıdır. Davacı gibi tıp eğitimi almış eğitimli bir insanın, iddia ettiği gibi kaybolan çek hakkında herhangi bir yasal yola başvurmamış olması olağan bir durum değildir. Davacı taraf, davaya konu çekin rızası dışında elinden çıktığını ispatlaması gerekmektedir. Fakat somut olayımızda davacının bu yönde tek bir delili bile yoktur.) Eksik ve yetersiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Dosyaya ibraz etmiş olduğumuz 22.01.2019 tarihli Bilirkişi raporuna itiraz dilekçemizde de belirttiğimiz üzere Davanın 17.01.2018 tarihli 5 nolu celsenin 3 numaralı ara kararında çek metnindeki keşideci ve CİRANTA imzaları yönünden inceleme yapılmasına karar verilmiştir. Fakat Sayın Adli Tıp Kurumu sadece keşideci imzası üzerinde incelme yapmıştır. Ciranta imzası yönünden inceleme yapılmamış olması usul ve yasaya aykırıdır….” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.Dairemize gelen dosya hakkında 2019/1343 esas ve 2019/ 1613 Karar sayılı ilam ile “…Dairemizin 16/07/2019 tarihli adli yardım talebinin reddine dair ara kararı davalı vekiline 19.07.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, bu karara karşı davalı vekilince süresinde itiraz edilmiş, itirazın değerlendirilmesi açısından dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi’ne gönderilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi’nin 01.08.2019 tarih, 2019/5 D.İş, 2019/5 Karar sayılı kararı ile davalının itirazının HMK 337/2 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.HMK’nun 344 maddesii “(1)İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir.Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde,346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” şeklindedir.Harçlar Kanunununu 32.maddesi “Yargı işlemlerinde alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz…” hükmünü içermektedir.Nisbi harca tabi kararların davalı tarafından istinaf edilmesi halinde karar ilam harcının 1/4’ü oranında nisbi istinaf harcının yatırılması gerekir.Bu itibarla davalı vekilinin, adli yardım talebinin reddine dair karar kesinleştiğinden Dairemizin 16.07.2019 günlü 3 nolu ara kararı uyarınca istinaf harçlarının (istinaf yoluna başvurma harcı ve nisbi istinaf harcı) ikmali için HMK’nın 344.maddesi uyarınca işlem yapıldıktan sonra yeniden Dairemize gönderilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine çevrilmesine …..” karar verilmiştir.İlk derece mahkemesince davalı yana ilam doğrultusunda muhtıra tebliğ edilmiş ve davalı yan yasal sürede istinaf peşin harcını yatırmadığından ilk derece mahkemesince istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili bu ek kararı istinaf etmiş, adli yardım talebini yinelemiş ve ilk istinaf sebeplerini tekrar ederek ek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Adli yardımla ilgili talep Dairemizce karara bağlanmış ve itiraz yolları tüketilerek kesinleşmiş ve dosyada davalı yanın mevcut durumunu değiştiren yeni bir maddi delil bulunmadığından, ilk derece mahkemesinin muhtıra tebliğine rağmen istinaf peşin harcının da yatırılmamış olması dikkate alındığında ek karar yerinde yerinde olmakla istinaf başvurusunun HMK 353/1-b maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile ;1-Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/b-1 madde gereğince ESASTAN REDDİNE 2-İstinaf yargılama giderlerinin davalı yan üzerinde bırakılmasına 3-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcı ile 121,30 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 165,70 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir yazılmasına 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı yan üzerinde bırakılmasına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Temyiz yolu olanaklı ve oy birliğiyle karar verildi. 22/11/2019