Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2019/2640 E. 2019/2636 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2019/2640 Esas
KARAR NO : 2019/2636 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/07/2019
NUMARASI : 2019/142 E. – 2019/768 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ 25/11/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı kiracı şirket arasında imzalanan Finansal Kurumlar Birliği’ne 05/03/2018 tarih … tescil numarası ile tescil edilen 18001018 sayılı Finansal Kiralama Sözleşmesine konu 34.00.18.6084 plaka sayılı …. Marka 2018 model … Motor no.lu … Şasi nolu ekskavatör mülkiyeti davacıya ait menkulün finansal kiralama yoluyla kiralandığını, Beyoğlu …. Noterliği’nin 26/09/2018 tarihli ihtarnamesi ile ihtar edildiğini ancak 60 günlük süre içerisinde ihtarnamede belirtilen borç ödenmediğinden sözleşmenin feshedildiğini, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/399 d.iş sayılı kararıyla tedbir kararı verildiğini, gerek sözleşme ve gerekse finansal kiralama kanunu gereğince mülkiyeti davacı şirkete ait olan menkulün aynen iadesini, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde işleyecek akdi faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/07/2019 tarihli, 2019/142 E. – 2019/768 K. sayılı kararıyla; 7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2.maddesi uyarınca Arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olduğu gerekçesiyle; davanın TTK’nun 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nun 114/2 ve 115/2.maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; 6102 Sayılı TTK’ya eklenen 5/A maddesinde; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” dendiğini, davada müvekkilinin, kendi mülkiyetinde bulunan ekskavatörü, sözleşme’ye ve kanuna aykırı olarak elinde bulunduran davalıdan geri talep ettiğini, asli talebin bir miktar paranın alacağı değil istirdatı ve malın müvekkiline aynen iadesi olduğunu, bu durumda arabuluculuğun dava şartı olmasının söz konusu olmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı şirketin istinaf başvurusuna cevap vermediği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:Uyuşmazlık; taraflar arasındaki Finansal Kiralama Sözleşmesinin feshi nedeniyle, sözleşme konusu menkul malın aynen iadesine ilişkin davada, arabuluculuk dava şartının uygulanıp, uygulanamayacağının tespitine ilişkindir.01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Kanun’un 5/A. maddesinde “dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile; “Bu Kanun’un 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” şeklinde düzenleme yapılmıştır.6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, 2.fıkrası son cümlesine göre ise; “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”Somut uyuşmazlık mal iadesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı ise de; mal iadesi davaları alacak davası mahiyetinde değerlendirilemeyecek olup somut olay yönünden davacı tarafın arabulucuya başvuru zorunluluğu bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 2-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/07/2019 tarihli, 2019/142 E. – 2019/768 K. sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya kaldığı yerden devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak davacı tarafından yapılan; 39,70 TL’nin (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 25/11/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.