Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2664 E. 2022/591 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2664 Esas
KARAR NO: 2022/591
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/06/2019
NUMARASI: 2017/563 E. – 2019/245 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tasarımın İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 04/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …, … nolu “…” ve … nolu “…” tasarımların sahibi olduğunu, davalı ile müvekkilinin adi ortaklık kurarak distribitör aracılığı ile piyasaya açılmayı hedeflediklerini, ancak sonuç alınamayınca davalının müvekkiline sermaye borcunu da ödeyemeyince üretim yapamaz olduğunu, ww…com.tr adlı internet sitesinde davalılardan …’ın şirketi üzerinden müvekkiline ait paravanları ve tasarımları kullanarak kendine ait paravanmış gibi paylaştığını, satış yaptığını, bunun üzerine yapılan araştırmada davalının … başvuru numarası ile faydalı model başvurusu yaptığını öğrendiklerini, bu faydalı modelllerin müvekkiline devri için dava açtıklarını ve davalıların söz konusu fiillerinin müvekkilinin tasrım hakkına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, davalının tasarıma tecavüzünün tespiti ile tecavüz teşkil eden tasarımların kaldırılmasını, davalının vaki tasarıma tecavüz fiili nedeniyle fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 10.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kimyager olmasının, plastik konusundaki bilgisinden hareketle içine girdiği sektörde gelişmelere ve yeniliklere adım attığını, adına 19. ve 35. sınıflarda tescilli … sayılı “…” markası ile ve yine adına tescilli dava konusu … sayılı faydalı modelleri de içerir ürünlerin üretim ve satışını yaptığını, müvekkilinin hem markası, hem de faydalı modelinin tescilli olduğunu, müvekkilinin ilk defa davacının adına tescilli faydalı model ve tasarımlardan farklı olarak kendisine mahsus yenilik ve ilaveleri olan faydalı modeli adına tescil ettirdiğini, TPE nezdinde başvuru dosyasına sunulan özet ve açıklamalarda farklılığı açıkca ortaya koyduğunu, davacı buluşu ile müvekkil buluşu arasında teknik detay, görsel ve işlevsellik açısından ciddi farklılıklar mevcut olduğunu, davacının faydalı modelinin İsviçre menşeili bir markanın (silentia) kenarlarındaki alüminyum levhaların iptal edilip bir kaç değişiklikle oluşturulduğunu ve yeni orjinal bir buluş olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 27.06.2019 tarih ve 2017/563 Esas – 2019/245 Karar sayılı kararıyla; “6769 Sayılı SMK’nın 81/1. maddesi ile, tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek, tasarım hakkını gasp etmenin tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller gösterilmiştir. Yine aynı maddenin devamında ise, başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahip olduğu, tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmayacağı, tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edileceği ve koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmayacağı belirtilmiştir. Yukarıda değinilen yasal düzenleme, dosya kapsamı, deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalı tarafa ait ürünlerin davacı adına tescilli tasarım kapsamında olmayıp, farklı olduğu anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Mahkeme tarafından hükmün 1 ve 2 numaralı kararlarında mükerrer olarak vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Bilirkişi kök raporuna itiraz ettiklerini, ancak aldırılan ek raporda itirazlarının karşılanmadığını bu nedenle ek rapora göre karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, Rapora itirazda belirttikleri üzere, müvekkile ait panel paravan sisteminin harcıalem olarak nitelendirilmesinin kabul edilemeyeceğini, davalı tarafın müvekkilin paravanının özelliklerinden yararlanarak kendi ürünleri gibi satışa çıkararak gelir elde ettiğini, Dünyadaki diğer katlanabilir paravan örnekleri ile müvekkile ait tasarımın farklılık arz ettiğini, web sitesi üzerinde yapılan incelemenin eksik ve hatalı yapıldığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Bilirkişi heyetinin 11/01/2019 havale tarihli raporunda; davacı tarafa ait … numaralı tasarım ile davalı tarafa ait ürünlerin benzer olmadıkları, davalı tarafa ait ürünün davalı tarafa ait faydalı model kapsamında kaldığı, web sitesinde bulunan ürünlerin davalı tarafa ait … markası altında tanıtımının yapıldığı belirtilmiş, rapora itiraz nedeniyle aynı heyetten ek rapor alınmış ve bilirkişilerin kök rapordaki beyanlarını yineledikleri anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili adına tescilli tasarımların davalı tarafça haksız olarak kullanıldığını beyanla tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile 10.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili ise, davacı iddialarının doğru olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… yasal düzenleme, dosya kapsamı, deliller ve bilirkişi raporuna göre, davalı tarafa ait ürünlerin davacı adına tescilli tasarım kapsamında olmayıp, farklı olduğu anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine.” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece aldırılan bilirkişi kurulu kök ve ek raporunun yeterli teknik analizleri içerdiği, tarafların iddia ve savunmalarını irdelediği, sonuç olarak denetime elverişli olduğu anlaşıldığından, rapora yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporları uyarınca; davacı tarafa ait 2015/00769 numaralı tasarım ile davalı tarafa ait ürünlerin benzer olmadıkları, davalı tarafa ait ürünün davalı tarafa ait faydalı model kapsamında kaldığı, web sitesinde bulunan ürünlerin davalı tarafa ait ‘…’ markası altında tanıtımının yapıldığı anlaşıldığından davacının tescilli tasarımına tecavüzün bulunmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmesinde ve ayrıca mahkemece davacının reddedilen talepleri yönünden ayrı vekalet ücreti takdirinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/04/2022