Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2662 E. 2022/344 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2662 Esas
KARAR NO: 2022/344
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2019
NUMARASI: 2016/470 E. – 2019/386 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait … numaralı boş olan çekin 15/08/2014 tarihinde çalındığını, bu kapsamda savcılığa başvuruda bulunulduğunu, çekin İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden davalı tarafından takibe konulduğunu, ancak çekteki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, bu kapsamda müvekkilinin icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile davalının kötüniyet tazminatına hükmedilerek yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekin dava dışı … Ltd. Şti. tarafından 11/06/2013 tarihli akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında müvekkiline verildiğini, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, çekin sahte imza ile keşide edildiği iddiasının şahsi defi niletiğinde olduğundan iyi niyetli üçücü kişi olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, dava konusu olayda ispat yükünün davacıda olduğunu savunarak haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10.04.2019 tarih ve 2016/470 Esas – 2019/386 Karar sayılı kararıyla; “… davaya konu çek aslı ve mukayese esas imza örnekleri toplanmış olup, yapılan hüküm kurmaya elverişli grafolog bilirkişi raporuna göre davaya konu … Bankası A.Ş. Hopa Şubesine ait, … seri nolu, Artvin/18.10.2015 yer ve keşide tarihli 46.000TL tutarlı çek aslındaki imza ile …’e ait imzalar arasında tanı unsurları bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla şirket yetkilisi …’ün eli ürünü olmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki takibe konu 18/10/2015 keşide tarihli, 46.000 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitisine, temlikten önce davalı …’ın yetkili son hamil olduğu, davacının ise keşideci olduğu anlaşılmakla senetlerin mücerretliği ilkesi gereğince davalı son hamilin keşideci imzasının kendisine ait olup olmayacağını bilemeyeceği dikkate alınarak davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Takibe konu çekin temlik veren … ile dava dışı … firması arasındaki genel kredi sözleşmesi kapsamında temlik veren bankaya ciro edildiğini, bankanın iyiniyetli üçüncü kişi durumunda olduğunu, Mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, tarafların iddia ve savunmalarının gerekçede tartışılmaması nedeniyle usule aykırılık oluştuğunu, Mahkemenin, bilirkişi raporuna yapılan itirazlar konusunda olumlu olumsuz bir değerlendirmede bulunmadığını, Adli Tıp Kurumu’ndan yeni bir rapor aldırması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun Yargıtay tarafından kabul edilen kriterlere uygun denetime elverişli rapor olmaktan uzak olduğunu, Davacı şirketin çekin düzenlenme tarihi itibariyle başka yetkilileri de (… ve …) olmasına rağmen, mahkemece o yetkililer yönünden de emsal imzaların toplanarak tümü için imza incelemesi yaptırılması gerekirken, sadece bir şirket yetkilisi yönünden inceleme yapılmasının usule aykırı olduğunu, Mahkemece alınan imza örneklerinin ‘Ayakta, oturarak ve her iki el ile’ kriterlerine göre olup olmadığının anlaşılamadığını, denetime elverişli şekilde yeniden imza örneklerinin alınması gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: * İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında; davalı tarafından davacı hakkında 46.000 TL çek bedeli, 2.474,55 takip öncesi faiz, 4.600 TL tazminat, 138 TL komisyon bedelinden oluşan toplam 53.212,55 TL bedelinin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür. * Grafoloji uzmanı bilirkişi …’ın 24/09/2018 tarihli raporunda; “Davacıya ait imzalarının atılı bulunduğu belge asılları ile dava ve takip konusu çek üzerinde yapılan inceleme neticesinde; …’e ait imza örnekleri imza formuna kalem sürüklenmesine ait ritmik hareketleri yeterince yansıtan, kendi içerisinde kalem hareketi ile imza formu arasında uyum ve uygunluk gösteren özellikte işlek imzalar olarak değerlendirildiği, şahsın dosyada mevcut imza örnekleri geniş zaman aralığını kapsadığından karşılaştırma için yeterli olduğu, inceleme konusu keşideci imzası ile şahsa ait imzalar arasında; imza tasarımı, genel şekil, başlangıç ve bitim bölümleri, ritmik hareketlerin imza formuna aktarılması, grama örgüsünün yapısı, kalem dönüş özellikleri, seyir, hız ve baskı derecesi gibi tanı unsurları bakımından uygunluk benzerlikler saptanmadığı” kanaati bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu çekteki keşideci imzasının şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı taraf ise iddiaları kabul etmeyerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından, “… tüm dosya kapsamı birlikte dikkate alındığında çek üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ancak davalının takipte kötü niyetli olduğu sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı şirketin takibe konu 18/10/2015 keşide tarihli, 46.000,00 TL tutarlı çekin keşidecisi göründüğü, davacının çeki boş olarak çalındığı ve çekteki keşideci imzasının şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunduğu, mahkemece aldırılan grafoloji raporu ile çekteki davacı şirket adına atılı imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmaması nedeniyle ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından “Davacı şirketin çekin düzenlenme tarihi itibariyle başka yetkilileri de (… ve …) olmasına rağmen, mahkemece o yetkililer yönünden imza incelemesi yapılmadığı” iddia edilmiş ise de; dosyada mevcut ticaret sicili kayıtları ile çekin düzenlenme tarihi olan 18.10.2015 tarihi itibariyle davacı şirketin tek yetkilisinin … olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir. İncelemeye konu ve karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması şarttır. Mahkemece davacı şirket yetkilisinin mahkeme huzurunda imza ve yazı örneklerinin aldırılmadığı anlaşıldığından alınan rapor eksik incelemeye dayalıdır. Mahkemece davacı şirket yetkilisinin huzurda yeteri kadar imza ve yazı örnekleri aldırıldıktan sonra davalı vekilinin itirazlarının da karşılanması için Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nden yeni rapor alması gerektiğinden, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2019 tarih, 2016/470 E. – 2019/386 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 32,50 TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.03/03/2022